Hani derin derin bakardın ya dakikalarca gözlerimin içine… Sonra kollarını açıp sımsıkı sarılırdın ya bana; hiç bırakmayacak gibi işte o zaman anlardım yüreğindeki yerimi… Ama şimdi yoksun yar…
( Evet öyle derin bakardın bana yar… Sevgin kadar koyu


Hani el ele tutuşup yürürdük ya sahildeki parkta… Çok severdin orayı

( O park şimdi kimsesiz


Hani hayaller kurardık ya baş başa kaldığımızda… Bahçeli şirin bi evimiz olacaktı… Çiçekler dikecektik bahçemize. En çok da kırmızı güller… Sonra ben derdim bir kızımız olsun… adı “ Su” olsun derdin… Ben sana benzesin isterdim

( Her sabah kırmızı güllerimizi sulayacaktık


Hani masum masum bakardın ya bana… Gözlerindeki mavilikle bana cesaret verirdin… Öyle güçlenirdim ki seninle

( Bakışların yok ya; Cesaretim katre katre tükendi… Gücüm bitti


Hani bi gün sana “Seni seviyorum” demiştim… Sen de “Biliyorum bitanem” deyip gülümsedin… “ Hayır! Tam olarak ne kadar olduğunu bilemezsin…” demiştim… Söylediğimi yanlış anlayıp biraz manalı bakmıştın…“Nefesim gibisin yarim… Sen olmazsan nefessiz kalır ölürüm yaşayamam… ” demiştim. Bir anda yüzünde güller açmıştı

( Evet öyleydin… Nefesim gibiydin yarim… Şimdi gittin ya nefessiz kaldım

Hiç bitmeyen bir yakarış artık dilimin ucunda; Madem ölecektin; niçin bu kadar çok sevdin?...
"Ben senin devamın olmak istiyorum"...