Simsiyah bir geceydi..
Ellerimden ellerini çekmeyi seçmiştin..
Benden vazgeçmeyi...
Oysa, “vazgeçmek imkansız” diyordum...
“Gitmelere dayanamayız” diyordum...
“Rüya gibi, ne olur uyandırma” diyordum...
Sana “gitme yüreğim, biterim” diyemedim...
Gözlerimin nasıl dolduğunu görme diye utandığımdan gözlerine bakamadım...
Canımı söküp alır gibi gittin, diyemedim...
Güzel anılar bıraktın bana..
Bir de kurumuş bir gül...
Evet, o günün anısını hala saklıyorum...
Atmadım, elim varmadı atmaya...
Hala dikenleri batıyor...
Bana yazdığın birkaç sözcüğü asmak istedim dikenlerine...
Sonra, [SIZE=6]vazgeçtim...[/SIZE]
Sözlerin kokusu sinmesin hiç bir yaprağa...
Bu nasıl bir boşluktur...
Nasıl bir yalnızlıktır...
Bir gidiyorsun sessizce, bir dönüyorsun bir öncekinden daha acılı haliyle...
Dolduramıyorum sensiz içimi..
Bomboş olur mu hiç insanın içi,
[SIZE=6]“Sensiz bomboşum” ben...[/SIZE]
Yine yaşıyorum...
Gülüyorum...
Eğleniyorum...
Sohbet ediyorum...
[SIZE=6]Sonra,[/SIZE]
Kenarları mesken tutuyorum...
Sana yazıyorum...
Ayrılığımızı,
Nasıl gittiğini,
Nasıl engel olamadığımı...
[SIZE=6]Sonra,[/SIZE]
Unutmayı deniyorum..
Yabancı sevdalarda gezmeyi, bilmediğim yürekte [SIZE=6]“can” olmayı...[/SIZE]
Olmuyor...
Her defasında yüreğini yanıyor birilerinin...
[SIZE=6]Sonra,[/SIZE]
Bir şarkı dinliyorum..
Şarkılar seni söylüyor..
Yine yağmur, yine ben..
En sadık dostumla ağlıyoruz...
Ve yine S[SIZE=6]onra,
[/SIZE]
[/SIZE]
Hani bana yazdığın, yüreğinden çıkan cimri satırlar...
Yırtıp atmak için can atıyorum elimdeki kağıt parçacıklarını...
Onu da yapamıyorum...
Öyle yoruldum ki, içimdeki med-cezirlerden...
Bitiremediklerimden...
Kararsızlıklarımdan...
Sensizliğimden...
Yüreğimden...
Yağmurdan...
Dön be dön işte,
“Yağmur ağlıyor...”
acemhe
dörtocakikibinonbir
yirmiüçoyuz
[izlesene]2893923[/izlesene]
“Yağmur ağlıyor...”
acemhe
dörtocakikibinonbir
yirmiüçoyuz
[izlesene]2893923[/izlesene]