
Çok sustum..
Çok..
Öyle böyle değil..
Ne kadar yaşanmışlık yaşanamamışlık varsa o kadar.
En çok da aşk kadar sustum!
Biliyorum

Hiç yakışmayanı giydim üzerime

Biliyorum

Çok incittim kendimi hüzünlerime

Biliyorum

Ben sustukça çığlıklar yürüdü düşünceme..
Ama nasıl anlatılırdı ki

Yaşamın kıyısından bir misafir edasıyla bakmak

Bir yandan uçurumlara yanaşmak

Öyle yordu ki..
Uzun hayatın özeti:
Bitmek zorunda kaldık

Aşkı itmek zorunda kaldık!
Şimdi her yanım tuz kokuyor

İçimde azgın fırtınalar

Yüreğim çarpmaya korkuyor..
Hani

"Gel" deseydi

Ölmek bile olsa karşılığı

Giderdim..
Demedi..
Azlığından değil aşkın

Çokçalığından

Kıyamadı..
Çoktu onun da susmaları

Akıtamadığı yaşlar kadar çok.
Ağlamadı

Ağlamıyor

Ağlayacağını da sanmıyorum

Belki de konduramıyor..
Göze Yaşı

Bilinmez..
Neyse işte

Bazı şeyler

Bazı anlar

Bazı hüzünler

Bazı güçler

Sevmekle aşılamıyor.
Yaşayacak zamanımız çoktu

Düşlerimizse yıkık.
Yar'a yara olmaktan korktuk.
Boynu bükük şimdi aşk dediğimiz masumun

Haksız da değil hani.
Çünkü biz;
Dedim ya hani..
Bitmek zorunda kaldık

Aşkı itmek zorunda kaldık!
Aşk bize göre değildi belki
Yittik itildik ama yetinemedik
alıntı