Kekeme ve dilsiz

Fenerbahçe bir kibrit çakımı hırsla, Sakaryaspor'un işini bitirdi. Ama maçın ikinci yarısında, taraftarda cuma ve cumartesi gecelerinden kalan tebessümün yerini sıkıntı aldı. Ligin dibindeki bir takıma karşı, kendi evinde bu kadar mahkum oynayan bir takımı, trajik kaderden de talihi aldı. "Acaba" diyorum, "Zico'nun bir yanı zirve tutuklusu da, bir yanı düşmek arzusu mu yaşıyor?", gizliden gizliye... Takımına şeytan düğümü atarken... Futbolun ana kurallarını hiçe sayarken...

Tanrılar yalnızdır. Onlar yalan manzaralarda poz vermek yerine, siyah beyaz dururlar, en saf biçimde. Alex gibileri, aynı futbol dilini konuşmakta zorlandıkları zaman, oyundan düşerler. Sakaryaspor maçında daha net baktım da, Alex'in gücünü kesen kılıçlar, takımın içinde. Fenerbahçe'de Alex kötü oynadığı zaman, kalemlerin ucu bileyleniyor da, felaket oynayan diğerleri için başlar kuma gömülüyorsa, Alex'e karşı özel bir taarruz olduğuna şüphem kalmıyor artık. Anelka bu yüzden gitti işte...

Sakaryaspor maçının ilk yarısında iyi bir Alex vardı. Gollük asistlerini değerlendiren adam gibi biri olsa, Alex'in değeri ortaya çıkardı. Alex de, bir haftadır kendisini yazanlara, "Lütfen" derdi, "Şimdi siz okuyun!" "Ayaklarımla yazdığımı..."

Fenerbahçe'nin kötü futbolunu eleştirirken, Galatasaray ve Beşiktaş'ın gerçeklerini de kimse inkâr etmesin. "Fenerbahçe kekemeyse, onlar da dilsiz!" Çünkü onlar kötü oynarken kazanacak kadar becerikli de değiller. Maç bitmeden taraftarına söz vermeyeceksin. Çünkü hüsranların nedeni çoktur. Ama rakiplerine sadece nefretle bakanların, kendi gerçeklerini görecek gözleri yoktur.

Berbat bir futbolla üç puan yitiren Galatasaray, Gaziantepspor maçından sonra hakeme yükleniyor. Galatasaray, Fatih Terim'den kaptığı alışkanlıkları ustaca sürdürüyor. Bu takım kaybetmenin zarafetini bir kez olsun öğrenemedi ki! Kaybederken, teknik adamlarının karşısında bile kendini kaybedenlerden, hangi dürüstlüğü bekleyebiliriz! Peki sezon başından beri, Fenerbahçe'nin en net penaltıları niye verilmiyor? Bir takıma karşı penaltı vermeme yemini edildiyse, bana hakemlik yemininin kutsallığından bahsedebilir misiniz?

Konyaspor, Beşiktaş'ı da yendi, hakemi de... Ama Konya, küfürlü sözcüklerin müritleriyle doluydu. Beşiktaş kaptanı İbrahim Üzülmez'in, top toplayan çocuğa savurduğu küfürleri kim toplayacak? Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'e maç bitiminde ağzındaki kadavrayı boşaltan zorbaların bugün mahkemeye çıkacak olmaları, galiba tek doğru. Beşiktaşlı yöneticiler de, İbrahim Üzülmez'i yüreklerinde yargılasınlar bari.

Hakemleri izleyin, futbolun ve adaletin nereye gittiğini görebilirsiniz. Birileri emir verdi, bu ülke bütün güzelliklerini yitirdi. "İkinci bir emre kadar", adaleti ve kaliteyi bulmak da mümkün değil artık.

HAKKI YALÇIN