Daha az seviyordum seni, giderek daha az
Unutur gibi seviyordum azala azala
Aramızdaki uzaklığın karanlığında
Geceler kısalıp gündüzler uzuyordu
Öyle olunca daha az seviyordum seni
Kendini iyileştiren bir yara gibiydi
Daha az ve zamanla...
Sen geceyi tutuyordun ben nöbeti
Uzak dağ kışlalarında
Görmüyorduk birbirimizi
Ben Cansu diye ararken seni
Siyah Göl sanki canıma kast suyumu kesti
Usul usul sis iniyordu kopmuş yollara
Işığı hafif.. uykusu ağır gecelerde
Üzerini örtüyordum senin..
Bir çığ gibi büyüyordun rüyalarımda sevgilim
Yıldızları daha büyüktü bazı gecelerin
Nöbet kadar yalnızken öğrenecektin bunu da
Yeniden ödetiyordum sanki kendime
Onca aşkın öğretemediğini yıllarca
Kolay değildi...
Kaç acı birden imtihan etmişti beni
Her şey karanlıktan daha çok siyahtı
Bir tek gece vardı insanın hayatında
Ömür boyu sürecek gibiydi nöbeti
İyi ol...
Sağ ol...
Uzak ol...
Ama bir daha görme beni diyordu bir ses...
Kulaklarımı tıkamaya çalıştım
bir daha işitmiyim diye
Ağzımı var gücümle kapattım belki de ben söylüyorum diye
Çok korktum sevgilim
belki de bir daha hiç uyanamam diye...
Ben renklerin en siyahını hak ettim mi
O kadar beyaz severken seni...