Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kralın tacının da İngiltere'de bir satış sırasında bulunduğunu, Türkiye'ye getirilmesi için temasların başlatıldığını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kamulaştırma ve kurtarma çalışması süren Milas'taki Hekatomnos Kral Mezarı'nda üçüncü incelemesini yaptı. Anıt mezar ve çevresini gezen Günay'a Muğla Valisi Fatih Şahin, Müzeler Genel Müdürü Osman Murat Süslü ve diğer yetkililer eşlik etti.
Anıt mezarda Bakan Günay'a bölgede çalışmayı sürdüren Bilim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Cengiz Işık bilgi verdi. Işık, çalışmanın titizlikle yürütüldüğünü ifade ederek kurtarma kazısı ve arkeopark projesinin tamamlanmasıyla dünyanın ilgisinin buraya yönleneceğini söyledi.
İncelemelerin ardından Bakan Günay ve beraberindekiler Milas Arkeoloji Müzesi'ne geçti.
Daha sonra Türkiye gündemine oturan mezarda definecilerin bulduğu eserler basın mensuplarına gösterildi. Kral Hekatomnos ve eşinin özel ziynet eşyalarıyla birlikte altın bronz heykellerin bulunduğu müjdesini veren Günay, Hekatomnos'un tacının da İngiltere'de bir müzayede de satışa sunulmaya çalışıldığını, ancak Türkiye'nin araya girmesiyle satışın durdurulduğunu ifade etti. Bakan Günay, kendi döneminde böyle bir eserin bulunmuş olmasından son derece mutluluk duyduğunu ayrıca belirtti.
Günay, Milas Müzesi'nde kral mezarından çıkan eserlerin yanında yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Sizin de bildiğiniz gibi birkaç aydır her fırsatta Milas'taki bu kazıya geliyorum. Çalışmaları çok yakından inceliyorum. Burada konunun uzmanı bilim insanlarıyla çalışıyoruz. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Çok titiz bir çalışma yürütüyorlar."
Bakanlık ve yerel birimleriyle burayı çok yakından takip etmeye çalıştıklarını anlatan Günay, şunları söyledi: "Gerçekten şu an bildiklerimizin ötesinde geniş bir anıtsal yapıyla ve çevresinde de belki başka yapılarla karşılaşacağımızı umuyoruz. Bu lahitler ve çevresinden alıp götürülmüş ne var onları da titizlikle incelemeye başladık ve birkaç yıl önce Denizli Müzesi'ne alınmış bulunan bazı eserlerin bu lahitten çıkarılmış olduğuna bilimsel bir rapor sonucunda karara vardık. Onları şimdi Milas Müzesi'ne getirdik özenle korumaya çalışacağız. Burada gerçekten lahitin içindeki yan teraslardan, duvarlardan alınıp piyasaya sürüldüğü ve Denizli Müzesi'nin de akıl gösterip daha önce kayıtlarına aldığı eserler var.
Gerçekten lahitin içindeki kabartmalara baktığınız zaman buradaki kabartmalar da buradaki figürlerden biri. Örneğin Mausollos'un babası diye hitap edilen Hekatomnos'un figürü burada. Bunlar birebir uyuşuyor. Sadece bu benzerlik değil, başka bazı benzerlikler de var. Burada, 7 tane heykelcik var ayrıca törenlerde ancak çok yüksek düzeyde kişilerin kullanabildiği üzerinde kabartmalar olan dizlikler var, ziynet eşyaları var. Bütün bunlar bu lahitten çıkarılmış olduğu kanaatiyle artık Milas Müzesi'nde ve gelecekte oluşturacağımız, bu büyük, dünya çapındaki müzenin envanterine girmiş bulunuyor. Ayrıca İngiltere'de takip ettiğimiz bir taç satışı var. Onun da üzerindeki tüm figürler lahitteki buluntularla örtüşüyor."
Başsavcılığın bu konudaki tüm bilgileri İngilizce nüshalarıyla ilgili birimlere ilettiğini anlatan Günay, "Bir bilirkişi raporu çerçevesinde oradaki satış da durduruldu. Türkiye'ye intikal ettireceğimizi, tahmin ediyoruz. Ama tabi bunlardan ibaret değil, buna benzer başka objeler var. Bunları da dikkatle takip ediyoruz" dedi.
ARKEOLOJİ TARİHİNİN ÖZEL KEŞFİ
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, bulunan anıt mezarın arkeoloji tarihinin en özel keşiflerinden biri olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Burayı çok önemsiyorum. Arkeoloji tarihinin özel keşiflerinden birisiyle yüzyüze olduğumuzu düşünüyorum. Temenni ederdim ki bu malzemelerin bize intikali, defineciler, onlara bilimsel destek veren şebekeyle birlikte bulmuşlar. Lahitin üzerindeki emsalsiz figürlere dokunulmadan bunlara ulaştık. Ben buradaki lahdin çevresinin bilimsel ölçütler içinde açılması ve kamuya sunulmasıyla birlikte sadece Milas ölçeğinde değil sadece Muğla ölçeğinde değil sadece Türkiye ölçeğinde değil dünya ölçeğinde arkeolojik açık ve kapalı bir teşhir alanına, müze alanına kavuşacağımızı umut ediyorum. Doğrusu bundan ötürü büyük bir heyecan duyuyorum, itiraf edeyim sevinç de duyuyorum. Benim dönemime rastladı. Arkadaşlarımızla birlikte biz bu dönemde çalışıyoruz. Keşke hemen göreve gelir gelmez bunlara ulaşabilseydik, şimdi sanıyorum ki çok daha ileri bir noktada olurduk. Ama bu yaz sonuna bile burada önemli değişiklikler olacağını göreceksiniz. Hocalarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum."