01-15-2009, Saat: 10:53 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
1,651
-
Konuları:
186
-
Kayıt Tarihi:
Feb 2008
-
Rep Puanı:
~başı BelaLım
karanlık bütün sokaklar aydınlanırdı sevdanla
elimde kalan bomboş anılar geri gelmiyorlar
yaşamak sendin nefeslerimin tek sebebiydin
bugün bu şehir aydınlanmıyor
saat kaç ???
hangi karanlık sokağa saptım sensizliğin ardında koşarken
sevme diyorlar elimde olsa sever miydim
ağlama diyorlar bu derdi içimden atsam ağlar mıydım
sendin herşey sen gittin beni bırakıp
evet herkes bütün dünya karşıydı belki bu aşka
ama ben dimdik ayaktaydım direnmeye hazırdım seninle bütün acılara
şimdi gülüyor ardımdan üzülürsün diyenler
seviyorum diyen bırakıp gitmiş düşmüşüm yerlere
ben neyleyim bu ıssız bucaksız karanlık şehirde….
ayrılık çöktü hayallerime hasretinle yaşamak çok zor elveda SEVGİLİM….
02-08-2009, Saat: 02:50 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
1,651
-
Konuları:
186
-
Kayıt Tarihi:
Feb 2008
-
Rep Puanı:
Benden bir seyler koydum
Sevgi dolu bakisa
Hasretlerle kivranisa
Riyasi olmayan tebessümlere
Görebilirsen bilki o benim iste
Benden bir seyler koydum
Sözlerde ki anlayisa
Bakislarda ki yalvarisa
Yürekten gelen seslenise
Anlayabilirsen bilki o benim iste
Benden bir seyler koydum
Dilberi cesmi büsraya
Sonbaharla gelen hüsrana
Siir_ce yasanan bir sevdaya
Hissedebilirsen bilki o benim iste
02-08-2009, Saat: 02:51 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
1,651
-
Konuları:
186
-
Kayıt Tarihi:
Feb 2008
-
Rep Puanı:
02-08-2009, Saat: 02:51 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
1,651
-
Konuları:
186
-
Kayıt Tarihi:
Feb 2008
-
Rep Puanı:
02-08-2009, Saat: 02:51 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
1,651
-
Konuları:
186
-
Kayıt Tarihi:
Feb 2008
-
Rep Puanı:
seni seviyorum demek isterdim
ölesiye bir duyguyla
taparcasına dil dökmek
ve saçlarım ağarmadan söylemek isterdim
seni sarmak isterdim sonsuzlukla
delicesine sevmek
bir sarhoş gibi adını sayıklamak
ve bağırarak kollarında ölmek isterdim
gülüm...
02-08-2009, Saat: 02:51 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
1,651
-
Konuları:
186
-
Kayıt Tarihi:
Feb 2008
-
Rep Puanı:
Puslu bir sabah ayazını peşimden sürükleyerek gidiyorum.
yalnızlığımı köhne bir sandalın sahipsiz sürüklenişine bırakırken,
hüznüm ardından ağlıyordu
alışkanlığından vazgeçen bir tiryaki gibi sıkıp yumruklarımı,
arkama dönüp bakmadan gidiyorum..
Sahibi olmadığım ama üzerime zorla giydirilen,
bir beden büyük bütün kaçışları ihtiyacı olanlara bırakacaktım,
vicdanım el vermedi
usulca soyundum
ve sahiplerine geri verilmek üzere bir kenara bıraktım hepsini,
gidiyorum..
Umudum küçük bir kız çocuğu,
el sallayarak çağırıyor beni uzaklardan
ısrar etmeyeceksin kalmam için ama hani olur ya, yine de etme yapamadığım tek şeydi baharda kardelen yetiştirmek
sen onu istedin, mahcup oldu yüreğim,
gidiyorum..
Oysa benim de hayallerim vardı;
dans edecektim yağmurda,
sonbahar’a vedaları değil gülüşleri yapıştıracaktım,
çiçekler alacaktım olur olmadık zamanlarda
fazla geldi çıplak elle çizdiğim resim tuvaline
konuşturma beni giderayak
çünkü ödünç aldım suskunluk adını verdiğin silahını,
gidiyorum..
Eskiden olsa eteğimi çekiştirip beni kandırırdı içimdeki çocuk,
üzüleceğimi bile bile
gözlerine buzdan sarkıtları sen mi yerleştirdin..?
ki artık ağlayamıyor bile
onu bu kurak, duygusuz ve yeşili az topraklarda,
her şey iyi olacak gibi asılsız vaatlerle büyütüp,
hayata kazandırmam olanaksız
o çok sevdiğin korkularını,
her mevsime açık pencerenden içeriye bırakarak,
içimdeki her şeyden habersiz çocukluğumu yanıma alarak gidiyorum..
Sen bir bedenle sevişmek istedin,
bense yüreğinle ve beyninle ve gözlerinle
adımlarımızın uyumsuz olduğunu neden hemen kabullenemedim diye kırılarak kendime,
Gidiyorum..
şimdi notaları sahipsiz ve öksüz kalmış yarım bir şarkıdır sevmek
canımı daha fazla acıtamayacağını bilmek,
biraz olsun mutlu ediyor beni
sürüklenmiyorum dikkat et,
gidiyorum..
sessizce ve hiçbir şey yaşamamış gibi
Bir süre sonra denize ulaşıp,
korunaklı seyir defterimin ilk sayfasına taze ve diri umutlar işleyeceğim
Yüreğimi çıkartıp her şeyiyle masaya dökerken,
Senden daha cesur olduğum için utanma sakın
Bu cesaret,
çocukların masum dualarından çaldığım inatçı bir bekleyişti sadece
Bana balonlar alabilecek kadar yürekli bir sevgiyi,
korkularıma rağmen başım dik karşılayacağıma dair söz vererek gidiyorum..
Bir bedeni değil, bir yüreği özlediğin vakit,
umarım zamanın olur güneşin doğuşunu huzurla izlemek için
Bana ait olan ve olmayan,
bütün soruları ve cevapları ardımda bırakarak gidiyorum..
Az kullanılmış ve bayandan bir sevda bırakıyorum sana
yolun açık olsun..
02-08-2009, Saat: 02:52 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
1,651
-
Konuları:
186
-
Kayıt Tarihi:
Feb 2008
-
Rep Puanı:
Hüznün sağanağında ıslanan cenazelerim var benim, tam yüreğimin acıyan yanında. Çok ağrıyorum. Düştü yine bedenim, düştü yine gözlerin kanayan avuçlarımın izlerine ve beni sağır eden o yangın beter sözlerine. Fersah fersah uzaklaşıyorsun, hangi denizlerin tuzuyla kavuruyorsun beni. Benim sevdam Erciyes kadardır, bir baksan Yeditepelidir. Bir baksan Ankara mevsimidir. Benim sevdam çok sancılıdır, ege bilir bunu en iyi, toroslardan söndürür yangınını. Sığmaz cilt cilt sayfalara. Biçimsiz, anlamsız, coğrafyası talan, darma duman şehirler gibidir kuzum.
Şimdi mahyalarda kavruluyorum. Bir ezan okunuyor gece yarısı, melekler dolduruyor şehrimi, susuzluğun ciğerimi kavurduğu bir anda. Hiç bitmeyen cümlelerimin peşinden koşuşuyorlar. Çok üşüyorum. Bana yürek sızısı hediye etme. Nereye gitsem, hangi sokaklarda savrulsam bükülmüş harfler çıkıyor karşıma. Kırılganlığım dahada çatırtıyor ve başıma koca binalardan cam kırıklıkları yağıyor. Morarmış tüm hücreleri cümlelerin. Sıkışmışım sevdam.
Olmadık bir anın keşkelerini senin omzuna yükleyemem ama yüreğim yinede seni sayıklıyor. Bak güz geldi toprak sen kokuyor. Yağmur yağdırmasın mevlam, yine toprak sen kokar, korkuyorum. Adım olursun, gökyüzüne düşlerin kurulur, sahneye sen çıkarsın. Off… Bırakta bir hiç olarak kalayım, hiç…
Koynuma aldığın sen titriyor, en insancıl gölgeler sarsıyor bizi. Şizofreni krizlerin sesleri geliyor dışarıdan, şimdi yağmurda başlar ve bir bakmışım koynum bomboş, öfkeli serzenişlerim kapımın eşiğinden sızar dışarıya ve şizofreni krizlere karışır. Çıldırırmıyım yoksa, şehrimin duvarları yarim olurmu
En mahrem anların geliyor aklıma. Sevişmelere ayıp diyor şehrim. Soluklarıma soluğun siniyor, günahsın, guslüne müsaade etmiyor tabiat ama ben seni silemiyorum ve düşüyorum her defasında rüyalarımda. Kan revan içindeyim.
Devriyeler çıktı sokaklara, gece yürüyüşlerime yasaklar koydu. Odama düşen ışığına gölgeler kondu. Lekeni bıraktım göğsümde, gürmüyormusun. Çırılçıplağım, gelde çıksın lekelerim.
Karanlıktayım ve sessizliğin kabuğunu atmaya çalışıyorum bedenimden ve uzakta ölümlü savaşlar yaşanıyor. Sen benim savaşım olma, ben yenildim şiddetli çarpışmalarda.
02-08-2009, Saat: 02:52 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
1,651
-
Konuları:
186
-
Kayıt Tarihi:
Feb 2008
-
Rep Puanı:
02-08-2009, Saat: 02:52 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
1,651
-
Konuları:
186
-
Kayıt Tarihi:
Feb 2008
-
Rep Puanı:
02-08-2009, Saat: 02:53 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
1,651
-
Konuları:
186
-
Kayıt Tarihi:
Feb 2008
-
Rep Puanı:
|