:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Rauf denktaş
MaSaL
#1
RAUF DENKTAŞ

Devlet adamı, hukukçu(avukat) gazeteci ve öğretmen olan Rauf Denktaş, 24 Ocak 19247de Kıbrıs'ın Baf kazasında altı çocuklu bir ailenin son çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası Kaza hakimi Raif Bey, annesi Emine hanımdır. Küçük yaşlarda annesini kaybeden Rauf Denktaş'ı Osmanlı zamanı Türklerinden dedesi Mehmet Bey büyütür. İlerideki siyasi hatave mücadelesinin belirlenmesinde dedesi Mehmet Bey'in Rauf'un hayatındaki rolü çok önemlidir. Rauf Denktaş'ın çocukluğu dedesi Mehmet Bey'in, 1878'de Kıbrıs'ın İngilizlere terkedilmesiyle , Osmanlı Türk'üne ithaf olarak "Osmanlı yamandı....Gittiler ama bir gün yine gelecekler...Ben görmeyeceğim ama sizler göreceksiniz"sözleriyle perçinlenir.

Hayata çobanlıkla başlaşan Denktaş ,yedi yaşına kadar dedesinin manevi disiplini altında yetişirken, dedesinin ölümü üzerine aile Lefkoşa'ya taşınırlar. Münevver bir Türk olan baba Raif Bey, okumaya verdiği öneme binaen oğlu Rauf'u 1930'da İstanbul'da (Arnavutköy) Feyziati Lisesi'ne yazdırır. Maddi durumdan dolayı ailenin zorlanması üzerine Kıbrıs'a dönmek zorunda kalan Denktaş, Lefkoşa'da Ayasofya Camii yanında ilkokula yeniden yazılır.

Çocuklukla, gençliğinin ilk devreleri babasının dostu eski ittihatçılardan, "Masum millet" gazetesi sahibi Rifat Bey ve "Söz" gazetesi sahibi Remzi okan ve diğer miliyetçi, anti-kolonist çevrelerin sohbet toplantılarına geçen Rauf Denktaş, İlkokuldan sonra Kıbrıs'ta İngiliz Kollejine yazılır. İkinci Dünya Harbi esnasında İngiliz Birlikleri içinde bulunan İrlandalı askerlerle kurmuş olduğu diyolog, kısa süreli bir İngiltere seyahatiyle, Ada'daki İngiliz baskısıyla, çocukluğunda aldığı tarih şuurunun, Denktaş'ın daha sonraları girişeceği Kıbrıs'ın İstiklâli ve Türklerin hürriyeti açısından önemli olsa gerektir.

1941'de babası Raif beyin ölümüyle Magosa kaza Mahkemesinde Mahkeme katibi olarak çalışmaya başlayan Rauf Denktaş'ın fiili olarak gazeteciliğe başlaması ve millet meseleleriyle ilgilenmesi bu yıllarda Dr. Fazıl Küçük'le tanışmasıyla başlayacaktır. Dr.Fazıl Küçük'ün çıkardığı "Halkın Sesi" gazetesinde Kıbrıs Türk'ünün meselelerine yönelik yazı yazmaya başlayan Denktaş bu sıralarda yazışmayla irtibat kurduğu Londra'da Hukuk eğitimi için üniversiteye kabul edilir. Londra'ya gidene kadar kendi mezun olduğu okulda sekiz kıbrıs lirası maaşla öğretmenlikte yapan Denktaş, 2.Dünya Harbinin hala dumanlarının tüttüğü uzun bir maceralı yolculuktan sonra Londra'da Hukuk eğitimine başlar. Hukuk Fakültesini bitirip, İngiliz (Londra) barosundan avukatlık tescilini yaptıran Denktaş, hemen Kıbrıs'a dönecektir.

Gün geçtikçe tırmanışa geçen tartışma ve olaylarla birlikte Başpiskopos Makarios'la , ENOSİS sevdalısı EOKA'cı Grivas'ın ,Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlama girişimleri, artık Kıbrıs Türk'ünü de uyandırmıştır ve Denktaş bu uyanışın öncüsü olarak ilk defa İngiliz valiye yazdığı bir protesto mektubuyla ardından 1950'de yapılan plebisite karşı düzenlenen bir protesto mitingiyle halkın karşısına çıkar.

1957'ye kadar savcılık görevine devam eden Denktaş, Fazıl Küçük'ün de desteğiyle Kıbrıs Türk Cemaati Federasyonu Başkanlığına seçilmekle, Kıbrıs Türk'ünün meselesini dünya kamuoyuna duyurmak için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile taçlanacak olan uzun bir mücadeleye girişecektir. Bu mücadeleye kısa zamanda Türkiye Devletini milletlerarası kuruluşları da dahil eden Denktaş, Kıbrıslı Rumlarla, Yunanistanın da ufukta görünen savaş bulutlarına hazırlıklı olmak üzere, Kıbrıslı Türkleri teşkilatlandırmaya girişir. Daha önce dağınık halde bulunan "Volkan","Ağrı" gibi milis örgütlerini tek teşkilat altında TMT(Türk Mukavemet Teşkilatı)adıyla birlik haline getirir.

Rum tecavüzlerinin artması, ve batılı ülkelerin dayatması karşısında uzun bir müddet Türkiye'de ikamet etmek zorunda kalan Denktaş (1963) Kıbrıs'ta olayların gittikçe tırmanışa geçmesi üzerine,(Kıbrıs'a girmesi yasaktır) gizlice İskenderun'dan bir balıkçı teknesiyle Kıbrıs'a döner. Kıbrıs'ta Rumlar tarafından bir müddet tutuklu kalan Denktaş, yeniden Türkiye'ye gönderilir. 13 Nisan 1968'de Türkiye'den Ada'ya ikinci defa dönen Denktaş, halk tarafından bir kahraman gibi karşılanacak , ENOSİS sevdası çeken Rumlarla, İstiklâl ve Hürriyet sevdası çeken Türkler, yakında başlayacak savaşa hazırlanmak için adeta adı konmamış seferberlik ilan edeceklerdir. Nihayet beklenen zaman 1974 Temmuz'unda Türk ordusunun Kıbrıs'a çıkarma yapmasıyla Kıbrıs Türk'ünün İstiklâl ve Hürriyet arzusu da gerçekleşmiştir.

Hayatını başından sonuna kadar Türklüğe ve Kıbrıs Türk'ünün bağımsızlık mücadelesine adayan Rauf Denktaş , Kıbrıs bağımsız Türk Cumhuriyeti kurulduktan sonra Ulusal Birlik Partisi kurmuş daha sonra halen devam etmekte olan Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmiştir.

Londra'da Hukuk tahsili sonrası Kıbrıs'a döndüğünde Aydın hanım ile evlenen Denktaş , Serdar, Raif(öldü), Münir(öldü) ve iki kız çocuğu babası olup ,gazete yazılarının dışında, yayınlanmış hatıraları ve kitapları vardır.
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 12-23-2024, 03:45 AM