11-04-2008, Saat: 10:58 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
Kızılderili astrolojisi
Zodyak Kuşağını eskiden beri tanıyanlar ve gökyüzünün büyülü bilgeliğini yetkin bir şekilde kullananların başında Kızılderililer gelir.
Kızılderililer, Zodyak Kuşağını bir Şifa Çemberi olarak tanımlarlar ve insan özgü her türlü problemin bu çember sayesinde çözülebileceğine inanırlardı.
Bu Büyülü Çemberin rehberliğinden faydalanarak, yaşamlarına yön verirler, önemli tarihlerini belirlerlerdi.
Değişik yaşlarda, değişen enerjilerinin akışını sağlamak ve kendilerini farklı şartlara adapte edebilmek için kendi yaşamlarının doğum-ölüm-yeniden doğum çemberini tanımayı isterlerdi.
Onlara göre, her insanın doğduğu tarih Şifa Çemberine giriş noktasını ve madenler-bitkiler-hayvanlar alemine, yani kısacası dünyadaki yaşama katılımını belirlerdi.
Siz de kendi doğum tarihinize göre, kadim Kızılderili bilgeliğinden yararlanabilir, yaşamınıza rehberlik sağlayabilirsiniz.
11-04-2008, Saat: 10:59 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
Yabankazı 22 aralık /19 ocak
Sembolik Dönem: Toprağın Yenilenmesi
Bitki: Kayın Ağacı
Maden: Kuvars
Koruyucu Ruhu: Waboose
Renk: Beyaz
[b]Kabilesi: Kaplumbağa Kabilesi
Uygun Eş: Ağaçkakan[/b]
Yeni yılın başlangıcı, toprağın kar altında kaldığı, ilkbahara, yenilenmeye hazırlandığı aydır. Bu dönemde dünyaya gelen insanların hayvanlar alemindeki totemi yabankazı, bitkiler alemindeki totemi kayın ağacı ve madenler alemindeki totemi de kuvarstır. Uğurlu renkleri beyaz ve kabileleri de Kaplumbağa’dır. Bu burcun madeni olan kuvars, dünyanın hemen her yerinde bulunabilen, oldukça sert ve donuk pırıltılı bir taştır. Yeryüzünü oluşturan doğal ve temel maddelerden sayılan kuvarsın pek çok rengi olmasına karşın, en fazla rastl***** “renksiz” diye adlandırılan, beyaz olanıdır. Yabankazı insanlarının özellikleriyle bu renk arasında bağlantı vardır. Kuvars, dokunulduğunda insana serinlik duygusu verdiği için, çok eski çağlarda bu taşın sonsuz ve erimeyen bir buzdan oluştuğuna inanılırdı. Çoğu kez kuvarsın içinde donmuş bir su damlası bulunması ve taş kırılınca damlacığın eriyip su olması da bu inancı kuvvetlendiren bir etkendi. Kuvars gücün simgesi olan bir taştır. Kristalize olmuş kuvarsın günümüzde henüz anlaşılmayan bazı gizil güçler taşıdığı kimi uzmanlarca da kabul edilmektedir. Yabankazı insanları kuvars kristallerinden, yaşamla ilgili her şeyi açık ve berrak bir şekilde kavramayı ve evrenin tüm enerjisini kendi içlerinden geçirip, iletebilme yeteneklerini öğrenebilir. Bu yeteneğin farkına varan Yabankazı insanları, eğer kabiliyetlerini koruyabilirlerse, tıpkı totemleri gibi evrenin sonsuz gücünü kavrayıp, iletecek bir duruma gelirler. Bu burcun insanlarının dış görünüşü de kuvars gibi donuk ve duygusuzdur. Ama tıpkı totem taşları gibi kendilerine ilgi ve sıcaklık gösteren herkese, aynı sıcaklığı ve enerjiyi yansıtırlar. Yabankazı insanları coşkun ve taşkın değildirler, aşırı duygusallığa kapılmazlar, ama etraflarındaki insanlar için tükenmeyen bir ısı ve ışık kaynağı rolünü üstlenirler. Yabankazı insanının öğrenmesi gereken en önemli şey, ne türden olursa olsun, belli bir dünya görüşü ve felsefesi içinde taşlaşıp kalmaktan kaçınmaktır. Yoksa aynı kuvars gibi kaskatı kesilerek, sonunda paramparça olabilir. Yabankazı bireyinin bitkiler alemindeki totemi kayın ağacıdır. Kayın çok uzayabilen gövdesiye, görkemli ve güzel bir ağaçtır. Kayın ağacı bilge Kızılderililer tarafından hayatın hemen hemen her alanında kullanılmıştır. Yabankazı insanlarının da kayın ağacı gibi, görkemli, eski gelenekleri ve unutulmuş bilgelikleri yansıtan bir görünümleri vardır. Bu burcun insanları, enerjilerini özgürce akıtabilirlerse, yaşamın evrensel kaynaklarıyla ilişki kurabilir, eski gelenekler ve bilgelikler hakkında çok faydalı bilgiler edinebilirler. Yabankazı insanları kendileri hakkında pek çok şeyi totemleri yabankazından öğrenebilirler. Yabankazlarının yaşamına mevsimler ve kar yön verir. Baharda karlar erimeye başladığı zaman, yabankazları sürüler halinde kuzeye, karlık bölgelerdeki yuvalarına dönerler ve ilk kar taneleriyle yeniden geriye gelirler. Yabankazı insanları da tıpkı totemleri gibi uzun mesafeleri katetmeyi tercih ederler. Ruhsal ya da fiziksel olan uzaklıklar onları korkutmaz. Bu nedenle içsel güçleri çok fazladır. Toprak elementinden Kaplumbağa Kabilesi’nden olmaları nedeniyle, nesnel dünyaya oldukça bağlıdırlar, fakat yine de ruhsal olarak uzaklara gitmeyi, ufukları aşmayı başarırlar. Yabankazı insanı geleneklerine çok bağlıdır ve her türlü otoriteyi kolaylıkla kabul edebilir. Hatasız davranmak, alışkanlık ve geleneklere uymaya çalışmak, saygı göstermek ve görmek en temel özellikleri arasındadır. Bu burcun insanı için, çocukları çok önemlidir. Ailesinin düzenini korumak, güvenliğini sağlamak ve ihtiyaçlarını karşılamak için elinden geleni yapar. Ama içe kapanık yapısı nedeniyle, gerçek duygularını açıklamakta zorlanabilir. Yabankazı insanı Ağaçkakanlar ile çok iyi anlaşır. Diğer anlaştığı kişiler ise, kendisi gibi Kaplumbağa Kabilesi’nden olan Kunduz ve Bozayı insanlarıdır. Kurbağa Kabilesi’nden olan Puma ve Yılan insanları da iyi ilişki kurabileceği bireyler arasındadır.
11-04-2008, Saat: 10:59 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
Susamuru 20 ocak/18 şubat
Sembolik Dönem: Dinlenme ve Arınma
Bitki: Tellikavak
Maden: Gümüş
Koruyucu Ruhu: Waboose
Renk: Gümüş
Kabilesi: Kelebek Kabilesi
Uygun Eş: Mersinbalığı
Dinlenme ve Arınma Dönemi’nde doğan insanların hayvanlar alemindeki totemi susamuru, bitkiler alemindeki totemi tellkavak ve madenler alemindeki totemi ise, gümüştür. Uğurlu renkleri gümüş rengi ve kabileleri ise Kelebek’tir. Bu burcun insanları madenleri gümüş gibi, herkes tarafından sevilen ve sayılan insanlardır. Gümüş her biçime girebilen, yumuşaklığı, parlaklığı ve güzelliği ile ilk çağlardan bu yana insanların çok değer verdiği bir madendir. Susamuru insanları da maden totemleri gibi, yakınları ve arkadaşları tarafından beğenilen, sayılan ve sevilen bireylerdir. Tıpkı gümüş gibi yumuşak huylu ve kolayca her duruma uyum sağlayan bir yapıları vardır. Bu burcun insanı içinde, insanlara duyduğu sevgiden gelen bir pırıltı taşır ve fiziksel yapısı nasıl olursa olsun, bu pırıltı ona güzellik verir. Susamuru’nun gizemli yetenekleri de olduğu söylenir. Sezgileri çok güçlüdür ve dış görünüşünün altında yatan, insanları yüceltebilecek gerçekleri bulup ortaya çıkartmak ister. Enerjisini iyi kullanabilen Susamuru insanı, içinden ruhsal güçlerin akıp geçtiğini duyacaktır. Ay ile gizemli bir ilişkisi olan bu kişinin, derin bir iç dünyası vardır. Ama genellikle bunu saklamaya çalışır. Duyguları çok yoğundur, fakat bunu da çevresindekilere hissettirmek istemez. Bazı Susamuru insanları kendi duygusallıklarını entellektüel yanlarıyla örtmek isterler. Bu burcun insanı, derin duygusallığını, çok sayıda aşk ilişkisine girmek için de kullanır. Duygularının yoğunluğu ve çekici kişiliğinin yardımıyla kolayca kendine karşı cinsi çekebilme yeteneğindedir. Susamuru burcunun bitkiler alemindeki totemi, akkavak olarak da bilinen, tellikavaktır. Hafif bir yaz rüzgarı tellikavağın yaprakları arasından esip geçtiğinde, küçük çıngıraklar çalıyormuş gibi ses verir. Susamuru insanı da tellikavaktan, kendisine yumuşak ve uyumlu şekilde gelen uyarıları, tıpkı kavağın yaprakları gibi hafif ve tatlı bir ezgiyle çevresine yaymayı öğrenebilir. Totem, ayrıca tüm rüzgarlara göğüs germeyi ve rüzgar ister alçaktan, ister yüksekten essin, her koşulda kırılmadan esneyebilmeyi de öğretir. Yani Susamuru insanı oldukça esnektir. Enerjisinin her zaman olumlu ve düzenli bir şekilde akmasını sağlamak için, bu özelliğini de korur. Susamurları denizde ve tatlı sularda yaşayan, sevimli, insancıl ve cana yakın canlılardır. Ortak bir yaşam sürdüren susamurları, çocuklarına çok düşkün, aile düzeni kurabilen, oldukça iştahlı, pek çok ses çıkarabilen hayvanlardır. Bu burcun insanları da susamuru gibi, sevilen ve aranılan bir yaşam arkadaşıdırlar, onlar da totemleri gibi, akıllı, esnek, yardımsever ve iyi yüreklidirler. Olağanüstü bir konuşma yetenekleri vardır ve diğer alanlarda olduğu gibi, düşünceleri açıklamakta ve sözcükleri kullanmakta da çok ustadırlar. Susamuru insanı, diğer pek çok yönden de susamuruna benzer. Diğer insanlara yaşamda ilerlemeleri ve saygın bir konuma gelebilmeleri için yardımcı olmayı benimsemiştir. Güçlü sezgileri ve insancıl duyguları, zamanının pek çoğunu diğer insanlara yardımcı olarak geçirmesine nedendir. Yeni insanlar tanımaktan ve onlara da yardımcı olmaktan büyük zevk alır. Bu burcun insanı yumuşak, sevecen ve uysal yapılı olmasına rağmen, karşısındakinin doğru yolu bulması için esaslı bir “darbe”ye ihtiyacı olduğunu düşünürse, bunu sağlamak için darbeyi indirmekte de kaçınmaz. Enerji akımı düzgün olduğu sürece, hiç bir zaman yalnızca kötülük olsun diye, sert davranışlarda bulunmaz. Kişisel intikam peşinde koşan Susamuru insanına nadiren rastlanır. Susamuru insanı hemen herkesle çok iyi anlaşır ve uyum sağlar. Özellikle Mersinbalığı bireyleri ile kolayca bütünleşebilir. Kendisi gibi Kelebek Kabilesi’nden olan Geyik ve Karga ile de çok rahat ilişki kurar. Fırtına Kartalı Kabilesi’nden olan Aladoğan ve Wapiti insanları da olumlu birliktelikler kurabileceği kişiler arasındadır.
11-04-2008, Saat: 10:59 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
PUMA 19 şubat / 20 mart
Sembolik Dönem: Büyük Fırtınalar
Bitki: Sinirotu
Maden: Firuze
Koruyucu Ruhu: Waboose
Renk: Mavi-Yeşil
Kabilesi: Kurbağa Kabilesi
Uygun Eş: Bozayı
Büyük Fırtınalar Dönemi’nde dünyaya gelen insanların hayvanlar alemindeki totemi puma, bitkiler alemindeki totemi sinirotu ve madenler alemindeki totemi ise, firuzedir. Uğurlu renkleri firuze rengi olan, mavi-yeşil ve kabileleri ise Kurbağa’dır. En eski süs taşlarından birisi olan firuzede bir çok gizemli gücün saklı olduğu söylenir. Gökyüzünün rengini bu taştan aldığına inanılırdı. Firuze taşıyan insanların korunduklarına dair de inançları vardı. Puma burcu insanı da taşı gibi, bir çok olağanüstü güce sahiptir. Bu insanın doğal şifacılık gücü çok gelişmiştir. Yardımlarıyla yaşamın ve evrenin çeşitli gizemleri çözülebilir. Aynı firuze gibi, Puma insanı da gökyüzü ile bağlantılıdır. Yaşamın pek çok alanında diğer insanların farkedemediği şeyleri görebilir. Ama gerçeği tam olarak yakalayabilmesi için, firuze gibi iyi işlenmiş olması gerekir. Eğer gerekli yaşam deneyimiyle kendini geliştirme ve işleme konusunda sağlam bir isteme sahip olamazsa, bu doğal gücü kendine karşı dönüşür. Puma’nın bitkiler alemindeki totemi sinirotudur. Sinirotu pek çok çeşidiyle her derde deva bir bitkidir. Şifalı yanıyla Puma insanına benzer. Ama sinirotununun da dikkatli kullanılması ve Puma insanının ruhu gibi iyi işlenmesi gereklidir. Özellikle Puma’ın ayaklardan çektiği problemlere çok iyi gelir. Bu burcun uğur rengi de, firuze taşının rengi olan, turkuvazdır. Arayış içinde olan, duyguları güçlü, kendisiyle mücadele eden ve melankoliye yatkın bir insan rengidir. Lekesiz saf bir mavi, çıkarsız, sanatsal ve ruhsal duyguların simgesidir. Maviyle yeşilin karışımı, ruhla kişilik, yerle gök arasında denge kurmak için Puma insanına gereklidir. Puma, maviyle olduğu kadar yeşille de kaynaşması gerektiğini unutmazsa, neşesini korumayı, kendine gerekli dengeyi yitirdiğinde fiziksel ve ruhsal huzuruna yeniden kavuşmayı öğrenebilir. Bu dönemde doğan insanların hayvanlar dünyasındaki totemi pumadır. Kedigiller arasında en iyi tırmanıcıdır puma. Yuvasını genellikle kayalık bölgelerde, derin oyuklarda ya da sık çalılıklar arasında kurar. Pumanın tiz ve yüksek bir sesi vardır. Ender bağırır ama sesi de korkutucudur. Çok iyi avcı olan puma etle beslenir. Av bulamadığı zaman, daha küçük hayvanlarla yetinir. Bazen bütün bir gün ya da tüm bir gece ağacın ya da kayanın üstünde tüneyerek, avını pençesine düşürünceye kadar bekler. Pumalar eşleştikleri zaman genellikle dişileri etkin rolü üstlenir. Totemi puma olan insanların bu soylu hayvana benzeyen pek çok özelliği vardır. Puma insanı da sık sık çevresiyle anlaşamadığı duygusuna kapılarak, kendi düşünce ve ruh dünyasının doruklarına çekilir. Çok duyguludur, küçük şeylerden bile incinebilir. Aynı puma gibi, Puma insanı da kendi içine çekilip, kendisi ve dünya üzerine düşünebileceği bir sığınağa ihtiyaç duyar. Puma gibi iyi bir tırmanıcı olan bu kişi, insan ruhunun yüceliklerine doğru ilerlemek ister. Puma gibi, bu burcun insanı da, ister kişisel yaşamının bir parçası olsun, isterse iş ve arkadaşlık ilişkilerini kapsasın, kendi alanını belirlemek ve dışarı karşı kapatmak eğilimindedir. Özellikle kendi kişisel duyguları söz konusu olduğunda, Puma son derece suskundur. Kendini iyi hissettiği zaman çevresindekiler onun sohbetinden çok hoşlanır, fakat bu konuşmalar sırasında karşısındaki kişiye iyice güveninceye kadar, kendi gerçek benliğiyle ilgi hiç bir ipucu vermez. Başkalarının düşüncelerini sezme yeteneğinde olduğu için, diğer insanların hoşlandığı ya da ilgilendiği konuları hızla kavrar ve onlara yardımcı olmak amacıyla bu konulardaki görüş ve düşüncelerini hoş bir ifade ile açıklar. Puma burcu en iyi Bozayı insanı ile bütünleşir. Kurbağa Kabilesi’nden olan Ağaçkakan ve Yılanlar ile de iyi anlaşır. Kaplumbağa Kabilesi’nden Kunduz ve Yabankazı bireyleri de diğer iyi anlaştığı burçlar arasındadır.
11-04-2008, Saat: 11:00 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
KARTAL 21 mart/ 19 nisan
Sembolik Dönem: Ağaçların Çiçeklenmesi
Bitki: Yabani Hindiba
Maden: Ateş Opal
Koruyucu Ruhu: Wabun
Renk: Sarı
Kabilesi: Fırtına Kartalı Kabilesi
Uygun Eş: Karga
Ağaçların Çiçeklenmesi Dönemi’nde dünyaya gelen insanların hayvanlar alemindeki totemi aladoğan, bitkiler alemindeki totemi yabani hindiba ve madenler alemindeki totemi ise, ateş opal olarak bilinen, yaldızlı opaldir. Uğurlu renkleri, sarı ve kabileleri ise Fırtına Kartalı’dır. Opal eskiden beri umut sembolü olarak kullanılır ve üstünde bu taşı taşıyan insanların görünmez olacağına inanılırdı. Opal yüzyıllar boyunca soyluluğun simgesi olarak kabul edilmiştir. Ama bir dönemde de uğursuz olduğu inancı yaygınlaşmıştır. Aladoğan insanına, taşı gibi, sözcüğün somut ya da soyut anlamıyla sıcak ve sürekli bir gerilimin olduğu yerlerde rastlanabilir. Bu burcun insanı sıcağı ve Güneş’i sever. Yoğun hareket olan yerlerden, ruhsal, fiziksel ve duygusal enerjilerinin zorlanmasından hoşlanır. Taşı gibi Aladoğan insanı da gözeneklidir; yanlış düşüncelee kapıldığı ya da yanlış bağlantı kurduğu zaman hızla üzülüp, dertlenir. Çok açık yürekli bir insandır, her yeni düşünce ve görüşü benimseyip eyleme geçmeye hazırdır. Bazen sonradan kendisi için zararlı olabilecek işlere de karışabilir. Eğer yanlış ortamda ve gerilim altında kalırsa, aynı taşı gibi çatlar, kendisine ateş ve pırıltı veren yaşam gücünü yitirebilir. Aladoğan insanı taşı opal gibi, ya durmaksızın etrafına ateşli bir enerji yayar, ya da içindeki ateşin parladığı zamanlarda şimşek gibi çakar. Kişisel duygularının bir simgesi gibi olan Ay ile ilişkileri, işini biraz zorlaştırsa da, enerjisini kullanmayı öğrenmek için buna gereksinimi vardır. Bu burcun insanının ateşi, genellikle diğer insanlardan daha güçlü ve yoğun olan duygu dünyasından gelir. Ama açıklığı, berraklığı sevdiği için, kendinde ve başka kişilerdeki karmaşık duygular onu korkutur. Bitkiler dünyasındaki totemi yabani hindiba, hemen her yerde yetişen ve insanlar tarafından köküyle sökülüp alınan bir bitkidir. Aladoğan insanı da daldan dala atladığı için, yabani hindiba gibi her yerde belirmek huyundadır. Bu burcun insanının enerjileri ile nasıl başdeceklerini bilmeyen ve bu kişilerin severek çalıştıkları alanlarda ne kadar yararlı olacaklarını göremeyenler, onların bu huyundan rahatsız olabilirler. Tükenmez enerjisi, bu enerjiyi yönlendirip kullanmayı bilen kişilerin elinde çok yararlı bir güce dönüşebilir. Bu insan, kendisini anlayan ve ona zaman ayıranlar için gerçek bir hazine gibidir. Hayvanlar alemindeki totemi aladoğan, hızla hareket eden, yırtıcı ve aslında tüm diğer kuşlardan farklı bir uçucudur. Yuvasını genellikle yüksek ağaçların ya da yüksek kayalıkların tepesine kurar. Gökyüzünde şaşılacak kadar uzun süre kalabilen bu kuşun, kuyruğuyla bedeni arasında ilginç bir açı oluşur. Bu dönemde dünyaya gelen kişiler, aladoğanlar gibi, görkemli insanlardır. Her zaman fiziksel değilse bile, ruhsal bir görkemleri vardır ve kanatlarını geniş bir açıyla açabilirler. Bu burcun insanı sürekli olarak yeni işlerin, yeni projelerin, yeni düşünce akımlarının peşinde koşan usta bir avcıdır. Totemi aladoğan gibi, aydınlık ve karanlık dönemler geçirir. Aydınlık dönemlerinde neşelidir, karşılaştığı her şeye açıktır. Karanlık devrelerde ise, yalnızlığına çekilir. Yaşamın kendisine neden böyle çarpık göründüğünü bulmaya çalışır. Aladoğan insanı genellikle korkusuzdur. Dünyanın “çıngıraklı yılanı” olarak gördüğü kimselere karşı, kendi güvenliğini hiç düşünmeden harekete geçmeye hazırdır. İkiyüzlü ya da haksız bulduğu insanlara karşı pek sabırlı olamaz. Karşısındaki istese de istemese de, düşüncelerini yüzüne karşı dosdoğru söyler. Aladoğan burcu doğuştan arkadaş canlısı ve iyi geçinilen bir insan olduğu için, hemen herkesle çok kolay anlaşabilir. Ancak kendisi gibi Fırtına Kartalı Kabilesi’nden Mersinbalığı ve Wapiti ile çok çabuk dostluk kurabilir. Kelebek Kabilesi’nden Geyik, Karga ve Susamuru ile de rahatlıkla anlaşır. Kişisel bütünleşme için Karga ideal eşidir.
11-04-2008, Saat: 11:00 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
KUNDUZ 20 nisan/ 20 mayıs (boğa)
Sembolik Dönem: Kurbağaların Dönüşü
Bitki: Mavi Kamas Çiçeği
Maden: Krisokol
Koruyucu Ruhu: Wabun
Renk: Mavi
Kabilesi: Kaplumbağa Kabilesi
Uygun Eş: Yılan
Kurbağaların Dönüşü Dönemi’nde dünyaya gelen insanların hayvanlar alemindeki totemi kunduz, bitkiler alemindeki totemi mavi kamas çiçeği ve madenler alemindeki totemi ise, krisokoldur. Uğurlu renkleri, mavi ve kabileleri ise Kaplumbağa’dır. Krisokol firuzeye benzeyen, mavi-yeşil renkte, fakat daha saydam bir taştır. Üstünde taşıyan insanın bedenini, yüreğini ve ruhunu arındırdığı söylenir. Yeryüzü ve gökyüzü güçlerini birleştirdiğine inanılır. Kunduz insanları maden totemlerinden yeryüzü ve gökyüzü güçlerini birleştirmeyi öğrenebilirler. Kaplumbağa Kabilesi’nden oldukları için toprağa çok, hatta biraz fazla bağlıdırlar. Yalnızca toprağa yönelerek, gökyüzündeki bilgileri gözardı ederlerse, benliklerini kaybedebilirler. Taşı gibi Kunduz da çok şanslı bir insan gibi görünür. Ama aslında bu şans sıkı bir çalışma ve doğru zamanda doğru yerde bulunabilme sezgisinden doğmuş bir şanstır. Kunduz, karakterini değiştirecek önemli ve büyük bir olay ortaya çıkmazsa, kişiliğini ve yaşamını değiştirmekte oldukça zorlanır. Dengeli bir insandır ve doğal dengesini koruyabildiği sürece, kendini rahat ve iyi hisseder. Gönüllü olarak zor bir işe kalkışan Kunduz’a zor rastlanır. Eğer bu tür bir sorumluluğun altına girerse, ya da yaşamında radikal bir değişikliğe giderse, bunu da son derece sistematik bir şekilde yapar. Değişikliğe dirençli yapısı, çok sağlam ve güvenilir dostluklar kurabilmesini sağlar. Aynı krisokol gibi, yakınlaştığı kişilere ve nesnelere saf bir soluk katar. Kunduz’un bitkiler dünyasındaki totemi, yalnızca Kuzey Amerika’da bulunan mavi kamas çiçeğidir. Bu çiçek pek çok Kızılderili kabilesinin temel besin maddesi olarak kullanılmıştır. Hem çok güzel bir çiçektir, hem de yumru kökü, son derece dengeli bir besin kaynağıdır. Kunduz bireyi de bitki totemi gibi, yaptığı işin hem güzel hem de yararlı olmasına çalışır. Bu burcun insanları totemleri gibi, yakınlık kurdukları insanları ve nesneleri dengelerler. Kendi kökleri çok derinlere uzandığı için, insanlara ve projelere sağlam bir dayanak oluştururlar. Mavi kamasın yumruları gibi, onlar da enerji akımlarının dengesini korudukları sürece, herkese yaşam gücü ve tadı verirler. Kunduz’un rengi kamasın pırıl pırıl mavisi ya da krisokolün derin mavisidir. Bu burcun insanı için mavi, içten gelen bir barış özlemini, mutluluktan kaynaklanan fiziksel ve ruhsal honutluğu, huzuru simgeler. Hayvvanlar alemindeki totemi de kunduz olan bu burcun insanı, aynı kunduz gibi, diğer insanların rahatı, huzuru ve güvenliği için doğayı çarpıcı bir şekilde değiştiren güce sahiptir. Kunduzların büyük bir ustalıkla çamur ve yapraklarla sıkıştırdıkları ağaçlarla inşa ettikleri setler ve bentler, suların korunmasını sağladığı gibi, balıklar ve bitkiler için de yeni yaşam alanları açarlar. Genellikle sessiz hayvanlardır. Tehlike sırasında geniş kuyruklarını suya çarparak, birbirlerine haber verirler. Kunduzlar eşleştiklerinde bu beraberlik bir ömür boyu sürer ve beşer kişilik aileler şeklinde yaşarlar. İyi ebeveyn olan bu hayvan, yavrularını iki yıl boyunca gözetir. Kunduz insanları da aynı hayvan totemleri gibi, rahatları, huzurları ve güvenlikleri için çevrelerini ghüçlü bir şekilde düzenlerler. Bu değişimler, kimi zaman duygusal, kimi zaman ruhsal, bazen de fiziksel olabilir. Kunduzlar gibi, onlar da bu değişiklikleri yavaş, dikkatli, sürekli ve yaratıcı bir biçimde gerçekleştirirler. Güven duymadığı bir ortamda bulunan Kunduz insanı, başlangıçta suskun kalmayı tercih eder. Ancak ortama alıştıktan sonra, görüşlerini açıklamaktan çekinmez. Kunduz insanları Yılan bireyleriyle mükemmel bir bütünleşme yaşar. Kunduz kendisi gibi Kaplumbağa Kabilesi’nden Yabankazı ve Bozayı insanları ile çok çabuk dostluk kurabilir. Kurbağa Kabilesi’nden Puma ve Ağaçkakan ile de son derece iyi anlaşırlar.
11-04-2008, Saat: 11:01 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
GEYİK 21 mayıs / 20 haziran
Sembolik Dönem: Mısır Ekimi
Bitki: Civan Perçemi Çiçeği
Maden: Yosunlu Akik
Koruyucu Ruhu: Wabun
Renk: Beyaz ve Yeşil
Kabilesi: Kelebek Kabilesi
Uygun Eş: Wapiti
Mısır Ekimi Dönemi’nde dünyaya gelen insanların hayvanlar alemindeki totemi geyik, bitkiler alemindeki totemi civan perçemi çiçeği ve madenler alemindeki totemi ise, yosunlu akikdir. Uğurlu renkleri, beyaz ve yeşil, kabileleri ise Kelebek’dir. Yosunlu akik, sarkaç olarak bedensel sağlık kontrollerinde kullanılırdı. Bu taş aynı zamanda şifa da veren bir özelliğe sahiptir. Taşın içinde ince bir bitki görüntüsü olduğu için, maden ve bitki dünyalarını birleştirdiği ve onu taşıyanların her iki alemi de daha iyi kavrayacağına inanılırdı. Geyik insanı kullanmayı ve geliştirmeyi öğrenirse, taşı gibi iyileştirici güçlere sahiptir. Bu totemin insanı yoğun çalışmaya istekliyse, her alanda olağanüstü beceri gösterebilir. Taşı gibi, çevresindeki insanların gözünü ve gönlünü okşayan bir etkiye sahiptir. Çevresindeki her şeyin güzellik taşımasını ister. Bu totemin insanları, taşları gibi bitki ve maden dünyasıyla ruhsal bağlantı kurabilirler. Hem madenlere hem bitkilere yakınlık duyar ve sembolleri uygun şekilde birleştirebilir. Geyik burcunun bitki totemi olan civan perçemi, güzel görünüşlü, yararlı, çok kullanışlı ve verimli bir bitkidir. Bu ot, yorgunluğa ve hazımsızlığa çok iyi gelir ve aynı zamanda sinirleri güçlendirir. İdrar söktürücü olarak da kullanılabilen bu bitki, sayısız derdin şifasıdır. Geyik burcunun insanları da, civanperçemi gibi çok yönlü, yararlı ve yaşadıkları dünyaya neşe, güzellik saçmak isteyen kişilerdir. Çok yönlü ve hareketli çalışma tempolarına rahatlıkla uyum sağlar. Genellikle çevrelerini güçlendirici ve destekleyici bir enerjileri vardır. İnsanları kolaylıkla kendine çeker ve birlikte olduklarında onlara yardımcı olmaya çalışır. Dürüst, içten ilgili, geniş kapsamlı bilgileriyle herkese çözüm bulmaya çalışır. Geyik burcu tam anlamıyla bir insan dostudur ve sorun ne kadar büyük olursa olsun, arkadaşını avutarak, yeniden yüreklendirmek için büyük çaba harcar. Geyik insanının rengi beyaz ve yeşildir. Beyaz, her olanağa ve değişime açık olan boşluğun ve henüz biçimlenmemiş şeylerin rengidir. Aynı beyaz gibi, Geyik insanı da içinde sayısız potansiyel taşır. Yeşil ise, doğanın iyileşme ve yenilenmesini ifade der. Bu yeşil bazen kendini beğenmiş ve her zaman haklı çıkmak isteğinin de ifadesi olabilir. Bu dönemde doğan insanların hayvan totemi geyiktir. Geyikler çiftleşme dönemi dışında, sürüler ya da küçük gruplar halinde yaşar. Çiftleşme döneminde erkekler kendi başlarına hareket eder. Bir harem kurmak yerine, dişiden dişiye gezinir ve o sırada birlikte oldukları dişiyi korumaya özen gösterirler. Kimi zaman da bu nedenle çetin kavgalara girişirler. Geyik insanı da totemi gibi, duyarlı, çekici, hareketli ve uyanıktır. Doğuştan gelen sezgileriyle, çevresindeki insanların duygularını kolayca anlar. Kendi iç dünyası çok değişken olduğu için, başkalarının yeni yeni yaşadığı duygu karmaşalarını o daha önceden yaşayıp, deneyim kazanmıştır. Bu nedenle kimi zaman insanları dinlerken, dikkatini toplamakta zorluk çeker, çünkü anlatılanlarla düşünceleri oradan oraya sıçramaya başlar ve aklından geçeni söylemeden edemez. Geyik burcunun üyeleri, çevrelerinin her zaman güzelliklerle dolu olmasını ister. Güzel manzaralı yerlerde bulunmak, iyi ve konforlu bir eve sahip olmak önemlidir. Ancak güzelliğin yalnızca dış görünüşte değil, özde olduğunu da bilecek kadar duygulu ve sezgilidir. Akıllı, araştırıcı ve yaratıcı bir insan olduğu için, gerek fiziksel, gerekse ruhsal alanda günlük, sıradan şeylerden bile büyük güzellikler yaratabilir. Bu burcun insanı her burçtan insanla kolayca anlaşabilir. Kendisi gibi Kelebek Kabilesi’nden olan Karga ve Susamuru ve Fırtına Kabilesi’nden Aladoğan ve Mersinbalığı bireyleri en iyi iletişim ve ilişki kurduğu insanlar arasında başı çeker. Fırtına Kabilesi’nin diğer bir üyesi olan Wapiti bireyleriyle ise, mükemmel bir bütünleşme yaşar.
11-04-2008, Saat: 11:01 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
AÄžAÇKAKAN 21 haziran / 22 temmuz
Sembolik Dönem: Bol Güneşli Günler
Bitki: Yabangülü
Maden: Kırmızı Akik
Koruyucu Ruhu: Shawnodese
Renk: Pembe
Kabilesi: Kurbağa Kabilesi
Uygun Eş: Yabankazı
Bol Güneşli Günler Dönemi’nde dünyaya gelen insanların hayvanlar alemindeki totemi ağaçkakan, bitkiler alemindeki totemi yabangülü ve madenler alemindeki totemi ise, kırmızı akikdir. Uğurlu rengi, pembe, kabileleri ise Kurbağa’dır. Çağlar boyunca süs taşı olarak kullanılan, kırmızı akikin rengi nedeniyle kanla bağlantısı olduğu düşünülür ve kanamaları durduracağına inanılırdı. Kanayan yerin üzeride ince sırıma bağlanmış bir akik taşı sallandırılır ve kanı durudurarak, yarayı iyileştirmesi için dua edilirdi. Rengi ve bu özellikleri nedeniyle, insan yüreğiyle de bir bağlantısı olduğuna inanılır. Ağaçkakan insanı da taşı gibi, çevresini ve özellikle evini süsleyip, döşemek ister. Rahat ve bakımlı bir yuvası olması, bu burcun insanı için çok önemlidir. Evcil yaradılışlı olan Ağaçkakanlar, taşı gibi yeni düşünce ve duygulardan çabuk etkilenirler, ancak değişiklik gerçekleştikten sonra, karar verdikleri bu yeni duruma sarsılmaz bir şekilde sıkı sıkı sarılırlar. Ağaçkakan yaşamında yenilik yapmadan önce, uzun uzun düşünür, tartar ve tasarlar. Zor durumlarda insanın yanında bir Ağaçkakan bulunması çok iyidir, çünkü sezgi gücüyle zorluğun ana nedenini hemen bulur ve dikkatli bir şekilde yardımcı olarak, kendini yeniden toparlamasını sağlar. Bu insan yüreğinden gelen sese göre davranır. Eğer, aşık olup severse, karşısından olumsuz bir tepki almadığı sürece, sağlam temelli ve kalıcı bir ilişki yaşamaya çalışır. Ebeveyn olarak da dünyanın en sevgi dolu, en iyi kalpli ana-babasıdır. Ağaçkakan’ın bitki totemi yabangülüdür. Yabangülünün meyvesi, vitamin zengini, pek çok hastalığa iyi gelen kuşburnudur. Bedensel ve ruhsal ferahlık sağlar. Ağaçkakan insanı da yaşam enerjisi düzgün aktığı sürece, bitki toteminden hangi olanaklara sahip olduğunu öğrenebilir. Güller gibi, o da güzel bir insan olabilir ve diğer insanları etkileyebilir. Ağaçkakan’da vahşi bir yan vardır. doğal ortamında bulunduğu zaman çok çekicidir. Gençlik çağlarında vahşi güzelliğiyle çevresine mutluluk saçar ve yaprakları solmaya başladığı zaman güzelliğin yerini olgunluğun getirdiği bilgelik alır. Ağaçkakan, kuşburnu gibi, ruhsal ve duygusal zenginliğini yansıtan dış görünüşüyle, toplum içinde sevilen ve aranılan bir insandır. Ağaçkakan’ın rengi pembedir. Bu henüz olgunlaşmamış bir pembe ya da evrensel aşkın pembesi olabilir, rengin türü, o insanın gelişim seviyesine de bağlıdır. Yaşamdaki amacını ve yönünü saptamış olan Ağaçkakanlar, duygu ve duyarlılıklarını tüm insanlara yararlı olacak biçimde kullanabilir. Bu burcun hayvan totemi de ağaçkakandır. Güçlü bir uçuşa sahip bu kuş, hedefine yönelmeyi iyi bilir. Yuvasını ağaç gövdelerine, kabak biçiminde bir oyuk açarak yapar. Kızılderililer için ağaçkakan cesaretin simgesidir. Bu burcun insanı içinde yatan gizli yetenekleri, dengeli bir ortamda ve durumda olduğu zaman rahatlıkla görebilir. Gerçeğin düzlemini yaratmak ve altındakileri başka gözle algılayabilmek gibi bir yeteneği de vardır. Bu yeteneği sayesinde, olayların içyüzünü kolayca kavrayarak, doğru olanı seçer. Bir çok Ağaçkakan insanı, kendisini nasıl bir gücün koruduğunu, doğru kararları nasıl aldığını farketmez ve çevresine de açıklayamaz. İnsanlar arası ilişkiler bu burcun bireylerinin yaşamında çok büyük ve önemli bir yer tutar. Enerjisinin büyük bölümünü, diğer insanlarla düzenli, iyi ilişkiler kurmak ve bunları sürdürmek için harcar. Genellikle uyum sağladığı bir grup bulur ya da hoşlandığı, doğru bulduğu bir topluluğa katılır. Ağaçkakan insanının kendisi gibi Kurbağa Kabilesi’nden olan Puma ve Yılan insanlarının yanında, Kaplumbağa Kabilesi’nden Bozayı ve Kunduz bireyleri en iyi iletişim ve ilişki kurduğu insanlar arasında başı çeker. Fırtına Kabilesi’nin diğer bir üyesi olan Yabankazı bireyleriyle ise, mükemmel bir bütünleşme yaşar.
11-04-2008, Saat: 11:02 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
MERSİN BALIÄžI 23 temmuz / 22 ağustos
Sembolik Dönem: Böğürtlenlerin Olgunlaşması
Bitki: Ahududu
Maden: Gröna ve Demir
Koruyucu Ruhu: Shawnodese
Renk: Kırmızı
Kabilesi: Fırtına Kartalı Kabilesi
Uygun Eş: Susamuru
Böğürtlenlerin Olgunlaşması Dönemi’nde dünyaya gelen insanların hayvanlar alemindeki totemi mersinbalığı, bitkiler alemindeki totemi ahududu ve madenler alemindeki totemi ise, demir ve grönadır. Uğurlu rengi kırmızı, kabileleri ise Fırtına Kartalı’dır. Kırmızı renkli sert bir taş olan gröna yıllar boyunca değerli bir süs taşı olarak kullanılmıştır. Grönanın yürek ve kanla ilişkisi olduğuna inanılır. Eskiden gröna parçacıklarından yapılmış bir muska taşımanın, kalp rahatsızlıklarına iyi geldiğine inanılırdı. Mersinbalığı’nın madenler alemindeki ikinci totemi ise, demirdir. Demir, insanlığı teknoloji çağına taşıyan ve çok farklı alanlarda fayda sağlayan bir madendir. Günlük yaşamda demir kaçınılmaz bir unsurdur. Mersinbalığı insanı da madeni gibi çeşitli ve değişik görünümlerde olabilir, ama kolayca farkedilen bazı ortak özellikleri vardır. Bu insan gröna gibi, iyi yürekli, duyarlı bir kişi olarak dikkati çeker. Eğer yüreğinde taşıdığı iyi ve dostça duygulara kulak verirse, dengeli ve mutlu bir insan olur. Yüreğinin sesine uyduğu sürece, sezgili ve keskin görüşlüdür. Bazen açıkça ortaya çıkan, bazen de gizliden gizliye süren, ileriyi görme ve sezme yeteneği vardır. Bu yetenekle kendini ve dostlarını bekleyen tehlikeleri önceden görebilir. Mersinbalığı burcundan olan kişi, keskin görüşü ve duyumsama yeteneğiyle öylesine sözler söyler ki, söyledikleri, dostlarının ya da düşmanlarının ta yüreğine işler. Bu burcun insanı iyi bir dost olduğu kadar, korkulacak bir düşman da olabilir. Aldatıldığına inanırsa, bütün gücüyle harekete geçer ve gerçekten çok yıkıcı olabilir. İç dengesi yerinde değilse, kendi gücüne karşı dikkatli olması gerekir. Bu güç beklenmedik, hesapsız bir biçimde ortaya çıkabilir ve yarattığı patlamalarla, herkesin canını yakabilir. Bu insanın demir toteminden gelen belli bir sertliği, aynı zamanda yaşamda kazandığı deneyimlerle de sertleşebilme eğilimi vardır. Bu nedenle yaşadığı ilişkileri yürek ve kanla bağlantılarını güçlendirir. Karşılaştığı insanlarda ve işlerde zaman zaman sıçramalı değişimler yaratmasına neden olur. Mersinbalığı’nın bitkiler dünyasındaki totemi çilekgillerden, ahudududur. Pek çok hastalığa şifa olan ahududu, lezzeti, rengi ve biçimiyle de pek hoş bir meyvedir. Mersinbalığı insanının topluluk içinde göze çarpma ve sevilen kişi olabilme özellikleri bitki toteminin etkisiyle daha da güçlenir. Diğer insanlar onda gördükleri neşeli ve zevkli hava nedeniyle, daha yakınlaşmak isterler, ancak bu burcun insanı her zaman göründüğü gibi de olmayabilir. Mersinbalığı’nın çevreye yaydığı izlenimler, dış görünüşünün altında gizlenen bambaşkadır. Bu burcun hayvanlar alemindeki totemi, uzun ömürlü mersinbalığıdır. Bu balık, bulunduğu alanda egemenlik kurmak isteyen, tatlı ve tuzlu sularda yaşayabilen bir canlıdır. Mersinbalığı insanı da bulunduğu her alanda egemenlik kurmak ister. Doğal gücüyle bunu zorlanmadan başarır. Sanki önder olarak dünyaya gelmiştir ve enerjisi düzenli aktığı sürece, haksever, iyi niyetli bir yönetici olabilir. Sezgileri ve ileriyi görebilme yeteneğiyle, başkalarının sorunlarını önceden kavrayıp, çözümlemek için elinden geleni yapar. İçinde kaynayan güçler sayesinde her zaman etkin ve üstün bir durumda olmayı başarır. Yaşamla uyum sağladığı sürece, içinde tükenmez bir güç kaynağı ve ruhsal derinlik yatar. Ancak başka insanlar üzerinde egemenlik kurmaktan zevk alan kötü bir yönü olduğunu da unutmamak gerekir. Mersinbalığı insanı ruh sağlığını koruyabildiği zaman, bu tür problemlerden de kendini kolaylıkla uzaklaştırır. Mersinbalığı insanı, Susamuru burcundan olanlarla mükemmel bir bütünleşme sağlayabilir. En iyi anlaştığı diğer burçlar arasında kendi kabilesinden olan Aladoğan ve Wapitiler vardır. Diğer yandan Kelebek Kabilesi’nden Karga ve Geyik ile de ilişkileri gelişime açıktır.
11-04-2008, Saat: 11:02 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
19,657
-
Konuları:
2,192
-
Kayıt Tarihi:
Sep 2006
-
Rep Puanı:
AYI 23 ağustos / 22 eylül
Sembolik Dönem: Hasat
Bitki: Menekşe
Maden: Ametist
Koruyucu Ruhu: Shawnodese
Renk: Erguvan
Kabilesi: Kaplumabağa Kabilesi
Uygun Eş: Puma
Hasat Dönemi’nde dünyaya gelen insanların hayvanlar alemindeki totemi bozayı, bitkiler alemindeki totemi menekşe ve madenler alemindeki totemi ise, ametisttir. Uğurlu rengi erguvan, kabileleri ise Kaplumbağa’dır. Ametist, insan mantığının, adaletin ve cesaretin simgesi olarak görülür. Taşıyanın her türlü kötü büyüden, yıldırımdan, çığdan ve zehirlenmelerden korunacağı söylenir. Ametist fiziksel ve ruhsal dünya arasında bağ kurmak için de kullanılmıştır. Bu değerli taş, genellikle sağlam bir mantığa, adalet duygusuna ve büyük bir yaşam cesaretine sahip olan, Bozayı insanına çok uygundur. Bu burcun insanlarının zekası çok keskindir. Günlük yaşamında bilinçli ve zekice kararlar alır. Bu kararların doğruluğu herkesece onaylanır. Doğru ve sistemli düşünme ve davranabilme yetenekleriyle, değerli bir dost ve iş arkadaşı olan bu kişi, sevdiği ortamda bulunduğu zaman çok rahat eder. Bozayı insanı, taşı ametist gibi, kendisini de arkadaşlarını da alkolizm, kötümserlik gibi aşırılıklardan koruyabilir. Mantıklı ve rasyonel düşündüğü için, kötümserliğin insanın kendi yarattığı ve isterse, denetim altına alabileceği bir bakış olduğunu kavramıştır. Bu burcun insanının iç uyumu yerindeyse, taşı gibi başkalarının ruhsal dengesini bulmasına, iç ve dış güçlerinin uyum sağlamasına yardımcı olur. Genellikle güzel konuşmasıyla diğer insanlara, kişisel yaşamdaki uyumun önemini kavratabilir. Soğukkanlı, gerçekçi bir insan olduğu, düşüncelerini kesin, düzgün bir biçimde ortaya koyabildiği için, öğretmen ya da yönetici olabilir. Bu burcun rengi erguvandır. Bu renk insanın evrenin yaşamsal ve yaratıcı güçlerini kavramaya götürebilen inancın, ruhsal acı ve aydınlanmanın rengidir. Hem deneyden geçmiş bir idealizmi, hem de ruhsal alanı simgeler. Daha açık tonlarında insan sevgisini ve insanların nesnelerin ruhunu kavramaları için bazı törensel yaklaşımların da gerekliliğini gösterir. Bozayı’nın bitki totetmi, insan yüreğinin ince titreyişine benzetilen, zarif bir orman çiçeği olan menekşedir. Menekşe, insan gövdesinde kılcal damarların ve lenf yollarının ulaşabildiği en derin noktalara sızabilme ve buradaki zehirli maddeleri, çözüp atabilme özelliğindedir. Bozayı insanı çevresine menekşe gibi, serin bir hava yayar, bu yalnızca menekşe gibi duyarlı olan iç dünyasını gizlemeye yarayan bir görüntüdür. Bu insan çok yoğun duygulara sahiptir, ancak duygularını sözler yerine, sevdiği kişinin yaşamını daha iyi geliştirmesine yardım ederek gösterir. Menekşe gibi, Bozayı da çözücü, söktürü ve antiseptik bir etkiye sahiptir. Sıkı iş disiplini ve görev sorumluluğu taşır. Herkesin de kendisi gibi davranmasını bekler. Nerede olursa olsun, disiplini, kuralları kabul etmeyen insanları, temizleyip, sistemin içinden atar. Bozayı da menekşe gibi, insanların düşünce dünyalarının gizli derinliklerine sızabilme yeteneğine sahiptir. Bozayı’dan hemen hiç bir şeyin saklanması mümkün değildir. Yalanı hemen anlar ve sık sık aldatıldığını anlarsa, saygısını tamamen yitirir. Bu tür durumlarda kendisinden beklenmeyecek kadar öfkeli bir davranış biçimi de geliştirebilir. Bu burcun hayvanlar alemindeki totemi bozayıdır. Ayılar genellikle mağaralarda, yıkık ağaçaların kuytusunda ve çağlayanaların arkasındaki oyuklarda aileler olarak yaşarlar. Bozayılar sakıngan ve çekingendir. Ama meraklıdırlar da. Rahat, geniş ve zevkli bir yaşam sürerler. Zaman zaman yuvalarını taşırlar. Bozayı insanları da ayılar gibi, yuva olarak tek bir yere bağlanmaz, buldukları her yerde rahatça yaşayabilirler. Hiç rahatsızlık duymadan uzun süre susabilirler. Kendisine ilginç gelen ya da heyecanlandıran bir şey olursa, şaşılacak bir konuşkanlıkla dile getirir. Bozayı insanı, kendisi gibi Kaplumbağa Kabilesi’nden olan Yabankazı ve Kunduz bireylerinin yanında, Kurbağa Kabilesi’nden Ağaçkakan, Yılan ve Pumalar ile çok iyi anlaşır. Puma ile olan beraberliğinde gerçek ve mükemmel bir bütünleşme yaşayabilir.
|