:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Düşünce Dünyasının AbideLeri.. (alfabetik Sırayla)
PesmisT GirL
#71
EMPEDOKLES:


Empedokles Sicilya Adasının güney kıyılarında bulunan Akragas ( ya da Agrigentum) şehrinden. Ailesinin şehrin siyasi hayatında pek sözü geçermiş; kendisi de bir aralık başta bulunmuşvirgs.gif krallık bile önerilmiş kendisinevirgs.gif ama kabul etmemişvirgs.gif demokrasiyi öğütlemiş. Fizikçivirgs.gif hekimvirgs.gif hatipvirgs.gif mucizeler gösteren ve arındıran rahip olarak Güney İtalya kentlerinde dolaşmış.Ölümü de efsaneleştirilmiştir: Kendisini Etna Yanardağına atmış olduğu söylenir – belki de onu Tanrılaştırmak için yapılan çabalardan biri bu – siyasi sürgün olarak Peloponnes’te ölmüş olması ihtimali daha büyük. “Peri physeos” (Doğa üzerine) ve “ Katharmoi” (Arınmalar) adlı iki eseri vardır. Empedokles’in öğretisinin çıkış noktasıvirgs.gif bir yandan Parmenides’in savıdır: Meydana gelme ile yok olma diye bir şey yoktur aslında. Ama öbür yandan da Empedokles duyuların bize gösterdiği bir olguyuvirgs.gif meydana gelme ile yok olmanın görünüşünüvirgs.gif bu olayları açıklamaya çalışır. Ona görevirgs.gif insanların meydana gelme dedikleri şeyi temel maddelerin bir karışmasıvirgs.gif yok olma dedikleri de bu karışmanın dağılmasıdır. Çok büyük parçalardan kurulmuş olan temel maddelerin kendilerivirgs.gif (bunlara Empedoklesvirgs.gif Rizomata panton= her şeyin kökenleri diyor) meydana gelmemişlerdirvirgs.gif yok olmazlarvirgs.gif değişmezlervirgs.gif bunlar Parmenides’in bengi varlığı gibidir. Doğa bilgisinin gelişmesinde çok önemli bir yeri olan öğe (element) kavramını ilk olarak ortaya koyan Empedokles olmuştur denilebilir.Öğevirgs.gif buradavirgs.gif kendi içinde bir cinstenvirgs.gif niteliği bakımından değişmeyenvirgs.gif artık bölünemeyenvirgs.gif yalnız çeşitli hareket durumlarına geçebilen madde demektir. Bu anlayışla davirgs.gif Parmenides’in “Varlık” kavramı işe yara bir hale getirilmiş oluyordu.Bu öğeler devirgs.gif Empedokles’e görevirgs.gif dört tane imişler: Toprakvirgs.gif suvirgs.gif ateşvirgs.gif hava. Empedokles’e görevirgs.gif bu dört öğevirgs.gif evren yapısının ancak gereçleridir. Evren bu gereçlerden kurulmuştur. Dört öğenin kendilerivirgs.gif tıpkı Parmenides’in “Varlık”ı gibi değişmez tözler olduklarındanvirgs.gif bunların kendisinde bir hareket nedeni bulunamaz; yani bunlar kendiliklerinden birbirleriyle karışamazlarvirgs.gif kendiliklerinden bir karışmayı bozamazlar. Onun için doğa açıklamasındavirgs.gif bu dört öğenin yanı sıra bir de hareketin bir nedenivirgs.gif hareket ettirici bir güç de gerek. Empedokles’e göre virgs.gif dört ana – öğeyi birbiriyle karıştıranvirgs.gif bunların karışımlarını yeniden çözen neden de sevgi ile nefrettir. Empedokles’in bu anlayışındavirgs.gif madde ile kuvvet (oluşu sağlayan neden)virgs.gif ilk olarakvirgs.gif iki ayrı ilke olmuşlardır. Aynı zamanda bir hekim olan Empedoklesvirgs.gif canlıların dünyasına da yakın bir ilgi göstermiştir. Ona görevirgs.gif bitkiler ilk organizmalardır ve hayvanlar gibi canlıdırlar. Empedokles’in insan üzerinde de ilgi çekici gözlemleri var: Kanvirgs.gif insan hayatının ana-taşıyıcısı ve düşünmenin merkezidir. Kanda öğelervirgs.gif en olgun bir biçimde birbiriyle karışmışlardır. İnsanın bütün yeteneklerivirgs.gif bu karışımın olgunluğuna bağlıdır. Bir doğa bilgini olarak duyuların gösterdikleri üzerinde önemle duran Empedokles’in sensualist bilgi öğretisine görevirgs.gif biz evreni biliyoruzvirgs.gif çünkü biz de onunla aynı özdenizvirgs.gif biz kendimiz de dört öğeden kurulmuş olduğumuzdanvirgs.gif aynı öğelerden kurulmuş olan bir varlığı biliriz.

Kaynak:
Felsefe Tarihi
Prof. Macit Gökberk
Remzi Kitabevi
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#72
EL KİNDÃŽ:


(800 - 873)

Ebu Yusuf Yakup İshak El-Kindi MS.800 civarında Kufe'de doğdu. Babası Harun el-Reşit'in bir memuru idi. El-Kindi; el-Memunvirgs.gif el-Mutasım ve el-Mütevekkil'in bir çağdaşı idi ve büyük ölçüde Bağdat'ta yetişti. Mütevekkil tarafından resmi olarak bir hattat olarak görevlendirildi. Onun felsefi görüşlerinden dolayıvirgs.gif Mütevekkil ona sinirlendi ve bütün kitaplarına el koydu. Ancakvirgs.gif bunlar sonradan iade edildi. El-Mutamid'in hükümdarlığı esnasında 873'te öldü.

El-Kindivirgs.gif bir filozofvirgs.gif matematikçivirgs.gif fizikçivirgs.gif astronomvirgs.gif hekimvirgs.gif coğrafyacı ve hatta müzikte bir uzman idi. Onun bu alanların tamamına özgün katkılar yapmış olması şaşırtıcıdır. Eserlerinden dolayıvirgs.gif Arapların Filozofu olarak bilinir.

Matematiktevirgs.gif sayı sistemi üzerine dört kitap yazmıştır ve modern aritmetiğin büyük bir bölümünün kuruluşunu hazırlamıştır. Arap sayılar sisteminin büyük ölçüde el-Harizmi tarafından geliştirilmiş olduğundan şüphe yokturvirgs.gif ancak El-Kindi de bu konu üzerine zengin katkılarda bulunmuştur. Aynı zamandavirgs.gif astronomi ile ilgili çalışmalarında yardım etmesi için küresel geometriye de katkıda bulunmuştur.

Kimyadavirgs.gif baz ¤¤¤¤llerin değerli ¤¤¤¤llere dönüştürülebileceği fikrine karşı gelmiştir. Hüküm süren simya ile ilgili görüşlerin aksinevirgs.gif kimyasal reaksiyonların elementlerin transformasyonunu meydana getiremeyeceğinde ısrarlı olmuştu. Fiziktevirgs.gif geometrik optiğe zengin katkılarda bulunmuş ve bunun üzerine bir kitap yazmıştır. Bu kitap daha sonra Roger Bacon gibi ünlü bilim adamlarına rehberlik ve ilham sağlamıştır.

Tıptavirgs.gif başlıca katkısıvirgs.gif sistematik olarak o zaman bilinen tüm ilaçlara uygulanabilecek dozları belirleyen ilk kişi olması gerçeğini kapsamaktaydı. Buvirgs.gif hekimler arasında reçete yazmada zorluklara neden olan dozaj üzerine hüküm süren çelişkili görüşleri çözmüştür.

Onun zamanında müziğin bilimsel yönlerine ilişkin çok az şey bilinmektedir. Armoni üretmek için bir araya getirilen çeşitli notaların her birinin belirli bir perdeye sahip olduğuna dikkat çekmiştir. Bu yüzdenvirgs.gif perdesi çok düşük veya çok yüksek olan notalar hoş değildir. Armoninin derecesi notaların frekansına bağlıdırvirgs.gif vb. Aynı zamanda bir ses çıkarıldığındavirgs.gif bunun havada kulak zarına çarpan dalgalar oluşturduğu gerçeğini ileri sürmüştür. Eseri perdenin belirlenmesi üzerine bir terkim usulünü içermekteydi.

Ovirgs.gif üretken bir yazardı: onun tarafından yazılan kitapların toplam sayısı 241 idi. Göze çarpanlarıvirgs.gif aşağıdaki gibi bölünmüştü: Astronomi 16virgs.gif Aritmetik 11virgs.gif Geometri 32virgs.gif Tıp 22virgs.gif Fizik 12virgs.gif Felsefe 22virgs.gif Mantık 9virgs.gif Psikoloji 5virgs.gif ve Müzik 7.

Buna ilavetenvirgs.gif onun tarafından yazılmış çeşitli biyografilervirgs.gif gelgitlervirgs.gif astronomi ile ilgili cihazlarvirgs.gif kayalarvirgs.gif değerli taşlar vb. ile ilgilidir. Aynı zamandavirgs.gif Yunanca eserleri Arapça'ya çeviren ilk tercümanlardan biriydivirgs.gif fakat bu gerçek onun sayısız özgün eserleri tarafından büyük ölçüde gölgelenmişti. Kitaplarının çoğunun artık mevcut olmaması büyük bir talihsizliktirvirgs.gif fakat mevcut olanlar onun oldukça yüksek alimlik standardını ve katkılarını ortaya koymaktadır. Latince'de Alkindus olarak bilinir ve çok sayıdaki kitabı Cremonalı Gherard tarafından Latince'ye çevrilmiştir. Orta çağ boyunca Latince'ye çevrilen kitapları Risale der Tanzimvirgs.gif İhtiyarat'ül-Ayyamvirgs.gif İlahiyat-e-Aristuvirgs.gif el-Mosikavirgs.gif Met-o-Cezrvirgs.gif ve Edviyeh Murakkaba idi. El-Kindi'nin bilim ve felsefenin gelişimine etkisivirgs.gif dönemdeki bilimlerin uyanışında önemlidir. Orta Çağdavirgs.gif Cardano onu en büyük on iki dahiden biri olarak düşünmekteydi. Eserlerivirgs.gif gerçektenvirgs.gif yüzyıllar boyuncavirgs.gif başta fizikvirgs.gif matematikvirgs.gif tıp ve müzik olmak üzere çeşitli konuların ilerideki gelişimine öndelik etmiştir.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#73
EPIKTETOS:


(55 - 135)

55-135 yılları arasında yaşamış Stoalı filozof ve ahlakçıdır.

Azad edilmiş bir köle olan Epiktetos'un Stoacılığının temelindevirgs.gif özgürlükvirgs.gif tanrısal kayravirgs.gif insanlık ve ahlak düşüncesi bulunur. Kendisine bilge kişi olarak Sokrates'le Diogenes'i örnek almış olan Epiktetosvirgs.gif temelde ahlak ile ilgilenmiş ve gerçek eğitiminvirgs.gif bütünüyle bireye ait olan tek şeyin bireyin iradesi ya da amacı olduğunu kavramaktan başka bir şey olmadığını iddia etmiştir. İnsanvirgs.gif ona görevirgs.gif iradeden bağımsız olan iyi ya da kötü hiçbir şey bulunmadığını ögrenmeli ve olayları öngörmeye ya da yönlendirmeye kalkışmayıpvirgs.gif yalnızca onları anlama çabası göstermelidir.

İnsanın kendisinin dışındaki şeylere düşkünlük göstermevirgs.gif yani köleliklevirgs.gif ahlaki amacını hayata geçirmevirgs.gif eşdeyişle özgürlük arasında bir tercihte bulunması gerektiğini savunan Epiktetos'a görevirgs.gif bir insana başka bir insan zarar vermezvirgs.gif ona yalnızca kendisi zarar verebilir. Akademik tartışma ve teoriyi hor gören Epiktetos'un mesajıvirgs.gif Stoalıların birçoğu gibivirgs.gif entellektüellerevirgs.gif yönetici sınıfa değil devirgs.gif ortalama insana yönelmiştir.

Siyaset alanındavirgs.gif Epiktetosvirgs.gif insanıvirgs.gif Tanrı'dan başka insanları da içeren büyük bir sistemin üyesi olarak görmüştür. Ona görevirgs.gif her insan önceliklevirgs.gif kendi toplumunun bir yurttaşidır. Ama ovirgs.gif bir yandan davirgs.gif tanrıların ve tüm insanların oluşturduğu daha büyük bir topluluğun üyesidir. Kent devleti bu topluluğun yalnızca kötü bir kopyasıdır. İnsanlar akıllı yanlarıylavirgs.gif Tanrı'nın çocuklaridirlar ve kendilerinde tanrısal ögeler taşirlar. Bundan dolayıvirgs.gif insanlarvirgs.gif Epiktetos'a görevirgs.gif kentlerini ve yaşamlarını Tanrı'nın iradesine göre yönetmeye çalışmalıdır.

Epiktetos'un İki Temel Kuralı:

Stoacı Epiktetos'un ahlak felsefesinin temelinde bulunan iki kural: 'İradenin dışındavirgs.gif iyi ya da kötü olan hiçbir şey bulunmadığını kabul etmemiz gerekir' ve 'Olayları öngörüp yönlendirmeye çalismak yerinevirgs.gif onları yalnızca bilgelikle kabul etmeliyiz'.

Epiktetos'a görevirgs.gif insan için iyi olan tek şey iradedir ve en önemli erdem bilgeliktir. Bilgelik isevirgs.gif insanın kendisini doğanın ayrılmaz bir parçası olarak görmesiyle ve doğanın seyrine ayak uydurmasıyla elde edilir. İnsan kendisini dünyanın gidişinden sıyırıp ayıramadığına görevirgs.gif yapılacak en iyi iş dünyanın gidişini olduğu gibi benimsersevirgs.gif kendisini gereksiz sıkıntı ve tedirginliklerden kurtarır.

Epiktetos'un bu anlayışına görevirgs.gif insan bir dramdaki aktöre benzer. Dünya ve dünyanın tarihiyle ilgili bu dramdavirgs.gif insan yalnızca bir oyuncudur. Oyuncu oynayacağı rolü seçemezvirgs.gif dekoravirgs.gif oyunun kendisine etkide bulunamaz. Tanrı ya da akıl ilkesidir kivirgs.gif her insanın bu tarih içinde ne olacağını belirler. Dünya sahnesinde bir tiyatro eserindeki oyuncuya benzeyen insanvirgs.gif hiçbir etkide bulunamayacağı şeyler karşisında kayıtsız kalmak durumundadır. Onun kontrol edebileceği tek bir şey vardır: Kendi tavrı ve tutkuları.

Ovirgs.gif bir başkasına daha iyi bir rol verildiği için kıskançlık duymamalıvirgs.gif makyajı yapan burnunu çirkin gösterdiği içinvirgs.gif kendisini aşağılanmış hissetmemelidir. Yanivirgs.gif insan kendisine ne verilmişse onunla yetinmelivirgs.gif erişemeyeceğivirgs.gif sahip olamayacağı şeyler içinvirgs.gif açlıkvirgs.gif kıskançlık duymamalıdır. Bütün bu duygular onu mutsuz kılar. Öyleysevirgs.gif yapılması gereken şeyvirgs.gif akla uygun olmayan duygularvirgs.gif tutkular karşisındavirgs.gif kişinin güçlü olmasıvirgs.gif bağımsızlığını kazanmasıdır. Bu bağımsızlığa giden yol isevirgs.gif bilgelikten geçer. İnsan kendisini bu olumsuz duygulardan kurtarabilirsevirgs.gif yani duygusuzluk haline ulaşabilirsevirgs.gif bilge insana özgü olan huzur ve mutluluğa kavuşabilir. Ziravirgs.gif yalnızca bilge insan rolünün ne olduğunu bilebilir.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#74
EUCLIDES:


(M.Ö. 325 - M.Ö. 265)

Rönesans sonrası Avrupa'davirgs.gif Kopernik'le başlayanvirgs.gif Keplervirgs.gif Galileo ve Newton'la 17. yüzyılda doruğuna ulaşan bilimsel devrimvirgs.gif kökleri Helenistik döneme uzanan bir olaydır. O dönemin seçkin bilginlerinden Aristarkusvirgs.gif güneş-merkezli astronomi düşüncesinde Kopernik'i öncelemişti; Arşimet yaklaşık iki bin yıl sonra gelen Galileo'ya esin kaynağı olmuştu; Öklid çağlar boyu yalnız matematik dünyasının değilvirgs.gif matematikle yakından ilgilenen hemen herkesin gözünde özenilenvirgs.gif yetkin bir örnekti. Öklidvirgs.gif M.Ö. 300 sıralarında yazdığı 13 ciltlik yapıtıyla ünlüdür. Bu yapıtvirgs.gif geometriyi (dolayısıyla matematiği) ispat bağlamında aksiyomatik bir dizge olarak işleyenvirgs.gif ilk kapsamlı çalışmadır. 19. yüzyıl sonlarına gelinceye kadar alanında tek ders kitabı olarak akademik çevrelerde okunanvirgs.gif okutulan Elementler'invirgs.gif kimi yetersizliklerine karşınvirgs.gif değerini bugün de sürdürdüğü söylenebilir.

Egeli matematikçi Öklid'in kişisel yaşamıvirgs.gif aile çevresivirgs.gif matematik dışı uğraş veya meraklarına ilişkin hemen hiçbir şey bilinmemektedir. Bilinen tek şey; İskenderiye Kraliyet Enstitüsü'nde dönemin en saygın öğretmeni; alanında yüzyıllar boyu eşsiz kalan bir ders kitabının yazarı olmasıdır. Eğitimini Atina'da Platon'un ünlü akademisinde tamamladığı sanılmaktadır. O akademi ki giriş kapısındavirgs.gif ''Geometriyi bilmeyen hiç kimse bu kapıdan içeri alınmaz!'' levhası asılıydı.

Öklid'in bilimsel kişiliğivirgs.gif unutulmayan iki sözünde yansımaktadır: Dönemin kralı I. Ptolemyvirgs.gif okumada güçlük çektiği Elementler'in yazarınavirgs.gif "Geometriyi kestirmeden öğrenmenin yolu yok mu?'' diye sorduğundavirgs.gif Öklid "Özür dilerimvirgs.gif ama geometriye giden bir kral yolu yoktur'' der. Bir gün dersini bitirdiğinde öğrencilerinden biri yaklaşırvirgs.gif ''Hocamvirgs.gif verdiğiniz ispatlar çok güzel; ama pratikte bunlar neye yarar?'' diye sorduğundavirgs.gif Öklid kapıda bekleyen kölesini çağırırvirgs.gif "Bu delikanlıya 5-10 kuruş vervirgs.gif vaktinin boşa gitmediğini görsün!'' demekle yetinir.

Öklid haklı olarak "geometrinin babası" diye bilinir; ama geometri onunla başlamış değildir. Tarihçi Herodotus (M.Ö. 500) geometrinin başlangıcınıvirgs.gif Nil vadisinde yıllık su taşmalarından sonra arazi sınırlarını belirlemekle görevli kadastrocuların çalışmalarında bulmuştu. Geometri "yer" ve "ölçme" anlamına gelen "geo" ve "metrein" sözcüklerinden oluşan bir terimdir. Mısır'ın yanı sıra Babilvirgs.gif Hint ve Çin gibi eski uygarlıklarda da gelişen geometri o dönemlerde büyük ölçüdevirgs.gif el yordamıvirgs.gif ölçmevirgs.gif analoji ve sezgiye dayanan bir yığın işlem ve bulgudan ibaret çalışmalardı. Üstelik ortaya konan bilgiler çoğunlukla kesin olmaktan uzakvirgs.gif tahmin çerçevesinde kalan sonuçlardı. Örneğinvirgs.gif Babilliler dairenin çemberini çapının üç katı olarak biliyorlardı. Bu öylesine yerleşik bir bilgiydi ki; pi' nin değerinin 3 değilvirgs.gif 22/7 olarak ileri sürenlerevirgs.gif bir tür şarlatan gözüyle bakılıyordu. Mısırlılar bu konuda daha duyarlıydılar: M.Ö. I800 yıllarına ait Rhind papürüslerinde onların pi'yi yaklaşık 3.1604 olarak belirledikleri görülmektedir; ama Mısırlıların bile her zaman doğru sonuçlar ortaya koyduğu söylenemez. Nitekimvirgs.gif kesik kare piramidin oylumunu (hacmini) hesaplamada doğru formülü bulan Mısırlılarvirgs.gif dikdörtgen için doğru olan bir alan formülününvirgs.gif tüm dörtgenler için geçerli olduğunu sanıyorlardı.

Aritmetik ve cebir alanında Babilliler virgs.gif Mısırlılardan daha ilerde idiler. Geometride de önemli buluşları vardı. Örneğinvirgs.gif "Pythagoras Teoremi" dediğimizvirgs.gif bir dik açılı üçgende dik kenarlarla hipotenüs arasındaki bağıntıya ilişkin önerme "bir dik üçgenin dik kenar karelerinin toplamıvirgs.gif hipotenüsün karesine eşittir" buluşlarından biriydi. Ne var kivirgs.gif doğru da olsa bu bilgiler ampirik nitelikteydi; mantıksal ispat aşamasına geçilmemişti henüz. Ege' li Filazof Thales'in (M.Ö. 624-546)virgs.gif geometrik önermelerin dedüktif yöntemle ispatı gereğini ısrarla vurguladığıvirgs.gif bu yolda ilk adımları attığı bilinmektedir . Mısır gezisinde tanıştığı geometriyivirgs.gif dağınıklıktan kurtarıpvirgs.gif tutarlıvirgs.gif sağlam bir temele oturtmak istiyordu. İspatladığı önermeler arasında . ikizkenar üçgenlerde taban açılarının eşitliği; kesişen iki doğrunun oluşturduğu karşıt açıların birbirine eşitliği vb. ilişkiler vardı. Klasik çağın "Yedi Bilgesi" nden biri olan Thales'in açtığı bu yoldavirgs.gif Pythagoras ve onu izleyenlerin elindevirgs.gif matematik büyük ilerlemeler kaydettivirgs.gif sonuçta Elementler'de işlenildiği gibivirgs.gif oldukça soyut mantıksal bir dizgeye ulaştı. Pythagorasvirgs.gif matematikçiliğinin yanı sıravirgs.gif sayı mistisizmini içeren gizliliğe bağlı bir tarikatın önderiydi. Buna göre; sayısallık evrensel uyum ve düzenin asal niteliğiydi; ruhun yücelip tanrısal kata erişmesi ancak müzik ve matematikle olasıydı.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#75
Buluş ve ispatlarıyla matematiğe önemli katkılar yapan Pythagorasçılarvirgs.gif sonunda inançlarıyla ters düşen bir buluşla açmaza düştüler. Bu buluşvirgs.gif karenin kenarı ile köşegenin ölçüştürülemeyeceğine ilişkindi. kök 2 gibivirgs.gif bayağı kesir şeklinde yazılamayan sayılar virgs.gif onların gözünde gizli tutulması gereken bir skandaldı. Rasyonel olmayan sayılarla temsile elveren büyüklükler nasıl olabilirdi? (Pythagorasçıların tüm çabalarına karşın üstesinden gelemedikleri bu sıkıntıyıvirgs.gif daha sonra tanınmış bilgin Eudoxus oluşturduğuvirgs.gif irrasyonel büyüklükler için de geçerli olanvirgs.gif Orantılar Kuramı'yla giderir).

Öklidvirgs.gif Pythagoras geleneğine bağlı bir ortamda yetişmişti. Platon gibivirgs.gif onun için de önemli olan soyut düşünceler virgs.gif düşünceler arasındaki mantıksal bağıntılardı. Duyumlarımızla içine düştüğümüz yanlışlıklardanvirgs.gif ancak matematiğin sağladığı evrensel ilkeler ve salt ussal yöntemlerle kurtulabilirdik. Kaleme aldığı Elementlervirgs.gif kendisini önceleyen Thalesvirgs.gif Pythagorasvirgs.gif Eudoxus gibivirgs.gif bilgin-matematikçilerin çalışmaları üstüne kurulmuştu. Geometri bir önermeler koleksiyonu olmaktan çıkmışvirgs.gif sıkı mantıksal çıkarım ve bağıntılara dayanan bir dizgeye dönüşmüştü. Artık önermelerin doğruluk değerivirgs.gif gözlem veya ölçme verileriyle değilvirgs.gif ussal ölçütlerle denetlenmekteydi. Bu yaklaşımda pratik kaygılar ve uygulamalar arka plana itilmişti.

Kuşkusuz buvirgs.gif Öklid geometrisinin pratik problem çözümüne elvermediği demek değildi. Tam tersinevirgs.gif değişik mühendislik alanlarında pek çok probleminvirgs.gif bu geometrinin yöntemiyle çözümlendiği; ama Elementler'invirgs.gif eğreti olarak değindiği bazı örnekler dışındavirgs.gif uygulamalara yer vermediği de bilinmektedir. Öklid'in pratik kaygılardan uzak olan bu tutumunun matematik dünyasındaki izlerivirgs.gif bugün de rastladığımız bir geleneğe dönüşmüştür.

Gerçektenvirgs.gif özellikle seçkin matematikçilerin gözündevirgs.gif matematik şu ya da bu işe yaradığı için değilvirgs.gif yalın gerçeğe yönelikvirgs.gif sanat gibi güzelliği ve değeri kendi içinde Soyut bir düşün uğraşı olduğu için önemlidir.

Matematiğin tümüyle ussal bir etkinlik olduğu doğru değildir. Buluş bağlamında tüm diğer bilimler gibi matematik devirgs.gif sınama-yanılmavirgs.gif tahminvirgs.gif sezgivirgs.gif içedoğuş türünden öğeler içermektedir. Yeni bir bağıntıyı sezinlemevirgs.gif değişik bir kavram veya yöntemi ortaya koymavirgs.gif temelde mantıksal olmaktan çok psikolojik bir olaydır. Matematiğin ussallığıvirgs.gif doğrulama bağlamında belirgindir. Teoremlerin ispatıvirgs.gif büyük ölçüde kuralları bellivirgs.gif ussal bir işlemdir; ama şu sorulabilir: Öklid nedenvirgs.gif geometrinin ölçme sonuçlarıyla doğrulanmış önermeleriyle yetinmemişvirgs.gif bunları ispatlayarakvirgs.gif mantıksal bir dizgede toplama yoluna gitmiştir? Öklid'i bu girişiminde güdümleyen motiflerin ne olduğunu söylemeye olanak yoktur; ancakvirgs.gif Helenistik çağın düşün ortamı göz önüne alındığındavirgs.gif başlıca dört noktanın öngörüldüğü söylenebilir:
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#76
1) İşlenen konuda çoğu kez belirsiz kalan anlam ve ilişkilere açıklık getirmek;

2) İspatta başvurulan öncülleri (varsayımvirgs.gif aksiyom veya postulatları) ve çıkarım kurallarını belirtik kılmak;

3) Ulaşılan sonuçların doğruluğuna mantıksal geçerlik kazandırmak (Başka bir deyişlevirgs.gif teoremlerin öncüllere görecel zorunluluğunuvirgs.gif yani öncülleri doğru kabul ettiğimizde teoremi yanlış sayamayacağımızı göstermek);

4) Geometriyivirgs.gif ampirik genellemeler düzeyini aşan soyut-simgesel bir dizge düzeyine çıkarmak (Bir örnekle açıklayalım: Mısırlılar ile Babilliler kenarları 3virgs.gif 4virgs.gif 5 birim uzunluğunda olan bir üçgeninvirgs.gif dik üçgen olduğunu deneysel olarak biliyorlardı; ama bu ilişkinin 3virgs.gif 4virgs.gif 5 uzunluklarına özgü olmadığınıvirgs.gif başka uzunluklar için de geçerli olabileceğini gösteren veriler ortaya çıkıncaya dek kestirmeleri güçtü; buna ihtiyaçları da yoktu. Öyle kuramsal bir açılma için pratik kaygılar ötesindevirgs.gif salt entellektüel motifli bir arayış içinde olmak gerekir. Nitekimvirgs.gif Egeli bilginler somut örnekler üzerinde ölçmeye dayanan belirlemeler yerinevirgs.gif bilinen ve bilinmeyen tüm örnekler için geçerli soyut genellemeler arayışındaydılar. Onlarvirgs.gif kenar uzunluklarıvirgs.gif avirgs.gif bvirgs.gif c diye belirlenen üçgeni ele almaktavirgs.gif üçgenin ancak a2+b2=c2 eşitliği gerçekleştiğinde dik üçgen
olabileceği genellemesine gitmektedirler).

Öklidvirgs.gif oluşturduğu dizgede birtakım tanımların yanı sıravirgs.gif beşi "aksiyom" dediği genel ilkedenvirgs.gif beşi de "postulat" dediği geometriye özgü ilkeden oluşanvirgs.gif on öncüle yer vermiştir (Öncüllervirgs.gif teoremlerin tersine ispatlanmaksızın doğru sayılan önermelerdir). Dizge tüm yetkin görünümüne karşınvirgs.gif aslında çeşitli yönlerden birtakım yetersizlikler içermekteydi. Bir kez verilen tanımların bir bölümü (özelliklevirgs.gif "nokta''virgs.gif "doğru"virgs.gif vb. ilkel terimlere ilişkin tanımlar) gereksizdi. Sonra daha önemlisivirgs.gif belirlenen öncüller dışında bazı varsayımlarınvirgs.gif belki de farkında olmaksızın kullanılmış olmasıvirgs.gif dizgenin tutarlılığı açısından önemli bir kusurdu. Ne var kivirgs.gif matematiksel yöntemin oluşma içinde olduğu başlangıç dönemindevirgs.gif bir bakıma kaçınılmaz olan bu tür yetersizliklervirgs.gif giderilemeyecek şeyler değildi. Nitekimvirgs.gif l8. yüzyılda başlayan eleştirel çalışmaların dizgeye daha açık ve tutarlı bir bütünlük sağladığı söylenebilir. Üstelik dizgenin irdelenmesivirgs.gif beklenmedik bir gelişmeye de yol açmıştır: Öncüllerde bazı değişikliklerle yeni geometrilerin ortaya konması. "Öklid-dışı" diye bilinen bu geometrilervirgs.gif sağduyumuza aykırı da düşselervirgs.gif kendi içinde tutarlı birer dizgedir. Öklid geometrisivirgs.gif artık var olan tek geometri değildir. Öyle de olsavirgs.gif Öklid'in düşünce tarihinde tuttuğu yerin değiştiği söylenemez.

Çağımızın seçkin filozofu Bertrand Russell'ın şu sözlerinde Öklid'in özlü bir değerlendirmesini bulmaktayız: '"Elementler'e bugüne değin yazılmış en büyük kitap gözüyle bakılsa yeridir. Bu kitap gerçekten Grek zekasının en yetkin anıtlarından biridir. Kitabın Greklere özgü kimi yetersizlikleri yok değildirvirgs.gif kuşkusuz: dayandığı yöntem salt dedüktif niteliktedir; üstelikvirgs.gif öncüllerini oluşturan varsayımları yoklama olanağı yoktur. Bunlar kuşku götürmez apaçık doğrular olarak konmuştur. Oysavirgs.gif 19.yüzyılda ortaya çıkan Öklid-dışı geometrilervirgs.gif bunların hiç değilse bir bölümünün yanlış olabileceğinivirgs.gif bunun da ancak gözleme başvurularak belirlenebileceğini göstermiştir."

Gene Genel Rölativite Kuramı'nda Öklid geometrisini değilvirgs.gif Riemann geometrisini kullanan Einstein'ınvirgs.gif Elementler'e ilişkin yargısı son derece çarpıcıdır: "Gençliğinde bu kitabın büyüsüne kapılmamış bir kimsevirgs.gif kuramsal bilimde önemli bir atılım yapabileceği hayaline boşuna kapılmasın!"
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#77
ALBERT EİNSTEİN

1879-1955 yılları arasında yaşamış olan Alman asıllı ABD’li fizikçi.

Yirminci yüzyılın başlarında geliştirdiği teorileriyle ilk kez olarak kütle ile enerjinin eşdeğerliğini kanıtlamış olan Einsteinvirgs.gif zamanvirgs.gif mekan ve kütleçekimi üzerine tümüyle yeni düşünme tarzları önermiştir. Einsteinvirgs.gif özel ve genel rölativite teorileri yalnızca Newton fiziğinden değilvirgs.gif fakat Eukliedes geometrisinden de kopuşu simgeleyen büyük bir bilim adamıdır.

Einstein sadece dev bir bilim adamı değilvirgs.gif fakat aynı zamanda önemli bir düşünür olarak da değerlendirilir. Etikvirgs.gif toplum ve. kültür felsefesiyle ilgili genel düşünceleri yanındavirgs.gif bir bilim filozofu olarak da ün kazanan Einsteinvirgs.gif Kant’tanvirgs.gif Hume ve Mach’tan etkilenmiş ve Cassirervirgs.gif Reichenbach ve Schilick’le sürekli bir ilişki içinde olmuştur. O realizmivirgs.gif zihinden bağımsız bir dış dünyanın varolduğu görüşünüvirgs.gif ¤¤¤¤fiziksel bir öğretiden ziyadevirgs.gif motive edici bir program olarak görmüş ve determinizminvirgs.gif doğrudan doğruya dünyanın bir özelliği olmaktan ziyadevirgs.gif teorilerin ayrılmaz bir yönü olduğunu savunmuştur. Einstein mantıkçı pozitivizme karşı mesafeli bir tavır takınmış olmakla birliktevirgs.gif bilimin birliği tezine bağlı kalmıştır. O yine aynı felsefi çerçeve içinde tümevarımcılığı reddetmişvirgs.gif ama holizme ve inşacılığa ya da uzlaşımcılığa bağlanırkenvirgs.gif anlamvirgs.gif kavram ve teorilerin mantıksal olarak deneyimden türetilmek yerinevirgs.gif anlaşılabilirlikvirgs.gif empirik uygunluk ve mantıksal basitlik ölçütlerine tabi olan özgür yaratılar olduklarını iddia etmiştir.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#78
FARABİ:


870-950 yılları arasında yaşamış olan İslam düşünürü. Sistemi Aristoteles mantığına dayanan akılcı bir ¤¤¤¤fizikten oluşanvirgs.gif Aristoteles'in sistemini Plotinos'un görüşleri yardımıylavirgs.gif İslam inancı ile uzlaştırmaya çalisan Farabivirgs.gif Tanrı'nın varoluşunu kanıtlarkenvirgs.gif Aristoteles'in akılyürütme çizgisini takip etmiştir. Ona görevirgs.gif bu dünyadaki nesneler hareket etmektevirgs.gif değişmektedirler. Dünyadaki nesneler hareketlerini bir ilk Hareket Ettiriciden almak durumundadırlar. Bu ilk Hareket Ettirici isevirgs.gif Tanrı'dır. Farabivirgs.gif varlık anlayışındavirgs.gif mümkün ya da olumsal varlıklar adını verdiği nesneler ile Tanrı arasındaki farklılık ve ayrılığıvirgs.gif mümkün varlıkların Tanrı'danvirgs.gif ilk varlıktan sudur ettiklerini söyleyerek açıklamaya ve temellendirmeye çalisir. Farabi'ye görevirgs.gif ilk varlıkvirgs.gif Tanrıvirgs.gif varlık taşkını yoluyla evrendeki bütün varlık düzenini 'doğal bir zorunlulukla' meydana getirir. Evren Tanrı'nın değerine hiçbir şey katmaz. Yetkin bir varlık olan Tanrı'nın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Tanrı'yla evren arasındaki ilişkiyivirgs.gif evrenin Tanrı'dan sudurvirgs.gif türüm yoluyla ve zorunlulukla çiktigini söyleyerek açıklayan Farabi'ye görevirgs.gif evren aynı zamanda Tanrı'nın sonsuz cömertliğinin bir sonucudur. Tanrıvirgs.gif Farabi'nin sisteminde herşeydir. Tanrı sevenvirgs.gif sevilen ve sevgidir. O bilenvirgs.gif bilinen ve bilgidir. Tanrı herşey olduğuna ve hiçbir şeye ihtiyaç duymadığına görevirgs.gif Farabi bu noktadavirgs.gif mümkün varlıkların varoluşları içinvirgs.gif Tanrı'nın yalnızca kendisini konu alan bilme faaliyetine başvurur. Buna görevirgs.gif yaratıklarvirgs.gif Tanrı'ya en yakın 'akıllar' halinde Tanrı'dan çikip varlığa gelirler. Onun sudurvirgs.gif türüm anlayışına görevirgs.gif Tanrı'nın kendi tözünü bilmesinden birinci akıl doğar; bu aklın Tanrı'yı bilmesinden isevirgs.gif ikinci akıl türer. Böyleliklevirgs.gif ortaya sırasıyla 10 akıl çikar; onuncu akılvirgs.gif etkin akıldır (aklı faal). Birinci aklın varlığıvirgs.gif Tanrı dolayısıyla zorunluvirgs.gif ama kendi özünde mümkündür; ilk akılvirgs.gif kendini bu niteliğiyle bildiği içinvirgs.gif onun maddesinden birinci gök katıvirgs.gif formundan da (suretinden de) o gök katının ruhu sudur eder. Böylelikle on akıldan her birinin karşilığı olarak bir gök katı türer. Madde de Tanrı'dan sudur etmiştir. Belirsizlik demek olan maddevirgs.gif Tanrı'ya en uzak olan varlıktır. Etkin Akıl insan ruhunun da nedenidir. İnsan anlayışındavirgs.gif Farabi insanın ruh ve bedenden meydana geldiğini söyler. Bedenin yetkinliği ruhtanvirgs.gif ruhun yetkinliği ise akıldan kaynaklanmaktadır. Ruhun başlıca görevleri eylemvirgs.gif anlama ve algılamadır. Ona görevirgs.gif bitkiselvirgs.gif hayvani ve insani olmak üzerevirgs.gif üç tür ruh vardır. Bitkisel ruhun görevivirgs.gif bireyin yetişme ve gelişmesi ile soyun sürdürülmesivirgs.gif hayvansal ruhu görevi iyinin alınıp kötüden uzak durulmasıvirgs.gif insani ruhun görevi ise güzelin ve yararlının seçilmesidir. Farabi ahlak anlayışındavirgs.gif insanın akıl yoluyla iyi ve kötüyü ayırt edebileceğini savunur. İnsan için amaç mutlulukvirgs.gif en büyük erdem de bilgeliktir. Farabi'ye görevirgs.gif en yüksek iyi olan mutlulukvirgs.gif etkin akıl ile birleşmek yoluyla gerçekleşir. Ziravirgs.gif insan kendisini anlamak için evreni anlamakvirgs.gif evreni anlamak için de evrenin amacını kavramak durumundadır. Evrenin esas ve en yüksek amacını anlamakvirgs.gif insan için gerçek mutluluktur. İnsanın kendisini ve evrenin amacını anlamaya kalkışması isevirgs.gif bilim ve felsefe yapmakla ilgili bir şeydir. İnsan aklının en yüksek düzeyde yetkinleşmesivirgs.gif insan aklını Etkin Akıl'a yaklaştırır.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#79
Fabricius

Alman mütebahhiri ve felsefe tarihçisi. 1668’de Leipzig’de doğdu; 1736’da öldü. Hamburg Akademisinde belagat ve felsefe profesörüydü. Ona felsefe tarihçilerivirgs.gif “Bibliyografların Prensi” unvanını vermişlerdir. Olağanüstü bilgilere sahipvirgs.gif araştırıp incelemekte yorulmak bilmeyen bir gayrete sahip olan Fabriciusvirgs.gif Latinvirgs.gif Yunan ve Aşağı Latin Kitaplığı adını verdiği üç büyük külliyatıyle kendini ebedileştirmiştir.

Felsefe tarihiyle doğrudan doğruya uğraşmamışvirgs.gif fakat bütün felsefe tarihçilerine ve filozoflara muhtaç oldukları türlü tarihsel bilgilerivirgs.gif felsefi belgeleri ve birçok eski filozofların eserlerinden kalanvirgs.gif unutulmuşvirgs.gif dağınıkvirgs.gif elde edilmesi güç parçaları nakletmek suretiylevirgs.gif onlara rehberlik etmiş ve yine birçok unutulmuş ve hatta kaybolma tehlikesi geçirmiş olan düşünürvirgs.gif yazar ve bilginlerivirgs.gif eserlerinde yeniden yaşatmıştır.

Asıl adlarını aşağıda verdiğimiz eserlerivirgs.gif türlü eklentilerle büyütülerek tekrar tekrar basılmıştır. Bu geniş çalışmavirgs.gif araştırma ve toplama gayretlerine rağmenvirgs.gif örneğinvirgs.gif Aenesidemos’uvirgs.gif Photius’den kalan bir metni yanlış yorumlayarak Ciceron zamanında yaşamış göstermek gibi bazı yanılmalara düşmüş olmasıvirgs.gif onun gerçek değer ve emeğini asla küçültmez. Aristo’yu yorumlayan eserlerin listesini Yunan Kitaplı ad h eserinde vermiştir. Aspasius’un Nikomaküs’ün Ahlakı’nı yorumlayan önemli bir parçası da bu kitaplıktadır.

Eserlerinin asıl adları şunlardır:

- Specimen Elenchticum et Historiae Logicac (Hamburgvirgs.gif 1799);
- Bibliotheca Lat. Mediac et Inf. Aetatis;
- Bibllotheca Graecque (Bunun yeni baskısının başında Galien’in hayat ve eserlerine dair Ackermann tarafından
yazılmış geniş bir makale vardır. Bu eser 12 cilttir); Bu filozofun adını taşıyan birçok Alman mütebahhir ve
filozofları daha vardır.

Bunlardan birivirgs.gif François Fabricius’dür. Alman hümanist ve filozoflarından olan bu Fabriciusvirgs.gif 1525’e doğru Duren’de doğmuşvirgs.gif 1573’te ölmüştür. Paris’te Turn ve Ramus’un öğrencisi olmuşvirgs.gif Düsseldorf’da rektörlük yapmıştır. Ovirgs.gif Aristo’ya karşı olan fikir akımlarının kuvvetli olduğu bir dönemdevirgs.gif bu büyük filozofu savunma cesaretini gösterenlerdendir.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#80
Favor (Fhavorinus)

Yunan filozofu. Gol bölgesindeki Arles’de doğmuştur. Latince adıvirgs.gif Favorinus Arelatensis’tir. Yaklaşık olarak M.S. 80-90 yılları arasında doğmuş ve 150’de ölmüştür. M.S. II. yüzyıl başlangıçların da kendisini göstermiştir. Evvela Dion Chrysostome’un ve ihtimal Epiktet’in öğrencisi olarak çalışmaya başlamışvirgs.gif Aristo’yu savunmuşvirgs.gif sonra stoacılara karşı gelmiş ve Epiktet aleyhine bir eser yazmıştır. İskenderiye Okulunun o dönemlerde anladığı biçimde bir Eflatunculuğa bağlanmıştır.

Fakatvirgs.gif onun zekası bu seçmeci sisteme de bağlı kalamamış. Karnead ve Aenesidemos’un sistemlerini tanıdıktan sonravirgs.gif bunları Eflatun doktrininin en doğru bir yorumlaması saymış ve uzun süre bu doktrine bağlanmıştır. Yazmış olduğu bir eserdevirgs.gif kökü Pyrrhon’dan gelen şüphenin on dürtüsünü (motifs) açıklamıştır. Felsefe tarihinde bir şüpheci olarak tanınan Favorinusvirgs.gif İmparator Adrien ve sofu Antom zamanında Roma ve Atina’da büyük bir başarıyla hitabet okutmuştur (120-150 yılları arasında).

Kendisi hakkında çok kez hayranlıkla dolu yazılar vermiş olan Auİu-Gellevirgs.gif onuvirgs.gif konuşkanvirgs.gif sofistler biçiminde uzun söylevler vermeye yeteneklivirgs.gif her konu üzerinde başarıyla söz eden bir filozof sayar. Bunun için derslerine her taraftan pek çok dinleyici gelirdi. Kendisini İmparator Adrien’e pek sevdirmiş ve onunlavirgs.gif felsefe sorunları üzerinde tartışmalar yapmıştır.

Otuz lejyona kumanda eden bir adamın yanılmayacağını iddia ederekvirgs.gif daima imparatorun fikirlerini kabul etmek suretiyle bu sevgiyi devam ettirmiştir. Bu suretle Roma’da açtığı felsefe okulunda Yeni Akademinin hafiflettiği şüphecilik sistemini başarıyla okuttu. Atina’da Roma’daki kadar başarı göster Buradavirgs.gif D6monax ve H Atticus’le arkadaş olmuştur. Plütark da arkadaşlarındandı. Favorinusvirgs.gif ya hadımvirgs.gif yada hünsaydı; Lucienvirgs.gif D monax adlı eserindevirgs.gif onun bu haliyle alay eder. Bu eserdevirgs.gif onun beden yapısıyla sesivirgs.gif gülünç bir surette tasvir edilmiştir.

Favorinusvirgs.gif Anlaşılabilen Tasarımlar adında bir eser yazarakvirgs.gif stoacılara karşıvirgs.gif güneşin bile algılanamayacağını (idrak)virgs.gif Yeni Akademiciler tarzında düşünür. Plütark ve Akademik Okul başlıklı diğer bir eseri daha vardır. Astrolojinin aleyhinde Karnead’ı anımsatan kanıtlar ileri sürmüşvirgs.gif stoacıların kaderciliğine hücum et mişvirgs.gif hiç bir şeyi onaylamayan söylevler ileri sürmüşvirgs.gif kullandığı diyalektikvirgs.gif tarzı ve rasgele söylevler verme tutkusuvirgs.gif onu Yeni Akademi’ye mensup olan bir filozof olarak tanıtmıştır. Kendisinin özel bir doktrini yoktur. İhtimalvirgs.gif felsefe tarihi olarak yazılmış olan Türlü Şeyler Tarihi ve hatıralar Homeros’un felsefesine dair de bazı eserler yazmıştır. Fakat bunların hiç biri zamanımıza kadar gelememiştir.
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 4 Ziyaretçi
  Tarih: 11-22-2024, 11:32 PM