Sevdi o hep, yürekten sevdi,
İhanete uğradı;
Bıraktı tek kalemde boynunu eğdi,
Parası yoktu belki,
Parasıyla değil yüreğiyle sevdi, sevildi,
Hemde çok sevildi...
Belki sevdiğini cafeler götüremedi,
Ama satmadı sevdasını yüreğine ekti,
Haklının yanında idi,
Haksıza demir bir yürekti yıkılmadı,
Delikanlıydı o...
Üç şeyini çok sevdi, bırakamadı;
Yarini, yalnızlığını, birde silahını...
İki mekanı çok sevdi;
Biri her zamanki gittiği çınar sokaklarını
Biri sevdiğine kavuştuğu sahili...
Dostları vardı delikanlının,
Belki kendinden çok daha delikanlılardı onlar,
Çok severdi dostlarını...
Yağmurda yürümeyi birde O'nu çok sevdi,
O iki alışkanlığını hiç bırakamadı,
Duygusaldı, ağlamayı çok severdi,
Ama hep yalnız ağlardı,
O'ndan başka kimse görmedi delikanlının ağladığını,
O'ndan başkası silmedi, gözlerinden dökülen yaşları,
Onun için hep O vardı,
Öyle büyük bir aşkla seviyordu ki unutamadı,
Ne birkaç günlük, nede birkaç aylıktı onunki,
Bir ömür adını kalbine kazımıştı,
Satmadı asla sevdasını,
Çok acı çekti ama hiç ezilmedi,
Belki boynu bükük gezerdi,
Ama yüreği hiç bükülmedi,
Her zaman dimdik ayakta idi,
Dik yürüyüp yüreksiz olmaktansa,
Boynu bükük yürüyüp,
Demir bir yürek taşımayı arzu etti,
Ve hep unutulmak korkusu ile yaşadı,
Hep sevdiğini düşünüp ağladı;
Yapayalnız...