Birgün bu rüya bitecek demişti derinliğinde boğulduğum yalancı gözlerin
rengi solmuş dünyanda ben olmayacağım artık diye fısıldıyordu yüreğin
uyandığında sarıldığın bir ben kalmayacak der gibi tutuyordu titrek ellerin
Sen her şeyi söylemiştin aslında bana..
sensizliğin en noktasız halini yaşayacağımı anlatmıştı ardına sığındığım gözyaşlarım
durmadı bu yürek delice sevmeye hasret ettiğim deli yüreğim susmadı
senin sonu olmayan bir yalan olduguna inanmadı
beklide inanmak istemedi inkar etti tüm hırçınlığıyla..
Çünkü ölesiye çünkü delicesine bağlıydı sana..
Gelişin gibi gidişinde bir anda olmuştu ya zaten.
İnanmak en kolay olanıydı.
Ve Ben kolay olanı seçtim…
.........sana inandım…….
Daha kötüsü
......sana bağlandım…..
şimdi sonu belirsiz o yolda yürüyorum
yıkık bitik halde.
Bekli de sona yaklaşıyorum.
Kimbilir..
Kalbime dönemiyorum
Onuda aldın gittin giderken
Kimsesiz kaldım..
Yalanda olsa o sevgine ihtiyacım varken
Dört elimle sana bu denli sarılmışken
Teslim ettin beni bitmeyecek kabuslara
Şimdi gülüyormusun eserine bakıp
Övünüyor musun kendi acizliğine sarılıp
Madem gidecektin bir sabah renklerimi çalıp
Madem bitecektik yaşamayadıklarımıza bir bir iç çekip
Neden geldin söylesene
Sonu olmayan bir yoldu madem
Neden ellerimi tuttun sımsıkıca
Neden aşkınla nefes verdin yeniden
Ardından şuursuzca koşarken
şer…siz aşkının uçurumundan düştüğümde
kanamış dizlerimi binlerce kez hiçe saydın neden..
Şimdi mutlu olabiliyor musun
Kurduğun yalan hayallere inandırırken beni
İçinden gülebiliyor musun..
Gidiyorum artık
Yalan aşkın yalan hayallerin yalan denilebilecek neyin varsa senin olsun.
şimdi aşkımı alıp çekip gidiyorum virane ettiğin bu bedenden.
Bana aşkın ‘’bomboş kırık dökük bir çerçevede asılı kalmak oldugunu’’öğrettin
Bana ‘’ çizdiğimiz o gökkuşağında ki tüm renklerin sadece siyah olduğunu’’ öğrettin
Teşekkürler ey yalan sevgili !
Beni o kırık dökük çerçevedesiyaha bulanmış bir resim yaptığın için
Teşekkürler….
rengi solmuş dünyanda ben olmayacağım artık diye fısıldıyordu yüreğin
uyandığında sarıldığın bir ben kalmayacak der gibi tutuyordu titrek ellerin
Sen her şeyi söylemiştin aslında bana..
sensizliğin en noktasız halini yaşayacağımı anlatmıştı ardına sığındığım gözyaşlarım
durmadı bu yürek delice sevmeye hasret ettiğim deli yüreğim susmadı
senin sonu olmayan bir yalan olduguna inanmadı
beklide inanmak istemedi inkar etti tüm hırçınlığıyla..
Çünkü ölesiye çünkü delicesine bağlıydı sana..
Gelişin gibi gidişinde bir anda olmuştu ya zaten.
İnanmak en kolay olanıydı.
Ve Ben kolay olanı seçtim…
.........sana inandım…….
Daha kötüsü
......sana bağlandım…..
şimdi sonu belirsiz o yolda yürüyorum
yıkık bitik halde.
Bekli de sona yaklaşıyorum.
Kimbilir..
Kalbime dönemiyorum
Onuda aldın gittin giderken
Kimsesiz kaldım..
Yalanda olsa o sevgine ihtiyacım varken
Dört elimle sana bu denli sarılmışken
Teslim ettin beni bitmeyecek kabuslara
Şimdi gülüyormusun eserine bakıp
Övünüyor musun kendi acizliğine sarılıp
Madem gidecektin bir sabah renklerimi çalıp
Madem bitecektik yaşamayadıklarımıza bir bir iç çekip
Neden geldin söylesene
Sonu olmayan bir yoldu madem
Neden ellerimi tuttun sımsıkıca
Neden aşkınla nefes verdin yeniden
Ardından şuursuzca koşarken
şer…siz aşkının uçurumundan düştüğümde
kanamış dizlerimi binlerce kez hiçe saydın neden..
Şimdi mutlu olabiliyor musun
Kurduğun yalan hayallere inandırırken beni
İçinden gülebiliyor musun..
Gidiyorum artık
Yalan aşkın yalan hayallerin yalan denilebilecek neyin varsa senin olsun.
şimdi aşkımı alıp çekip gidiyorum virane ettiğin bu bedenden.
Bana aşkın ‘’bomboş kırık dökük bir çerçevede asılı kalmak oldugunu’’öğrettin
Bana ‘’ çizdiğimiz o gökkuşağında ki tüm renklerin sadece siyah olduğunu’’ öğrettin
Teşekkürler ey yalan sevgili !
Beni o kırık dökük çerçevedesiyaha bulanmış bir resim yaptığın için
Teşekkürler….