* tanrının gözyaşları...
Bir Y alnızlık Hikayesi..
şehrin ışıkları yanıyordu
yürüdü çocuk
yalnızdı
kimsesiz
şehrin içinde kimsesi olanlar gibi
dudağına yağmur damlası düştü
üşüdü
yalnızlık korkuttu
ilk defa yağmur altında
kollarında soğuğu hisseti
yürüdü çocuk
yalnızdı
kimsesiz
şehrin içinde kimsesi olanlar gibi
dudağına yağmur damlası düştü
üşüdü
yalnızlık korkuttu
ilk defa yağmur altında
kollarında soğuğu hisseti
ilk defa yalnızdı
bir yağmur akşamı
bir yağmur akşamı
şehrin ışıkları yanıyordu
yağmur yalnızlığını hatırlatıyordu
korktu
ıslanmaktan korktu
yağmur yalnızlığını hatırlatıyordu
korktu
ıslanmaktan korktu
aşk yağmura vurmuştu
akıyordu, sicim gibi ruhuna
üşüdü
yalnızlıktan üşüdü
akıyordu, sicim gibi ruhuna
üşüdü
yalnızlıktan üşüdü
keşke hiç yağmur yağmasaydı
şimdi ağlamazdı..
şimdi ağlamazdı..
* tabiatın bize dinlettigi müzik...
belki de tek gerçeklik/ tek içtenlik..ağlayışın doğa tarafından gerçekleştirilmesi.. göğün gözünden* çıkıp, yüzünden* süzülüp çenesinden akan yaşlar..
* gök yaşları...
kimseler yokken tadı daha da çıkan şeylerden.. sessizliği bozan huzur, mutluluk.. yatmadan önce duyulan bir ninni gibi derinden ve sakin.. sesi duyulduğunda kendini geceliklerle dışarı atmaya zorlar bu.. sırılsıklam olsan da önemsemezsin, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle gezersin.. kimse dışarı kafasını bile uzatamazkenki zamanı en güzel zamanıdır. insanları delip geçerek "deli bu" bakışları arasında kendini o ıslak damlaların dünyasına bıraktığın an en kötü yerler bile cennet gibi gelir sana.. saçlarından sular damlayana kadar gezersin, ayaklarına sular girer belki biraz üşürsün.
...ama yağmur sana yaşadığını hissettirir..
* gökyüzünden yağan konfeti
Bugün Yağmur
Bir Kadın Saçıdır
Yeryüzüne Dökülen
Upuzun İnce İnce
Karanlık Kokulu
Bir Kadın Saçıdır
Yeryüzüne Dökülen
Upuzun İnce İnce
Karanlık Kokulu
Sen ki Aşk da Aldatıldın
Yüreğin Taş Parçası
Dinle Yağmuru Dinle
Teselli Bul Türküsünden
Yüreğin Taş Parçası
Dinle Yağmuru Dinle
Teselli Bul Türküsünden
Herşey Olur Herşey Büyür
Herşey Geçer Hayat Kalır
Herşey Geçer Hayat Kalır
* tek kelimeyle: huzur...
burada yağmur yağıyor ama sen
şemsiyeni almadan gel yine
özletiyor bu çılgın sağanak seni
sırılsıklam özletiyor biliyor musun
şemsiyeni almadan gel yine
özletiyor bu çılgın sağanak seni
sırılsıklam özletiyor biliyor musun
* şıp şıp şıp ...
yağmur arındırıcıdır. seni tüm duygularından, günahlarından, düşüncelerinden, hissettiklerinden arındırır. bir tek yağmuru hissedersin, yağmuru düşünürsün, yağmuru duyarsın onun altında. sessizliği bozan damlaların toprağa (veya günümüzde betona) çarparken çıkardığı sesi, yağmurun kendine has tanımlanamaz güzel kokusunu düşünürsün. sorunların şekerden yapılmışcasına erir gider yağmurun altında. yürüdüğün ilerlediğin sürece sorun yoktur.
sonra yürümekten yorulursun belki, belki de sıkılırsın. belki yağmur eskisi gibi zevk vermez sana. belki de çok ıslanmışındır.
.
..
...
durursun.
...
..
.
işte o zaman sorunlar başlar. saçlarından akan sular içine girer, üşütür seni. ıslanmış paçaların ağırlaşmış, ayakkabılarının içine sular girmiştir. eskisi gibi eğlenceli değildir yağmur. koşarak kaçarsın sen de ondan. sıcak bir yerlere gitmek için. ve terkedersin yağmuru. ama yağmur sen içeri girer girmez daha da şiddetlenir. ve ağlar ağlar ağlar ağlar.. gittiğine ağlar, terkettiğine ağlar. bi süre sonra o da durur ama. ve tekrar güneş açar..
sonra yürümekten yorulursun belki, belki de sıkılırsın. belki yağmur eskisi gibi zevk vermez sana. belki de çok ıslanmışındır.
.
..
...
durursun.
...
..
.
işte o zaman sorunlar başlar. saçlarından akan sular içine girer, üşütür seni. ıslanmış paçaların ağırlaşmış, ayakkabılarının içine sular girmiştir. eskisi gibi eğlenceli değildir yağmur. koşarak kaçarsın sen de ondan. sıcak bir yerlere gitmek için. ve terkedersin yağmuru. ama yağmur sen içeri girer girmez daha da şiddetlenir. ve ağlar ağlar ağlar ağlar.. gittiğine ağlar, terkettiğine ağlar. bi süre sonra o da durur ama. ve tekrar güneş açar..
yağmur aslında aşk'tır. sırılsıklam aşık eder kendisini sana. sen de zamanla aşka aşık olursun, değil gri bulutlara ..
* şemsiyeyi kapatmak için en güzel sebep...
yerin, göğün arınmasıdır yağmur... arınmaksa hüzünlüdür her daim... insan da öyledir ya; arınırken gözyaşı döker gök gibi... yer gibi de yıkanır bu gözyaşlarıyla... hüznü dağıtır sonra güneş... mis gibi kokar doğa... gözyaşı döken insan da daha iyi hisseder/farkeder arındıktan sonra bu misk-i amber kokuları... hüzün verse de hep mutlusundur parlak bir sonranın yağmur/gözyaşı
saçının dibinden soğuk soğuk akar ensene, hissedersin kızmak istersin kızamazsın, çünkü can verir yağmur, kan verir, el verir sana ankara'nın sonbaharında. gri sokaklarda yalnız değilsindir. yağmur da vardır, her damla arkadaşıyla oynayarak düşer yüzüne. gözyaşı olmayana gözyaşı verir, ağlayana saklanacak yer. gizlemek güzeldir gözyaşını yağmurla, bir de gözlerin kızarmasa. insanın yerine bağırır, uğuldar rüzgarla birlikte ağaçların arasında.ağaçlar da ağlar yerlerdeki sarı yapraklarına yağmurla, yağmur ağaçlara iyilik yapar ve taşır yaprakların kokusunu burunlarına. insan bu iyiliği üstüne alınır. koklar ağaçları, rüzgarı, yağmuru. kahvesini alıp eline geçme şansı verir yağmur pencerelere. perdeler aralanmaktan mutlu, pencereler selamlanmaktan. yağmurlu bir gündü tıpkı bu gün gibi diyerek dalar insan anılarına. tüm yağmurlu günleri bir kez daha yaşatır yağmur, yazın sıcaktan kurumuş ve çatlamış toprak gibi olan insan dimağına. öbeklenir, kümelenir yerlerde ayna olur, aynaya bakmak istemeyenlere bile..