Yapılan araştırmalara göre çocukluk çağında obez olanların yüzde 60'ı yetişkinlik döneminde de obez oluyor.
Türkiye'deki çocukların yüzde 15-25'inin obez olduğunu belirten Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Bereket obezitenin ileriki yaşlarda da devam ettiğine dikkat çekti.
Modern yaşam tarzı özellikle hareket azlığı ve abur-cubur beslenme çocukların günlük yaşamlarında aldıkları kaloriyi arttırırken harcadıkları kalori miktarını ise azaltıyor.
Bu nedenle obezite oranının gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda giderek yükseldiğini ifade eden Prof. Dr. Abdulah Bereket "Öyle ki ülkemizde çocuklarda fazla tartılı ile obezlerin oranı son 30 yıl içinde iki kat artmış durumda. Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de bölgelere göre değişmekle birlikte çocukların yüzde 15-25'i fazla tartılı veya obez. Bu önemli bir halk sağlığı sorunu olarak nitelendiriliyor. Çünkü obezitenin neden olduğu hastalıklar çocukların hayatını ciddi boyutlarda tehdit ediyor" dedi.
Gereken tedbirler alınmadığı takdirde önemli sağlık sorunlarına yol açabilen obezitenin önlenebileceğini hatırlatan Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Bereket "Basit bir tanımlama ile obezite; vücudun harcayamadığı yani fazla gelen enerjiyi yağ dokusunda biriktirmesi ve bunun sonucu olarak vücut tartısının artması olarak ifade ediliyor. Çocuğumuzun vücuduna ihtiyacından fazla aldığı her 7 bin kalori yaklaşık 1 kg yağ olarak depolanıyor. Bu hesapla eğer çocuğumuz günde ihtiyacından 100 kalori fazla alıyor ise vücut ağırlığına 70 gün sonra 1 kilo yağ ekleniyor. Çocuklarda günlük kalori ihtiyacı yaşa cinsiyete ve aktivite durumuna göre değişiyor. Örneğin 3 yaşındaki bir çocukta günlük alınması gereken toplam kalori ortalama 1200-1300 iken büyümenin hızlandığı ergenlik dönemindeki erkek çocukta bu rakam 2500-2800 kaloriye kadar çıkabiliyor" dedi.
-OBEZİTENİN TEMELLERİ ÇOCUKLUKTA ATILIYOR-
Yapılan araştırmalara göre; çocukluk çağında obez olanların yüzde 60'ı yetişkinlik döneminde de obez olarak kalıyor. Ergenlik çağında obez olanlarda bu oran yüzde 80'lere kadar çıkıyor. Bu rakamların obezitenin temellerinin çocukluk çağında atıldığını göstermesi bakımından son derece çarpıcı olduğunun altını çizen Abdullah Bereket ayrıca obezite ne kadar erken yaşta başlarsa derecesinin de o kadar fazla olduğunu kaydetti. Yapılan çalışmalar erişkinlerde obezite tedavisinde başarı şansının düşük olduğunu gösteriyor. Bu nedenle obezitede tedaviden çok bu sağlık sorununun çocukluk döneminden itibaren önlenmesi büyük bir önem taşıyor. Obez çocukların çok büyük bir kısmında bu hastalık beslenme yoluyla vücuduna giren kalori ile harcadığı kalori arasındaki dengenin bozulması sonucu oluşuyor. "Basit obezite" olarak adlandırılan bu sorunda çocuk harcadığından fazla kalori alıyor. Obez çocukların ancak az bir kısmında buna yol açan hormonal veya genetik hastalıklar bulunuyor. Bu bilgiler de çocuklarda obezitenin aslında önlenebilir olduğunu net olarak ortaya koyuyor. Obezitenin estetik sorunun yanı sıra yüksek kan basıncı kolesterol yüksekliği kalp ve diyabet hastalığı safra kesesi hastalıkları inme kanser gibi çok ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Abdullah Bereket obezite gelişimini önlemek için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
Bebeklik döneminde:
·Yaşamın ilk 6 ayında bebekler sadece anne sütü ile beslenmeli. ·Bebek doyduktan sonra mamayı bitirmek için zorlanmamalı. ·Bebek doğal meyve ile hazırlanmış meyve püreleri ve yine doğal sebzeler ile hazırlanmış sebze çorbalarına alıştırılmalı. ·Hazır kavanoz mamalarından ve hazır meyve sularından uzak tutulmalı.
Çocukluk döneminde:
·Kalorisi yüksek besinlerden kaçınmalı. Örneğin karton kutulardaki hazır meyve suları yerine meyve yemeli. Ayrıca cips gofret jöleli şekerlemeler ve buna benzer yiyecekler tüketilmemeli. ·Fast-food diye tabir edilen yüksek yağ oranına sahip patates kızartması hamburger pizza gibi yiyeceklerden uzak durulmalı. ·Şekerli ve gazlı içecekler yerine su ayran ve süt içilmeli. ·Posasız ve yağ oranı yüksek besinlerden kaçınmalı. Bunun yerine dengeli beslenmeli. Sebze yemekleri baklagiller ve taze sebzelerden hazırlanmış salatalar yeme alışkanlığı kazanılmalı. ·Öğün atlayıp diğer öğünde aşırı miktarda yemek yeme gibi bir alışkanlık edinilmemeli. Düzenli öğünler halinde yani 3 ana öğün 2 ara öğün yenmeli. ·Yemekler yavaş ve iyice çiğneyerek yenmeli. ·Bol bol su içilmeli. Çünkü sıvı ihtiyacını karşılamanın en doğal yolu sudur ve su kalorisiz bir içecektir. ·Ana öğünlerin arasında taze veya kuru meyve ya da yoğurt gibi sağlıklı ara öğünler yemeli. Enerji harcamanın da obezite ile savaşta en etkili yol olduğunu hatırlatan Abdullah Bereket "Çocuk ne kadar çok hareket ederse o kadar çok enerji harcar. Bunun için de: ·Asansör yerine merdiven kullanmalı. ·Yakın mesafelere yürüyerek gitmeli. ·Televizyon seyretmeyi günde 30 dakika hafta sonları 2 saat ile sınırlandırmalı ·Bilgisayar ve bilgisayar oyunlarına günde 30-60 dakikadan daha fazla zaman ayırmamalı. ·Her fırsatta ve hafta sonları yürüyüş basketbol voleybol ve koşu gibi sporlar yapmalı.
Türkiye'deki çocukların yüzde 15-25'inin obez olduğunu belirten Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Bereket obezitenin ileriki yaşlarda da devam ettiğine dikkat çekti.
Modern yaşam tarzı özellikle hareket azlığı ve abur-cubur beslenme çocukların günlük yaşamlarında aldıkları kaloriyi arttırırken harcadıkları kalori miktarını ise azaltıyor.
Bu nedenle obezite oranının gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda giderek yükseldiğini ifade eden Prof. Dr. Abdulah Bereket "Öyle ki ülkemizde çocuklarda fazla tartılı ile obezlerin oranı son 30 yıl içinde iki kat artmış durumda. Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de bölgelere göre değişmekle birlikte çocukların yüzde 15-25'i fazla tartılı veya obez. Bu önemli bir halk sağlığı sorunu olarak nitelendiriliyor. Çünkü obezitenin neden olduğu hastalıklar çocukların hayatını ciddi boyutlarda tehdit ediyor" dedi.
Gereken tedbirler alınmadığı takdirde önemli sağlık sorunlarına yol açabilen obezitenin önlenebileceğini hatırlatan Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Bereket "Basit bir tanımlama ile obezite; vücudun harcayamadığı yani fazla gelen enerjiyi yağ dokusunda biriktirmesi ve bunun sonucu olarak vücut tartısının artması olarak ifade ediliyor. Çocuğumuzun vücuduna ihtiyacından fazla aldığı her 7 bin kalori yaklaşık 1 kg yağ olarak depolanıyor. Bu hesapla eğer çocuğumuz günde ihtiyacından 100 kalori fazla alıyor ise vücut ağırlığına 70 gün sonra 1 kilo yağ ekleniyor. Çocuklarda günlük kalori ihtiyacı yaşa cinsiyete ve aktivite durumuna göre değişiyor. Örneğin 3 yaşındaki bir çocukta günlük alınması gereken toplam kalori ortalama 1200-1300 iken büyümenin hızlandığı ergenlik dönemindeki erkek çocukta bu rakam 2500-2800 kaloriye kadar çıkabiliyor" dedi.
-OBEZİTENİN TEMELLERİ ÇOCUKLUKTA ATILIYOR-
Yapılan araştırmalara göre; çocukluk çağında obez olanların yüzde 60'ı yetişkinlik döneminde de obez olarak kalıyor. Ergenlik çağında obez olanlarda bu oran yüzde 80'lere kadar çıkıyor. Bu rakamların obezitenin temellerinin çocukluk çağında atıldığını göstermesi bakımından son derece çarpıcı olduğunun altını çizen Abdullah Bereket ayrıca obezite ne kadar erken yaşta başlarsa derecesinin de o kadar fazla olduğunu kaydetti. Yapılan çalışmalar erişkinlerde obezite tedavisinde başarı şansının düşük olduğunu gösteriyor. Bu nedenle obezitede tedaviden çok bu sağlık sorununun çocukluk döneminden itibaren önlenmesi büyük bir önem taşıyor. Obez çocukların çok büyük bir kısmında bu hastalık beslenme yoluyla vücuduna giren kalori ile harcadığı kalori arasındaki dengenin bozulması sonucu oluşuyor. "Basit obezite" olarak adlandırılan bu sorunda çocuk harcadığından fazla kalori alıyor. Obez çocukların ancak az bir kısmında buna yol açan hormonal veya genetik hastalıklar bulunuyor. Bu bilgiler de çocuklarda obezitenin aslında önlenebilir olduğunu net olarak ortaya koyuyor. Obezitenin estetik sorunun yanı sıra yüksek kan basıncı kolesterol yüksekliği kalp ve diyabet hastalığı safra kesesi hastalıkları inme kanser gibi çok ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Abdullah Bereket obezite gelişimini önlemek için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
Bebeklik döneminde:
·Yaşamın ilk 6 ayında bebekler sadece anne sütü ile beslenmeli. ·Bebek doyduktan sonra mamayı bitirmek için zorlanmamalı. ·Bebek doğal meyve ile hazırlanmış meyve püreleri ve yine doğal sebzeler ile hazırlanmış sebze çorbalarına alıştırılmalı. ·Hazır kavanoz mamalarından ve hazır meyve sularından uzak tutulmalı.
Çocukluk döneminde:
·Kalorisi yüksek besinlerden kaçınmalı. Örneğin karton kutulardaki hazır meyve suları yerine meyve yemeli. Ayrıca cips gofret jöleli şekerlemeler ve buna benzer yiyecekler tüketilmemeli. ·Fast-food diye tabir edilen yüksek yağ oranına sahip patates kızartması hamburger pizza gibi yiyeceklerden uzak durulmalı. ·Şekerli ve gazlı içecekler yerine su ayran ve süt içilmeli. ·Posasız ve yağ oranı yüksek besinlerden kaçınmalı. Bunun yerine dengeli beslenmeli. Sebze yemekleri baklagiller ve taze sebzelerden hazırlanmış salatalar yeme alışkanlığı kazanılmalı. ·Öğün atlayıp diğer öğünde aşırı miktarda yemek yeme gibi bir alışkanlık edinilmemeli. Düzenli öğünler halinde yani 3 ana öğün 2 ara öğün yenmeli. ·Yemekler yavaş ve iyice çiğneyerek yenmeli. ·Bol bol su içilmeli. Çünkü sıvı ihtiyacını karşılamanın en doğal yolu sudur ve su kalorisiz bir içecektir. ·Ana öğünlerin arasında taze veya kuru meyve ya da yoğurt gibi sağlıklı ara öğünler yemeli. Enerji harcamanın da obezite ile savaşta en etkili yol olduğunu hatırlatan Abdullah Bereket "Çocuk ne kadar çok hareket ederse o kadar çok enerji harcar. Bunun için de: ·Asansör yerine merdiven kullanmalı. ·Yakın mesafelere yürüyerek gitmeli. ·Televizyon seyretmeyi günde 30 dakika hafta sonları 2 saat ile sınırlandırmalı ·Bilgisayar ve bilgisayar oyunlarına günde 30-60 dakikadan daha fazla zaman ayırmamalı. ·Her fırsatta ve hafta sonları yürüyüş basketbol voleybol ve koşu gibi sporlar yapmalı.