:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Müslümana haramdır çeşmesi
Hayat_Bu
#1
''Müslümana haram''dır Çeşmesi.


Bursa'da zamanında Müslüman bir zat bir çeşme yaptırmış. Eski adı
yahudilik yol ağzı, bugün ki adı Arap Şükrü muhitinde, ve başına bir
kitabe eklemiş, "her kula helâl, müslümana haram"... Tabii başkent,
Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye...

Efendime söyleyeyim, gitmişler kadıya şikâyete, yaka paça yakalanmış
adam huzura getirilmiş, bu nasıl fitnedir, dini islam ahalisi müslüman
olan koca devlette, sen kalk hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama
suyunu müslümana yasakla... Olcak iş midir, nedir sebebi, aklını mı
yitirdin? diye çıkışmışlar adama...

Adam müsade buyrun sebebi vardır, lakin ispat ister, delil şarttır
der... Kadı kızar: "Ne delili, ne ispatı, sen fitne çıkardın müslüman
ahalinin huzurunu kaçırdın katlin vaciptir!" der. Ama bir yandan da
merak eder, nedir gerekçen diye sorar, adam bir tek Sultan´a derim
diye cevap verince, karışır yine ortalık. Söz Sultan´a gider, adam
saraya yaka paça götürülür...


Padişah sinirlenir ama diğer yandan da meraklanır : "De bakalım ne
diyeceksen, bu nasıl iştir ki, hem çeşmeyi yaparsın, hem de her kula
helâl, bir tek müslümana haram yazarsın..."

- Adam başı önünde delilim vardır, lâkin ispat ister

- Ya dediğin gibi sağlam değilse delilin?

- O zaman hükme kıldan incedir boynum sultanım

- Eeee

- Sultanım her hangi bir havradan (sinagog´dan) bir rastgele haham ı
izahsız yaka paça tutuklayın, bir hafta bakın neler olacak..

Dediği yapılmış adamın, tüm azınlıklar bir olmuş, başlarında
museviler, "Ne oluyor, bu ne zulüm, bizim din adamımıza biz kefiliz,
ne gerekirse söyleyin yapalım, o masumdur, gerekirse kefalet
ödeyelim..." efendim çevre ülkelerden bile elçiler gelmiş, elçiler
mektup üstüne mektup getirmiş,

Bir hafta dolunca: Sultan´ım artık bırakmak zamanıdır demiş adam,
haham bırakılmış, azınlıklar mutlu, bu sefer sultana teşekkürler,
hediyeler, az zaman geçmiş ki adam aynı işi herhangi bir kiliseden bir
papaz için yaptırınız sultanım demiş.


Aynı işlemle, aynı usulle bir papaz derbest edilmiş, yaka paça
alınmmış pazar ayininden, aynı tepkiler artarak devam etmiş. Haftası
dolunca da serbest bırakılmış. Mutluk ve sevinç gösterileri daha bir
fazlalaşmış, teşekkürler, şükranlar... Levantenler din adamlarına
kavuşmanın mutluluğu ile daha bir sarılmışlar birbirlerine.

Sultan: "Bitti mi?" demiş adama.

- "Sultanım son bir iş kaldı, sonra hüküm zamanıdır izninizle" demiş.

- Şimde nedir isteğin?

- Efendim başkentimiz Bursa'nın en sevilen, en sözü dinlenilen, itimad
edilen alimini alınız mimberinden,

dedikleri gibi olmuş, Ulucamiinin imamını, cuma hutbesinin ortasında
almışlar... Yaka paça götürmüşler...

Ve ne olmuş bilin bakalım ?


Bir Allah'ın kulu, tek bir olumlu kelâm etmemiş, ne oluyor, siz ne
yapıyorsunuz hiç olmasa vaazı bitene kadar bekleyeydiniz, dememiş.
Peşinden giden olmamış, arayan soran olmamış...

Geçmiş bir hafta, nerde imam diye gelen giden olmamış... Aptal ve
cahil bir imam atanmış yerine, ne konuştuğunu kulağının duymadığı
yobaz cinsinden, halk halinden memnun, başlamış bir dedikodu, o geçen
hafta derbest edilen koca âlim için;

-bizde onu adam, hoca bellemiştik,

- kimbilir ne haltlar etti de tutuklandı...

- vah vah acırım arkasında kıldığım namazlar...

- sorma sorma...

Padişah, kadı ve adam izlemişler olanı biteni, padişah;

- eee ne oalcak şimdi adam

- bırakma zamanıdır, bide özür dileyip helallik almak lazımdır hocadan

- "haklısın" demiş padişah, denilenin yapılması için emir buyurmuş ve
adama dönmüş, adam başı önünde;

- ey büyük sultanım, siz irade buyurunuz lütfen, böylesi müslümanlara
SU HELÂL edilir mi?

Sultan acı acı tebessüm etmiş;

- "Hava bile haram, hava bile..." demiş
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 11-24-2024, 05:42 PM