Belki birkaç gün sürecek heyecanın. Birkaç hafta, en çok birkaç ay; sonra sineceksin, sessizleşeceksin, halin kalmayacak yanımda koşmaya veya sen öyle zannedeceksin.
Korkacaksın, üşeneceksin, devam etmeyeceksin; sen de beni sevmeyeceksin. Yüreğim hiç ses çıkarmayacak, bir defa başlarsa hiç durmayacak gözyaşlarıma engel olacağım akmasın diye.
Bu filmi seyrettiğimi düşüneceğim defalarca, endişelerini göreceğim ama elimden bir şey gelmeyecek. Senin de sesin titreyecek, gönlün atacak ama büyük gelecek düşlerim, gideceksin…
Oysa ne basit şey benimle yaşamak! Çok basit, sadece seveceksin. En saf halinle, yalansız seveceksin. Hepsi bu kadar…
Kadın olmamı izleyeceksin, izin vereceksin. Koluna yatıracaksın, gücünü hissedeceğim. Seveceksin basitçe, saçlarımı okşayacaksın, kadınım diyeceksin arada, gülümseyeceksin.
Ben sana nasıl erkek olman gerektiğini öğretemem, sen içinden geleni yapacaksın ve sadece sevmeyi deneyeceksin.
Kalbimin derinlerinde korunmaya muhtaç, her şeyiyle teslim olmaya hazır o kadını göreceksin. Yorgunluğumu anlayacaksın, verdiğim savaşların arasından koşup sana geldiğimde kollarını açıp liman olacaksın.
Ağladığımda, yaslayıp göğsüne başımı her şeyin geçeceğini söyleyeceksin. Kızgınlığımın orta yerinde, kime bağırıyorsam artık, gözlerinle beni sakinleştireceksin. Seni düşündüğümde her şeyin yoluna gireceğini bileceğim. Hepsi bu kadar…
Ama biliyorum, sen de diğerleri gibi beni sevmeyi beceremeyeceksin…. Boş ver!
Candan Ünal