[SIZE="4"]Bizi şekillendiren, hatalarımızla seven, bazen değiştirmeye çalışan, çoğu kez bu hatalara yenilerini eklememize aracılık eden, birlikte olmaktan heyecan duyduğumuz, sayesinde kendimizi daha iyi tanıdığımız, kapris yaptığımız, kaprisini çektiğimiz, kıskandığımız, bizi kıskanan, kavga ettiğimiz, yeniden özlediğimiz, kendisine döndüğümüz, bize tekrar kucak açan veya artık kabul etmeyen, isteyerek veya istemeden geride bıraktığımız eski sevgililerimiz...
[FLASH]http://zuzu65.zuzu65.googlepages.com/akdefteri-aytim.swf[/FLASH]
Hayatımızdan geçerken mahrem izler bırakanlar.Hepimiz için bu konu sandık odalarını andırır.Bazen küf kokusundan, soluğumuzu tıkayacak tozdan rahatsız olur, tam içeri girecekken vazgeçip kapıyı kapatırız.Fakat bazen de bir büyü gibi çeker bizi, bugünden kopmak, kendi "masalımızda" kaybolup gitmek için odaya girer, sandığı açar vekarıştırırız.
Ben eskiden o sandıkta sevinçlerin ve acıların saklandığını sanırdım. Saflıkmış herhalde.
Şimdi kime baksam o sandıkta öfkelerini biriktiriyor. (Suratını görmeye bile dayanılamayanları, eski sevgililer tarihinden bile atılanları kastetmiyorum, yanlış anlamayın)Öyle sanıyorum ki, "Tutkulu bir ilişkiden geriye ne kalır?" diye sorsanız yeni kuşaklara, ya "bilmeeeem!" diyecekler ya da "öfke kalır" diyecekler.
Yine de "eski sevgililer tarihi"ni acıların, sevinçlerin, öfkelerin izlerinden ibaret sanmamalı şu modern dünyada.Eski çağlardaki gibi değil.Bugün eski aşklarımız ve bitmiş ilişkilerimiz sadece mazinin bir parçası değiller.Onlar bugünümüzün, yeni ilişkilerimizin de ayrılmaz parçaları.Eski sevgililer sanki bugünkü ilişkilerimiz için mihenk noktası, tartı, ayna işlevi görüyorlar.Çoluk çocuğa karışılsa bile referanslar bitmiyor; kıyaslamalar birbirini izliyor. Bazen zihin sürekli "eski"yle "yeni" arasında gidip geliyor, sürekli kurcalıyor.Yani eski ilişkilerin "mazi kalbimde yaradır" tablosunun figüranları olduğunu sananlar yanılıyorlar. O eskidenmiş.Bazı insanlar artık piyasa ekonomisine dahil olan duygular dünyasında kendilerine ait aşk hisselerinin yükselmesi için kullanıyorlar eski sevgililerini. ("Bak o da sevmişti beni, bak bu da sevmişti beni, onunla mı, ohooo!" durumları).Bazıları geçmiş aşk anılarını çağırıp egosunu okşuyor, bazıları karşı cinse öfkesini bileyip duruyor bu yolla...
Bazılarının hala içi acıyor, hala canı yanıyor; bazılarının hatırladıkça neşesi yerine geliyor.
Öyle ya da böyle...
Ama şurası gerçek ki, eski sevgililerimiz bugünkü aşklarımızda yaşamayısürdürüyorlar.İzleri kazınmışsa silmek kolay olmuyor.[/SIZE]
Bu taşlar öyle kolay kolay yosun tutmuyor.
[FLASH]http://zuzu65.zuzu65.googlepages.com/akdefteri-aytim.swf[/FLASH]
Hayatımızdan geçerken mahrem izler bırakanlar.Hepimiz için bu konu sandık odalarını andırır.Bazen küf kokusundan, soluğumuzu tıkayacak tozdan rahatsız olur, tam içeri girecekken vazgeçip kapıyı kapatırız.Fakat bazen de bir büyü gibi çeker bizi, bugünden kopmak, kendi "masalımızda" kaybolup gitmek için odaya girer, sandığı açar vekarıştırırız.
Ben eskiden o sandıkta sevinçlerin ve acıların saklandığını sanırdım. Saflıkmış herhalde.
Şimdi kime baksam o sandıkta öfkelerini biriktiriyor. (Suratını görmeye bile dayanılamayanları, eski sevgililer tarihinden bile atılanları kastetmiyorum, yanlış anlamayın)Öyle sanıyorum ki, "Tutkulu bir ilişkiden geriye ne kalır?" diye sorsanız yeni kuşaklara, ya "bilmeeeem!" diyecekler ya da "öfke kalır" diyecekler.
Yine de "eski sevgililer tarihi"ni acıların, sevinçlerin, öfkelerin izlerinden ibaret sanmamalı şu modern dünyada.Eski çağlardaki gibi değil.Bugün eski aşklarımız ve bitmiş ilişkilerimiz sadece mazinin bir parçası değiller.Onlar bugünümüzün, yeni ilişkilerimizin de ayrılmaz parçaları.Eski sevgililer sanki bugünkü ilişkilerimiz için mihenk noktası, tartı, ayna işlevi görüyorlar.Çoluk çocuğa karışılsa bile referanslar bitmiyor; kıyaslamalar birbirini izliyor. Bazen zihin sürekli "eski"yle "yeni" arasında gidip geliyor, sürekli kurcalıyor.Yani eski ilişkilerin "mazi kalbimde yaradır" tablosunun figüranları olduğunu sananlar yanılıyorlar. O eskidenmiş.Bazı insanlar artık piyasa ekonomisine dahil olan duygular dünyasında kendilerine ait aşk hisselerinin yükselmesi için kullanıyorlar eski sevgililerini. ("Bak o da sevmişti beni, bak bu da sevmişti beni, onunla mı, ohooo!" durumları).Bazıları geçmiş aşk anılarını çağırıp egosunu okşuyor, bazıları karşı cinse öfkesini bileyip duruyor bu yolla...
Bazılarının hala içi acıyor, hala canı yanıyor; bazılarının hatırladıkça neşesi yerine geliyor.
Öyle ya da böyle...
Ama şurası gerçek ki, eski sevgililerimiz bugünkü aşklarımızda yaşamayısürdürüyorlar.İzleri kazınmışsa silmek kolay olmuyor.[/SIZE]
Bu taşlar öyle kolay kolay yosun tutmuyor.
alıntıdır