öLüm Müdür YaŞamı Bunca SevdiRen
daha dün söz vermiştim
hiç gitmeyecektim kapından
özür dilerim aşkım
tutamadım sözümü
direnemedim gururuma
g i d i y o r u m
şimdi beni bekliyor
engebesi bol yollar
düşe kalka yürüyeceğim
basacağım bağrıma
o koca taşı
uzaklaşabildiğim kadar
uzaklara gideceğim
biliyor musun
ilk kez bu kadar üşüyorum
hani ateşlenir tenin de
için alev, alev yanarken
sıtmaya tutulmuş gibi
tir, tir titrersin
aynen öyle işte
mevsim yaz
aylardan temmuz
ama üşüyorum işte
bir gökçe çiçek
bir gök rengi mavi
bir takvim semavi
düşürdü ayaza filizlerimi
ve kokusu gitti cesaretimin
bilemezdim ki
bir şarkının bu denli
solduracağını
bu denli sökeceğini
toprağından kökümü
b i l e m e z d i m
ah şaşkın ben
hadi bakalım iş başına
hadi acıyı tatlıya çeviren
suflör yeteneğim
göster kendini
sahnendeyim ey hayat
ölüm müdür yaşamı bunca sevdiren
yoksa doyasıya yaşayamamak mı
ölüme koşarcasına götüren
anladım ki
ben seni sevdiğim kadar
ömrümü bile sevmemişim
sabah uyandığında
korkmadan aç pencereni şimdi
bak olduğum yöne
y o k u m değil mi
budandı hanımeli kokulu düş ağacın
senli öteleri düşlemeyi çok gördüler bana
yüreği kara bir gökçe çiçek
yalan yüzünü derdi sana
uykunun gözlerine sarıldığı gibi
sardı seni
dillendi o suskun dudakların
biliyor musun
en çok buna üzülüyorum
ve tüm sessizliklerin koynumda
...g i d i y o r u m...
daha dün söz vermiştim
hiç gitmeyecektim kapından
özür dilerim aşkım
tutamadım sözümü
direnemedim gururuma
g i d i y o r u m
şimdi beni bekliyor
engebesi bol yollar
düşe kalka yürüyeceğim
basacağım bağrıma
o koca taşı
uzaklaşabildiğim kadar
uzaklara gideceğim
biliyor musun
ilk kez bu kadar üşüyorum
hani ateşlenir tenin de
için alev, alev yanarken
sıtmaya tutulmuş gibi
tir, tir titrersin
aynen öyle işte
mevsim yaz
aylardan temmuz
ama üşüyorum işte
bir gökçe çiçek
bir gök rengi mavi
bir takvim semavi
düşürdü ayaza filizlerimi
ve kokusu gitti cesaretimin
bilemezdim ki
bir şarkının bu denli
solduracağını
bu denli sökeceğini
toprağından kökümü
b i l e m e z d i m
ah şaşkın ben
hadi bakalım iş başına
hadi acıyı tatlıya çeviren
suflör yeteneğim
göster kendini
sahnendeyim ey hayat
ölüm müdür yaşamı bunca sevdiren
yoksa doyasıya yaşayamamak mı
ölüme koşarcasına götüren
anladım ki
ben seni sevdiğim kadar
ömrümü bile sevmemişim
sabah uyandığında
korkmadan aç pencereni şimdi
bak olduğum yöne
y o k u m değil mi
budandı hanımeli kokulu düş ağacın
senli öteleri düşlemeyi çok gördüler bana
yüreği kara bir gökçe çiçek
yalan yüzünü derdi sana
uykunun gözlerine sarıldığı gibi
sardı seni
dillendi o suskun dudakların
biliyor musun
en çok buna üzülüyorum
ve tüm sessizliklerin koynumda
...g i d i y o r u m...