09-26-2007, Saat: 04:27 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
6,871
-
Konuları:
1,104
-
Kayıt Tarihi:
Oct 2006
-
Rep Puanı:
Hangi Masalın Çocuğusun Sen?
Hiç susmayacak gibi konuşuyordu, yüzümde şişman bir bulut büyüklüğünde gülümseme, dinliyordum... Hayatın sırrına ermişti işte, içindekilerle buluşup yıllar önce. Biraz da küçümseyerek gözyaşını, tek tek açıklıyordu "gerçek" mutluluğun
sırrını:"Gözyaşını anlamıyorum" diyordu...
"Hiçbir şey, bana gözyaşını mantıklı gösteremez. Mutluluğun sırrı,insanın kendisinde saklıdır." Kendi gizini anlatıyordu bana, mutlulukla... Duygu dolu bir benliği ve kocaman bir yüreği vardı. Sanki bedeninden fırlayıp kucağıma oturacak gibi geliyordu bana, dinlerken. Ve o yürekte kocaman bir değirmen vardı. Gelen her acı ve göz yaşını alıp öğütüyor, gülücüklü mutluluk olarak geri veriyordu. Bu mümkün müydü? Tüm sözlerini ve hayat felsefesini paylaştım onunla. Hatta bir ara, Tanrının, sadece gülebilen modeller çıkarmış olmasının ne kadar da hoş olduğunu düşünüp gülümsedim içimden. Bu masalın çocuğunu çok sevdim ve onu gönlümün dost hanesine kaydettim...
Oysa benim masalım ve gizim başkaydı. Bir kasım gününü öfkelendirmişti benim kumdan kalelerim. Yıktı onları sert rüzgarıyla ve ben çok iyi bildiğim bir kentte, yolumu kaybettim. Şaşkın şaşkın aranırken, kendimi bir ormanda buldum... Büyülü bir orman ve kocaman gözlü dev bir adam vardı... Öylece bakıştık birkaç saat ya da birkaç yıl, hatırlamıyorum... Gezmeye başladık sonra. Kırmızı etek giymiş dağlara tırmandık önce. Güneşin öptüğü zirvelere dokunduk beraber. Gün ışığını giydik. Rengarenk ve mağrur çiçekler kokladık, daha önce hiç bilmediğimiz. Kuşlara şarkılar söyledik, pınarlardan su içtik doyasıya. Anladık; hayatın ve ruhlarımızın o eksik parçasıydı bu orman, tamamlandık ve öyle bir an geldi ki, hayatın özünü, özündeki gizini hissettik, hiç bilmediğimiz şiirler dinleyerek rüzgardan... Ve bedenlerimizi sıyırıp attık üzerimizden... O hal içinde ben, dev adamın o kocaman gözlerine baktım... Ve cenneti
seyredaldım...Hissediyordum... Tanrının gülümsediğini biliyordum... O orman bu dünyada değildi ama biz hem bu dünyada, hem o ormandaydık. Derken, yorulduk kuytularında duygularımızın ve derin bir uykuya daldık... Bir nehir içinde sürüklenirken uyandım, denize döküldüm. Hem dalgalarla boğuşuyordum, hem kıyıya bakıyordum... Sesim yoktu, bağıramıyordum... Durdum bir an... Kısacık bir an... "Yüz!" dedi hayatın gizi. Tekrar kıyıya baktım umutsuzca ve kıyıda kocaman gözlü dev adamı gördüm. Gülümseyemeden anladım her şeyi, hüzün ve mutluluk ateş açtı beynime, köpürdü öfkemden deniz, ağladım: Cennet bakışlı dev adam yüzme bilmiyordu... Ben yüzmeye devam ettim ve bu
masalın "okyanus" adlı çocuğu oldum....
Peki ya sen hangi masalın çocuğusun?
alıntı
09-26-2007, Saat: 04:53 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
24,960
-
Konuları:
3,597
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2006
-
Rep Puanı:
Cok güzel ve hostu Hilalim..Yüregine saglik ..
Hangi şiire başlasam suskunum sana
Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun
Güneşte kavrulan bir kum tanesi
Çatlayan dudaklarım oluyor her gece
Yağmura suskun yaşamaya suskun
Haykırabilsem
Belki bir nehir köpürebilir sesimde
Silinebilir kuraklığın bütün izleri
Upuzun çöller vadileşebilir içimde
Hangi güzelliği özlesem suskunum sana
Yürek boşluğunda bir of kadar suskun
Özlüyorum seni masmavi
Koşuyorum sana bembeyaz
Ve kahroluyorum bir anda kapkara
Ah oluyorum
Of oluyorum
Ve susuyorum
Oysa haykırabilsem
Işık yumağı bir pınar olur soluğum
Hangi türküye uzansam suskunum sana
Ağıt ağıt, özlem özlem suskun
Tut ki vurulmuşum
Aşktan ve kandan bir damla olmuşum
Bir saçlarının rüzgarına
Bir de ağzının kıyılarına konmuşum
Hangi dalga silebilir beni senden
Hangi kasırga koparabilir
Ben saç tellerinde bir ezgi olmuşum
Coşkuların her şahlanışında
Sana deprem deprem susmuşum
Ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum
Yeter olsun gözlerinde ışık fırtınası
Sözlerinde baskı yasası yeter
Hangi kavgayı özlesem suskunum sana
Zafer sabahlarında gece kadar
Bayram sabahlarında yas kadar suskun
Böyle güzelliklere de
Böyle suskunluklara da lanet olsun
Al bu suskunluğumu al artık
Al ki
Bütün gürültüler kahrolsun
09-26-2007, Saat: 04:55 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
1,693
-
Konuları:
134
-
Kayıt Tarihi:
Jul 2007
-
Rep Puanı:
bende gecelerin masalı cocuguum
şaka şaka teşekurler ellerine saglıok
09-26-2007, Saat: 04:58 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
6,871
-
Konuları:
1,104
-
Kayıt Tarihi:
Oct 2006
-
Rep Puanı:
SevDa YürekLi Adlı Kullanıcıdan Alıntı:Cok güzel ve hostu Hilalim..Yüregine saglik ..
Hangi şiire başlasam suskunum sana
Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun
Güneşte kavrulan bir kum tanesi
Çatlayan dudaklarım oluyor her gece
Yağmura suskun yaşamaya suskun
Haykırabilsem
Belki bir nehir köpürebilir sesimde
Silinebilir kuraklığın bütün izleri
Upuzun çöller vadileşebilir içimde
Hangi güzelliği özlesem suskunum sana
Yürek boşluğunda bir of kadar suskun
Özlüyorum seni masmavi
Koşuyorum sana bembeyaz
Ve kahroluyorum bir anda kapkara
Ah oluyorum
Of oluyorum
Ve susuyorum
Oysa haykırabilsem
Işık yumağı bir pınar olur soluğum
Hangi türküye uzansam suskunum sana
Ağıt ağıt, özlem özlem suskun
Tut ki vurulmuşum
Aşktan ve kandan bir damla olmuşum
Bir saçlarının rüzgarına
Bir de ağzının kıyılarına konmuşum
Hangi dalga silebilir beni senden
Hangi kasırga koparabilir
Ben saç tellerinde bir ezgi olmuşum
Coşkuların her şahlanışında
Sana deprem deprem susmuşum
Ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum
Yeter olsun gözlerinde ışık fırtınası
Sözlerinde baskı yasası yeter
Hangi kavgayı özlesem suskunum sana
Zafer sabahlarında gece kadar
Bayram sabahlarında yas kadar suskun
Böyle güzelliklere de
Böyle suskunluklara da lanet olsun
Al bu suskunluğumu al artık
Al ki
Bütün gürültüler kahrolsun
SAGOL NURUM....
BU GÜZEL EŞLİGİN İÇİNDE SONSUZ TŞKLER....
HERŞEY O GÜZEL GÖNLÜNCE OLSUN
09-26-2007, Saat: 05:00 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
6,871
-
Konuları:
1,104
-
Kayıt Tarihi:
Oct 2006
-
Rep Puanı:
korkusuz Adlı Kullanıcıdan Alıntı:bende gecelerin masalı cocuguum
şaka şaka teşekurler ellerine saglıok
OKUYAN GÖZLERİNE SAGLIK KORKUSUZ
09-26-2007, Saat: 05:02 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
6,871
-
Konuları:
1,104
-
Kayıt Tarihi:
Oct 2006
-
Rep Puanı:
Önce... Sonra... Simdi
Önce...
Bir hayli zaman önce...
Heyecandan,sevinçten ölecekmişim gibi,her an seni görecekmişim gibi yaşamaya başladım hayatı.
Böyle değildim senden önce
Tam herşey bitti derken tanıdım...sevdim seni!
Seni göreceğim zamanlar tarifsiz bir mutluluk,belki saçma ama engel olunamayan bir tebessüm dudaklarımda...
Aşk işte böyle yapar insanı derler...böyle bir duygudur aşk,böyle bir tutku...
Sonra...
Aniden durdu zaman,senden sonra...
Yok oldu tüm heyecanlarım,sevinçlerim
Dört yanım kapı-duvar,dört yanım sessizlik,dört yanım sensizlik...
Çarpıp kapıları,indirmeli tüm camları
Kırık-dökük,virane kalmalı heryer...
Bu şehirden gitmeliydim,ertelemeliydim hayatı
Kaçayım her sokaktan,her anından...dedim
Yapamadım...Bu şehri sana bırakamadım...
Şimdi ise... Ölü toprağını silkmeye çalışıyorum üstümden...
Topladım tüm cam kırıklarını,tüm can kırıklarımı!
Bu şehri sevmeye başladım yeniden
Herşey zamanla değişiyormuş,yokoluyormuş...Yalan..!
Değişmez,yokolmaz hiçbirşey
Unutulmaz,sadece eskir...o kadar
Acıyı hafiflettim,sensiz hayatımı benimsedim...o kadar
Varlığın-yokluğun arası o düşten kurtarıyorum kendimi artık...
Dönsende kıymeti yok gözümde artık...
Söylesene;
Ben seni unutuyo muyum ne
09-26-2007, Saat: 05:19 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
24,960
-
Konuları:
3,597
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2006
-
Rep Puanı:
Buda cok güzel Canim
Basarilarin devamini dilerim ..
Sevgiyle kal..
09-26-2007, Saat: 05:21 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
6,871
-
Konuları:
1,104
-
Kayıt Tarihi:
Oct 2006
-
Rep Puanı:
sagol canım.....
güzel dleklerin için allah herşeyi gönlüne versin....
sevgilerimle
09-27-2007, Saat: 02:18 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
15,120
-
Konuları:
937
-
Kayıt Tarihi:
Apr 2007
-
Rep Puanı:
sevda yüreklim ve hilalim süpersiniiz yüreğinize sağlık...
09-27-2007, Saat: 06:36 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
6,871
-
Konuları:
1,104
-
Kayıt Tarihi:
Oct 2006
-
Rep Puanı:
sagol ablam
|