Sen müziği çal, ben dans ederim…
Diline düşen sözcüklerin tuşlara hükmüyle, ben de yerimi alırım. Bir köşede bekleyen pabuçlarım, parlak kostümüm ve gülümsemem ile işte buradayım. Hayat yolunun engebelerine karşı mırıldandığım, gizli sözcüklerimi kimseler duymasa da, ben sana eşlik ederim. Ümit vaat eden tılsımlı cümleler zinciriyle hemen yanındayım. Do ile ağlar, re ile gülerim belki; ama sekiz ses güzeliyle sana refakat ederim…
Hüzünlü parçaların acılarından etkilenmez yüreğim. Pistin salınan güzeli olur, arada göz kırpar yüreğini hafifletirim. Acılar yaşansa da ışıltılı kostümümün pırıltıları gözlerime yansıdığında, saklarım çiğ düşen ağlamaklı bakışlarımı…
Makamına göre ayarlarım adımlarımı. Beraber başlanan bu oyunda, en büyük yardımcın olarak, gösteriyi sunuma hazırlarım seninle. Ara nağmelerde, hafifçe anılsa da eskiler, taksimler de can bulur yüreğim. Gülerim…
Sen müziği çal, ben dans ederim…
Notalarınla tasvir ederken sevdamızı, pistin her köşesinde dans eder,baharın olur, çiçekler açarım. Her bakışını anında yakalar, rakkaseye yakışan arz-ı endam ile yansıyarak geri dönerim sana ve savrulan eteklerimle, gam-ı uzak ederim…
Hüzzam makamlarının burukluğunu yaşatma yüreğine, rast makamının doğruluğunda, ara taksimlerle süzüldüğün anda hicazkâr makamına, zarafetimle göz doldurur, seni gülümsetirim…
Nağmelerin ipeksi akışkanlığında, bu yolculukta senin ezgilerinle süzülür, ağır-aksak yekinmelerle hep yanı başında olurum. Sen yeter ki nefesinle ve dokunuşla hayat ver notalara... ve sen müziği çal, ben bizim için dans ederim.