Đĵ`qŐĸħλη ĐεЯ кΐ ;
|
07-01-2008, Saat: 07:18 PM <
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık, çalınan birinin kalbiyse eğer. Korkulacak bir yanı yoktur aşkların, insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer. O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses, hiçbir zaman duyulmasaydı eğer. Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar, kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer. Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, öylesine delice bakmasalardı eğer. Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer. Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin, son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer. Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman, meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer. Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman, beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer. Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer. O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi, yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer. O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar, son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer. Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri, her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer. Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de, dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer. Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer. Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer. Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de, sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer. Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine, kulağına okunacak biri olsaydı eğer. İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de, kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer. Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar, ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer. Issızlığa teslim olmazdı sahiller, Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer. Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse... Evet Sevgili, Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!! CAN YÜCEL
07-01-2008, Saat: 07:18 PM <
özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir. beynimi uyuşturuyor özlemin... çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zamandır içimi ısıttığını yeni yeni anlıyorum Yokluğun, Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp mütemadiyen bir boşluğa Sabahları seni okşayarak başlamaları aksamları her isi bir kenara koyup seninle baş başa konuşmaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu küskünlüğünü... Nasılda serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne kadar yumuşak bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken Gitmeni asla istemediğim halde buna mecbur olduğunu görmek ve sana bunları söylemeden ''git artık'' demek ''beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa'' demek sana nede zor seni görmemek ve belki yıllar sonra karsılaştığımızda bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden... yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek.... CAN YÜCEL
07-01-2008, Saat: 07:18 PM <
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yağmur giyerlerdi sonbaharla bir azıcık okşasam sanki çocuktular bıraksam korkudan gözleri sislenir ne kadınlar sevdim zaten yoktular böyle bir sevmek görülmemiştir hayır sanmayın ki beni unuttular hala arasıra mektupları gelir gerçek değildiler birer umuttular eski bir şarkğ belki bir şiir ne kadınlar sevdim zaten yoktular böyle bir sevmek görülmemiştir yalnızlıklarımda elimden tuttular uzak fısıltıları içimi ürpertir sanki gökyüzünde bir buluttular nereye kayboldular şimdi kimbilir ne kadınlar sevdim zaten yoktular böyle bir sevmek görülmemiştir.
07-01-2008, Saat: 07:18 PM <
buza kesmiş ellerimde yırtık bir resim
üzerinde ismin ve yarım kalmış adresin sokak sokak şehir şehir seni aradım her köşeye her kaldırıma adını yazdım esen rüzgarlarda kokunu doğan güneşte bakışlarını buldum ah gceceler şu zifiri geceler yalnızlığın sensizliğin koyduğu geçmek bilmeyen saatler ölümün soğuk yüzü gibi işliyor yüreğime hayaline sarılıyorum daha bir sıkı hissediyor tenim sıcaklığını olmasa yüreğin olmasa o ışık saçan gözlerin olmasa ruhun yanımda donardım inanki yokluğunda
07-01-2008, Saat: 07:19 PM <
gece yalnızlık
gece siyah........ gece korku......... gece hayallerin canlandığı yaşam anı kara bir perde gibi örter üzerini yalnızlığınla yüzleşmek bunca insan kalabalığında beyazın saflığını bulmak siyahın ince noktasında korkuların kovalamaca oynadığı hayallerin arasında ne zordur nefes almak var olmakla yok olamanın yaşandığı şu anda bir sensin yalnızlığımı paylaştığım bir sensin siyahımı beyaza döndüren bir sensin korkularımın üzerine umutlar eken bir sensin hayallerimin içinde var olan bir sensin varlığınla nefes alamama neden bir sensin ....... bir sensin....... yok olma sakın
07-01-2008, Saat: 07:19 PM <
Senle yaşamak ve sensiz yaşamak..
Adlı oyunu izledim o gün yani.. senden ayrıldığım gün.. o oyunu birazcık anlatayım size ilk günler kızın bunalım takıldığı son günlere geldikçe hayatın sadece bir oyundan ibaret olduğu ve aşkda kaybetmenin ve kazanmanın olmadığı çünkü aşkın sadece şans olduğunu anlatıyordu bu oyun. oyunun asıl amacı yalnızlık ve gözyaşı olsada.. üzgünüm ama artık ikiside bende yok . çünkü hayat sırf sevdiğim kişiden ibaret değilmiş.. onu anladım..diyen ama onun için ölen biri .. neyse sevmek ve sevilmenin tam zamanı bugün.. çünkü yalnızlığa ve ölüme saniyelerin kaldığı.. bir gün tam..işte bugün.. yani seni sevdiğim aşık olduğum gün.. ölüm ..sessizlik..yalnızlık ve ben.. dost olmuşken.. yeniden aşık olan ben.. şimdi artık hiç seni aramıyorum desemde.. fark ettim ki aşık olduğum kişi yine sen .. ama ne fark eder..ben sana git dedim.. sende gittin.. oyun bitti ve herkes kendi yoluna gitti..
07-01-2008, Saat: 07:19 PM <
Bir güL Olsaydım ..
Bir gül olsaydım Yaprağım olur muydun? Kırmızı yapraklarıma kan veren Toprağım olur muydun? Bir gül olsaydım Sende bulut olur muydun? Benden uzak olduğun için Ağlar durur muydun? Bir gül olsaydım Beni dalımdan koparır mıydın ? Odandaki vazoya kor Herzaman yanımda olur muydun ? Eğer bir güle bu kadar değer verirsen Onu candan çok seversen Bırak bu gülün bir yaprağı olayım Ve gözlerinin önünde yavaş yavaş solayım. Sende benim gibi gül olmayasın Hasret acısı ile sararıp solamayasın Güller tek değildir bir birine benzer Ama sen benim kalbimde kocaman bir parçasın
07-01-2008, Saat: 07:19 PM <
Günün ağarmasına inat, hala karanlıktır gördüklerin
Işık yoktur, Ufuk yoktur, Umut etmek bile istemezsin İsyan değildir aslında göğe savurdukların Yaşadığın haksızlıklar, aşktaki hayal kırıklıkların Ve ömrünü adadıklarının ihaneti sarar tüm benliğini O günü kafanda geçirirsin; Her gün yaptığın gündelik işler bile yük gelir sana. Hayatın yükü ağır, Yaşadıkların ağır, Ve bunları taşıyacak -omzum- hala minicik dersin Ezilirsin altında hayatın Gözlerin hala ıslak ıslak, en hüzünlü şarkıların Ağır dizleridir dilindeki Yalnızlık demlersin, çile katarsın 2 şekerli açık sabah çayının içine biraz da Sonra yola çıkar, etrafına şöyle bir bakarsın, Ne hazin bir öyküdür hayat Ve yaşadıklarımız da Dersin... Ve devam edersin
07-01-2008, Saat: 07:19 PM <
Özlemeyi Ben İyi Bilirim...!
Sen özlemeyi bir de bana sor; Gece olunca yalnızlık sarınca bedenimi, Bir el tutsun ellerimi diye beklemeyi Bana sor severken özlemeyi… Bir ses ararken kulaklarım, Sessizliğin acı çığlıklarını duymayı, Gözlerim seni ararken, Karanlıkta hayalini görmeyi, Sen bana sor kilometrelerce uzaktan sevmeyi… Elimi göğsüme sokup, Okşamayı seni özleyen kalbimi, Yüreğimin titremesini, içimin aniden ürpermesini… Şefkatinin eksikliği aklıma gelirken, Hasretimden süzülen birkaç damlayı, Bana sor sensiz ağlamayı… Sensiz saatler çabuk geçsin diye, Geceye sığınmayı, Yanımdaymışsın gibi yatakta yorgana sarınmayı, Bedenimi sarmanı beklemeyi, Sıcacık teninin kokusunu içime çekmeyi Sensizken seninle sevişmeyi, Bana sor… Bana sor sen özlemeyi Özlemenin en acı, en yalnız çığlıklarını, Ben iyi bilirim özlemle yanıp tutuşmayı… |
« Önceki Konu | Sonraki Konu »
|
Konu ile Alakalı Benzer Konular | |||||
Konular | Yazar | Yorumlar | Okunma | Son Yorum | |
Đĵ`qŐĸħλη ĐεЯ кΐ ; | Son Noktam | 72 | 2,099 |
07-12-2008, Saat: 11:05 AM Son Yorum: Son Noktam |
Konuyu Okuyanlar: 3 Ziyaretçi