HÜZÜN RENGİ
Ne zamanki bu iskeleye geleceksin
yaprakları dökülmüş
bir papatya bulacaksın aynı masada
rengi hüzün beyazı
Oysa
martı seslerine karışırdı
vapur düdükleri denizin iyot kokusunu çekerken içine
sisleri aralanırdı gözlerinin
Saçlarına gökkuşağı konardı ılık bir bahar esintisiyle
sevda yağmurlarından sonra
Karanlık odanda
yokluk sararken dört bir yanını
kör bir yalnızlığın kemendi takılacak boynuna
Tek başına içilen kahvenin
her yudumunda telve telve tortulanacak
cinnet geçirilen geceler
ve hüzünlü zamanlar gözlerinde
Oysa
bir çocuk tebessümü yüzünde
hiç eksilmeyen acı ve kederden uzak
saatler hep güneşli öğleden sonlarında olurdu
Şimdi güneşli günler o kadar gerilerde
ve kaynağı belirsiz sancılara gebe saatler içinde
bir rüzgar değecek saçlarına üşüyeceksin
Sevda sözlerini dalgalar süpürmüş olacak
ve yalancı bir rüyadan
hiç yaşamamış gibi uyanacaksın
sabahın rengi hüzün karası
Oysa
sabahın ilk ışıkları vururdu her daim pencerenden
bir yusufçuk öter
saçlarında ellerim gezerdi[/b]
atila ışık
Ne zamanki bu iskeleye geleceksin
yaprakları dökülmüş
bir papatya bulacaksın aynı masada
rengi hüzün beyazı
Oysa
martı seslerine karışırdı
vapur düdükleri denizin iyot kokusunu çekerken içine
sisleri aralanırdı gözlerinin
Saçlarına gökkuşağı konardı ılık bir bahar esintisiyle
sevda yağmurlarından sonra
Karanlık odanda
yokluk sararken dört bir yanını
kör bir yalnızlığın kemendi takılacak boynuna
Tek başına içilen kahvenin
her yudumunda telve telve tortulanacak
cinnet geçirilen geceler
ve hüzünlü zamanlar gözlerinde
Oysa
bir çocuk tebessümü yüzünde
hiç eksilmeyen acı ve kederden uzak
saatler hep güneşli öğleden sonlarında olurdu
Şimdi güneşli günler o kadar gerilerde
ve kaynağı belirsiz sancılara gebe saatler içinde
bir rüzgar değecek saçlarına üşüyeceksin
Sevda sözlerini dalgalar süpürmüş olacak
ve yalancı bir rüyadan
hiç yaşamamış gibi uyanacaksın
sabahın rengi hüzün karası
Oysa
sabahın ilk ışıkları vururdu her daim pencerenden
bir yusufçuk öter
saçlarında ellerim gezerdi[/b]
atila ışık