Meme kanserinden korunmanın en kolay yolu genç yaşta sağlıklı doğum yapmak ve bebeği emzirmek. Bunu yapmakla meme kanseri riski önemli ölçüde azalacaktır. Bunun yanında kilo almamaya gayret etmek, alkolden uzak durmak ve düzenli egzersiz yapmak da meme kanseri riskini en aza indiriyor.
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Haluk Onat, erken yaşta doğum yapan kadınların meme kanserine yakalanma riskinin düşük olduğunu belirterek, ‘İlk doğum yaşı 18 veya 19 olanlara karşın, ilk doğum yaşı 30 ve üstünde olanların meme kanseri olma riski 4 ile 5 kat artmaktadır’ dedi.
Aşırı kilonun menopoz döneminden sonra meme kanseri riskini 2 kat artırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Haluk Onat, ‘Araştırmalar et ve süt ürünleri gibi yüksek yağ içeren yiyeceklerin tüketilmesi ile meme kanseri riski arasında pozitif bir ilişki olduğunu gösteriyor. Öte yandan, menopoz öncesi dönemde, şişmanlarda meme kanserinin daha az görüldüğünü, hatta zayıflarda daha fazla olduğu gerçeğini de vurgulamak istiyorum. Diğer taraftan bitkisel gıdalarla beslenen kadınlarda, meme kanseri eğilimi daha az bulunmuştur’ diye konuştu.
Aşırı alkol ve sigara tüketiminin de meme kanserine zemin hazırladığını kaydeden Prof. Dr. Onat, ‘Günlük alkol alım miktarı artışı ile risk artışı arasında ilişki vardır. Günlük alkol alımı, alkol içmeyenlere göre meme kanseri riskini yüzde 50 artırır. Aktif sigara içenlerde risk artışı görülmemiş, ancak pasif sigara dumanına maruz kalanlarda yani örneğin eşi sigara içenlerde veya iş yerinde sigara içiliyorsa bu kadınlarda riskin arttığı bildirilmiştir’ dedi.
Kanser geni
Prof. Dr. Haluk Onat, meme kanseri görülme sıklığının yaşla birlikte arttığına dikkat çekerek, ‘Yaşın yanı sıra meme kanseri aile hikayesi olanlar, üretkenlik hayatı ile ilgili faktörler, diyet menopozda hormon kullanımı da meme kanseri riskini artıran faktörler arasında yer alıyor. Görülen tüm meme kanserleri arasında ırsi meme kanseri yüzde 15′i kapsamaktadır. Bu oranda kalıtımın önemi vardır, ama genel olarak kalıtımsal bir hastalık denemez.
Kalıtımsal meme kanseri birinci ve ikinci derece akrabalarında (anne, annenin annesi, kız kardeş, teyze, hala, kuzenlerde) meme kanseri, over (yumurtalık), rahim kanseri, hatta kalın bağırsak görülmesi sık olan kadınlarda ve özellikle bu ailelerde görülen meme kanserinin, genç yaşlarda oluşması durumunda şüphe edilmelidir.
Kalıtımsal meme kanseri ile ilgili genler saptanmıştır. Bunlar meme kanseri geni 1 ve 2′dir (BRCA 1 ve BRCA 2). Bu aile özellikleri olan bir kadında, bu genlerin olup olmadığı araştırılabilir ve ırsi meme kanseri riski saptanabilir. 300 kadından biri bu geni taşımaktadır’ şeklinde konuştu. Dr. Onat, bu genin, tüm meme kanseri olmuş kadınların ancak yüzde 4′ünde mevcut olduğunu ifade etti.
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Haluk Onat, erken yaşta doğum yapan kadınların meme kanserine yakalanma riskinin düşük olduğunu belirterek, ‘İlk doğum yaşı 18 veya 19 olanlara karşın, ilk doğum yaşı 30 ve üstünde olanların meme kanseri olma riski 4 ile 5 kat artmaktadır’ dedi.
Aşırı kilonun menopoz döneminden sonra meme kanseri riskini 2 kat artırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Haluk Onat, ‘Araştırmalar et ve süt ürünleri gibi yüksek yağ içeren yiyeceklerin tüketilmesi ile meme kanseri riski arasında pozitif bir ilişki olduğunu gösteriyor. Öte yandan, menopoz öncesi dönemde, şişmanlarda meme kanserinin daha az görüldüğünü, hatta zayıflarda daha fazla olduğu gerçeğini de vurgulamak istiyorum. Diğer taraftan bitkisel gıdalarla beslenen kadınlarda, meme kanseri eğilimi daha az bulunmuştur’ diye konuştu.
Aşırı alkol ve sigara tüketiminin de meme kanserine zemin hazırladığını kaydeden Prof. Dr. Onat, ‘Günlük alkol alım miktarı artışı ile risk artışı arasında ilişki vardır. Günlük alkol alımı, alkol içmeyenlere göre meme kanseri riskini yüzde 50 artırır. Aktif sigara içenlerde risk artışı görülmemiş, ancak pasif sigara dumanına maruz kalanlarda yani örneğin eşi sigara içenlerde veya iş yerinde sigara içiliyorsa bu kadınlarda riskin arttığı bildirilmiştir’ dedi.
Kanser geni
Prof. Dr. Haluk Onat, meme kanseri görülme sıklığının yaşla birlikte arttığına dikkat çekerek, ‘Yaşın yanı sıra meme kanseri aile hikayesi olanlar, üretkenlik hayatı ile ilgili faktörler, diyet menopozda hormon kullanımı da meme kanseri riskini artıran faktörler arasında yer alıyor. Görülen tüm meme kanserleri arasında ırsi meme kanseri yüzde 15′i kapsamaktadır. Bu oranda kalıtımın önemi vardır, ama genel olarak kalıtımsal bir hastalık denemez.
Kalıtımsal meme kanseri birinci ve ikinci derece akrabalarında (anne, annenin annesi, kız kardeş, teyze, hala, kuzenlerde) meme kanseri, over (yumurtalık), rahim kanseri, hatta kalın bağırsak görülmesi sık olan kadınlarda ve özellikle bu ailelerde görülen meme kanserinin, genç yaşlarda oluşması durumunda şüphe edilmelidir.
Kalıtımsal meme kanseri ile ilgili genler saptanmıştır. Bunlar meme kanseri geni 1 ve 2′dir (BRCA 1 ve BRCA 2). Bu aile özellikleri olan bir kadında, bu genlerin olup olmadığı araştırılabilir ve ırsi meme kanseri riski saptanabilir. 300 kadından biri bu geni taşımaktadır’ şeklinde konuştu. Dr. Onat, bu genin, tüm meme kanseri olmuş kadınların ancak yüzde 4′ünde mevcut olduğunu ifade etti.