Yaşanmış bir öykü...
Bir genç cumartesi gecesi bir partiye gidiyor.
Çok eğleniyor, birkaç bira içiyor
Partiden tanıştığı bir kız ondan çok etkilenmiş görünüyor ve onu başka bir partiye davet ediyor
Hemen kabul ediyor ve diğer partinin gerçekleştiği yerde birkaç bira daha içiyor ve daha sonra anlaşıldığı üzere birileri buna uyuşturucu veriyor
(hangi uyuşturucu olduğu blinmiyor).
Daha sonra bu genç uyandığında içi buzla doldurulmuş bir küvette Çırılçıplak olduğunu anlıyor.
Hala içkinin etkisinde olduğunu hissediyor ve etrafına baktığında yalnız olduğunu anlıyor, etrafına bakıyor göğsünde rujla yazılmış bir kâğıt olduğunu fark ediyor
Kâğıtta şöYLE yazıyor:'112'yi ara yoksa öleceksin!'.
Küvetin yakınında bir telefon görüyor ve hemen 112'yi arıyor
Ama nerede olduğunu, ne içtiğini, kimlerle olduğunu bilmediğini söylüyor
Operatör hemen ona küvetten çıkmasını ve bir aynanın karşısına geçmesini söylüyor
Genç, göğsünde hiçbir anormallik görmüyor ama Operatör sırtına bakmasını söyleyince, sırtında 2 tane büyük yarık olduğunu fark ediyor.
Bunun üzerine operatör, onun tekrar buz dolu küvete dönmesini ve orada ambulansı beklemesini söylüyor
Hastanede yapılan incelemeden sonra, onun 2 Böbreğinin çalınmış olduğu anlaşılıyor Her bir böbrek karaborsada 10.000 Dolar ediyor
( gencin bundan haberi yok tabii ).
Daha sonra anlaşıldığına göre:
2. parti tamamen sahte, bu işe karışan insanların çok iyi tıbbi bilgileri var ve verilen uyuşturucu eğlence amacını içermiyor
Şu anda bu genç hastanede, onu yaşamda tutan bir alete bağlanmış durumda ve hala dokularına uygun bir böbrek bekliyor
Mafya profesyonellerle çalışıyor
Büyük şehirlerde aktif durumda çok böyle grup olduğu biliniyor
New Orleans, New York ve bir söylentiye göre İstanbul ve Ankara'da da faaliyet gösteriyor
Bu mafya çok iyi örgütlenmiş ve finanse edilmiş.
112 bu suçu artık tanıdığından dolayı, kişileri hemen aynaya yönlendirerek, olayın boyutunu anlamaya çalışıyor
Lütfen bu hikâyeyi tanıdığınız herkese anlatınız
bu herkesin başına gelebilir
Hukuk Fakültesinde okuyan bir arkadaşımdan dün bir Çay muhabbeti
esnasında bunu dinledim
Sultanahmet civarında bir çay bahçesinde oturuyormuş Bir çay söylemiş.
Yan masaya iki adam oturmuş ve onlar da çay söylemişler
Çaylar gelmiş, çayı 2 adama uzatan garsona, adamlar 'yok' demişler, 'delikanlıya ver', daha önce geldi kendisi'
Delikanlıyla 'yok, siz için' vs. gibisinden ufak Şakalaşmalar olmuş
Çaylar yudumlanırken 2 adam yemekte oldukları Bisküvilerden delikanlıya uzatıp 'buyurun, alın' demişler
Delikanlı da kıramamış ve birkaç tane alıp yemiş.
Daha sonra otobüsüne binmek için oradan kalkmış
Otobüse bineceği sırada uykusu gelmeye başlamış, etrafına baktığında çay bahçesindeki adamların kendisini izlediğini fark etmiş ve telaşa kapılmış
Çoğu kimsenin bildiği, Hukuk Fakültesi öğretimüyelerinden birinin de anlattığı bir 911 vakası aklına gelmiş: ( Böbrekleri çalınan birisi ).
Her neyse...
Hemen kendisini alması için arkadaşına telefon etmiş.
Arkadaşı gelmiş ve hastaneye gitmişler.
Doktorun sözleri: Eğer eve gitmiş olsaydın bir daha uyanamazdın.
Çünkü sana verilen uyku ilacı dozajı öldürücü düzeyde!