Bilinen kıymetler neler ile sınırlıydı buna hiçbirimiz hiçbir zaman karar veremedik vermeyeceğiz.Eleştiriye açılmayı öğrenemediğimizi her halde açıkça görmek aslında bizleri zora sokan ve bu kadar aciz kılan gerçek midir? kendime sormadan edemiyorum.Aslında cevabını aradığım soruya bakıyorum soru kendi içinde bile neredeyse cevabını fazlasıyla açıklamakta.Kişisel bir düşünce tabiki benimkisi amaç eleştiri olsada bir noktada.Bakıyorum yıllar öncesine yada yıllar öncesini bırakayım belkide bir kaç zaman önce yaşanan olayları düşünüyorum.Eleştirilere sert cevap vermek en fazla yaptığım hataydı diye düşünüyorum.Yada eleştirirken yanlış cümleler kurmak.Kalıplaşmış bir yapı arefesinde ne eleştirmeyi öğrenebildik nede eleştiri yapmayı tam olarak.Bu kriter bir noktada bizde azarlamak olarak algılanmaktan ileriye geçmeyi bir türlü başaramadı.Yada başarması mı istenmedi bunuda bilemiyorum.
Birde şu açıdan bakmak istiyorum;eleştirilen açısından,karşımızdaki kişinin söylemek istediğinden çok bizim algılamak istediğimizle alakalı gibi geliyor bana.Aslında karşımızdaki kişinin zayıf kalan eleştiri çabası bize daha çok meydan okumak olarak yansıdığı için fazlasıyla cevap verme gereği duyuyoruz sanırım.Birtakım kelimeleri bu şekilde algılamak daha mı kolay yoksa bunuda bilemiyorum.Kendimi düşünüyorum bir kaç satır arasında bulmaya çalıştığım kendime dair birşeyleri.Aslında aramakta olduğum şeylerin varlığını hissedip anlayabilmenin sadece biraz kendimi eleştirmekten geldiğini düşünüyorum.Ama bir noktada kendinle hesaplaşmakta zor geliyor.Çünkü ortada bu durumdan hoşnut olmayan bir benlik söz konusu,ancak farkındayım bir noktada önce kendimi eleştiremedikçe ve eleştirilere kapımı kapadıkça olduğum yerde saymaya devam edeceğim.
Şimdi soruyorum kendime bir daha eleştirilen bir sen mi daha iyi yada yapılan eleştiriyi anlamayı başaran bir sen mi yoksa eleştirmeyi kırmadan becerebilen bir sen mi?
Birde şu açıdan bakmak istiyorum;eleştirilen açısından,karşımızdaki kişinin söylemek istediğinden çok bizim algılamak istediğimizle alakalı gibi geliyor bana.Aslında karşımızdaki kişinin zayıf kalan eleştiri çabası bize daha çok meydan okumak olarak yansıdığı için fazlasıyla cevap verme gereği duyuyoruz sanırım.Birtakım kelimeleri bu şekilde algılamak daha mı kolay yoksa bunuda bilemiyorum.Kendimi düşünüyorum bir kaç satır arasında bulmaya çalıştığım kendime dair birşeyleri.Aslında aramakta olduğum şeylerin varlığını hissedip anlayabilmenin sadece biraz kendimi eleştirmekten geldiğini düşünüyorum.Ama bir noktada kendinle hesaplaşmakta zor geliyor.Çünkü ortada bu durumdan hoşnut olmayan bir benlik söz konusu,ancak farkındayım bir noktada önce kendimi eleştiremedikçe ve eleştirilere kapımı kapadıkça olduğum yerde saymaya devam edeceğim.
Şimdi soruyorum kendime bir daha eleştirilen bir sen mi daha iyi yada yapılan eleştiriyi anlamayı başaran bir sen mi yoksa eleştirmeyi kırmadan becerebilen bir sen mi?