İnsanın toplumsal tarihinin kendilerine ayrı düşünce tarzlarının karşılık geldiği üç ayrı aşamadan
yani sırasıyla çoktanrıcılık/ kölelik
teizm/feodalizm ve pozitivizm/endüstriyalizm evrelerinden geçtiğini öne süren Saint-Simona göre
toplumsal değişme ve düzenin yasaları
pozitivizmin marifetiyle
bulunabilir. Toplumun
ona göre
başlıca görevi
yaşamak için gerekli nesneleri çoğaltan üretimi geliştirmektir; çünkü mutluluk ancak bu şekilde sağlanır. Yeni düzende toplumu anlar
yani endüstri alanında çalışanlar yönetecektir. Endüstri alanında çalışanlarla
o zanaatlarla uğraşanları
çiftçileri
fabrikatörleri
yatırıma açtıkları kredilerle üretime katılan bankerleri
türlü üretim dallarındaki uzmanları anlatmak ister. Toplumu endüstri alanında çalışanların yönetmesi. yoksulları yoksulluklarından kurtaracaktır; ona göre
bilimle
akla uygun olarak düzenlenecek üretim
bütün çalışanları her bakımdan yükseltecektir. Herkes çalıştığı
görevini yerine getirdiği ölçüde
üretimden payına düşeni alacaktır. Üretimi yönetenler
Saint-Simon’a göre
halkı keyiflerine göre değil
fakat üretimi geliştirmenin gereklerine göre yöneteceklerdir. Bu yöneticilerin görevlerini kötüye kullanmalarına
halkı aldatmalarına
halka ¤¤¤¤lerini anlatacak yeni bir din ile toplumu aydınlatacak bilginler engel olacaktır.
Şu halde
ekonomik ve siyasi yönetimin başında banka
fabrika
maliye uzmanlarının bulunmasına karşılık
inanç ve eğitim gibi işlerin başında da bilim
sanat uzmanları bulunacaktır. Yeni din
kardeşlik ve sevgiye dayanan bir inanç olmalı ve her türlü hurafeden arındırılmalıdır. Başka bir deyişle
modern toplumun yön ve düzeninin
üretici olmayan bürokratlar tarafından değil de
bilim adamları ve sanayiciler tarafından belirlendiğini öne süren Saint-Simon’a göre
modern toplumdaki kriz de
pozitivizme dayanan yeni bir din ile çözülebilir.
O
bilim konusunda
tüm bilimlerin şimdiye dek bilimsel olmayan yöntem ve adımlarla işe başlamış olduğunu söyler. Bundan başka
her bilim birtakım dini tasarımlar
¤¤¤¤fizikle ilgili sanılarla yüklüdür. Başlangıçta
teolojik bir temeli olan ve ¤¤¤¤fizik kavramlarla geliştirilen
gerçek olmayan bir bilimin yerine
Saint-Simon’un çağında gerçek bilim
pozitif bilim geçmiştir. Ona göre
ilerlemeyi sağlayan etken de bilimin
başlangıçta onun içine karışmış olan bu öğelerden temizlenmesidir. Saint-Simon
artık pozitif bilim çağının başlamış olduğunu söyler.