11-12-2009, Saat: 02:07 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Bugün kederliyim, beterim bugün…
Sesime ses değse çığlık oluyor…
Üşüyor toprak, taşlar üşüyor…Vuslatı yakın eden yollar üşüyor…
Bugün her şeyin sonu… Vurdum kendimi hüzünlere… Acı’ma tüm sesler çığlık… Yüreğim ellerimde, kaldım ayazlarda…Üşüyor bedenim… Seni bana özlem eyleyen uzaklar üşüyor… Ah susmalıyım bugün… Lal olmalı dilim… Sonsuz olmalı tüm yollar, alabildiğine gitmeliyim bugün…
Yumma gözlerini, uyuma bugün…Bütün gölgeler akşam oluyor…
Üşüyor yaprak, dallar üşüyor…Savrulup yırtılan rüzgar üşüyor…
Kapanmamalı gözlerim… Uykuyu yabancı bilmeliyim kendime… Gündüzlere sığdırmalıyım kederimi… Akşamlar acıtıyor canımı, karanlık üşütüyor dokunduğum her yeri… Sesim üşüyor sessizlikte… Bu ayaz bana ağır…
Oysa ben senden neler neler isterdim…
Senli sevdalarda doğmak isterdim…
Sabahlar isterdim, asi ve mavi…
Büyüsün isterdim ışığın rengi…
Sensizlik beni böylesine acı kılan… Oysa ben her güne seni sığdırmak isterdim… Seni bilmek, seni öğrenmek isterdim…Ben hergüne asi gözlerinin maviliğinde başlamak, sana düşmek isterdim... Sadece maviye bulanmalıydı tüm dünyam... Öyle ki senin gözlerinde yaşamalıydım, ömrümü tüm renklerden arındırarak…
Ama gel gör ki kötüyüm bugün…
Sesime ses değse çığlık oluyor…
Üşüyor toprak, taşlar üşüyor…
Vuslatı yakın eden yollar üşüyor…
Ve ben, yorgunum bugün tarifsiz duygularla…Tenime değsem buz kesiyor bedenim… Sözüme ‘sen’ karışsan, üşüyor kelimelerim… Bedenimde bildiğim tüm hücreler çığlık çığlığa… Adını koyamadığım, anlamına ulaştığım vurgunlardayım bugün…
Yumma gözlerini, uyuma bugün…Bütün gölgeler akşam oluyor…
Üşüyor yaprak, dallar üşüyor… İçimde kış gibi bir mevsim üşüyor…
Siyah geceler örtünmesin güneşin yüzüne bugün… Ne olur… Bil ki, nicedir değmiyor göz kapaklarıma uykular… Ve ben üşüyorum, üşümek fiilinin anlamını içimde öğütmeden…Yüreğime seni eyleyen, ateş üşüyor…
Oysa ben senden neler neler isterdim…
Senli sevdalarda doğmak isterdim…
Sabahlar isterdim, asi ve mavi…
Büyüsün isterdim ışığın rengi…
Ve sensizlik beni böylesine hazana düşüren... Ben seni bilirdim, yüreğim diye… Ben sana yanardım alev alev…
Şimdi, yalnızım sevginin ayazında… Oysa gecelerim asi, sabahlarım maviydi hayallerimde...
Ve bugün
Bu yalnızlıkta
Ne ASİ kaldı, ne MAVİ…
11-12-2009, Saat: 02:09 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
- Uymadım Hayatımın Yazım Kurallarına....
Üç noktalar (...)
Soru işaretleri (?)
Ünlemler (!)
Belki de sadece nokta (.)
Ardarda virgüller (,)
İç içe parantezler (())
Tırnak içinde konuşmalar (“”
Açıklama yapmaya izin vermeyen iki noktalar ( :: )
Nedenleri açıklamaya çalışan noktalı virgüller ( ;; )
Kesme işaretleri ( ‘ )
Büyük harfler
Küçük harfler
Şahıslar
Haller
Kısaltmalar
Vs vs vs’ler.....
Yazarken dikkat etmediğim imla kuralları hayatımın en uzun cümlesine gelip yerleşmişler.
Bunu seni düşündükçe anladım, senin hayatımın en uzun zamanına gelip yerleşmenle.
İşte o zaman koydum sonunu senin anlamanı istediğim cümlelerimin sonuna üç noktayı...
Sana soramadığım soruların sonuna soru işaretlerini?
Sevinçlerimin arkasına koyduğum ünlemleri, süprizlerine şaşırıp koymayı ne çok isterdim.
Sen konuşmalarının bitimine ise sadece nokta koydun.
Kendimi anlatırken virgülleri koydum,
Detaylarda parantezleri açtım,
Kendimi savunuşlarımda tırnakları.
İzin vermediğin açıklamalarımda iki noktayı sevgili yaptım,
Nedenleri sorduğumda noktayla virgülü koyamadın üst üste sen.
Ben her senin adını andığımda kesme işareti ile ayırdım adından kıskandığım ekleri.
SENİ SEVİYORUM yazdım büyük harflerle!
Küçük harfe bile razıydım “bende seni” deseydin?
Onlar, bunlar, şunlar ilgilendirmedi hiç beni
Sadece ben, sen, bizdik.
Senden önce ve senden sonraydı benim eklerim, senin -den halindi en çok sevdiğim
Cesaret edemeyip yırtık bir kağıda yazdığım ise sadece sçs idi. Kısalmak yakışmadı sevgimi ifade etmeye.
Ve sana olan herşeyi yine vs vs ile geçiştirdiğim bu yazıda hiç bir noktalama işaretine uymadım sadece sonuna koyabiliyorum noktayı, tıpkı senin söylemek isteyipte söyleyemediklerinde koyduğun nokta gibi.
11-12-2009, Saat: 02:10 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Sevdam canımı bu kadar yakmamaLıydı
Ya da bu kadar yandıkça SevmemeLiydim ..
''Şimdi sen yoksun'' ları,
''sensiz n'aparım'' ları,
''seni özlüyorum'' ları cümlelerimden çıkardım.
Bunları zaten birçok kez söylediğim için ezberledin [ezberlettim] artık ..
Bilmek Yetmiyor !
Anlaman gerek beni ..! Söylenenler basit geliyor,dinlemek anlamsızlaşıyor,hatta sıkıcı buluyorsun sevgimi ama
seni sıkan sevgim beni yakıyor!!!
Dışarısı ayazmış,karmış hissetmiyorum.
Sana uzaktan bakmak öyle acı ki
Soğuk nedir unuttum durmadan ,sönmeden yanıyorum ..
Seni böyle sevmek ,çok ağır bir yük .
Karşılığını alamayacağımı bildiğim halde neyime güvenip seni böyle çok sevdiğimi bilmiyorum.
Bildiğim bir şey var yavaş yavaş kayboluyorum...
Artık seninLe anLamlı olan gülüşlerim yok
Ve yine senle kurduğum düşlerim de...
Şimdi içine hapsolduğum gözyaşlarımLa
gidiyorum,bitiyorum,ÖLÜYORUM ..
HOŞÇAKAL ! ..
11-12-2009, Saat: 02:11 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Beklemek iyidir sabretmeyi ezberletir!!
Bekliyorum ben de sabırla.
Bazen, ellerimi göğe açıp dualarla.
Bazen içip içip dünyaya kafa tutan isyanlarımla.
Seni bekliyorum yalnızca.
Bildiğim, artık sadece yapmam gerekenin bu olduğu.
Bildiğim, başka bir yol deneyince ruhumun yorulduğu.
Elimde biletim, içimde susturamadığım beklentilerimle,
havaalanında, tren garında, otobüs durağında,
vapur iskelesinde kayıp bir yolcu gibiyim.
Söylesene nereye gitmeliyim?
Kime kızmalıyım?
Kime gücenmeliyim?
Yoksa senden ilelebet vaz mı geçmeliyim?
Beklemek son birkaç asırdır tek ezberim.
Bazen, kardan önünü görmeyen ya da yağmurun dövdüğü
veyahut sardunyaların güneşe güldüğü
penceremin ardında duruyorum bilinçsizce.
Boşluğa takılıp soruyorum kendime,
"Mevsimler bile değişirken kaderim niye değişmiyor?" diye.
Kimi zaman yüzüm sırılsıklam,
kimi zaman gözlerimin içinde yüzen yakamozlarla bakıyorum yola.
Kapımın önünde buluşanlar, yokuşta yorulup soluklananlar,
annesinin çekiştirdiği çocuklar,
babasının omzundan sağa sola kıkırdayan minik kızlar,
evlere servis yapan garsonlar, postacılar, sucular...
İçerde hayat nasıl durmuşsa, dışarıda devam ediyor.
İnadına.
Öyle bir batıl inanç ki gelecek olman.
Ama bekliyorum işte.
Falcılar kahve telvesinde seni arıyor.
Ben sokaktaki gölgelerde, ayak seslerinde...
Gelmiyorsun yine.
Ama caymıyorum senden.
Koymuyorum yerine yeni birilerini.
Sevemiyorum sana ait olmayan başka gözleri.
Tarot kartlarında, kahve fincanlarında izini sürmekteyim.
Yılmadan, yıkılmadan, utanmadan ve korkmadan.
Gözüm yolda, kulağım merdivenlerdeki en ufak hışırtıda.
Zavallı kadıncağız.
Çok defa göz göze geldim ev sahibimin şaşkın suratıyla.
Yarım ağız bir "nasılsınız" deyip,
havadan sudan sohbet edip örttüm kapıyı yüzüne.
Yaktım bir sigara daha.
Tünedim yine cama.
Kanımla, kemiğimle, dişimle,
tırnağımla dik durmaya çalışarak yolunu gözledim bir gece daha.
Elbette zor.
Tabi ki ölmek kadar kolay ve çabucak değil bilinmezlik.
Acı veriyor.
Ağrıdan sızıdan yataklara düşürüyor elbet.
Boynumu büküp, elimi ayağımı, soluğumu kesiyor ama katlanıyorum işte.
Öldürmeyen her şey güçlendiriyor en nihayetinde.
Bir gün geleceksin biliyorum.
Ama hangi ışıkta, hangi mevsimde, hangi şarkıda onu çözemiyorum.
O vakte kadar geçen her saniye öfkemi üçe beşe katlıyor.
Hüznümü bilmem kaç misli artırıyor.
"Artık gelse de ne değişir" diyorum;
"İnanacak mıyım sanki her sözüne?"
Senden nefret etmek için milyon tane sebebim varken,
ben seni sevmem için gerekenleri ayıklıyorum içlerinden.
Bitmiyor umut, bitmiyor sevda.
Geceleri görünce seni rüyamda
"Tamam" diyorum "İşte bir işaret daha".
Toplayıp tüm ipuçlarını koyuyorum yastığımın altına.
Ne olur, zahmet olmazsa eğer, bu gece de girer misin rüyama?
11-12-2009, Saat: 02:12 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Yıldızlardı senin yüreğin,bu yüzden gökyüzüne
bakardım hep küçükken..
Sebebini bilmediğim bir huzurdu, geceleri ay ışığında
yıldızları izlemek, orada beni çeken birşeyler vardı, sessiz,
gizemli ve de muamma..
Renkleri arıyordum gökyüzünde, maviyi, kırmızıyı,
pembedeki griyi, siyaha tutsak yeşili,
sonra gözlerin geliyor aklıma..
Duruyorum!.. Boğazıma bir şeyler düğümleniyor..
Sana dair binlerce söz geliyor aklıma, sonra sevmeye dair
söylenmiş tüm sözleri söylemek, dünyaya haykırmak
istiyorum, ama gülümsüyorum usulca..
Bu neye yarayacaktı ki? Sevmeye dair yazılmış ve söylenmiş
tüm sözleri söylesemde içimdeki bu
seni anlatamazdı ki onlar..
Yaşamak lazımdı seni anlamak için, çünkü sen sadece anlamdın..
Geceleri gökyüzüne baktığımda, aklıma düşen ve
aklıma nakş olmuş bir anlamdın sen bana..
Anlayıpta anlatamadığım bir anlam, yan yana
koyduğumda her şeyi anlamsızlaştıran bir anlamdın,
Senden daha anlamlısı varmıydı acaba..?
Daha sıcak bir dokunuş..?
Daha sıcak bir öpücük..?
Daha içten bir sarılma..?
Daha içten bir şevkat..?
Ve senden daha derin bakabilecek bir göz varmıydı.. ?
Şimdi gecenin koynundayım, hayalinle sevişiyorum,
yalnızlığımda yastığıma sokuluyorum sen diye, onunla
dertleşiyorum her gece..
Ve ben şimdiler de onun koynunda ağlıyorum, yalnız ve
kimsesiz bir çocuk gibi..
Senden öncede vardı yaşam, ama sensiz yaşamak
yaşamdan ayrı kalmak gibi bir şey, nefesimin yetmediğini,
sözlerimin hep yarım hep yetersiz ve anlamsız kaldığını
yakalarken buluyorum kendimi..
Aynalarda arıyorum senin dokunduğun beni, aynalarda
arıyorum tenimdeki izlerini,
aynalarda arıyorum kaybettiğimi!..
Sen hep benimdin, öyle demiştin, kalacak ve
sonum olacaktın hani?..
Sen Başkalarına Benzeme Sakın, Olur mu?..
Demiştin hani?..
Benzemedim işte, ben hala aynıyım ki, hangi göze
baksam uçsuz bucaksız bir kabusta buluyorum kendimi,
sonra uyanıyorum bu kabustan karşımdaki gözlerin
senin olmadığını anlıyorum..
Şimdilerde sana dair tek birşey biliyorum..
YASTIKLARDA KURUTTUÄžUM GÖZYAŞIMSIN, "SeN" ..
11-12-2009, Saat: 02:16 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
11-12-2009, Saat: 02:17 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Acıları kurutmalısın,yüreğindeki sayfalarda.
Umut olmalı,heyecan olmalı kahverengi gözlerinde
Hüzünlerden kederlerden uzak olmalısın
Hayat bulamlısın ,huzur dolmalısın
İşte yaşamak bu,nefes almak bu demelisin
Gözlerimi düşündükce daha fazla sevmelisin
Bende seni senin gibi öyle sevmeliyim.
Korktuğumda sıkıca sarılabilmeliyim sana,
Üşüdüğümde soğuktan titredğimde
Sen ısıtmalısın beni yüreğinle
Çocuklaşıp ağladığımda okşamalısın saçlarımı,
Tesellim olmalısın tesellin olmalıyım.
Yüreğinde merhamet düşüncelerinde vicdan olmalı,
Bütün güzelliklere kalbinde yer açmalısın.
Düşenlerin dostu,gülenlerin huzuru
Ağlayan herkesin umudu olmalısın.
Yağmurlar gibi yağmalısın,bir adım gelene,
Şimşekler gibi çakmalısın,karanlıkta gezene
Güneş gibi doğmalısın,garibanın gönlüne,
Yıldırım gibi düşmelisin,zalimlerin üzerine
Sen hep böyle olmalısın.
Ben seni sevdiğimden gurur duymalıyım
Acılara gülümseyebilmelisin
Hayat denizinden attığın her oltaya
Gülücükler takılmalı,umutlar yakalamalısın,
Umutların bugün doğmuş bebek gibi olmalı
Geçen her zaman büyütmeli onları
Bazan küçük bir tebessümün yaşatmalı beni
Bazanda koca bir yürekten akan sevgin.
Sevdamız sınırsız ve ölümsüz olmalı
Biz toprak olsakta sevgimiz dillerde dolaşmalı.
Ne varsa hayata dair paylaşmalısın benimle
Acolarını,sevinçlerini vede korkularını bilmeliyim.
Gözyaşlarımızı gizlemeden ağlayabilmeliyiz,
Sevinçlerimizi paylaşıp gülebilmeliyiz,
Korkularını anlatmalısın hiç çekinmeden
Korktuğunda hiç kimselerin bilmediği
sığınağın olmalıyım.
Korkuları birlikte yenmeliyiz.
Sevmediklerini söyleyebilmelisin bana, bende sana
İçimde olmalısın yanımda yoksan bile
Hissetmeliyim varlığını fizanda olsan yinede
Tutkunsam,yanıksam sevdalıysam sana
Bedeli ölüm olmamalı, yaşatmalı beni
Senin vazgeçilmezin ben olmalıyım
Sende benim vazgeçilmezim olmalısın
Paylaşmak istemediğin tek varlık ben olmalıyım
Sen paylaşılmazım olmalısın
Beni herşeyimle kabullenmelisin ben buyum,
böyleyim diyebilmeliyim korkusuzca
Hüzünlendiğimde huzur bulduğum kucak,
Mutluluğumda sarıldığım beden olmalısın.
Bütün şarkılarım sana hitap etmeli
İç çekmelerimin nedeni
Şiirlerimin ilhamı
Bütün sohbetlerimin konusu sen olmalısın.
Bir anda dört mevsimi yaşatmalısın bana.
Sevginle kış ortasında baharı getirmelisin,
Beni düşündüğünde güneş doğmalı şehre
Birdaha asla batmamalı.
Bedenimdeki bütün hücrelerimde sen olmalısın.
Damarlarımda sen dolaşmalısın,
Damarlarında dolaşmalıyım kan yerine
Hücrelerinde hissetmelisin beni bende seni
Canım olmalısın sen yaşatmalısın beni
Canın olmalıyım ben yaşatmalıyım seni.
sen ve ben olmamalı Türkçe'de ve diğer dillerde,
Biz olmalıyız yalnızca biz
Tek yürek, tek beden,Tek can olmalıyız.
Ben beni, sende yaşamalıyım
Sende seni,bende yaşamalısın.
Masallar anlatmalısın aşka dair,
Sevdalar işlemelisin yüreğinle yüreğime
Ayrılık kelimesi geçmemeli sözlerinde
Sen saçlarımı okşarken yanımdayken bile,
Yüreğimdeki denizlerden,hasret şiirleri
haykırmalıyım
Bütün çılgın dalgalar,fısıldamalı kulağına
Kahverengi gözlerin yaşamamın tek nedeni olmalı
Saçların rüzgar olup göyaşlarımı kurutmalı
Uzaklardada olsak düşünmemeliyiz
mesafelerle ayları
Zaman kavramı olmamalı içimizde
Sevgimiz büyümeli sığmamalı yüreğimize
Taşmalıyız ırmaklar gibi
Coşmalıyız ilkbaharda dereler gibi
Çöllerde Vaha olmalıyız
Bozkırlar sevgimizle yeşile dönmeli
Gözlerin karanlıkta ışığım olmalı
Sözlerin bilinmezliklere uçurmalı
Bulmacaların olmalıyım
Beni sen çözmelisin
İpuçların olmalıyımki,rahatlayabilesin
Benim olmalısın baenimsin diyebilmeliyim.
Senin olmalıyım,benimsin diyebilmelisin.
Bütün duyguların bende yoğunlaşmalı
Seviyorsan tek sevdiğin ben olmalıyım
Kızabilmelisin bana bağırıp çağırabilmelisin
Küsebilmelisin bana, arasıra çekip gitmelisin.
Geri bana gelebilmelisin
Yenebilmelisin gururunu
Sevdiğini defalarca söylemelisin
Nefretini bütün açıklığıyla haykırmalısın
Sitem etmelisin edebilmelisin bana
Öfkeni yenebilmek için tokat bile atabilmelisin
Seni herhalinle sevebilmeliyim.
Kölemdir diye tanıtsanda dostlarına
Başım dik ve gururla evet kölenim
diyebilmeliyim
eziyet etsende bana, ben seni sevdiğimi
söyleyebilmeliyim.
Bir damla suyu bir parça ekmeği
Oturup katıksız yemeliyim senleKimseler bilmemeli
açlığımızı bile
Sana ve bana ait ne varsa paylaşmalıyız senle
verdiklerinle değil yalın halinlede
Sevmeliyim hissetmeliim seni.Düşüncelerinde
yalnız ben olmalıyım
Hayalimle yüreğini ben süslemeliyim.
Gözlerindeki aşk kıvılcımıyla yalnız ben yanmalıyım.
Vede benim ateşimle sen yanmalısın
Yüreğinle sarmalı,gözlerinle ısıtmalısın
Tenime her dokunuşunda ben inlemeliyim
Sen hiç tatmadığın kadar haz almalısın
Ve hiç bir zaman doymamalısın bana bende
sana doymamalıyım
İhanetlerini aldatmalarını bilmeliyim
Açıkca söylemelisin bana
Bugün A şahsi ile seviştim diyebilmelisin
Fakat o an hayalinde ben olmalıyım
Öptüğün o tenin kokusunda hissetmelisin beni
Bedenine sahip olmalı o her kimse
yüreğin vede aldığın haz bana ait olmalı
Senleyken korkmamalıyım ölümden bile
Senin gibi mert senin gibi erkek olmalıyım
Yiğitliğin destanını öğretmelisin bana
Sonra cahilliğimi yüzüme vurmamalısın
Git dediğinde surat asmadan gitmeliyim
Kal dediğinde ateşinle daha çok yanmalıyım.
Allahtan sonra taptığım tek varlığım olmalısın
Yüreğimden gelen sesle erkeğimsin diyebilmeliyim
Böyle sevmelisin beni,bende seni
Senin ruhun bende olmalı
Benim ruhum sende
sen öldüğünde bende yaşamamalıyım
İşte bitanem böyle sevmelisin beni bende seni
Kabülümsün,
Vazgeçilmezlerinle,
Olmazsa olmazlarınla,
bende senin kabulünsem,
Hazırım...
Hazırım senle tüm savaşlara....
11-12-2009, Saat: 02:19 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Gülüşünden bir yudum ver, ömrümden yıl al
Kaç cemre düşmeli yüreğime,
ısınmak için yeniden.
Unutmak için, yeşil nazarlarını,
kaç bahar geçmeli,
hasretinin üstünden...
Kaç menekşe açmalı saksılarımda,
boyun bükmeden.
Kaç ilkyaz yaşamalı gönlüm,
üşümeden
Ve
kaç sene,
kaç ay,
kaç gün,
kaç saat,
geçmeli,
akan kanı dindirmek için,
yaralarımın üstünden?
Ay tedirgindi gönlümden yana o yaz gecesi. Sanki dünya devrini tamamlamıyor, gece gündüzü bilmiyor ve dolunaylı saatler kalıntılarını bırakıyordu yüreğime.
Gölgen can evimin kıyısındaydı ve yarım sevdan kanıyordu bahar gözlerimde.
Boğazıma geçirdiğin acıyla tıkanıyordu gözyaşı kanallarım. Çiçek açmıyordu gönül bahçem ve soluyordu pembe güllerim birer birer.
Ezikti yaşam,vuruyordu can damarımdan ve sen küçülüyordun yüreğimde durmadan.
Sevmeler kırılgan,sensiz düşlerim kırılgandı ve bir mevsimlikti aşkın kuralı. Yozlaşmış bir hayatın fısıltısıydı derdimi anlatan ve sürekli firar ediyordun arkana bakmadan.
Bir med-cezirin son perdesiydi bu. Gelgitlere teslim olmuştu yakamoz. Damarlarım tıkanmış, donmuş kanım kum taneciklerine düşmüştü yenik ve sen, son sözü söylüyordun ''gidiyorum'' , yanına ruhunu ve bedenini alarak iki kişilik.
|