:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Altı Üstü Aşk'tı ..
acemhe
#1
Bir ölümlüktü yani. Bir kere
canın çekilecekti tırnaklarından yukarı, topu topu tek nefes tutulacaktı.
Gözlerin kuruyacaktı, kanın sızmayacaktı, görmeyecektin en basiti, tek yüz
görümlüğüne kaç yürek boşaltıldığını?

ask1.jpg
Aştı üstü aşktı.

İlkbaharın adıydı sonbahar. Annem
ölecekti en fazlası parmak uçlarımla. Saçlarım asılacaktı iki bakır tel arası.
Bir küçük mor menekşe toprağa başkaldırmanın bedeliyle zemheriye kurban
edilirken, bu kenti kuşlar terk edecekti. Yağmurlar yine düşecekti İstanbul?un
yanağına, Kız Kulesi?nin şalını savuracaktı rüzgâr Marmara?nın titrek
omuzlarına. Kaçmalarını, ürkek adımlarını kör bir kâhinin ellerine satan
denizkızlarının dili damağına yapışacaktı.

Acıydı?

Altı üstü
aşktı, cürmünün yoktu izahı. Anlaşılmaktı adı tüm anlaşılmamazlıkların! Yatsıya
kadardı, iki damak arası başı ezilen yeminlerin ömrü. Okşanmayan yetim başların
sancısı midelere vururken, bir somun ekmeğin hülyasına uykusu kaçacaktı
gecelerin. İliklerimdeki zerre hayal ile beslenen bebekler düşecekti rahmimden
ayaklar altına. Gri kentlerce ezilecekti başı. Ve ben ağladığımda yağmur duasını
bırakacaktı melekler!


Gittikçe aşk oluyorsun, dur!


Altı üstü mor bir bakıştı, çürük yaprak yeşili. En fazlası canımı alırdı, en azından
aklımı! Yalnız na-pak aynalar bilirdi en çirkef halimi, yanaklarım pul pul
dökülürken iki avuç arana. En fazla Eyüp mezarlığında tek kişilik boşluğa iki
tecessüd sığardı. En çok İstanbul özlerdi bizi, kursağına dolanırken düşlerimiz
Salacak?ın. Dalgalar çelme takardı, yüreğimiz sürçerdi her ??yağmur toprağa
düştüğünde??? Kulaklarını tıkardı, alıp başını terki diyar ederdi Beykoz?un
iniltisinden çetr-i nur. Sonra, ağlayamazdım el yordamıyla sarılıp yastığıma.
Naren bir gece meltemi yalarken sol yanağımı, ta uzaklardan mest-i rayiha
yayılırdı iğreti güvenlerimizin üstüne,
??ölümlerden ölüm beğen benim için,
sana en fiyakalı yenilgimi sakladım??

En kıyabildiğin yanımdan hani,
serçe parmağımdan başla mesela, tutun/ma!


Altı üstü ab-ı
hayattı?

Küstah bir sağanaktı gözlerimizi sırılsıklam üşüten.
Kalınamazdı, varılamazdı, aranılsa bulunamazdı, oysa bulunduğunda anlaşılacaktı
ne çok aranıldığı. Kendinden geçirirdi adamakıllı, titretirdi. Tırnakların mora
çalacaktı, omuzlarından iki ölü kol asılacaktı, dişlerin sızlayacaktı en çok!
Kayıp kentlerde bir küçük kızın gözlerine tecavüz edilecekti koca cüsseli
aldanışlarca.


Sözleri çıkarsız araflara takılandı. İmtihandı. Sırrı
en ifşa olunmayandı. Kimselerce en bilinendi oysa kimselerde en bilinmezlikti!
Karmakarışıktı işte, hayat kadardı, uslu değildi.
Altı üstü aşktı,
beğenilemedi. Beğenilen olmayı diledi en çok, denedi, denemek hiç beğenilesi
değildi. İçinden çıkamadı sonra, dışına varılmayandı, varılsa durulmayandı. Hak
dileyendi hak bilmezlere. Bilemezdi, hakkına girilendi!

Gün aşırı lev'-i
garâmdı?

Her sendeleyişimde yeri alnından öptürecek kadardı. Düz yolda
sırt üstü vurgundu şimali.

Korktuğum kadardı. Toplasan beş para etmez,
satsan paha biçilmez. Ne siyahtı ne mavi, esmerdi teni, gök/yüzünün rengi. Bir
lokmanın bedeliydi, Cebel-i Rahme tepesinde Firdevs sancısıyla dünya doğurtan!
En fazla Kabil kadardı kini, en az Habilce masum, mazbut ve mai.

Belden
altı karga leşi, sol yanı çöl güneşi, dili süt kokulu sabi. Say ki İsrafil suru,
say ki melek-ül mevt süruru?


Altı üstü aşktı işte, cennet kokuşlu
el-alem kaçkını. Bu diyarın serabı, tenezzülsüzlüğü leyla?nın, mecnun?un miracı,
züleyha?nın garamı, yusuf?un dermanı, ferhat?ın illası, belkıs?ın nazı,
varlığında ikram olunan nevfel tadı?

Aslı astarı bir sen kadardı. Ölçüsü
alındı, boyu az biraz kısa, umutlarımdan uzundu kolları. Mahlukata neşve,
Rahman?a işve, varlığı yokluk üstüne kisveydi. Atsan atılmaz, satsan, yüreğimdi
ilk talibi. Yangındı işte, yanılgındı, ılgındı. Üç harfinin hatmi vacipti, beş
harfi ölüm.


Altı üstü aşktı?

Düş?müşüm!


Görüşmemiş
bir şehirdi belkide adım. Ne keşfe müsait, ne ihlale na?müsait. Kefen boyu
çırılçıplak yalnızlıktı. En fazla gecenin gözlerinden düşen kireçli su saçlarına
dipnot düşecekti özgeçmişini. En kârlı zarardı, en nimetkar ziyan. İstiare başı
beklerken direnen uykularım, sensizlik düşlerimin başına vuracaktı. Ketum
heceler dilaltına düşecekti, ben sana iki yana düşmüş kollarımla güneşli günler
toplayamazken güncemden. Arzın içi titreyecekti, meleklerin kalemi devrilirken
alnımızdan yukarı.


Altı üstü, sevdafeza?

En fazla bir kez
çalardı kapını, en hevesli yanın sağırken.

Ahh?tı!

Kovulmuştu
cennetten bir kez, dünyaya biçilmiş süslü
kaftandı.


Aşk?tı!

Ölmek için yaratılmıştı!
Ara
Cevapla
history
#2
Biraz ağır geldi,anlamakta zorlandım,hatta anlayamadım desem alınmayın lütfen.
Gün aşırı lev'-i
garâmdı?

Emeğinize sağlık.
Ara
Cevapla
acemhe
#3
Lev'-i garâm : Sevgi ile yanmak..
Ara
Cevapla
history
#4
Bilgi için teşekkürler,Lev'-i garâm ,,bi cümle içinde kullanamadım,yeteneksizim ben yaa....
Ara
Cevapla
acemhe
#5
Katılıyorum
Ara
Cevapla
history
#6
Bende.....
Ara
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Altı Üstü Aşktı Hasretiim 0 443 11-28-2010, Saat: 09:54 PM
Son Yorum: Hasretiim
  ...Üstü kalsın ... eRCi 2 415 05-07-2007, Saat: 01:42 PM
Son Yorum: Firari Fırtına

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 12-23-2024, 03:12 AM