Seni Sevdiğimi Bir Kalbim Biliyor Oda Dilsiz!!!
Susturulmuş Sevdam… .
Siyah-beyaz bir filmden kalmış, eski bir aşka dalar gözlerim; her gecenin karanlığında saat onikiyi geçtiği zamanlarda.Sokak başında nöbet tutar uykularım, bir türlü sokulmaz yanıma.Yüreğimin içinde yalnızlık bekler de beni; uykusuz geçer her gecem,sabahı bekler gözlerim,yağan yağmura eşlik etmesini özlemişcesine çağlar gözlerim.
Hücredeki bir mahkumun, gökyüzüne olan sevgisine eşdeğerdir sana olan sevdam benim..
Dışarı çıkma korkusu olan bir ressamın, tualine akıttığı dış dünyayı
yaşatmasıydı seni gördüğümde yüreğimde kazandığında yerin…Pencereye olan aşkıydı belki de, dışarıya açılan tek yari olduğu için bedeninin…
Hiç bir zaman cesareti eline alamadı ki şu dilim.
Ah sevdiğim birkez olsun yenemedim ki yüreğimde mesken tutmuş, kol gezmekte olan korkuları… Bir kez olsun inanmışken aşk denen o farklılığa, bir kere olsun katlayıp köşeye koyamadım söyleyemediklerimi sana…
Bir çocuğun cesaretine bile sahip olmayı beceremedi yüreğim…
Dilim konuşamaz…Susar….Susmak zorundadır….Susmalıdır…Ve belki de susturulmuştur…
‘Gel’ diyemez sana asla..’Gel’ dese de ‘kal’ı getiremez devamında bilirim…
Dilimde susturulmuş sevdan, üşüyen ellerimde katlettiğim kelimeler…
Suskun kapıya çöküp kapandı gözlerim…
Susturulmuş Sevdam… .
Siyah-beyaz bir filmden kalmış, eski bir aşka dalar gözlerim; her gecenin karanlığında saat onikiyi geçtiği zamanlarda.Sokak başında nöbet tutar uykularım, bir türlü sokulmaz yanıma.Yüreğimin içinde yalnızlık bekler de beni; uykusuz geçer her gecem,sabahı bekler gözlerim,yağan yağmura eşlik etmesini özlemişcesine çağlar gözlerim.
Hücredeki bir mahkumun, gökyüzüne olan sevgisine eşdeğerdir sana olan sevdam benim..
Dışarı çıkma korkusu olan bir ressamın, tualine akıttığı dış dünyayı
yaşatmasıydı seni gördüğümde yüreğimde kazandığında yerin…Pencereye olan aşkıydı belki de, dışarıya açılan tek yari olduğu için bedeninin…
Hiç bir zaman cesareti eline alamadı ki şu dilim.
Ah sevdiğim birkez olsun yenemedim ki yüreğimde mesken tutmuş, kol gezmekte olan korkuları… Bir kez olsun inanmışken aşk denen o farklılığa, bir kere olsun katlayıp köşeye koyamadım söyleyemediklerimi sana…
Bir çocuğun cesaretine bile sahip olmayı beceremedi yüreğim…
Dilim konuşamaz…Susar….Susmak zorundadır….Susmalıdır…Ve belki de susturulmuştur…
‘Gel’ diyemez sana asla..’Gel’ dese de ‘kal’ı getiremez devamında bilirim…
Dilimde susturulmuş sevdan, üşüyen ellerimde katlettiğim kelimeler…
Suskun kapıya çöküp kapandı gözlerim…