Yalnızlık
yalnızlık,
ilerisine asla bakamayacağın bir pencere gerisinde;
yağan karı,inen geceyi ve yükselen dağları izlerken,senin,yanımda olduğunu hissetmektir.
hayalini yanımda taşımak,yanında varlığımı unutmaktır.
küçük bir ben içinde,koca bir sensizliği yaşamaktır yalnızlık!
yaşamak ve şikayet etmemek.
yalnızlık,
seni,herkesini ve herşeyini kabullenmek ama bunu sana anlatma yeteneğinden yoksun olmaktır.
anlatamamanın yanında durmadan konuşmak ve tüm susmaları sana kaptırmak,
sonunda sessizliğe mahkum olmaktır.
suskunluğunun her bir harfini yorumlamak ve
haricinde duyduğum sesleri inkar etmektir yalnızlık.
her şarkıda artan sızımı dindirmek yerine "sevdiğim türkünü susur da git" diyerek haykırmaktır!.yalnızlık,acı ezgilerine sırt dönüp,sadece senin sesinin nemini dinlemektir.
ezgilerden daha acı sesinin ta kendisidir yalnızlık!
şimdiyi yok saymak,yarını ertelemek ve fotorafların sınırlı karelerinde,
sen’li dünleri yaşamak da,yalnızca,yalnızken yapılacak akıl karı bir deliliktir ve delilik,
yalnızlığın en yalın tanımıdır!
yalnızlık,
yarin kentinde kendini öksüz hissetmektir.
cadde boyu ışıklarda büyüyen kimsesizliği,hiçbir gülüşe sığdıramamak,
ulu orta ağlamak ve kendine konuşmaktır.suretin düştüğü her yüze sen diye bakmak,
suretinin aslına korkusuzca bakmak,aynalardaki suretime bakamamaktır yalnızlık!
çok vagonlu bir trende,her istasyonda yeniden başlayan çok seferli bir yolculuktur yalnızlık!
yalnızlık,
sana gelirken yolları günlerin ardında bitirmek;senden giderken,yollarda;
"ömrümü bitirmektir"…
yalnızlık,
söylediğin her sözü aklımda tutmak,seni hiç unutmamışken,
her defasında yeniden yeniden hatırlamak,geceleri terk edip,sabahları kapına sığınmak ve
gittiğini bile bile "inançsızca" dönmeni beklemektir…
şiirlere soyunup,mektup giyinmek;bütün şairleri reddedip bir yazara aşık olmaktır yalnızlık.
ve…
yalnızlık…
varlığında yokluğunda,
"yalnızım çünkü sen varsın" demektir…
Kahraman TAZEOÄžLU