:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Şiir Arsiv .... SeçmeLer :)
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6
Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Hisset!
Hisset, Parmaklarına değen kağıdın içinde
Dolaşan damarlarımı...
Hisset damarlarımın, kanımın
Seni aramak için
Deliler gibi dolaşmasını...

Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Dinle; duyuyor musun yüreğimin ritmini?
Gönlümde esen rüzgârları dinle...
Nefesimi tutmasam
Gözlerindeki derin ovalarda titreyen
Bütün yeşillikler kül olur,
Sazlar büyür simsiyah,
Kuruyan göz pınarlarında...

Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Yazık! Mekanlar durduruyorsa seni.
Ve yazık, kendini bağladıysan maddelere...
İpsiz bir uçurtmayım ben... Ve kuyruksuz
Saçlarının çizgilerinde süzülen...
Rüzgârım sensin.
Susma ve sakın gözlerini kapatma, düşerim!
Yüreğinde yer var mı?

Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Ve bir kaynak suyundan oluşan derenin
Üzerine düşen yaprak gibi;
Düşürüyor musun gülüşlerini
Ve öpüşlerini sesimin üstüne?
Akıyor musun benimle beraber,
Akıyor musun yıldızlara doğru?
Yıldızlar... Yıldızlar neden böylesine vefasız?
Neden her üşüyüşümde
Lapa lapa yağıyorlar avuçlarıma,
Neden eriyip kayboluyorlar?

Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Bilmiyorum. Bilmek istemiyorum...
Ama parmaklarının ucunda şu an ne olur hisset beni...
Hisset!
Hisset, damarlarımdaki kanımın,
Seni aramak için deliler gibi dolaşmasını...
Söylemiştim değil mi?
İpsiz bir uçurtmayım ben...Ve kuyruksuz...
Saçlarının çizgilerinde süzülen...
Rüzgarım sensin.
Susma ve sakın gözlerini kapatma, düşerim.
Yüreğinde yer var mı Emrehan'a?
Dedim ki ; sen, ben, biz… ben bütün yaşanmamışlıkları içimde yaşatıyorken, SEN in yeni bir tarifi varken BEN’ in içinde bir yerlere yerleştirilmiş; SEN neler yapıyorsun?



BEN’ i hatırla ve eskileri …canını yakan eskitemediklerini de! Anlıyor musun bilmiyorum.Her buluşalım dediğinde sanki tam zamanında orada olmak zorundaymışsın, her bıraktığım çağrıya karşılık atman gerekiyormuşcasına ve aradığımda on defa çevir sesinden sonra meşgule düşen telefonların açıklamasını yapmaya mecbur bırakıyorken buluyorum kendimi. İşte kendimden en çok nefret ettiğim zamanlar…



Sanki yıllardır birbirini tanıyan arkadaş-eş-dost-sevgili diline dönmeye başlayarak aradaki mesafeyi azaltıp lakayıtlaşan bir ağızla kendimi anlatırken buluyorum sana karşı. Yıllar önce aynı mahalleden, aynı okuldan tanışmış, sokak aralarındaki oyunları bozduktan sonra küskün bakışlarla uzaklaşan iki çocuk gibi bir yaşanmışlığımız var sanıyorum.. aynı onlar gibi her ertelediğinde beni girdiğim tripleri çekmek mecburiyetindeymişsin gibi sitem ediyorum sana. Sonra da ‘neden?’ diyorum; neden kırıcı davrandım? Neden gitmedim görüşmeye? Zamanımız yok başka türlü buluşmaya. Peki neden gitmedim, kapıyı çarptım suratına? Neyin acısını alıyorum ki? Geç kalmasının mı yoksa diğerlerinin mi ?



Farkında mısın ?



Öyle bir zamanda geldin ki ‘git’ diyemedim. Bir insan nasıl bu kadar açık olabilir ki? Nasıl davranmam gerekli şimdi; geceleri birbaşka gündüzleri birbaşka kimliği yaşayan, varlığı ile yokluğu karışan o pisişik genci mi yoksa ?



Bunca söylenenden sonra vardığım yol bir arpa boyu etmiyor belki mutlak sıfırdan ancak tema belli: SAHİPLENMİŞİM SENİ !



Sana sormadan, iznini almadan gasbedercesine almışım seni senden; haberin var mı?



Düşündüm…seni mi yoksa sana olan duygularımı mı sahiplenmiştim(?) Attila İlhan misali belki de en güzeli haberin olmadan sana kapılan bu platoniğin oluşmasını mı dinlemek üçüncü şahıstan?



anLıyorMusuN?
Yaşanılanları Kontrol-S ile kaydedip,
Kontrol-Z ile geri yaşıyorum
Ben sevdamı download edip masaüstüne alıyorum.
En çokta ekranı kapladığın o anı özlüyorum

Italik yürüyüşlüm, Bold bakışlı sevdiğim...
Öyle bir halt yedim ki, sakın affetme beni

Simge durumuna küçült, saatlerce beklet beni
Tüm sistemlerimi çökert, Ziple sıkıştır ve parçala
Alt F4 ile kapat, Shift ile değiştir beni
Kedinin mousela oynadığı gibi oyna,
Manzaralı mouse pedinde gezdir beni
Yeni bir pencere açalım ve unutalım her şey
i Geri dönüşüm kutusuna gönderelim maziyi
Kısa yol oluştur fazla bekletme bu seveni
En çok Flash Animasyonlu halini özlüyorum
PC görünüşlü, Mac duruşlu sevdiğim
Kalpten kalbe bağlantım bağlantısı yapılır

Kapanır kapılar, ağa oturum açılır
Sevdamız monitöre saniyelerle yazılır
Disconnect olursam beni yine arar mısın?
Masaüstünde bulamazsan belgelerime bakar mısın?
Yokluğunda erişim paketi teselli olmasa da

Değişiklikleri kaydedip, yeniden bağlanır mısın? Big Grin Buda Şirketten Big Grin
Şimdilik Bu Kadar Arkadaşlar Devamı GeLecek ... Smile
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6