Gidiyormusun diye sorma bana

Gönderen sensin.
Ne terk etmeyi istedim seni

Nede daha yaşamadığımız bu aşkı toprağa gömmeyi.
Senin kadar öfkeliyim bende

Senin kadar endişeli.
Bir dokunuşunla bin kenti yıkacak güç verirdin bana

Ama inandıramadım seni.
Sen sorgularken beni kafanda

Ben gözlerinin içine bakıyordum kuşkuyla

Bir tek sözün bağlardı beni sana

Oysa sen hep susmanın koynunda.
Aşkın içine bir kez girdimi kuşku

Teslim alır bedenleride.
Sütten çıkmış ak kaşık değildim

Ama yalanı sokmadım iki kişilik dünyamıza

Dünya ki bazen minicik bir odada

Bazen kentin ortasında şekillendi.
Nasılda güzeldi....
Zaten sen varsın diye her şey güzeldi

Ama sen buna da inanmadın.
Ah bu sorular....
Yaşamak varken sevdayı

Delice niye boğarız sularla?
Nasıl ikna edebilirdim seni

Ben aşk dedikçe

Sen dur dedin.
Ben seninleyim dedikçe

Sen hayır dedin.
Zaten az konuşan sen

Olumsuz ne kadar sözcük varsa

Sen bulup çıkardın ortaya.
Bense hiçbir şey diyemedim.
Ne kadar zarar vermişim sana meğer

Nasıl değiştirmişim seni

Oysa hiç böyle düşünmemiştim

Kimseye zarar vermek istemezdim ben.
Kimseyi olduğundan farklı bir hale getirmekte istemem.
Ama öyle oldu işte.
Demek ki gitmenin zamanı şimdi.
Çocukluğuna sığınır atlatırsın bu acıyı

Aklında sevda sözlerimiz bile kalmaz

Rahat değildin

Rahat ol artık

Gözlerini saklaman içinde bir neden kalmadı artık

Tedirginliğininde sebebi kalktı ortadan.
Biliyormusun bitanem!
Gidişim yürekten değil

Zorunluluktan.
Sanma ki bu toy sevdayı;
Başka kimliklere taşırım.
Sanma ki;
Benden sakladığın gülüşlerini

Başka yüzlerde ararım.
Senide götürürüm yüreğimde

Her zaman yokluğunu taşırım.
Bulup


Ne yazık ki toz duman edemedim kuşkularını

Ne yazık ki kalamadın bana

Öpüçügümün kokusu kalacak

Kokladıkça bizi bir yanlışa mahkum ettiğini anlayacaksın.