Sevgilim, kadınım , ömrümün gülümseyen yanı;

Ne diyordu şarkının sözleri; ‘’mutluluğun formülü çok çok açık, bir sen bir ben birde bebek’’. Bu şarkıyı her geçen zaman biraz daha fazla seviyorum ve yaşadığımız her güzel günün ardından sözlerine biraz daha hak veriyorum. Bizi farklı kılan, aşk ayrılıktır tezine inat, geçen her yıl birbirimize biraz daha tutkuyla bağlanmak ve her geçen dakika biraz daha aşık olmak…

Uykusuz geçirdiğimiz geceler, ayrı kaldığımız için değil de ; oğlumuz daha rahat uyuyabilsin diye. Sabah zaten onun o minicik yanaklarında tatlı gülümsemesini görünce ikimizde uykusuz ve yorgun olduğumuzu hatırlamıyoruz bile. Birlikte geçirdiğimiz her güzel dakikanın adıdır aşk ve oğlumuzun gülümsemesiyle perçinlenir. Neden bu kadar çok gülüyorum sanıyorsun ; evime her geldiğimde eşime aşkla sarılabilmenin, oğlumu hasretle kucaklayabilmenin huzuru bu.

Yüreğim aşkına tutsak yaşamak ve her güne senli başlamak, benim için özgürlüğün adıdır. Seksen metrekarelik kutu gibi bir daireye dünyayı sığdırıyorum seninle, kabuslar değil tatlı rüyalar görmenin mutluluğunu yaşıyorum. Sensiz olsam ne yapardım böyle bir ihtimali düşünmek bile istemiyorum. Seninle olmak için her şeyi yaptım ve başardım.

Yarim ,
Ne mutlu bize ki çevremizdeki herkese örnek olabilecek güzel günler geçiriyoruz seninle ve şükürler olsun ki oğlumuz evimizin neşesini, aşkımızın o tatlı meyvesini Allah bize bağışladı. Bugün 14 Şubat sevgililer günü, ve ben her geçen gün seni biraz daha büyüyen bir aşkla seviyorum. Gözlerinin içine her baktığımda yüreğinden geçen aşkı hissediyorum.

Bu satırları karalarken çokta alengirli kelimelere ihtiyacım yok, benim için mutluluk evden içeriye girdiğimde, oğlumun senin kucağında; ağzındaki dört tane küçük dişiyle bana gülümsemesidir.
Seni geçen her yıl bir öncekinden daha büyük bir aşkla seviyorum…