Aşkın ağır gelen zaman aralığını bana en mutluluk veren aralığı kadar sevdim...
Seninle Olmak
Sevgiliye…
Aşktan yana dilin ucuna kadar gelen ama bir türlü söylenemeyen daha doğrusu artık unutulan tümceleri suflörsüz bir çırpıda hatırlamak ve geçmişi tamamen unutmak için senin gibi bir erkeği tanımak lazımmış.
Seninle olmak; yüreğimdeki Saray menekşelerinin yeniden cana gelmesi demek.
Seninle olmak; taze gelinin kına kokusunu burnunun dibinde duymak demek.
Seninle olmak; yanında olmak var olmak yada senin için olmak aşk demek.
Güzel sevgiliiiim diyerek sarılan kollarında kavradım ‘güven’ kelimesinin sözlük anlamını.Yalansız ışıl ışıl yüreğime akan bakışlarını sevdim senin.Şimdi kendi hakanlığımda bir Hakanın- benim Hakanımın- ömürlük hakimiyeti geçen yirmi sekiz yılımın karanlık gecelerini bile aydınlatıyor.İşte sen: İşte ayaklarımı yerden kesen ADAM işte sen! Bir erkeği sevmek büyük bir isyan bir başkaldırı diyen işte ben senin için ne ayaklanmalarda başı çekebilirim bir bilsen…
Düşündüm de…
Bu şehir seninle güzel…
Tunalı Hilmi Caddesinde el ele- yüksek topuklu terliklerimin işkencesine soğuğun bıraktığı ürpertiye rağmen- yürümek; yağmur altında saçlarımın fönünün bozulmasını umursamayarak sana sarılıp şımarmak; gecenin bir yarısı boşalan sigara paketime bakıp çaresizce evde delicesine sigara ararken telefonun diğer ucundaki sesine ‘Sen de içmeeeeeeee’ diyerek mızmızlanmak; farklı arabalarda evlerimize dönecekken son anda senin arabana koşup binmek; gözlerimin içine bakıp her ‘Seni seviyorum’ deyişinde içimde harelenen ışık halkalarından ismimdeki tüm nurları geçirmek istemek seninle güzel.Yaşamak yaşlanmak seninle güzel.
Biliyor musun yıllardır evli olmak evlenmek aynı evi paylaşmak ömür boyu yan yana durmak zor gelirdi bana şimdi önümüzdeki bir yılın geçmesini beklemek zor geliyor.Sen yıllar sonra kanepede uzanırken televizyon karşısında uyuyakaldığında üzerine battaniye örtüp ertesi gün ki program için temrin yapıp sesimi açmaya çalışmak yerine yanına uzanıp sıkıca sana sarılmak sabah kahvaltını yapmadan evden çıkmana izin vermemek sesime zeval gelecek endişesinden çok beraber daha fazla yaşamak adına sigarayı azaltmak çocuklarımıza aşkın ne olduğunu yaşarken öğretmek; seninle olacağı için güzel.
Kalbimdeki buzullaşmanın seni tanıdıktan sonra kaynayan buhar sıcaklığına dönüşmesine avuç içlerimin terlemesine yüzümün kızarmasına sana gelirken heyecanlanıyor olmama ne denir ki? AŞK DENİR.
Gel gör ki yetmedi kalemim seni anlatmaya sevgiliiiim
SENİ ÇOK SEVİYORUM.
Seninle Olmak
Sevgiliye…
Aşktan yana dilin ucuna kadar gelen ama bir türlü söylenemeyen daha doğrusu artık unutulan tümceleri suflörsüz bir çırpıda hatırlamak ve geçmişi tamamen unutmak için senin gibi bir erkeği tanımak lazımmış.
Seninle olmak; yüreğimdeki Saray menekşelerinin yeniden cana gelmesi demek.
Seninle olmak; taze gelinin kına kokusunu burnunun dibinde duymak demek.
Seninle olmak; yanında olmak var olmak yada senin için olmak aşk demek.
Güzel sevgiliiiim diyerek sarılan kollarında kavradım ‘güven’ kelimesinin sözlük anlamını.Yalansız ışıl ışıl yüreğime akan bakışlarını sevdim senin.Şimdi kendi hakanlığımda bir Hakanın- benim Hakanımın- ömürlük hakimiyeti geçen yirmi sekiz yılımın karanlık gecelerini bile aydınlatıyor.İşte sen: İşte ayaklarımı yerden kesen ADAM işte sen! Bir erkeği sevmek büyük bir isyan bir başkaldırı diyen işte ben senin için ne ayaklanmalarda başı çekebilirim bir bilsen…
Düşündüm de…
Bu şehir seninle güzel…
Tunalı Hilmi Caddesinde el ele- yüksek topuklu terliklerimin işkencesine soğuğun bıraktığı ürpertiye rağmen- yürümek; yağmur altında saçlarımın fönünün bozulmasını umursamayarak sana sarılıp şımarmak; gecenin bir yarısı boşalan sigara paketime bakıp çaresizce evde delicesine sigara ararken telefonun diğer ucundaki sesine ‘Sen de içmeeeeeeee’ diyerek mızmızlanmak; farklı arabalarda evlerimize dönecekken son anda senin arabana koşup binmek; gözlerimin içine bakıp her ‘Seni seviyorum’ deyişinde içimde harelenen ışık halkalarından ismimdeki tüm nurları geçirmek istemek seninle güzel.Yaşamak yaşlanmak seninle güzel.
Biliyor musun yıllardır evli olmak evlenmek aynı evi paylaşmak ömür boyu yan yana durmak zor gelirdi bana şimdi önümüzdeki bir yılın geçmesini beklemek zor geliyor.Sen yıllar sonra kanepede uzanırken televizyon karşısında uyuyakaldığında üzerine battaniye örtüp ertesi gün ki program için temrin yapıp sesimi açmaya çalışmak yerine yanına uzanıp sıkıca sana sarılmak sabah kahvaltını yapmadan evden çıkmana izin vermemek sesime zeval gelecek endişesinden çok beraber daha fazla yaşamak adına sigarayı azaltmak çocuklarımıza aşkın ne olduğunu yaşarken öğretmek; seninle olacağı için güzel.
Kalbimdeki buzullaşmanın seni tanıdıktan sonra kaynayan buhar sıcaklığına dönüşmesine avuç içlerimin terlemesine yüzümün kızarmasına sana gelirken heyecanlanıyor olmama ne denir ki? AŞK DENİR.
Gel gör ki yetmedi kalemim seni anlatmaya sevgiliiiim
SENİ ÇOK SEVİYORUM.