Bir meleğin kanatları arasından sıyrıldım bu gece…
Düşlerimden uyandırıldım, göğün yedinci katından azad edildim bu gece… Boşlukta ilerledim korkuyla, yıldızlar tarafından kucaklandım. İncinmişliğimin farkına varamayıp daha çok incineceğim sandım; beni azad eden meleğimin kanatları arasına sığınmaya çalıştım…
Çok geç idi… Anlayamadım…
Güneş’i, Ay’ı ve Yıldızları gördüm. Düşüşlere son verip tutunmak istedim her birine sıkıca. Hiçbirinin kanatları yoktu. Tutunamadım.
Çarptım. Düştüm. Yaralar aldım.
Sonsuzdu boşluk. Hiç bitmeyecek sandım.
Düşledim; kalbimden uzanan ince zincirle meleğimin kanatlarına mühürlendim. Acımasızdı melek; gözpınarlarıysa çoktan kurumuştu. Bir damla bile yaş akmadan yüzünden kopardı zinciri…
Hayallerimle yarattığım melek, göğün yedinci katından düşürdü beni bu gece…
Kanatlarını aşkımla işlediğim melek, düşlerine feda etti beni bu gece…
soluk alımı ötemden geçenleri…
Meleğim tarafından azad edildiğimden beri bir melek gibi hissetmiyordum kendimi; bir kanat çırpışıyla son veremedim düşüşlere. Gözlerimi söküp bir çift yıldıza yer verdiğimden beri eski meskenlerinde; kör oldum, fark edemedim bir
Derken bir melek dokundu gözpınarlarımı tıkayan pıhtı kana. Işıyarak gördüm; farklı bir suretim vardı karşımda.
Sıcaktı dokunuşları.
Kadife yumuşaklığındaydı ciğerlerimi saran kokusu.
Işıyordu gözleri.
Tereddüt etmedim; bıraktım bedenimi kanatları arasına…
Bir melek geçti hem düşümden hem hayatımdan bu gece. Bir melek kondu yüreğime…
Bir meleğin kanatları arasında ölüme bile razı oldum bu gece..