beni yitik bir kentin köhne sokaklarında bırakıp giden bir ayrılık akıyor sırtımdan soğuk soğuk damla damla ve gözlerimden kanlı tuzlu...
ne kadar neye canım yanıyor...yandı...canım bile bilmiyor bence artık bunları...
ne kadar söz varsa ayrılığa dair hepsi benim bana olan ayrılığımdan önce söylenmiş ne yazık...şimdi bana susup bana ait olan ne varsa ceplerime doldurup
bu kocaman bu yitik kenti terketmek kalıyor...gemilerimi yakarak...
heyhat!bir kent yıkıyorum içimde...çiçekten yolları çöküyor bedenime...masmavi bir gökyüzüdür parça parça inen aşağılara...bir ben kalıyorum bir beden kalıyor...uluorta...beni bende bitiriyorum...beni bende yıkıyorum...senden kurulmuş benden kurulmuş bir şehir vardı içimde biryerlerde...yıktın içimde kurulan tek şehri...senin için olan şehri...canın sağolsun...
ben kaldığım meydanda kendimi ,gülüşlerimi aşklarımı ve sevdalarımı asayım diyorum azıcık ne dersin...yanlızlıklarımı,korkularımı,ağıtlarımı... ne varsa benden olan...sana olan...
bir darağacı kurdum çoktan yüzümün orta yerine astım orada gülüşlerimi bakışlarımı, tebessümlerimi,ne varsa,ne söylendiyse,senin gözlerine...
şimdi ne yapmalı bilmem...yalnızlık bu mudur...ben beni terk eyledikten sonra bana kalan mıdır...bir nefes alsam diyorum aldığım nefeste kaybolsam seni de bende o nefeste yok etsem,eylesem...
sen beni bana bıraktın ama ben beni bana bırakamadım ne yazık değil mi...hadi bu kez de öyle olsun...senin canın sağolsun...
ne kadar neye canım yanıyor...yandı...canım bile bilmiyor bence artık bunları...
ne kadar söz varsa ayrılığa dair hepsi benim bana olan ayrılığımdan önce söylenmiş ne yazık...şimdi bana susup bana ait olan ne varsa ceplerime doldurup
bu kocaman bu yitik kenti terketmek kalıyor...gemilerimi yakarak...
heyhat!bir kent yıkıyorum içimde...çiçekten yolları çöküyor bedenime...masmavi bir gökyüzüdür parça parça inen aşağılara...bir ben kalıyorum bir beden kalıyor...uluorta...beni bende bitiriyorum...beni bende yıkıyorum...senden kurulmuş benden kurulmuş bir şehir vardı içimde biryerlerde...yıktın içimde kurulan tek şehri...senin için olan şehri...canın sağolsun...
ben kaldığım meydanda kendimi ,gülüşlerimi aşklarımı ve sevdalarımı asayım diyorum azıcık ne dersin...yanlızlıklarımı,korkularımı,ağıtlarımı... ne varsa benden olan...sana olan...
bir darağacı kurdum çoktan yüzümün orta yerine astım orada gülüşlerimi bakışlarımı, tebessümlerimi,ne varsa,ne söylendiyse,senin gözlerine...
şimdi ne yapmalı bilmem...yalnızlık bu mudur...ben beni terk eyledikten sonra bana kalan mıdır...bir nefes alsam diyorum aldığım nefeste kaybolsam seni de bende o nefeste yok etsem,eylesem...
sen beni bana bıraktın ama ben beni bana bırakamadım ne yazık değil mi...hadi bu kez de öyle olsun...senin canın sağolsun...