Bir gün bir sevda çalar kapınızı...
Şaşırırsınız, beklemiyorsunuzdur...
Bu güne kadar gelen sevgilere hep misafir olarak bakmışsınızdır...
Ancak, bu sevgi aşktan öte olarak yerini alır gözlerinizden kalbinize!!!
İkilemlere düşersiniz...
Kıskançlık nedir bilmezken farkına varmadan öğrenirsiniz!!!
Kaprisle işim olmaz derken yaptığınız kaprislere hoşgörü beklersiniz!!!
Bireysel yaşamın gerekliliği üzerine ahkam keserken birdenbire
gönüllü bir tutsak olma yolunda ilerlediğinizi anlarsınız!!!
Gün çabucak geçsin diye beklerken, (24) saate ilave saatler istersiniz!!!
Adrenalin derken, acıyı tatarsınız!!!
Gülmekten bahsederken, göz yaşlarınızı hazır ol komutu ile bekler bulursunuz!!!
Yaşantımdan fedakarlık mı saçmalamayın diyen siz, kişiliğinizle ilgili fedakarlıklara kalkışırsınız!!!!
Sevdanın yerel ağ şebekesinden yayılıp,tüm benliğinizi sardığını fark ettiğinizde işte
AŞK ‘ la tanışmakla kalmayıp onu içinize aldığınızı anlarsınız...
Sözcükler, cümleler, paragraf yada makaleler yetmez içinizi kavuran aşkınızı anlatmaya....
Her ifadenin yetersiz kaldığını hissedersiniz...
Her cümlede çırpınırsınız....
Yeter dersiniz, bir kelime yada bir cümle bulmalıyım; ona olan sevdamı anlatmalıyım...
Uykunun esaretinden kurtulduğunuz bir anda iki kelime gelir aklınıza!!!
“SÖYLENMEMİŞ SÖZÜMSÜN” Mutlulukla ışıldar gözleriniz....
Sonra bir anını beklersiniz sevdiğinize söylemek için....
Yüreğinizden sesinize canhıraş dökülür;
“söylenmemiş sözümsün”
Sevilenin gözleri mutlulukla parıldar....
Gözünüze bakar;
“Söylenmemiş son sözümsün” demeni isterdim, der....
Bencilliğine aldırmazsınız, gülümsersiniz....
“SÖYLENMEMİŞ SON SÖZÜMSÜN” , dersiniz.....
Söylenmemiş son sözümsün....
Yanımda olsan yada olmasan fark etmez
O gece söylediğim gibi;
“Söylenmemiş sözümsün”
O gece söylediğin gibi;
“Söylenmemiş son sözümsün”
Şaşırırsınız, beklemiyorsunuzdur...
Bu güne kadar gelen sevgilere hep misafir olarak bakmışsınızdır...
Ancak, bu sevgi aşktan öte olarak yerini alır gözlerinizden kalbinize!!!
İkilemlere düşersiniz...
Kıskançlık nedir bilmezken farkına varmadan öğrenirsiniz!!!
Kaprisle işim olmaz derken yaptığınız kaprislere hoşgörü beklersiniz!!!
Bireysel yaşamın gerekliliği üzerine ahkam keserken birdenbire
gönüllü bir tutsak olma yolunda ilerlediğinizi anlarsınız!!!
Gün çabucak geçsin diye beklerken, (24) saate ilave saatler istersiniz!!!
Adrenalin derken, acıyı tatarsınız!!!
Gülmekten bahsederken, göz yaşlarınızı hazır ol komutu ile bekler bulursunuz!!!
Yaşantımdan fedakarlık mı saçmalamayın diyen siz, kişiliğinizle ilgili fedakarlıklara kalkışırsınız!!!!
Sevdanın yerel ağ şebekesinden yayılıp,tüm benliğinizi sardığını fark ettiğinizde işte
AŞK ‘ la tanışmakla kalmayıp onu içinize aldığınızı anlarsınız...
Sözcükler, cümleler, paragraf yada makaleler yetmez içinizi kavuran aşkınızı anlatmaya....
Her ifadenin yetersiz kaldığını hissedersiniz...
Her cümlede çırpınırsınız....
Yeter dersiniz, bir kelime yada bir cümle bulmalıyım; ona olan sevdamı anlatmalıyım...
Uykunun esaretinden kurtulduğunuz bir anda iki kelime gelir aklınıza!!!
“SÖYLENMEMİŞ SÖZÜMSÜN” Mutlulukla ışıldar gözleriniz....
Sonra bir anını beklersiniz sevdiğinize söylemek için....
Yüreğinizden sesinize canhıraş dökülür;
“söylenmemiş sözümsün”
Sevilenin gözleri mutlulukla parıldar....
Gözünüze bakar;
“Söylenmemiş son sözümsün” demeni isterdim, der....
Bencilliğine aldırmazsınız, gülümsersiniz....
“SÖYLENMEMİŞ SON SÖZÜMSÜN” , dersiniz.....
Söylenmemiş son sözümsün....
Yanımda olsan yada olmasan fark etmez
O gece söylediğim gibi;
“Söylenmemiş sözümsün”
O gece söylediğin gibi;
“Söylenmemiş son sözümsün”