:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Lüzumsuz Bilgi Diyarı (Bütün İlginç Sorularınızın Cevabı Burda)
PesmisT GirL
#41
Alkolün ne kadarı trafikte zararlıdır?

Trafik denetlemelerinde yapılan alkol testinden ağza atılacak bir şekerle veya sakızla kurtulmak mümkün değildir. Alkol aldığımızda veya sarımsakvirgs.gif soğan benzeri keskin kokulu yiyecekleri yediğimizde nefesimiz kokar. İstediğimiz kadar ağzımızı yıkayalımvirgs.gif dişlerimizi fırçalayalımvirgs.gif şeker yiyelim veya sakız çiğneyelimvirgs.gif fark etmez bu kokuyu tam olarak gideremeyiz.

Bu kokuların nedenleri ağza veya boğaza bulaşan alkolvirgs.gif ağızda dişlerin arasında kalan yiyecekler değildir. Onlar ağzın yıkanması ile giderilebilir. Bu kokular mideden de gelmezvirgs.gif çünkü yiyecek gitmediği zamanlarda yemek borusunun ucu hep kapalıdır. Tüm bu alkol ve kokulu yiyeceklerin molekülleri midedeki hazım sırasında mide duvarından geçerek kana karışır. Böylece akciğerlere ulaşarak nefesle beraber çevreye yayılırlar.

Trafik denetlemelerinde yapılan alkol testlerindevirgs.gif nefesteki dolayısıyla kandaki alkol miktarı ölçülür. Cihaza üflemeyle dışarı verilen havanın 2.000 santimetreküpü kanda bulunan alkol miktarını gösterir. Bu oranvirgs.gif alınan alkol miktarının kişinin ağırlığına bölünmesi ve erkeklerde 0.7virgs.gif kadınlarda ise 0.6 katsayısının çarpılması ile hesaplanabilir.

Bu katsayılar arasındaki farkın nedenivirgs.gif aynı vücut ölçüleri ve yağ oranlarına sahip bir kadın ve erkek üzerinde yapılan deneylerdevirgs.gif her ne kadar alkolün yüzde 20'si midedevirgs.gif yüzde 80'i ince bağırsaklarda kana karışsa davirgs.gif kadınlarda alkolün midede daha az parçalanarak kana karışım oranının yüzde 30 daha fazla olmasıvirgs.gif kadınların daha çabuk sarhoş olmaları ve sarhoşluğun daha uzun sürmesinin gözlemlenmesidir. Bir kadeh sek rakı veya iki bardak şarap kanda 40 gram alkol bulunması anlamına gelir.

Böyle bir doz 75 kilo ağırlığındaki erkekte 40((75XOvirgs.gif7)=0.76 gr/litre sonucunu verir kivirgs.gif trafikteki yasal limiti aşar. Bu miktarda alkolü 60 kilo ağırlığındaki bir kadın aldığında suçlu olurvirgs.gif çünkü hesaba göre kanında 40( (60X0virgs.gif6)=1.1 grAitre alkol çıkar. İnsanlarda bir litre kandaki alkol oranı 0virgs.gif5 gramı geçtikten sonra refleksler yavaşlarvirgs.gif sürücü bilincine hakim olamaz. Bu da ciddi kazalara yol açar.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#42
Jet-lag olayı nedir?

Bütün hayvanların vücutlarınınvirgs.gif uyumavirgs.gif vücut ısısıvirgs.gif üreme zamanı gibi periyodik fonksiyonlarını kontrol eden biyolojik bir iç saatleri vardır. Bu iç saatlerin çoğuvirgs.gif kendi fonksiyonları için kendi zaman dilimlerinde çalışırvirgs.gif ancak ışık ve sıcaklık gibi dış etkenlerden de etkilenir. Eğer İstanbul'dan Newyork'a uçarsanızvirgs.gif sizin vücut saatiniz hala İstanbul'a ayarlıdır. Örneğin İstanbul'dan saat 12:00'de havalanırvirgs.gif 8 saatlik bir uçuştan sonra Newyork'a varırsanızvirgs.gif vücut saatiniz 20:00'dedir ama Newyork saat 13:00'ü yaşamaktadır. Vücudunuzun saati ortama göre 7 saat ileridedir.

Karnınız acıkacakvirgs.gif biraz sonra uykunuz gelecektir amavirgs.gif akşam olmasına bile daha 7-8 saat vardır. İşte bu olaya jet-lag denilir. 'Lag'in İngilizce'de anlamı geri kalmavirgs.gif gecikmedir. Bu durumda uçuştan sonra insanda yorgunluk duyulmaktavirgs.gif özellikle okumavirgs.gif araba kullanma ve iş görüşmeleri gibi konularda motivasyon ve konsantrasyon eksikliği görülmektedir.

Dünya dönüşünü 24 saatte tamamladığındanvirgs.gif dünya yüzeyi kuzeyden güneye her biri l saatlik 24 zaman bölgesine bölünmüştür. Örneğin İstanbul ile Newyork arasında 7 zaman bölgesi vardır ve aynı anda İstanbul'da saat 14:00 ikenvirgs.gif Newyork'ta sabah 07:00'dir. NASA'ya göre insan vücudunun biyolojik saatinin her bir zaman bölgesinevirgs.gif yani bir saatlik bir zaman değişimine alışması bir gün almaktadır. Bu durumda İstanbul'dan NewYork'a gidince vücut kendini ancak 7 gün sonra adapte edebilmektedir.

Jet-lag olayı uçma mesafesine değilvirgs.gif kaç zaman bölgesinden geçtiğinize bağlıdır. Aynı mesafevirgs.gif aynı zaman bölgesinde kuzey-gü-ney mesafesinde gidilince jet-lag olayı görülmemektedir. Jet-lag olayının doğuya doğru muvirgs.gif yoksa batıya doğru mu seyahatte daha çok görüldüğü tartışma konusudur. Şüphesiz bu insanların çoğunluğunun yapısına ve yaşam düzeyine bağlıdır. Yapılan anketler sonucundavirgs.gif çoğunluğun doğuya doğru yapılan uçuşlarda daha çok rahatsız olduğuvirgs.gif insanın vücut saatini hızlandırmadavirgs.gif yavaşlatmaya göre daha fazla zorlandığı görülmektedir.

Küçük çocukların pek etkilenmediği jet-lag olayından en çok etkilenenler ise günlük yaşantısı düzenli ve rutin işler yaparak yaşayanlardır. Uçaktaki havanın kuru olmasıvirgs.gif seyahat süresince hareketin kısıtlı olmasıvirgs.gif içki içilmesivirgs.gif yeterli sıvı içecek alınamamasıvirgs.gif farklı iklimde farklı yemeklervirgs.gif insanlarda jet-lag'a karşı direnç kırıcı diğer etkenlerdir.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#43
Banyodan sonra ellerimiz niçin buruşur?

Bütün vücudumuzvirgs.gif bir kısmı gözle görülebilenvirgs.gif büyük bir kısmı da ancak dikkatli bakınca fark edilen kıl ve tüylerle kaplıdır. Bu tüy ve kılların dibinde 'sebum' adı verilen yağ bezleri vardır. Bunların çıkardığı yağvirgs.gif su geçirmez keratin bir tabaka oluşturur ve suyun derimizden içeri girmesini önleyerek derimizi yumuşak tutar.

Belki de en çok kullanılan yerler olmaları nedeni ile vücudumuzda sadece parmak uçlarımız ve tabanlarımızda kıl veya tüy yoktur. Dolayısı ile koruyucu keratin tabaka da yoktur. Ayrıca parmaklarımızın uçları ve ayaklarımızın tabanları kalın bir deri tabakası ile kaplanmıştır.

Parmaklarımızın uçları ve tabanlarımız suyun altında belli bir süre kalıp iyice ıslanırsavirgs.gif osmos denilen daha sulu bir maddenin daha koyu bir maddenin içine girişi sonucunda derimizin altına su girer ve bu su burada kendine yer bulmak ister.

Ancak buradaki kalın derimizin genleşerek bu suya ayırabileceği fazla yeri olmadığı içinvirgs.gif aynen yazın çok sıcak havalarda yollardaki asfaltlarda olduğu gibi eğilirvirgs.gif bükülür yani büzüşür.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#44
Aynı anne ve babanın çocukları niçin farklı oluyor?

Çocukların oluşumunu anne ve babadan aldıkları kromozomlar belirtiyorsavirgs.gif her insanda bir set kromozom varsa ve de bu kromozomlar zamanla değişmiyorsavirgs.gif aynı anne ve babadan olan çocukların da birbirinin aynı olması gerekmez mi? Üreme konusunda tabiat müthiş şaşırtıcıdır. Tabiatta çocukların oluşumu ile ilgili özel bir sistem dizayn edilmiştir.

Son yılların gözde konusu DNA ile ilgili olarak gazetelerde ve dergilerde çizilen resimlerden belki dikkatinizi çekmiştir. Kadın veya erkek olsun her insanın bir set kromozomu vardır ve her kromozom birleştikleri zaman 'X' harfini oluşturan iki parçadan ibarettir. Bu ikili DNA'nın birbirine sıkıca sarılmış iki koludur. Bir insanın kromozomununvirgs.gif bu iki yakasından biri annedenvirgs.gif diğeri de babasından gelir. Ortadan 'X' şeklinde bağlı bu yeni kromozomun her iki yarısı da komple bir gen setini taşır.

Spermvirgs.gif yumurta ile birleşerek yeni bir insanın oluşumunu sağlar. Sperm yeni bebeğin kromozomunun bir yarısını taşırvirgs.gif yumurta diğerini. Esas soru şudur: Sperm ve yumurtadaki DNA nereden gelmektedir? Babadaki her hücrevirgs.gif birbirinin tamamen aynı 'X' şeklindeki kromozomları taşır. Anne için de bu aynıdır. Baba ile annenin kromozomları da kendi anne ve babalarının kromozomlarından gelmiştir. Ama hangi yarısı gelmiştir? İşte doğanın müthiş düzeninin ipucu da buradadır.

Babada sperm hücreleri oluşurkenvirgs.gif kendi anne ve babasının kromozomlarının birer yarısını rasgelevirgs.gif yani bir kurala bağlı olmadan alır. Annenin yumurtalarında da aynı şey oluncavirgs.gif doğan her çocuk dört kişininvirgs.gif yani anneannevirgs.gif babaanne ve her iki dedesinin (dolayısıyla onların da ebeveynlerinin) genlerinin rasgele karıştırılmış şeklinden oluşur ve her çocuk farklı fiziksel ve psikolojik özellikler gösterir.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#45
Kanımız kırmızı iken damarlarımız niçin mavi?

Yaşamımızın sürebilmesi için vücudumuzdaki her bir hücrenin oksijene ihtiyacı vardır. Hücrelerimize oksijeni kanımız taşır. Kanımız oksijeni havadan aldığımız nefesin sonucunda akciğerlerimizden alır ve vücudumuzun her bir noktasına ulaştırır. Bu noktalarda oksijeni hücrelere devreden kanımızvirgs.gif kalp tarafından emilerek tekrar oksijen depolayabilmesi için akciğerlerimize pompalanır ve çevrim böyle devam eder.

Kanımızın içinde oksijen moleküllerini tutupvirgs.gif damarlarda taşıyarakvirgs.gif hedefe ulaşıldığında bırakan özel bir molekül vardır. Kırmızı kan hücrelerinivirgs.gif yani alyuvarları çevreleyen ve aslında demir içeren bir protein olan hemoglobinvirgs.gif oksijenle birleşerek bilinen parlak kan rengini oluşturur.

Kanımız hücrelerde oksijeni terk edipvirgs.gif karbondioksiti alıp geri dönerken yani toplardamarlarımızda iken rengi koyu kırmızı hatta biraz mora yakındır. Damarlarımızın çeperleri ve kan hücreleri renksiz olduklarındanvirgs.gif kanın rengini veya renginin tonunu içinde oksijen olup olmaması tayin eder.

Damarlarımızın mavi renkte görünmesivirgs.gif vücudumuza gelen ışığın bir kısmının derimizde emilmesivirgs.gif bir kısmının da yansıtılması ile ilgilidir. Derimizde mavi renk gibi yüksek enerjiye sahip dalga boyundaki ışıklar daha çok yansıtılıp gözümüze geldiği için damarlarımız mavi renkte görülür.

Vücudumuzda gördüğümüz damarların hemen hemen tümüne yakını daha koyu renkli kanı taşıyan toplardamarlardır. Atardamarlarda kalp tarafından pompalanan kanın vücudun her yerine süratle ulaşabilmesi için basınç yüksektir. Toplardamarlarda ise kanın basıncı düşükvirgs.gif hızı da daha yavaştır. Herhangi bir atardamar kesildiğinde kan daha hızlı dışarı çıkarvirgs.gif kan kaybı süratli ve çok olur. Hayati tehlike yaratır. Bu tehlikeye karşı atardamarlarımız daha kalın çeperli yapılmış ve derimizin altında daha derinlere yerleştirilmişlerdir. Bir kaza veya ameliyat olmadıkça atardamarlarımızı pek göremezsiniz.

Bu nedenle derimizde gördüğümüz damarların çoğuvirgs.gif et kalınlığı az olduğu için içindeki kanın rengini daha çok yansıtan ve deriye daha yakın olan toplardamarlardır. Tabii ki bu durum toplardamarlar kesildiğinde kanın koyu kırmızı veya mor renkte akacağı anlamına gelmez. Kesilme yerinden akan kan derhal hava ile temas edipvirgs.gif ondaki zengin oksijeni alır ve rengi yine bilinen kan rengine dönüşür.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#46
İnsanlar niçin dondurularak saklanamıyor?

Tedavisi günümüzde mümkün olmayan hastalan ölmeden önce dondurupvirgs.gif teknolojinin gelişipvirgs.gif tedavi imkanlarının bulunabileceği ileriki yıllara kadar saklamakvirgs.gif bilim insanlarının üzerinde çok çalıştıkları bir konudur ve bilim insanlarını bu araştırmalara iten sebep kurbağalardır. Doğada bazı cins kurbağalar kış uykusu süresince donarlar; kalp atışlarıvirgs.gif nefes alışları ve kan dolaşımları tamamen durur. Hatta aort damarları kesildiğinde bile kanama olmaz. Buzlar çözüldükten sonravirgs.gif önce kalp atmaya başlar ve kurbağa hayata geri döner.

Yapılan araştırmalarda kurbağaların aniden donmadıklarıvirgs.gif 24 saat süresince kan ve hücrelerinin arasındaki su dondukça geriye donma noktası düşük bir tip antifriz çözelti bıraktıkları ve glikoz üretimlerini çok yükselttikleri tespit edilmiştir. Oysa insanda bu oranda şeker yükselmesine mani olacak birçok mekanizma vardır ve iyi çalışmamalarının sonucu ise şeker hastalığıdır.

Bir memelinin hücresinin dondurularak saklanabilmesi içinvirgs.gif hücrenin içinde oluşan buzun en az seviyede olması gerekir. Hücre içindeki suyun tamamen donması ölüme yol açar. Bunun için de dondurma işlemine hücre dışı sıvılardan başlanılmalıvirgs.gif sadece hücre aralarındaki ve kandaki su donmakvirgs.gif hücredeki zar ve proteinlerin yapıları bozulmamalıdır. Donmuş kanvirgs.gif besin ve oksijen taşıyamayacağındanvirgs.gif metabolizmada ne gibi aksaklıklar görülebileceği hala bilinmemektedir. Ayrı bir sorun da suyun donduğu vakit genişlemesidir. Bu yüzden kan damarları parçalanabilirvirgs.gif doku yapısı bozulabilirvirgs.gif hücre zan yırtılabilir.

Aslında artık günümüzde insanın yumurta hücrelerivirgs.gif sperm ve beyaz kan hücrelerivirgs.gif deri ve korneası dondurularak saklanabilmektedir. Ancak bunların hücre sayıları çok azdır. Nakil için böbrekler ve karaciğer buz içinde saklanır ama bunun da süresi en fazla 2-3 gündür. Üstelik bu organlar soğuk ortamda saklanmakta ama dondurulmamaktadır.

Halen bir organ bile dondurulup saklanamadığına görevirgs.gif bütün bir vücudu dondurarak saklama konusunda bilim insanlarıvirgs.gif pek iyimser değiller ama çalışmalar devam ediyor. Daha doğrusu insanı dondurup saklamak şüphesiz mümkün devirgs.gif tekrar ısıtılıp canlandırmanın yolu henüz bilinmiyor.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#47
Suyun altında niçin bulanık görürüz?

Denize dalıp gözlerimizi açtığımızda etrafı bulanık görürüz ama deniz gözlüğünü takınca her şey netleşir. Anlaşılıyor kivirgs.gif gözümüzün önünde deniz gözlüğünün içindeki hava olmadıkçavirgs.gif suyun içinde görme işlevinde bir aksama olmaktadır. Gözümüzün dışbükey şeklindeki dış yüzeyi sadece bir mercek görevi görür. Bu mercek olmadan gözümüz ışığı alıpvirgs.gif arka taraftaki retina tabakasına odaklayamaz. Yani gözümüzün dışı bir görme elemanından ziyadevirgs.gif görüntünün ince ayarını yapan basit bir mercektir.

Işıkvirgs.gif havadan suya veya bir prizmanın içinden geçerken olduğu gibivirgs.gif farklı yoğunluktaki cisimlerden geçerken kırılır. Bunu biliyoruz. Gözümüzün yoğunluğu ve dışbükeyliği öyle ayar lanmıştır kivirgs.gif gelen ışık kırılma sonucunda gözümüzün arkasındaki retinada odaklaşır.

Işığın sudaki hızıvirgs.gif gözümüzü geçerkenki hızı ile yaklaşık aynıdır. Ancak suyun yoğunluğu farklı olduğundan buradan gelen ışıkvirgs.gif havadan gelecek ışığa göre yoğunluğu ayarlanmış gözümüzde tam kınlamazvirgs.gif görüntü retinada tam odaklaşamaz ve suyun altında cisimleri flu görürüz.

Eğer su ile gözümüz arasına bir cam koyar ve arkasında havanın bulunduğu bir boşluk bırakırsakvirgs.gif sudan havaya geçen ışık oradan gözümüze gelerek normal olarak kırılır ve görüntü de retina da net olarak odaklaşır.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#48
İnsanların niçin bazıları solaktır?

İnsanların çoğunun niçinvirgs.gif daha çok sağ ellerini kullandıkları henüz bilinmiyor. Eğer dünya nüfusunun yarısı solak olsaydı veya dünyada hiç solak bulunmasaydıvirgs.gif bu durum tabiatın kurallarına daha uygun olabilirdivirgs.gif ancak tek yumurta ikizlerinin bile yüzde onunun farklı ellerini kullanmaları şaşırtıcıdır. Bu durumun genetik olmadığıvirgs.gif kalıtımla bir ilgisinin bulunmadığı da kesin. Bebeklerin rahimdeki pozisyohlarıyla ilgili teoriler var ama kanıtlanmış değil.

İnsanın dışında hiçbir yaratıkvirgs.gif bir elini veya ayağını diğerine göre öncelikli kullanmaz. Dünyada tarih boyuncavirgs.gif kültür ve ırk farkı olmaksızın insanlar arasında sağ elini kullananlar hep çoğunlukta olmuşlardır. Bilim insanları yıllardır bunun nedenini arayıp durmaktadır. Bilindiği gibivirgs.gif beynimizin her iki yarısı değişik yetenekleri kontrol eder.

Önceleri beynimizin sol yansının konuşma yeteneğimize kumanda ettiği bilindiğindenvirgs.gif yazmamıza da kumanda ettiğivirgs.gif bütün önemli kumandaları bu tarafın üstlendiği sanılıyordu. Ama sonraları beynimizin sağ yansının da idrakvirgs.gif yargılamavirgs.gif hafıza gibi çok önemli işlevlere kumanda ettiğivirgs.gif beynin her iki yarısının da bir birinden üstün olmadığı ve her iki tarafın da eşit değerde görevler üstlendiği görüldü. Solakların oranı hakkında çeşitli görüşler var. Genel görüş bunun 1/9 oranında olduğu şeklindedir. Her azınlığın başına geldiği gibi solaklar toplumda bazı zorluklarla karşılaşmışlarvirgs.gif hatta tarihin karanlık çağlarında şeytanla bile özdeştirilmişlerdir.

Günümüzde bile solak doğan çocuklarvirgs.gif aileleri tarafından sağ elleri ile yazmaya zorlanmaktadırlar. Sağ ellerini kullananlar için hayat daha kolaydır. Onlar daha iyi organize olmuşlarvirgs.gif acımasız bir üstünlük kurmuşlarvirgs.gif dünyada her şeyi kendilerine göre ayarlamışlardır. Arabaların viteslerivirgs.gif silahlarda boş kovanların fırlayış yönüvirgs.gif hatta tuvaletteki muslukların yeri bile hep sağ ellilere göre tasarlanmıştır.

İngilizce'de sol anlamındaki 'left' kelimesivirgs.gif zayıf ve kullanışsız anlamında eski İngilizce'de kullanılan 'lyft' kelimesinden türetilmiştir. Sağ anlamındaki 'right' ise haklılık ve doğruluk anlamında da kullanılır. Türkçe'de de öyle değil mi? Sağ hem canlı ve hayatta anlamında kullanılırvirgs.gif hem de sağlıklıvirgs.gif sağlam gibi sıfatların kökünü oluştururvirgs.gif solun ise soluk gibi bir sıfatın kökünü oluşturma dışında sadece bir nota ile isim benzerliği vardır.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#49
Uyurken beynimizde neler oluyor?

Eğer bir insanın başına 'elektroensephalograf' (ezberlemeniz gerekmez!) adını taşıyan bir cihaz bağlarsanızvirgs.gif o insanın yaydığı beyin dalgalarını kaydedebilirsiniz. Uyanık ve hareketsiz durumdaki bir insanın beynivirgs.gif saniyede 10 kez salınım yapan 'alfa' dalgaları yayar. Hareketli bir insanın beyni isevirgs.gif şahmını iki kez fazla olan 'beta' dalgalan yayar. Uyku sırasında ise beyinvirgs.gif salınımları çok daha az olan iki tür dalgayıvirgs.gif 'teta' ve 'delta' dalgalarını yayar. 'Teta' dalgalarının sa-lınımı saniyede 3.5 ila 7 arasında olupvirgs.gif 'delta' dalgalarmınki saniyede 3.5'tan azdır.

İnsanın uykusu derinleştikçevirgs.gif beyin dalgaları da yavaşlar. İnsanda en derin ve uyandırılmasmın en zor olduğu uyku zamanındavirgs.gif beyin artık 'delta' dalgaları yaymaya başlamıştır. Şimdi geldik işin en ilginç yönüne. İnsan gece uykudayken çeşitli zamanlarda beklenmeyen şeyler oluşur. İngilizce'deki 'Hızlı Göz Hareketleri' kelimelerinin baş harflerinden alınarak 'REM' uykusu da denilen ve insanların çoğunluğunda bir gecede 3-5 kez görülen bu safhadavirgs.gif beyin dalgaları uyanık bir insa-nınki kadar hızlanır.

Bir insanı veya bir köpeği REM uykuları sırasında seyredersenizvirgs.gif gözlerinin öne ve arkaya hızla titrediğini görürsünüz. REM uykusu safhasında köpeklerin çoğundavirgs.gif insanların ise bir kısmındavirgs.gif kollardavirgs.gif bacaklarda ve yüz kaslarında seğirmeler de görülebilir. Rüya REM uykusu safhasında olur. Bu safhadaki bir insanı uyandırırsanızvirgs.gif rüyasını çok canlı olarak hatırlar ve anlatabilir. REM safhası dışındaki uykularda insanlar genellikle rüya görmezler. Geceleri iyi bir uyku çekebilmek içinvirgs.gif hem REMvirgs.gif hem de bunun dışındaki safhaların birlikte yaşanması gereklidir. REM kısmı uyku süresinin yüzde 25 kadarını kapsamalıdır. Normal uykudaki bir REM veya rüya bölümü 5 ila 30 dakika sürer.

Uyku ilaçlan daha çabuk ve derin uyumanızı sağlayabilirler ama uykunuzun ve özellikle de REM kısmının kalitesini değiştirirler. Uykudan önce alınan alkol de beynin dalga yayma sistemini ve düzenini etkiler. Düzenli bir uyku için insan her zaman aynı saatte yatmalıvirgs.gif hafta sonlan da dahil aynı saatte uyanmalıdır.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#50
Niçin hıckırırız?

Akciğerlerimiz kaburgalarımızın içinde birer torba gibi dururlar. Nefes aldığımızda bu torbalar içerlerine alabildikleri kadar hava alarak şişerler. Göğsümüzü karnımızdan ayıran ve akciğerlerimizin altına bitişik büyük bir kas olan diyaframvirgs.gif büzüşerek ciğerlerimizin genişlemesini sağlarvirgs.gif nefes almamıza yardımcı olur.

Süratli yemek yenildiğindevirgs.gif yutkunma neticesinde yemek ile birlikte bir miktar da hava alınır. Hıçkırıkvirgs.gif yiyeceğin yüzeyine yapışarak sindirim sistemine giren bu havayı atmak için sistemin gösterdiği bir tepkidir. Diyafram süratle büzüşerekvirgs.gif çok ani ve hızlı nefes almamızı sağlar. Bu arada boğazımızın üst tarafındavirgs.gif ses tellerimizin bulunduğu kısımda bir kapanma olur ve buradan geçen hava bir an bloke edilir. Bu da 'hıck' şeklinde bir sesin çıkmasına neden olur.

Midedeki bir olayla diyaframın ilişkisivirgs.gif bu iki organdaki sinirlerin birbirine çok yakın hatta iç içe geçmiş olmalarındandır. Bu nedenle en çok yemekten sonra hıckırırız. Sindirim işlemi bittikten sonra hıçkırık olmaz. Hıçkırığı önlemek için çok çeşitli öneriler vardır. Baş aşağı durmakvirgs.gif yavaş yavaş su içmekvirgs.gif kollan yukarıda tutmakvirgs.gif nefesi tutmakvirgs.gif ileride bir noktaya bakarak derin nefes almakvirgs.gif buzlu su içmekvirgs.gif nefesi tutarak üç kere yutkunmakvirgs.gif nane yutmakvirgs.gif parmağı kulağa bastırarak su içmek ve korkutmak gibi.

Bunlardan korkutarak insanı şok etmekvirgs.gif dolayısıyla sinir sistemini etkilemekvirgs.gif derin nefes alarak diyaframın mideyi itmesini sağlamak ve de kandaki düşük karbondioksit seviyesinin hıçkırığın oluşumunu hızlandırdığı bilindiğinden nefesi tutmak en mantıklı önlemlerdir. Aslında ise bu önlemlerin hiçbirine gerek yoktur. Hıçkırıklar yaklaşık 5 saniyede bir olur ve genellikle bir dakikadan fazla sürmezler. Siz önlemlerle uğraşırkenvirgs.gif o zaten kendi kendine kesilir. Hıçkırığı kesmek için kabul edilen genel görüş hiçbir önlemin hıçkırığı kesmediğidir. Ancak aylarca süren istisnai durumlardavirgs.gif muhakkak tıbbi müdahale gerekirvirgs.gif hatta bu durumlarda sinirler üzerinde operasyon yapılması bile gündeme gelebilir.

Çok miktarda biber yemek gibi kimyasal yanmalarınvirgs.gif enfeksiyonların ve ülser gibi hastalıkların da hıçkırığı meydana getirebilecekleri ileri sürülüyor. Hıçkırık süresince bir şey yememekte ve içmemekte fayda vardırvirgs.gif çünkü bu sırada tekrar fazla hava alınabilir. Hıçkırığı önlemek için en iyisi yemeği yavaş yiyinvirgs.gif çok miktarda yemeyinvirgs.gif yemek yerken karbonatlı içki içmeyinvirgs.gif yemeğe konsantre olunvirgs.gif çok konuşmayın ve gülmeyin. Yemeğe saygınız ne kadar artarsavirgs.gif hıçkırık o kadar azalır.
Ara
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  2'inci El E?yalar burda. Gel vatanda? geeeeeelll blue_belial 4 524 04-07-2022, Saat: 01:12 PM
Son Yorum: wildfang
  İlginç Saçma Kurallar nofearheart 4 1,214 03-21-2010, Saat: 10:10 PM
Son Yorum: _AL0n3_
  ÜnLüLerin İLginç TakıntıLarı..((: xxxGLsMxxx 6 901 08-07-2009, Saat: 04:16 PM
Son Yorum: xxxGLsMxxx
  İlginç Terlikler PesmisT GirL 7 886 06-28-2009, Saat: 02:04 AM
Son Yorum: PesmisT GirL
  İlginç bir test :):) CReATuRE 10 1,186 07-19-2008, Saat: 09:36 PM
Son Yorum: MaNeSiA

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 11-24-2024, 08:11 PM