Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri C Grubu'nda Milli Takımımız Malta deplasmanına çıktı. EURO 2008 finalleri öncesi gruptaki avantajımımızı kaybetmemiz adına büyük önem taşıyan Malta maçında takımımız sahadan 2-2'lik beraberlikle ayrıldı. Puanımızı 14'e çıkardık.Bu beraberlik bütün hesaplarımızı altüst ediyor...
39'da Said ile öne geçtiler, 44'de Halil karşılık verdi. 76'de Schembri yıktı durum 2-1 oldu, 77'de Servet karşılık verdi. Son yarım saatinde büyük baskı yarattığımız maçta galibiyete uzanamadık. Millilerimiz Çarşamba günü Macaristan ile İstanbul'da bir başka kritik maç oynayacak.
Maça iyi başlayamayan takımımız ilk dakikalarda Malta kalesinde net bir baskı kuramazken, Malta orta sahasının etkili uzun paslarıyla zaman zaman defansta zorlandı. Maçın ilk yarısında Malta defansının ceza sahası önünde yaptığı kalabalık savunmayı aşmakta zorlanırken, Hakan Şükür ile bulduğumuz iki net pozisyonundan yararlanamadık. Genç futbolcumuz Arda Turan maçın başında yaşadığı sakatlığa 30. dakikadaya kadar dayanırken yerine uzun aradan sonra Milli kadroya çağırılan Ayhan girdi. Ayhan oyunda kaldığı süre içinde futboluyla beğeni topladı. Eşitliği sağladığımız golün mimarıydı.
Halil'in AltınGOL'ü...
39. dakikada Said'in golüyle 1-0 geriye düşen Milliler golden sonra bir panik havası yaşasa da ilk yarının bitimine bir dakika kala sol kanattan Ayhan ile başlayan ve İbrahim Üzülmez'in ortasına güzel bir vuruşla karşılık vererek topu önce direğe ardından kaleci ve ağlara gönderen Halil Altıntop ile eşitliği yakaladı. Hakan Şükür'den beklenen son vuruşu adeta Halil Altıntop altıpas üzerinde güzel bir vuruşla yaparak soyunma odasına 1-1 eşitlik ile gitmemizi sağladı.
Servet kazanacaktık ama!..
Maçın ikinci yarısına ise Mililer ilk yarıya oranla daha iyi başladı. Kısa süre içinde abluka altına aldığımız Malta kalesinde ise aradığımız golü bulmakta zorlandık. Tuncay'ın sol kanattan etkisiz girişimleri, beklenen performansı verememesi, son vuruşlardaki şanssızlığımız ve Malta kalesinin şansı bizi durduran faktörler oldu. Tuncay'ın kötü performansından sonra oyuna Gökdeniz ve Deniz Barış'ı oyuna alan Fatih Terim ofansif gücümüzü daha arttırdı. Malta kalesine adeta yağmur gibi yağıyorduk. Topun çizgiyi geçmemesi 70 milyonun yüreğini heyecan içine sokarken, 76. dakikada bir kontra atak ile Schembri'nin golüyle yıkıldık. 2-1 öne geçen Malta karşısında sahada ölüm sessizliği yaşanıyordu adeta.
Olmuyor, top o kaleden içeri girmiyor!
Golden bir dakika sonra Servet'in kafası ise son 10 dakikaya yine umutlu girmemizi sağladı. Malta'da sahada 11 futbolcumuz, Türkiye'de 70 milyon insan adeta bu tempolu bu hızlı maçta yerlerine kilitlenmişti. Herkes bizi sokaklara dökecek golü bekliyordu. Baskımızı yine kaybetmedik. Zayıf Malta ekibi karşısında ceza sahası içinde topun bir sağda bir solda olduğu dakikalar geçtikçe 2-2'lik eşitlik üzerimizde daha da büyük bir baskı yarattı. 82. dakikada Emre'nin direkten dönen topu, sağ kanatta Hamit'in, sol kanatta İbrahim Üzülmez'in ortalarında ceza sahası içinde sonuç verecek vuruşlar ile karşılık verememiz derken 90 dakika 2-2 eşitlik ile bitti ve Malta'dan sahadan büyük üzüntü ile ayrıldık.
Baskılı ataklarımızda şut yerine sürekli ortayı denememiz, futbolun deyimiyle şişirme toplar, topun bize verdiği kötü karşılık ve sonuç...