Bizim dunyamizda her sey gercek degerini bulmus; aklî, mantikî bosluga mahal kalmayacak derecede kimsenin bu degerlerle problemi olmamistir. Ne var ki, gunumuzde kadinin Islam’daki yeri bazilarinca haksiz bir kritige tabi tutulmaktadir. Meselenin esasinda kadinin Islam’daki mualla yeri feminizmin yayildigi 20 nci asra kadar insanlarin kafasinda herhangi bir problem olusturmamistir. Ister Kur’an, ister Hadis, ister tarih, hangi zaviyeden bakilirsa bakilsin gorulecektir ki, kadin hakiki degerini Islamla beraber bulmustur.
Kadin bizim degerlerimiz acisindan erkekle beraber bir çifttir. Bir meyvenin yarisini erkek teskil ederken diger yarisini kadin teskil eder. Zira kainatta her sey cift yaratilmis vurgusu da onun bu vasfina isaret eder. Pozitifin negatifle, gecenin gunduzle olan munasebeti gibi kadinin erkekle munasebeti vardir. Bu acidan eksiyi artisiz, gunduzu gecesiz dusunemeyecegimiz gibi kadini erkeksiz, erkegi kadinsiz dusunemeyiz. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de bu butunluge isaret etmislerdir.
Bizim dunyamizda kadin cemiyeti bagrinda buyutentir; kimi zaman ana, kimi zaman abla, kimi zaman cennetin ayaklari altina kondugu mualla bir varlik. Ufkumuz hep bu degerlerle doldurulmus, suur altlarimiza bu dusunceler kazinmistir. Neticede kadinlara karsi davranislarimiz bu cercevede sekillenmistir.
Kadin yine bizim kulturumuzde erkegin daha alt mertebesinde bir varlik degildir. Sadece vazife ve sorumluluklari acisisindan vazife taksimi vardir. Bizim kulturumuzde erkegin haklari oldugu gibi kadinin da haklari vardir. Kadin Islami gelenekte asla murdar olarak algilanmamistir. Ayrica Hazreti Adem (aleyhisselam)’i hataya dusuren seytanin ruhuna nufuz ettigi bir varlik olarak da asla telakki edilmemistir.
Her sey Islamî acidan bu kadar aciksa, kadina hakiki degeri verilmisse neden kadinin yeri Islami acidan tartisma konusu olmustur?
Basta vurguda bulundugumuz feminizm hareketlerine kadar kadin konusu Islami degerlerde bir problem olarak karsimiza cikmamaktadir. Ne zaman bati kendi degerleri acisindan kadini tartismaya acmis ve kadinlar kendi haklarini aramaya baslamislar, neticede boyle bir hareket Musluman ulkelerde de kadini tartisma konusu haline getirmistir. Burada yapilan en buyuk hata ise Musluman ulkelerdeki kaba kulturun, geleneklerin, goreneklerin, adetlerin kadina karsi tutumun Islami degerlerle karistirilmasidir. Halbuki kaba kulturlerin, adetlerin ortaya koydugu kadina karsi uygulamalarla Islami degerlerin zerre kadar alakasi yoktur.
Bati kulturunun kadina yaklasimi ve degerlendirmelerinin vebalini Islami hakikatler cekmemelidir. Zira bati kulturunde kadina son asra kadar bir insan nazariyla bakmayanlar olmustur. Hatta 587 de kadin insan mi degil mi diye sorgulanmaya tabi tutulmus, ruhunun olmadigi iddialari ortaya atilmistir. Bu turlu kabuller batiyi 1850 ye kadar kadini bir vatandas olarak kabul etmemeye goturmustur. Yine bu dusunceler kadini Yunan kulturunde bir esya haline getirirken, Roma kulturunde bir kole haline getirmistir.
Hulasa; bati kulturunde kadina karsi bu turlu yaklasimlar feminizmi dogurmus, dunya kadinlar gununun ilanina vesile olmustur. Bir manada feminizm hareketleri ve dunya kadinlar gununun ilani kadinin bu turlu haksiz muamelelere isyaninin bir neticesidir. Bizim dunyamiz acisindan problem yoktur.
Bati kadini ihmal etmis ona haksiz muamelede bulunmustur.
Onun faturasini Islami degerler odemek zorunda degildir.
Kirli kulturlerin uygulamalariyla da Islamin alakasi yoktur.
Kadin bizim degerlerimiz acisindan erkekle beraber bir çifttir. Bir meyvenin yarisini erkek teskil ederken diger yarisini kadin teskil eder. Zira kainatta her sey cift yaratilmis vurgusu da onun bu vasfina isaret eder. Pozitifin negatifle, gecenin gunduzle olan munasebeti gibi kadinin erkekle munasebeti vardir. Bu acidan eksiyi artisiz, gunduzu gecesiz dusunemeyecegimiz gibi kadini erkeksiz, erkegi kadinsiz dusunemeyiz. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de bu butunluge isaret etmislerdir.
Bizim dunyamizda kadin cemiyeti bagrinda buyutentir; kimi zaman ana, kimi zaman abla, kimi zaman cennetin ayaklari altina kondugu mualla bir varlik. Ufkumuz hep bu degerlerle doldurulmus, suur altlarimiza bu dusunceler kazinmistir. Neticede kadinlara karsi davranislarimiz bu cercevede sekillenmistir.
Kadin yine bizim kulturumuzde erkegin daha alt mertebesinde bir varlik degildir. Sadece vazife ve sorumluluklari acisisindan vazife taksimi vardir. Bizim kulturumuzde erkegin haklari oldugu gibi kadinin da haklari vardir. Kadin Islami gelenekte asla murdar olarak algilanmamistir. Ayrica Hazreti Adem (aleyhisselam)’i hataya dusuren seytanin ruhuna nufuz ettigi bir varlik olarak da asla telakki edilmemistir.
Her sey Islamî acidan bu kadar aciksa, kadina hakiki degeri verilmisse neden kadinin yeri Islami acidan tartisma konusu olmustur?
Basta vurguda bulundugumuz feminizm hareketlerine kadar kadin konusu Islami degerlerde bir problem olarak karsimiza cikmamaktadir. Ne zaman bati kendi degerleri acisindan kadini tartismaya acmis ve kadinlar kendi haklarini aramaya baslamislar, neticede boyle bir hareket Musluman ulkelerde de kadini tartisma konusu haline getirmistir. Burada yapilan en buyuk hata ise Musluman ulkelerdeki kaba kulturun, geleneklerin, goreneklerin, adetlerin kadina karsi tutumun Islami degerlerle karistirilmasidir. Halbuki kaba kulturlerin, adetlerin ortaya koydugu kadina karsi uygulamalarla Islami degerlerin zerre kadar alakasi yoktur.
Bati kulturunun kadina yaklasimi ve degerlendirmelerinin vebalini Islami hakikatler cekmemelidir. Zira bati kulturunde kadina son asra kadar bir insan nazariyla bakmayanlar olmustur. Hatta 587 de kadin insan mi degil mi diye sorgulanmaya tabi tutulmus, ruhunun olmadigi iddialari ortaya atilmistir. Bu turlu kabuller batiyi 1850 ye kadar kadini bir vatandas olarak kabul etmemeye goturmustur. Yine bu dusunceler kadini Yunan kulturunde bir esya haline getirirken, Roma kulturunde bir kole haline getirmistir.
Hulasa; bati kulturunde kadina karsi bu turlu yaklasimlar feminizmi dogurmus, dunya kadinlar gununun ilanina vesile olmustur. Bir manada feminizm hareketleri ve dunya kadinlar gununun ilani kadinin bu turlu haksiz muamelelere isyaninin bir neticesidir. Bizim dunyamiz acisindan problem yoktur.
Bati kadini ihmal etmis ona haksiz muamelede bulunmustur.
Onun faturasini Islami degerler odemek zorunda degildir.
Kirli kulturlerin uygulamalariyla da Islamin alakasi yoktur.