Bezgin kaldirimlarda ilerliyor, bir sevda dervisi yavas adimlarla.
Yakinindan gecen, kimi dusuk belli gobek firarda,
kimi yaka, bagir acik, gogsun yarisi ortada guzeller.
Ancak onun gozu sadece gozlerde.
Aradigi “kahve bugusu” gozler.
Birkac kez yakalayinca, tekrar tekrar bakiyor egilerek,
o mu, sevdigi mi umuduyla.
O da ne?
Hic anlamadan araca kapali,
kuskun bir caddeye goturmus kaldirimlar onu.
Genc kizlarin her biri, yine ayri guzellikte.
Kiminin yaninda bekcisi olgun hanimlar.
Sevda dervisi yalniz olgunlara bakiyor, o mu, sevdigi mi umuduyla.
.
Simdiyse dolasmakta dervis kor sokaklari!
Kiminde gelinlik kizlar, kadinlar oturmuslar kapi onlerinde,
nakislar, danteller ellerinde. Cogu dalmis mumkunsuz duslere.
Dervisin gozu yine gozlerde. Dua eder var edene;
“kaldirsin biri basini, baksin yuzume”
Yine umudu, bulmak kahve bugusunu.
.
Gunyuzu kuserken aksama huzunler sarar yarali yuregi.
Yolu bu kez bir parka dusmustur anlamadan, bilmeden.
Gune “hosca kal” diyen pembe aksam sefalarina benzetir kendini.
O da ne?
Az otede kok kok yaban gulleri!
Saskinca yanasir yanlarina.
Elleriyle oksar dallarini, yapraklarini,
icine ceker doymaya, doyamaya kokusunu.
Tipki “o” kokuyordur hepsi de.
O an Dudaklarindan duser bir sevda sarkisi
.
``Sen hep beni mazideki halimle tanirsin.
Hala bilirim ask ile sever, kiskanirsin...``
.
Ozlemi daglarca coker icine, kahve bugulu cingenenin.
Sevgisi yangina donusmus, hayalleri takili kalmistir.
Huzunleriyle icine atar,
aradigi kahve bugusu gozleri.
Sararir icinde sakli dusler.
Anlamistir, kalan omru boyunca,
yaban gullerini sarip, oksamaktan baska
yoktur caresi.
Gunlerce, yillarca gormez, duymaz,
yanindan gecen, kendisine aciyan bakislari.
Aldirmaz, yagmurun karlari usutmesini,
Gunes’in alayla maviye gulumsemesini.
.
“Kahve bugusu” gozler hayalinde,
yaban gulleri kokusu icinde,
kendi kurdugu aleminde
mutludur simdi kendi, kendisiyle.
.
17.10.2006
Nesrin Gocmen
Yakinindan gecen, kimi dusuk belli gobek firarda,
kimi yaka, bagir acik, gogsun yarisi ortada guzeller.
Ancak onun gozu sadece gozlerde.
Aradigi “kahve bugusu” gozler.
Birkac kez yakalayinca, tekrar tekrar bakiyor egilerek,
o mu, sevdigi mi umuduyla.
O da ne?
Hic anlamadan araca kapali,
kuskun bir caddeye goturmus kaldirimlar onu.
Genc kizlarin her biri, yine ayri guzellikte.
Kiminin yaninda bekcisi olgun hanimlar.
Sevda dervisi yalniz olgunlara bakiyor, o mu, sevdigi mi umuduyla.
.
Simdiyse dolasmakta dervis kor sokaklari!
Kiminde gelinlik kizlar, kadinlar oturmuslar kapi onlerinde,
nakislar, danteller ellerinde. Cogu dalmis mumkunsuz duslere.
Dervisin gozu yine gozlerde. Dua eder var edene;
“kaldirsin biri basini, baksin yuzume”
Yine umudu, bulmak kahve bugusunu.
.
Gunyuzu kuserken aksama huzunler sarar yarali yuregi.
Yolu bu kez bir parka dusmustur anlamadan, bilmeden.
Gune “hosca kal” diyen pembe aksam sefalarina benzetir kendini.
O da ne?
Az otede kok kok yaban gulleri!
Saskinca yanasir yanlarina.
Elleriyle oksar dallarini, yapraklarini,
icine ceker doymaya, doyamaya kokusunu.
Tipki “o” kokuyordur hepsi de.
O an Dudaklarindan duser bir sevda sarkisi
.
``Sen hep beni mazideki halimle tanirsin.
Hala bilirim ask ile sever, kiskanirsin...``
.
Ozlemi daglarca coker icine, kahve bugulu cingenenin.
Sevgisi yangina donusmus, hayalleri takili kalmistir.
Huzunleriyle icine atar,
aradigi kahve bugusu gozleri.
Sararir icinde sakli dusler.
Anlamistir, kalan omru boyunca,
yaban gullerini sarip, oksamaktan baska
yoktur caresi.
Gunlerce, yillarca gormez, duymaz,
yanindan gecen, kendisine aciyan bakislari.
Aldirmaz, yagmurun karlari usutmesini,
Gunes’in alayla maviye gulumsemesini.
.
“Kahve bugusu” gozler hayalinde,
yaban gulleri kokusu icinde,
kendi kurdugu aleminde
mutludur simdi kendi, kendisiyle.
.
17.10.2006
Nesrin Gocmen