İdrar yolu enfeksiyonu (İYE)
 çocukların en önemli enfeksiyon  hastalıklarından birisidir. İleri dönemlerde hipertansiyon gelişimi
  gebelik komplikasyonları ve üremiye kadar gidebilen böbrek hastalığı
   çocukluk çağında geçirilen İYE nin geç sonuçları olarak ortaya   çıkabilmektedir. Riskli grup olarak tanımlanan hastaların çoğunluğu
   idrar yollarında tıkanma yapan durumlar ve vezikoüreteral reflü gibi   idrar yolları anomalisi olan çocuklardır. Hedef özellikle küçük   çocuklarda ilk İYE nin ve onunla birlikte risk faktörlerinin varlığının   ortaya çıkarılması olmalıdır.
İdrar yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı yaş ve cinse göre farklılıklar gösterir. Bebeklik döneminde erkek bebeklerde
  kızlardan  daha sık görülür. Çocukluk çağında ise erişkinlerde olduğu  gibi kız  çocuklarında daha sıktır. Ateşli küçük çocuklarda en sık  görülen ciddi  bakteriyel enfeksiyonlardan biri idrar yolu  enfeksiyonlarıdır. İdrar  yolu enfeksiyonları nedeniyle yapılan  araştırmalarda tespit edilen idrar  yollarında tıkanma yapan durumlar  kızlarda %2
 erkeklerde %10  bulunmuştur. Vezikoüreteral reflü (VUR)nun her iki cinste %30-40  oranında görüldüğü
 bunların da 1/4 ünde üst üriner sistem genişlemesi  olduğu bildirilmektedir.
Basit idrar yolu enfeksiyonlarının en sık nedeni e.koli basilidir.. E.koli bakteriürinin en sık (%80) görülen nedenidir. Barsak florası idrar yolu enfeksiyonlarının en sık etkeni olan E.coli için potansiyel bir rezervuardır.
İdrar yolu enfeksiyonunda klinik bulgular: Yenidoğanda kilo alımında yavaşlama
 vücut ısısında düzensizlik
 beslenme güçlüğü
 huzursuzluk
  kusma
  karında distansiyon ve uzamış sarılık gibi bulgular İdrar yolu   enfeksiyonlarına bağlı olarak ortaya çıkabilir. 1 yaş cıvarı çocuklarda   klinik bulgular; ateş huysuzluk hasta görünüm beslenmeyi reddetme  ishal kusma ve kilo alamama olabilir.
Okul öncesi ve okul çağı çocuklarda ateş kusma karın ağrısı kostovertabral açı hassasiyeti gibi yakınmalar vardır. Tuvalet eğitimi almış çocuklarda ağrılı ve sık idrar yapma
 tuvalete yetişemeden idrar  kaçırma gibi bulgular görülür.
Çocukta ailenin dikkatini çekecek kadar idrar yolu enfeksiyonuna ait bulgu yoksa idrar yolu enfeksiyonlarının bir kısmı tanı almayabilir. Bu çocukların bir kısmında sık idrar yapma
 tuvalete yetişememe
 idrar  yaparken yanma
 gece idrar kaçırma olabilir. Bu nedenlerle asemptomatik  bakteriüri tanısında dikkatli olunmalı
  çocuklar üriner sistem  anomalileri yönünden tetkik edilmelidir. Kısa  süreli antibiyotik  tedavisi ile bakteriüri kaybolur ancak özellikle  kızlarda tekrarlama  sıktır.
Üroepitelyuma invaze olan bakterinin anatomik olarak normal bir üriner sistemde enfeksiyon yapabilmesi için üropatojenik virulansının olması gereklidir. Üriner sisteminde nörojenik ve anatomik anomali olan çocuklarda ise İYE’nin patogenezinde bakteriyel virulans faktörlerine ihtiyaç olmayabilir.
Üroepitele bakteri yapışmasını engelleyen konak faktörleri vardır. Herhangi bir nedenle çocuğun savunma mekanizmalarında oluşan bozukluk tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarına sebep olur. Vezikoureteral reflü
 üriner sistem obstrüksiyonları
 duplikasyonlar
 üreterosel gibi  anatomik bozukluklar
 nörojenik mesane
 mesane disfonksiyonu gibi  fonksiyonel bozukluklar ve üriner immunglobulinlerde eksiklik
 immun  cevap yetersizliği
 enfeksiyonlara yatkınlığa neden olurlar. Yabancı  cisimler
 mesaneye
 ureterlere yerleştirilen kateterler
 kaka kaçırma
  kılkurdu
 kabızlık
  banyo köpükleri ve sünnetsiz erkek çocuklarda  fimozis periuretral  kolonizasyona ve mesanenin bakteri ile temasına  neden olur. Okul  çocuklarında alışkanlık haline gelen seyrek işeme de  idrar yolu  enfeksiyonlarının nedenleri arasındadır.
Akut pyelonefrit
  idrar yolu enfeksiyonlarının en ağır şeklidir. Önemi  ilerde  böbreklerde kalıcı hasara neden olabilir. İdrar yolu enfeksiyonu   geçiren çocukların %12 sinde
 tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları olan  çocukların 1/4 ünde
 vezikoüretral reflülü çocukların 1/3 ünde kalıcı  böbrek hasarı gelişebilir.
İdrar yolu enfeksiyonu tanısı için idrar tahlili ve idrar kültürü yapılmalıdır. Kesin tanı idrar kültüründe anlamlı miktarda bakterinin üremesi ile konur. Orta akım işeme ile alınan idrar örneğinde 100 000 koloni / ml tek tip bakteri üremesi idrar yolu enfeksiyonudur. İdrar örneği alınırken çok dikkatli olunmalıdır. Bulaşma riski yüksektir. Şüpheli durum söz konusu ise suprapubik aspirasyon veya kateterizasyon yapılabilir. İdrar yolu enfeksiyonu idrar kültürü ile kanıtlandığında
  üst idrar yollarının tutulup tutulmadığına karar verilmelidir. Yüksek  ateş
 böğürde hassasiyet
 karın ağrısı
 kusma
 titreme
 12000 den fazla  lökosit sayısı
 sedim ve CRP yüksekliği pyelonefritin klinik ve  laboratuvar bulgularıdır
Direkt üriner sistem grafisi (DUSG) varsa taş ve böbrek boyutları hakkında fikir verir. Ultrasonografi (USG)
 İYE geçiren çocukların  değerlendirilmesinde ilk tercih edilmesi gereken görüntüleme yöntemidir.  Böbreklerin boyutları
 şekilleri görülebilir. İntravenöz pyelografi (  IVP )
 böbrek pelvisi
 parenkimi
 üreterleri gösterir. Böbrek boyutları  ve hasarın varlığı hakkında bilgi verir. Voiding sistoüretrografi ( VSUG  )
 VUR’un değerlendirilmesinde bugün için halen en değerli yöntemdir.  Bu yöntem
  mesanenin kateterizasyonunu ve kontrast madde ile doldurumunu   gerektirir. Mesane şeklinin ve erkeklerde posterior üretral anatominin   değerlendirilmesinde
  VUR un tanımlanmasında kullanılır. Renal  parenkimin görüntülenmesinde  99mTc-DMSA ve MAG-3 sintigrafileri  yapılabilir. Akut pyelonefritde
  böbrek sintigrafisinde verilen maddenin  böbrek tarafından  yakalanmasında yaygın veya kısmi azalma görülür.  Kalıcı böbrek  hasarında ise
 hacim kaybı ile birlikte verilen maddenin  böbrek tarafından yakalanmasında azalması izlenir.
İdrar yolu enfeksiyonu olan çocuklara gecikmeden antibiyotik tedavisi başlanmalıdır. Basit idrar yolu enfeksiyonu olanlara trimetoprim-sulfametoksazol
 nitrofurantoin ve sefalosporinler  (sefadroksil
 sefaleksin
 sefaklor
 sefiksim ) verilebilir. Akut  pyelonefrit tespit edilen çocuklar
  parenteral antibiyotikle tedavi  edilmeli bunun yanısıra intravenöz  sıvı ve ateş düşürücüler verilmelidir  . Başlangıç tedavide  aminoglikozidler ile ampisilinin birlikte  kullanımı veya  amoksisilin-klavulunat
 sefotaksim ve seftriakson  kombinasyonları kullanılabilir. Şiddetli enfeksiyonlarda tedavi 7-14 gün  sürmelidir
  fakat bazen tedavi sonrası görülen relapslar nedeniyle bu  süre 4-6  haftaya kadar uzayabilir. Küçük çocuklar enfeksiyon sonrasında
   üriner semptomların tespit edilme güçlüğü nedeni ile düzenli takip   edilmelidir. Reflü olasılığı ve renal hasarlanma riski yüksek olan 2 yaş   altındaki çocuklar radyolojik incelemeleri tamamlanıncaya kadar   antibiyotik profilaksisine alınmalıdır. Çok küçük yaş grubunda reflü   varlığında ve tekrarlayan enfeksiyonların sonunda böbrek hasarı ortaya   çıktığından bu yaş grubunda tüm araştırmalar normal de olsa 6 ay   koruyucu antibiyotik verilmesini gerekebilir.
		
	
		
	
 çocukların en önemli enfeksiyon  hastalıklarından birisidir. İleri dönemlerde hipertansiyon gelişimi
  gebelik komplikasyonları ve üremiye kadar gidebilen böbrek hastalığı
   çocukluk çağında geçirilen İYE nin geç sonuçları olarak ortaya   çıkabilmektedir. Riskli grup olarak tanımlanan hastaların çoğunluğu
   idrar yollarında tıkanma yapan durumlar ve vezikoüreteral reflü gibi   idrar yolları anomalisi olan çocuklardır. Hedef özellikle küçük   çocuklarda ilk İYE nin ve onunla birlikte risk faktörlerinin varlığının   ortaya çıkarılması olmalıdır.İdrar yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı yaş ve cinse göre farklılıklar gösterir. Bebeklik döneminde erkek bebeklerde
  kızlardan  daha sık görülür. Çocukluk çağında ise erişkinlerde olduğu  gibi kız  çocuklarında daha sıktır. Ateşli küçük çocuklarda en sık  görülen ciddi  bakteriyel enfeksiyonlardan biri idrar yolu  enfeksiyonlarıdır. İdrar  yolu enfeksiyonları nedeniyle yapılan  araştırmalarda tespit edilen idrar  yollarında tıkanma yapan durumlar  kızlarda %2
 erkeklerde %10  bulunmuştur. Vezikoüreteral reflü (VUR)nun her iki cinste %30-40  oranında görüldüğü
 bunların da 1/4 ünde üst üriner sistem genişlemesi  olduğu bildirilmektedir.Basit idrar yolu enfeksiyonlarının en sık nedeni e.koli basilidir.. E.koli bakteriürinin en sık (%80) görülen nedenidir. Barsak florası idrar yolu enfeksiyonlarının en sık etkeni olan E.coli için potansiyel bir rezervuardır.
İdrar yolu enfeksiyonunda klinik bulgular: Yenidoğanda kilo alımında yavaşlama
 vücut ısısında düzensizlik
 beslenme güçlüğü
 huzursuzluk
  kusma
  karında distansiyon ve uzamış sarılık gibi bulgular İdrar yolu   enfeksiyonlarına bağlı olarak ortaya çıkabilir. 1 yaş cıvarı çocuklarda   klinik bulgular; ateş huysuzluk hasta görünüm beslenmeyi reddetme  ishal kusma ve kilo alamama olabilir.Okul öncesi ve okul çağı çocuklarda ateş kusma karın ağrısı kostovertabral açı hassasiyeti gibi yakınmalar vardır. Tuvalet eğitimi almış çocuklarda ağrılı ve sık idrar yapma
 tuvalete yetişemeden idrar  kaçırma gibi bulgular görülür.Çocukta ailenin dikkatini çekecek kadar idrar yolu enfeksiyonuna ait bulgu yoksa idrar yolu enfeksiyonlarının bir kısmı tanı almayabilir. Bu çocukların bir kısmında sık idrar yapma
 tuvalete yetişememe
 idrar  yaparken yanma
 gece idrar kaçırma olabilir. Bu nedenlerle asemptomatik  bakteriüri tanısında dikkatli olunmalı
  çocuklar üriner sistem  anomalileri yönünden tetkik edilmelidir. Kısa  süreli antibiyotik  tedavisi ile bakteriüri kaybolur ancak özellikle  kızlarda tekrarlama  sıktır.Üroepitelyuma invaze olan bakterinin anatomik olarak normal bir üriner sistemde enfeksiyon yapabilmesi için üropatojenik virulansının olması gereklidir. Üriner sisteminde nörojenik ve anatomik anomali olan çocuklarda ise İYE’nin patogenezinde bakteriyel virulans faktörlerine ihtiyaç olmayabilir.
Üroepitele bakteri yapışmasını engelleyen konak faktörleri vardır. Herhangi bir nedenle çocuğun savunma mekanizmalarında oluşan bozukluk tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarına sebep olur. Vezikoureteral reflü
 üriner sistem obstrüksiyonları
 duplikasyonlar
 üreterosel gibi  anatomik bozukluklar
 nörojenik mesane
 mesane disfonksiyonu gibi  fonksiyonel bozukluklar ve üriner immunglobulinlerde eksiklik
 immun  cevap yetersizliği
 enfeksiyonlara yatkınlığa neden olurlar. Yabancı  cisimler
 mesaneye
 ureterlere yerleştirilen kateterler
 kaka kaçırma
  kılkurdu
 kabızlık
  banyo köpükleri ve sünnetsiz erkek çocuklarda  fimozis periuretral  kolonizasyona ve mesanenin bakteri ile temasına  neden olur. Okul  çocuklarında alışkanlık haline gelen seyrek işeme de  idrar yolu  enfeksiyonlarının nedenleri arasındadır.Akut pyelonefrit
  idrar yolu enfeksiyonlarının en ağır şeklidir. Önemi  ilerde  böbreklerde kalıcı hasara neden olabilir. İdrar yolu enfeksiyonu   geçiren çocukların %12 sinde
 tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları olan  çocukların 1/4 ünde
 vezikoüretral reflülü çocukların 1/3 ünde kalıcı  böbrek hasarı gelişebilir.İdrar yolu enfeksiyonu tanısı için idrar tahlili ve idrar kültürü yapılmalıdır. Kesin tanı idrar kültüründe anlamlı miktarda bakterinin üremesi ile konur. Orta akım işeme ile alınan idrar örneğinde 100 000 koloni / ml tek tip bakteri üremesi idrar yolu enfeksiyonudur. İdrar örneği alınırken çok dikkatli olunmalıdır. Bulaşma riski yüksektir. Şüpheli durum söz konusu ise suprapubik aspirasyon veya kateterizasyon yapılabilir. İdrar yolu enfeksiyonu idrar kültürü ile kanıtlandığında
  üst idrar yollarının tutulup tutulmadığına karar verilmelidir. Yüksek  ateş
 böğürde hassasiyet
 karın ağrısı
 kusma
 titreme
 12000 den fazla  lökosit sayısı
 sedim ve CRP yüksekliği pyelonefritin klinik ve  laboratuvar bulgularıdırDirekt üriner sistem grafisi (DUSG) varsa taş ve böbrek boyutları hakkında fikir verir. Ultrasonografi (USG)
 İYE geçiren çocukların  değerlendirilmesinde ilk tercih edilmesi gereken görüntüleme yöntemidir.  Böbreklerin boyutları
 şekilleri görülebilir. İntravenöz pyelografi (  IVP )
 böbrek pelvisi
 parenkimi
 üreterleri gösterir. Böbrek boyutları  ve hasarın varlığı hakkında bilgi verir. Voiding sistoüretrografi ( VSUG  )
 VUR’un değerlendirilmesinde bugün için halen en değerli yöntemdir.  Bu yöntem
  mesanenin kateterizasyonunu ve kontrast madde ile doldurumunu   gerektirir. Mesane şeklinin ve erkeklerde posterior üretral anatominin   değerlendirilmesinde
  VUR un tanımlanmasında kullanılır. Renal  parenkimin görüntülenmesinde  99mTc-DMSA ve MAG-3 sintigrafileri  yapılabilir. Akut pyelonefritde
  böbrek sintigrafisinde verilen maddenin  böbrek tarafından  yakalanmasında yaygın veya kısmi azalma görülür.  Kalıcı böbrek  hasarında ise
 hacim kaybı ile birlikte verilen maddenin  böbrek tarafından yakalanmasında azalması izlenir.İdrar yolu enfeksiyonu olan çocuklara gecikmeden antibiyotik tedavisi başlanmalıdır. Basit idrar yolu enfeksiyonu olanlara trimetoprim-sulfametoksazol
 nitrofurantoin ve sefalosporinler  (sefadroksil
 sefaleksin
 sefaklor
 sefiksim ) verilebilir. Akut  pyelonefrit tespit edilen çocuklar
  parenteral antibiyotikle tedavi  edilmeli bunun yanısıra intravenöz  sıvı ve ateş düşürücüler verilmelidir  . Başlangıç tedavide  aminoglikozidler ile ampisilinin birlikte  kullanımı veya  amoksisilin-klavulunat
 sefotaksim ve seftriakson  kombinasyonları kullanılabilir. Şiddetli enfeksiyonlarda tedavi 7-14 gün  sürmelidir
  fakat bazen tedavi sonrası görülen relapslar nedeniyle bu  süre 4-6  haftaya kadar uzayabilir. Küçük çocuklar enfeksiyon sonrasında
   üriner semptomların tespit edilme güçlüğü nedeni ile düzenli takip   edilmelidir. Reflü olasılığı ve renal hasarlanma riski yüksek olan 2 yaş   altındaki çocuklar radyolojik incelemeleri tamamlanıncaya kadar   antibiyotik profilaksisine alınmalıdır. Çok küçük yaş grubunda reflü   varlığında ve tekrarlayan enfeksiyonların sonunda böbrek hasarı ortaya   çıktığından bu yaş grubunda tüm araştırmalar normal de olsa 6 ay   koruyucu antibiyotik verilmesini gerekebilir.