Resulullah (s.a.v), Fil y?l? Rabi’ul Evvel ay?n?n on yedisinde (M.570’de) Cuma g?n? ?afak vakti Mekke ?ehrinde d?nyaya geldi.(1) Resulullah (s.a.v)’in de?erli babas?, Abdullah bin Abdulmuttalip bin Ha?im bin Abdumenaf’d?r. De?erli annesi ise Veheb bin Abdumenaf’in k?z? Amine’dir. G?r?ld??? gibi her iki ?ahsiyetin akrabal?k ba?? Abdumenaf’da birle?iyor.
Hz. Peygamber’in m?barek ismini ?lahi emir gere?i Muhammed, (2) k?nyesini ise Ebu’l Kas?m (3) koyuyorlar.
?mam Bak?r (a.s) buyurmu?lard?r ki, Hz. Peygamber do?umunun yedinci g?n? Hz. Ebu Talib, Hazretin d?nyaya te?rifinden dolay? bir kurban keser ve akrabalar?n? misafirli?e davet ederek ??yle der: "Bu Ahmed’in akikas?d?r.” Misafirler; “Onun ismini neden Ahmed koydun?” diye sorduklar?nda, ise Ebu Talib; “Yer ve g?k ehlinin ?vg?s?nden dolay? onun ismini Ahmed koydum.” der.(4) ??te bundan dolay? Hz. Emir-ul M?’minin Ali (a.s), Hz. Resulullah (s.a.v)’?n iki ismi bulunan peygamberlerden oldu?unu s?ylemi?tir.(5)
Peygamber (s.a.v) hen?z daha d?nyaya gelmeden babas?n? kaybetti; (6) d?nyaya geldikten sonra da onu s?t emmesi i?in Halime-i Sadiyye’ye emanet ettiler. ?bn-i Sad’?n yazd???na g?re, Halime Hazreti kuca??na al?r almaz d??? s?tle doldu; ?yle ki, Peygamber ve Halime’nin a?l?ktan uyumayan ?ocu?u da o s?tten doydular.(7)
Peygamber (s.a.v) ?? ya??na kadar annesi Amine’nin de g?zetimiyle s?t annesi Halime’nin yan?nda kald?, daha sonra Mekke ?ehrine getirilerek annesine teslim edildi.
Peygamber (s.a.v) alt? ya??nda iken annesi Amine ve bak?c?s? ?mmi Eymen’le birlikte akrabalar?n? g?rmek i?in Medine’ye giderler. Bir ay Medine’de kald?ktan sonra Mekke’ye d?n??te, Ebva denen yere (Cuhfe’den 37 km. uzak) ula?t?klar?nda Hazretin de?erli annesi vefat eder ve orada defnedilir. ?mmi Eymen Hz. Peygamber’i Mekke’ye getirir ve ceddi Abdulmuttalib’e teslim eder. B?ylece Abdulmuttelib Hazretin sorumlulu?unu ?stlenmi? olur.(8) Ama iki y?l sonra Abdulmuttalib de d?nyadan g??er.(9) Onun vasiyeti gere?ince de, Hz. Ebu Talib karde?i o?lu Hz. Muhammed (s.a.v)’?n sorumlu?unu ?stlenir.(10)
?bn-i Abbas’?n nakletti?ine g?re, Ebu Talib Hz. Peygamber ile ?yle ilgileniyordu ki, gece ve g?nd?z ondan bir an olsun ayr?lm?yordu, onu kendi yan?nda yat?r?yor ve onun hakk?nda kimseye g?venmiyordu.(11)
Hz. Resulullah (s.a.v) on iki ya??nda iken (12) Ebu Talib’le birlikte ?am’a yolculu?a ??karlar. Bu yolculukta Buheyra isminde bir rahiple kar??la??rlar. Buheyra, H?ristiyan alimlerinin en bilginlerindendi. Hz. Peygamber’i g?r?r g?rmez, O’nun ahir-uz zaman Peygamberi oldu?unu hemen anlar ve Ebu Talib’e d?n?p ??yle der: “?nceki semavi kitaplarda bu gencin peygamberli?iyle ilgili haber vard?r.(13)
Hz. Resulullah (s.a.v), erginlik ?a??na kadar Hz. Ebu Talib’in evinde kal?lar ve ahlak, yi?itlik, halkla ge?inmek ve emanete riayet etmek bak?m?ndan ?yle bir y?ce ahlak ve erdemlilik sergilerler ki halk ona “Emin” lakab?n? takarlar.(14)
Hz. Resulullah (s.a.v) yirmi ya??nda iken “Hilf-ul Fodul” antla?mas?na kat?lm??t?r. Bu antla?ma, Beni Ha?im, Beni Z?hre ve Beni Temim aras?nda yap?lan insani de?erleri ?nemseyen bir anla?ma idi. Bu antla?ma gere?ince mazlumlar?n haklar? zorbalardan al?nacak ve gereken yard?mlar onlardan esirgenmeyecekti.(15)
Hz. Hatice asaletli ve serveti olan bir kad?nd?. Hz. Hatice erkekler vas?tas?yla ticaretle u?ra??yordu. Resulullah,?n do?ru konu?an ve emin biri oldu?unu ??renince, Hazrete, k?lesi Meysere ile birlikte ticaret yapmak i?in ?am’a gitmesini ve di?er tacirlerden daha fazla pay almas?n? ?nerdi. Hz. Resulullah (s.a.v) Hatice’nin bu ?nerisini kabul ederek onun mal? ile ?am’a do?ru yola ??kt?lar. O memlekette mallar?n? sat?p i?lerini bitirdikten sonra Mekke’ye d?nd?ler. Mekke’de de oradan getirdikleri mallar? sat?p ?ncekilere oranla iki kat veya daha fazla kar elde ettiler. ?stelik Meysere de yol boyunca Resulullah’dan g?rd??? hareket ve davran??lar? Hatice’ye anlatt?.
Bunun ?zerine, Hatice, birisi vas?tas?yla Resulullah’a ??yle bir mesaj g?nderdi: “Ey amca o?lu, aram?zda akrabal?k ba?? oldu?undan kavmin aras?nda y?ce ?eref ve nesebe sahip bulundu?undan, g?venilir, iyi huylu ve do?ru konu?an oldu?undan dolay? seninle evlenmeye g?n?ll?y?m.”
Hatice’nin bu evlenme teklifi ?yle bir zamanda oldu ki, Hatice o zamanlar nesep a??s?ndan en k?kl?, ?eref ve mal bak?m?ndan da b?t?n kad?nlar?n en ?st?n? idi; herkes onunla evlenmek istiyordu, ama o hi? kimseyi kabul etmiyordu.(16)
Resulullah (s.a.v) Hz. Hatice’nin bu evlenme teklifini kabul ederek amcalar?n? onu istemeye g?nderir ve b?ylece bu m?barek vuslat ger?ekle?mi? olur .(17)
Resulullah (s.a.v) evlendi?i zaman yirmi be? ya??nda idiler. (18) ?bn-i Abbas ve bir grup di?er bilginlerin s?z?ne g?re, Hz. Hatice de yirmi sekiz ya??nda idi.(19)
Hz. Peygamber (s.a.v)’in Hz. Hatice ile evlenmesinden ikisi erkek, d?rd? k?z olmak ?zere toplam alt? ?ocu?u olmu?tur. Erkeklerin isimleri: Kas?m ve Tahir; k?zlar?n isimleri ise ?mmi G?l?s?m, Rukayye, Zeynep ve Fat?ma’d?r.(20)
Hatice-i K?bra (a.s) Resulullah (s.a.v) ile ortak ya?ant?s?nda ?ok fedakarl?klar yapm??t?r. O, b?t?n mal ve servetini aziz e?inin ihtiyar?na b?rakm?? ve b?t?n kad?nlardan ?nce Hz. Resulullah’a iman etmi?tir. Resulullah (s.a.v) onun hakk?nda ??yle buyurmu?tur:
“O, insanlar kafir oldu?unda bana iman etti, halk beni tekzip etti?inde o beni tasdik etti, halk beni mahrum b?rakt???nda o kendi mal?yla bana yard?mda bulundu.”(21)
Hz. Resulullah’?n ya?ant?s?n?n en hassas d?nemi, 40 ya??na girdi?i d?nemdir. Zira Hazret bu ya?ta Receb’in 27. g?n? (M. 610) peygamberli?e se?ilmi?tir.(22) O zamandan itibaren ?? y?l boyunca halk? gizlice ?slam’a davet etmi?tir. (23) Hz. Resulullah’a ilk iman eden Emir-ul M?’minin Hz. Ali olmu?tur. (24) Ondan sonra da Hz. Hatice iman etmi?tir.
Bi’setin ???nc? y?l?nda Resulullah (s.a.v), halk? a??k?a ?slam’a davet etmeye mamur k?l?nd?. Bu emir gere?i ?nce kendi yak?nlar?n? misafirli?e davet edip onlara ??yle buyurdu:
“Allah Teala beni, sizi O’na davet etmeye emretmi?tir. ??inizden kim beni tasdik edip, bu i?te bana yard?mc? olursa, sizin aran?zdaki karde?im, vasim ve halifem olacakt?r.” (25)
Teberi’nin yazd???na g?re, bu toplant?da Hz. Ali, Peygamber’e yard?mc? olaca??n? ilan eden tek ?ah?s oldu. Peygamber (s.a.v) de oradakilere ??yle buyurdu:
“Bilin ki, bu ?ah?s, benim sizin aran?zdaki karde?im, vasim ve halifemdir; onun s?zlerini dinleyin ve emirlerine itaat edin.” (26)
Resulullah (s.a.v) akrabalar?n? ?slam’a davet ettikten sonra, halk?n da putlar?n? b?rak?p sadece Allah’a ibadet etmelerini istedi. Bu s?z onlara ?ok a??r geldi; az bir grup hari?, hepsi Hazretle d??man olmaya ba?lad?lar. O kritik anda, Mekke’nin b?y??? ve Peygamber’in amcas? olan Hz. Ebu Talib, karde?i o?lunun yard?m?na ko?tu ve onu yaln?z b?rakmayaca??na dair yemin etti.(27) Ger?ekten ?yle de yapt?. Hz. Ebu Talib, hayatta oldu?u m?ddet?e Kurey?, Hz. Peygamber’i fazla incitemedi.
Kurey? b?y?kleri, Hz. Ebu Talib’in varl???yla Hz. Peygamber’i tam bask? alt?na alamad?klar?n? g?r?nce, yeni M?sl?man olanlar? eziyet ve i?kence etmeye ba?lad?lar. Peygamber (s.a.v), M?sl?manlar?n Kurey?’in zul?m ve eziyetinden kurtulmalar? i?in onlara Habe?i’ye hicret etmeleri i?in izin verdi.
Bi’setin alt?nc? y?l?nda, Mekke m??rikleri, Peygamber (s.a.v)’i ?ld?rme karar? ald?lar. Bu y?zden Hz. Muhammed (s.a.v)’i kendilerine teslim etmedik?e, Beni Ha?im’le muamele yapmayacak ve onlardan evlenmeyeceklerine dair kendi aralar?nda bir antla?ma imzalad?lar. Bu antla?may? bir deri sayfaya yaz?p Ka’be’nin duvar?na ast?lar. Beni Ha?im de canlar?n? korumak i?in Peygamber (s.a.v) ile “?i’b-i Ebu Talib” deresine s???nd?lar; ?? y?l boyunca orada kald?lar. ?? y?l sonra Allah Teala Peygamberine, antla?may? “Allah” lafz? hari?, kar?ncalar?n yedi?ini haber verdi. Hz. Ebu Talib bu haberi Kurey?lilere iletti ve onlara; “E?er Muhammed’in s?yledikleri do?ru ??karsa ne yapars?n?z?” diye sordu. Onlar da: “Art?k el ?ekeriz” dediler. Kurey?liler Ka’be’ye gidip oraya ast?klar? antla?man?n “Allah” lafz? hari? kar?ncalar taraf?ndan yenildi?ini g?r?nce, kendi antla?malar?ndan vazge?tiler. Bi’setin onuncu y?l?nda vuku bulan bu olay neticesinde Mekke halk?ndan bir ?ok kimseler ?slamiyet’i kabul ettiler. B?ylece Beni Ha?im ?i’bi Ebu Talib’den d??ar? ??kabildi.(28)
Peygamber (s.a.v) bi’setin onuncu y?l?nda iki b?y?k yard?mc?s? olan Hz. Ebu Talib ve Hz. Hatice’yi kaybetti, (29) bu iki b?y?k ?ahsiyetin ?l?m? Hazrete ?ok a??r geldi, bundan dolay? o y?l?n ismini “H?z?n Y?l?” koydu.(30)
?mam Zeyn’ul- Abidin (a.s) ??yle buyurmu?tur:
“Resulullah (s.a.v), Ebu Talib ve Hatice’yi kaybetti?inde art?k Mekke’de kalmas? g??le?mi?ti... Allah Teala bundan dolay? Hz. Peygamberin, Mekke’de yard?mc?s? olmad???ndan oray? terk edip Medine’ye do?ru hareket etmesini emretti”(31)
Hz. Ebu Talib d?nyadan g??t?kten sonra Kurey?in peygambere eziyeti gittik?e fazlala?t?, Hazrete defalarca ihanet edip O’nun can?na k?ymak istediler. (32)
Mekke m??rikleri, bi’setin on ???nc? y?l? “Dar’un Nedve” denilen bir yerde toplan?p Hz. Peygamberi ?ld?rme karar? ald?lar. Bu karara g?re ?e?itli kabilelerden olu?an gen?ler hep birlikte Hazrete sald?racak ve kimin taraf?ndan ?ld?r?ld??? bilinmeyecekti. (33)
Hz. Peygamber (s.a.v), ?lahi vahiyle bu komplodan haberdar oldu ve geceleyin Mekke’den ayr?larak Medine’ye do?ru yola ??kt?. Emir’ul- M?’minin Hz. Ali de Peygamber (s.a.v)’in can?n? korumak i?in O’nun yata??nda yatt?. (34)
Peygamber (s.a.v), Rabi-ul Evvel ay?n?n ilk g?n? Mekke’den ayr?ld? ve ayn? ay?n on ikinci g?n? Medine’nin yak?nlar?nda olan “Kuba” denilen yere vard? ve orada yakla??k on g?n Hz. Ali’yi bekledi. (35)
Bu m?ddet i?eri?inde de Kuba camisini yapt?rd?. Daha sonra Hz. Ali’nin gelmesiyle Medine’ye te?rif buyurdular .
Hz. Peygamber’in hicreti ard?ndan Mekke M?sl?manlar? da yava?-yava? Medine’ye hicret etmeye ba?lad?lar. Peygamber (s.a.v), Muhacir ve Ensar (Medine halk?) aras?ndaki samimiyet ba??n? g??lendirmek i?in onlar?n aralar?nda karde?lik ba?? olu?turdu.
Peygamber (s.a.v), bu te?ebb?s? ile Medine’de ?slami bir toplum olu?turmu? ve Muhacirlere yard?m i?in de uygun bir zemin haz?rlam??t?.
Bu k???k ?slam toplumunun kurulu?undan daha on dokuz ay ge?memi?ken M?sl?manlarla Mekke m??rikleri aras?nda sava? ate?i tutu?tu. ?lk ?nemli sava? Bedir sava?? idi, onun pe?i s?ra Uhud, Handek, Hayber,Tebuk vb....sava?lar da vuku buldu.
Peygamber (s.a.v)’in sava?lar? iki ?e?ittir; birincisi, kendisinin kat?ld??? sava?lard?r, bu sava?lara “Gazve” denilir. Di?eri ise kendisinin kat?lmad??? sava?lard?r, bu sava?lara da “Seriyye” deniliyor. Gazvelerin say?s?n?n 28, seriyyelerin say?s?n?n ise 38 tane oldu?unu s?ylemi?lerdir. (36) Bunca sava?, dokuz y?ldan az bir zamanda vuku bulmu?tur.
Bu gazve ve seriyyeler, M?sl?manlar?n Hicaz topraklar?nda azamet ve g??lerinin a?ikar olmas?na ve bir ?ok Arap kabilelerinin Hz. Peygamberle bar?? antla?malar? imzalamalar?na sebep oldu.
Bu antla?malar?n en ?nemlisi, Hudeybiye antla?mas? idi. Hz. Peygamber bu antla?may?, hicretin alt?nc? y?l?nda Mekke m??rikleriyle yapt?. Bu antla?ma, Hicaz topra??nda nispi bir emniyet ve huzurun olu?mas?na yol a?t? ve di?er topraklarda da ?slam’?n yay?lmas?na ortam haz?rlad?.
Peygamber (s.a.v), hicretin yedinci y?l?nda ?slam’?n geni? bir ?ekilde yay?lmas?n? sa?lamak i?in bir ?ok mektuplar yazm?? ve bu mektuplar? ?ran, Rum, Habe?, M?s?r, Yemame, Bahreyn vb. ?lkelerin k?ral? ve padi?ahlar?na g?ndererek kendi mesaj?n? onlara iletmi?tir. (37) Hazret bu mektuplarda onlar? ?slam’a davet ediyordu. Bu vesileyle Hz. Peygamber’in cihan? risaleti d?nyan?n her taraf?na bildirilmi? ve b?ylece ?slam’?n mesaj? uzak memleketlere de ula?ma imkan?n? bulmu?tur.
Hicretin sekizinci y?l?n?n Ramazan ay?nda Mekke ?ehri Peygamber taraf?ndan fethedildi. (38) Resulullah (s.a.v) ordusuyla birlikte sava?maks?z?n Mekke ?ehrine girdi, ilk te?ebb?s?nde Mekke halk?n?n hepsini affetti ve Kabe’de bulunan ?? y?z altm?? putu oradan temizledi (39) ve sonra minbere ??k?p ??yle buyurdu:
“Ey insanlar! Allah Teala cahiliyye tekebb?r?n? ve atalarla ?v?nmeyi sizin aran?zdan temizledi. Bilin ki siz Adem’densiniz, Adem de bal??ktand?r. Bilin ki, Allah’?n en iyi kullar? O’ndan korkan ve g?nah i?lemeyendir.” (40)
Resulullah (s.a.v), Mekke’de k?sa bir m?ddet kald?ktan sonra Medine’ye do?ru hareket etti. Bir ka? aydan sonra, Rum ordusunun ?slam ?lkelerine sald?r?p o topraklarda ilerlemeyi ama?lad?klar?n? ??rendi. Hazret bu haberi ??renir ??renmez ?slam ordusunun, Rum ordusuna kar?? koymak i?in ?am s?n?rlar?na do?ru hareket etmelerini emretti, kendisi de ordunun komutanl???n? ?zerine ald?. Uzun bir mesafeyi kat ettikten sonra, Hicretin dokuzuncu y?l?n?n ?aban ay?nda ?am s?n?r?nda bulunan Tebuk topraklar?na ula?t?lar. Ama Rumlulardan hi?bir eser yoktu. ??nk? Rum ordusu, Hz. Peygamber’in komutanl???ndaki ?slam’?n g??l? ordusunun hareketinden haberdar olmu? ve M?sl?manlar kar??s?nda yenilgiye u?ramak korkusundan ald?klar? kararlar?ndan vazge?mi?lerdi.
Resulullah (s.a.v) d??man tehlikesinin olmad???n? g?r?nce, ordunun Medine’ye d?nmesini emretti. “Tebuk” ismiyle me?hur olan bu gazve, Hz. Peygamber’in en son gazvesi say?lmaktad?r.
Hz. Peygamber (s.a.v)’in Hicaz topraklar?ndaki en fazla muvaffakiyet elde etti?i y?l, hicretin dokuzuncu y?l?d?r. ??nk? o y?l?n hac merasiminde m??riklerden beraat ilan edildi. (41) Bu ?nemli mesele, Kurban Bayram?nda Emir’ul- M?’minin Hz. Ali (a.s) vas?tas?yla d??manlara duyuruldu ve onlara, ?slam’a kar?? tav?rlar?n? belirlemeleri i?in d?rt ay m?hlet verildi. Bu beraat?n ilan? neticesinde ?e?itli kabilelerin el?ileri Medine’ye do?ru ak?n etmeye ba?lad?lar. Hepsi Hz. Peygamber’in huzuruna gelip ?slam’? kabul ettiklerini veya ?slam’?n s???na??nda ya?amalar? i?in cizye ?demeye haz?r olduklar?n? ilan ettiler.
O y?l ?ok fazla el?inin Medine’ye ak?n etmesinden dolay? o y?la “Amm’ul- Vefud” (el?iler y?l?) ismini vermi?lerdir. B?ylece puta tapma adet ve gelene?i Hicaz topra??ndan silinmi? ve yerine tevhit dini yerle?mi?tir.
Resulullah (s.a.v), hicretin onuncu y?l?nda hac amellerini yapmak i?in Mekke’ye yolculuk yapmaya haz?rland?. M?sl?manlar da bu haberi duyunca, hac amellerini do?ru bir ?ekilde kamil olarak ??renmek i?in yolculu?a haz?rland?lar. Resulullah (s.a.v) Zilkade ay?n?n sonuna d?rt g?n kala Medine’den ayr?ld?, Zilhacce’nin d?rd?nc? g?n? ise Mekke’ye vard?. (42) Hac amellerini yapt?ktan sonra M?sl?manlarla birlikte o ?ehirden ayr?ld? ve Medine’ye do?ru yola koyuldu. Y?z yirmi bin civar?nda olan hac kervan? “Cuhfe” denilen yere yeti?ti?inde, Hz. Peygamber taraf?ndan kervan?n durdurulmas? emredildi. Hazret namaz?n? k?ld?ktan sonra Gadir-i Hum kenar?nda bir hutbe okudu sonra Hz. Ali’nin elinden tutarak y?ksek bir sesle ??yle buyurdu:
“Ben kimin mevlas? (efendisi) isem Ali de onun mevlas?d?r. Allah?m, ona yard?m edene sen de yard?m et, onu yaln?z b?rak?n? sen de yaln?z koy...” (43)
Bu vak?a, Zilhacce’nin on sekizinci g?n? vuku buldu. Hz. Peygamber’in halife tayin etme i?i bir ka? defa ?e?itli yerlerde tekrarlanm??t?r.
Hz. Peygamber (s.a.v) Haccet’ul- Veda yolculu?undan sonra, ?mr?n?n son g?nlerini ya??yordu, nihayet hicretin on birinci y?l? Sefer ay?n?n yirmi sekizinde fani d?nyadan ayr?l?p ebedi yurda g?? etti. (44)
Peygamber (s.a.v)’in Hatice’den alt? ?ocu?u vard?, onlar?n isimlerini daha ?nce zikrettik. Mariye’den de ?brahim isminde bir o?lu vard?. Hazretin, Fat?ma (a.s) hari? b?t?n evlatlar? kendi hayat? d?neminde vefat ettiler. (45) Hz. Peygamber’in nesli, Hz. Fat?ma’dan devam etti.
HZ. PEYGAMBER’LE ?LG?L? KISSALAR
1- ?ki Mele?in Haline G?l?yorum
Bir g?n Resulullah (s.a.v) g?l?mseyerek g??e bak?yordu, bir adam Hazretin g?lmesinin sebebini sorunca, Resulullah (s.a.v) ??yle buyurdular: “Evet g??e bak?yordum, iki mele?in hali beni g?ld?rd?, onlar kendi yerinde ibadetle me?gul olan m?’min bir kulun gece g?nd?z yapt??? ibadetlerinin m?kafat?n? yazmalar? i?in yery?z?ne indiler, fakat onu, hasta oldu?undan dolay? ibadetgah?nda bulamay?nca, g??e ??k?p, Hak Teala’ya ??yle arz ettiler: “Ey Rabbimiz! Biz o m?’min kulun ibadetini yazmak i?in her zamanki gibi onun ibadetgah?na gittik, fakat onu orada bulamad?k, hastal?k yata??na d??m??t?.”
Allah Teala, o meleklerin cevab?nda ??yle buyurdu: “O m?’min kul, hastal?k yata??nda oldu?u s?rece, her g?n ibadetgah?nda oldu?u zaman ona yazd???n?z her g?n?n sevab? miktar?nca ona sevap yaz?n. Hastal?k yata??nda oldu?u m?ddet?e onun hay?r amellerinin m?kafat? bana aittir; onun m?kafat?n? ben verece?im.” (46)
2- S?ray? Riayet Edin
Hz. Ali (a.s) ??yle buyuruyor: “Bir g?n Hz. Resulullah (s.a.v) ayaklar?n?n ?zerine yorgan ?rtm?? ve istirahata ?ekilmi?ti. Bu arada Hasan su istedi. Resullullah (s.a.v) hemen yerinden f?rlad? ve devemizden bir kaba biraz s?t sa??p onu Hasan’a (a.s) verdi. Bunu g?ren H?seyin (a.s) yerinden f?rlay?p s?t? almak istedi. Ama Resulullah (s.a.v) ona mani olup s?t? Hasan’a verdi. Bu arada durumu seyretmekte olan Fatime: “Ya Resulellah! G?ya Hasan’? daha ?ok seviyorsun” dedi. Resulullah cevaben buyurdular ki: “Hay?r ?yle de?ildir. Benim Hasan’? savunmam?n sebebi, ?ncelik onun hakk? oldu?u i?indir. ??nk? O, daha ?nce su istemi?ti, s?ray? riayet etmek gerekir. Yoksa k?yamet g?n? ben, sen, bu ikisi ve ?u yerde yatan (Ali) hepimiz bir mekanda olaca??z” buyurdu. (47)
3- Rahmetmeyene Rahmolunmaz
Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (s.a.v)’?n huzurunda bulunuyorduk. Bu arada Hazret durmadan hen?z k???k ya?ta olan Hasan ve H?seyin’i ?p?yordu. Hazret’in bu hareketini g?ren Uyeyne: “Ya Resulullah (s.a.v), benim on ?ocu?um vard?r. Ben ?imdiye kadar onlar?n hi?birini asla ?pmemi?im” dedi. Hazret bu s?z? duyunca ?ok sinirlendi, ?yle ki ?ehresinin rengi de?i?ti ve: “ Kim rahmetmezse, ona rahmolunmaz; e?er Allah rahmeti kelbinden alm??sa, benim sana yapacak bir ?eyim yoktur; kim, k???klerimize rahmetmez, b?y?klerimizi de saymazsa, o bizden de?ildir” (48) buyurdu.
4- Resulullah (s.a.v)’?n A?lamas?
Resulullah (s.a.v) ?mmi Seleme’nin evinde bulundu?u bir gece yar?s? uykudan kalk?p evin karanl?k bir k??esinde dua ve a?lamakla (Allah’a yalvar?p yakarmakla) me?gul oldu. ?mmi Seleme, Resulullah (s.a.v)’? yata??nda g?rmeyince, kalk?p onu aramaya koyuldu. Bir de bakt? ki Resulullah (s.a.v), evin karanl?k bir k??esinde durup ellerini g??e kald?rm??, a?layarak Allah’a ??yle yalvar?p yakar?yor:
“Allah’?m! Ba???lad???n nimetleri benden esirgeme. Beni, d??manlar?n g?lm?? vesilesi k?lma, k?skan?lar? bana musallat etme.
Allah’?m!Beni kurtard???n k?t?l?k ve ?irkinliklere geri ?evirme.
Allah’?m! Beni hi?bir zaman ve hi?bir an kendi ba??ma b?rakma; kendin beni her ?eyden ve her afetten koru.”
?mmi Seleme Resulullah (s.a.v)’in bu durumunu g?r?nce, a?layarak kendi yerine d?ner. Resulullah (s.a.v) ?mmi Seleme’nin a?lama sesini duyunca, ona do?ru gidip a?lamas?n?n sebebini sorur.
?mmi Seleme:
“Ya Resulellah! Senin a?laman beni a?latt?. Sen neden a?l?yorsun? Siz Allah kat?nda olan onca b?y?k makam ve yak?nl???n?za ve Allah’?n ge?mi? ve gelecek b?t?n kusurlar?n?z? affetmesine ra?men Allah’tan b?yle korkuyor, sizi d??manlar?n g?l?? vesilesi k?lmamas?n?, kurtard??? k?t?l?k ve ?irkinliklere geri ?evirmemesini, bir an bile kendi ba??n?za b?rakmamas?n? istiyorsunuz, o halde vay bizim halimize!” der.
Resulullah (s.a.v) onun cevab?nda:
“Nas?l korkmayay?m, nas?l a?lamayay?m, nas?l kendi ak?betimden endi?elenmeyeyim, nas?l kendi makam ve mevkime g?veneyim! Oysaki Allah Teala, Hz. Yunus’u bir an kendi haline b?rakt? ve onun ba??na, gelmemesi gereken ?eyler geldi!”buyurur.(49)
5- Allah Beni Zulmetmek ??in G?ndermemi?tir
Emir-?l M?'minin Hz. Ali (a.s) ??yle buyurmu?tur: "Bir Yahudi'nin Resulullah (s.a.v)'den bir ka? dinar alaca?? vard?, Hazret'ten o paray? istedi. Resulullah (s.a.v); "Ey Yahudi! ?imdi yan?mda sana verecek bir param yoktur." buyurdu. Yahudi; "Ey Muhammed! Param? vermedik?e senden ayr?lmayaca??m!" dedi. Resulullah (s.a.v) cevaben; "Bu durumda ben de seninle birlikte otururum!" buyurdular.
Resulullah (s.a.v) onunla birlikte oturdu; ?yle ki ??le, ikindi, ak?am, yats? ve sabah namazlar?n? da orada k?ld?. Resulullah (s.a.v)'in ashab? o Yahudi'yi tehdit etmeye ba?lad?lar. Resulullah (s.a.v) onlara bak?p ??yle buyurdu: "Onunla ne i?iniz vard?r?" Ashap: "Ey Resulullah! Bu Yahudi seni hapsetmi?tir!" Resulullah (s.a.v) onlar?n cevab?nda; "Allah Teala beni, bir zimmi veya ba?ka birisine zul?m yapmak i?in mebus etmemi?tir." buyurdular.
G?n y?kseldi?inde o Yahudi adam ??yle dedi: "Allah'tan ba?ka bir ilah olmad???na ve Muhammed'in de O'nun kulu ve el?isi oldu?una ?ehadet ediyorum; mal?m?n bir ?atr? (yar?s?) Allah yolu i?indir. Allah'a andolsun ki, sana kar?? b?yle davranmam, s?rf senin Tevrat'taki vasf?n? sende g?rmem i?indi. Ben senin Tevrat'taki vasf?n? okumu?tum. Onda ??yle yaz?lm??t?: "Abdullah o?lu Muhammed Mekke'de d?nyaya gelecektir, Teybe'ye (Medine'ye) hicret edecektir, sert ve kat? kalpli de?ildir, s?v?? etmez ve ?irkin s?z a?z?na almaz." Ben Allah'tan ba?ka bir ilah?n olmad???na, senin de O'nun el?isi oldu?una ?ehadet ediyorum. Bu benim mal?md?r, Allah nerede emretmi?se, onu orada harca." (50)
6- ?man?n Yan?nda Hicab? Korumak!
?mmi Seleme ??yle diyor:
Peygamber (s.a.v)’in huzurunda idik. Meymune isminde olan han?mlar?ndan birisi de orada idi. Bu esnada ?ma (k?r) olan ?bn-i ?mmi Mektum Resulullah’?n huzuruna geldi. Resulullah (s.a.v) bana ve Meymune’ye: “?bn-i ?mm? Mektum’un kar??s?nda hicab?n?z? (kendinizi) koruyun.” buyurdu.
“Ya Resulullah! O ?ma de?il midir, hicapl? olmam?z?n ne anlam? vard?r?” dedi?imizde de ??yle buyurdular:
“Siz de mi k?rs?n?z? Siz onu g?rm?yor musunuz?”(51)
7- K?t? Ahlak Kabir Azab?na Sebep Olur
?mam Sad?k (a.s) ??yle buyuruyor:
“Sa’d bin Muaz’?n ?l?m haberini Resulullah (s.a.v)’e verdiklerinde, Hazret kalk?p ashab?yla birlikte onun evine gittiler. Resulullah’?n emri ile Sa’d’a gus?l verdiler. Gus?l i?lemi bitinceye kadar Hazret kap? ?n?nde ayakta bekledi. Gus?l, henut ve kefenleme i?leminden sonra onu bir tabuta b?rak?p defnetmek i?in kabristana g?t?rd?ler.
Cenazeyi te?yi ederken Hz. Resulullah (s.a.v) ayak yal?n ve abas?z olarak hareket ediyordu, kabrin yak?n?na ula?ana dek bazen tabutun sa? bazen de sol taraf?n? tutuyordu. Hz. Resulullah (s.a.v)’in bizzat kendisi kabrin i?ine girip cenazeyi kabre b?rakt?; ta?, tu?la ve di?er ?eylerin getirilmesini emretti. Bizzat kendisi iyice cenazenin ?zerini kapat?yor ve: “Ben onun yak?nda ??r?yece?ini biliyorum; ama Allah, kulu bir i? yapt???nda onu sa?lam yapmas?n? sever” buyuruyordu. Daha sonra m?barek elleriyle onun ?zerine toprak d?k?p, g?zelce mezar?n? d?zlediler.
Bu esnada Sa’d’?n annesi kabrin kenar?na gelerek: “Ey Sa’d ! Cennet sana kutlu olsun” dedi.
Hz. Resulullah (s.a.v) bu s?z? ondan duyar duymaz ??yle buyurdular ki: “Ey Sa’d’?n annesi !Sus! Allah’dan taraf bu kadar kesin ve yakin ile konu?ma. ?imdi Sa’d kabir azab?na du?ar olmu?tur ve bundan dolay? eziyet g?rmektedir.”
Daha sonra Hazret orada bulunanlarla birlikte mezarl??? terkedip, geri d?nd?ler. Bu arada halk Hazrete: “Ya Resulellah ! Sa’d i?in yapt???n i?leri, ?imdiye kadar hi? kimseye yapt???n? g?rmedik. Ayak yal?n, abas?z onun cenazesini te?yi ettiniz; tabutun bazen sa? bazen de sol taraf?ndan tutuyordunuz !” dediler.
Hz. Resulullah (s.a.v) onlara:
“Melekler de abas?z ve ayakkab?s?z idiler; ben de onlara uydum” cevab?n? verdi. Halk: “Bazen tabutun sa??ndan, bazen de solundan tutuyordunuz” dediler. Hazret: “elim Cebrail’in elinde oldu?undan dolay? o tabutun neresinden tutuyorduysa, ben de o taraf?ndan tutuyordum” buyurdu.
Halk bu s?zleri duyunca:
“Ya Resulellah ! Sa’d?n cenazesine gus?l verilmesini emrettiniz, bizzat kendiniz ona namaz k?ld?n?z, m?barek ellerinizle onu kabre b?rakt?n?z, kabri kendi elinizle d?zelttiniz, b?t?n bunlara ra?men, yine de: “Kabir Sa’d’? s?kt?” buyurdunuz.
Hz. Resulullah (s.a.v) cevaben: “Evet, kabir azab?na du?ar oldu. ??nk? o, evinde k?t? ahlakl? idi, kabir azab? bundan dolay? idi” buyurdular. (52)
8- Bereketli On iki Dirhem
Hz. Ali (a.s), Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.v) taraf?ndan bir g?mlek almak i?in pazara gitmekle g?revlendirilir. Hz. Ali (a.s) pazara gidip on iki dirheme bir g?mlek alarak eve d?ner. Bu arada Hz. Resulullah (s.a.v) ile Hz. Ali (a.s) aras?nda ??yle bir diyalog ge?er:
Hz. Resulullah (s.a.v): “Bu g?mle?i ka?a ald?n?”
Hz. Ali: “On iki dirheme.”
Hz. Resulullah (s.a.v): “Bu g?mle?i pek sevmedim, bundan daha ucuzunu istiyorum. Acaba sat?c? bunu geri almaya haz?r olur mu?”
Hz. Ali (a.s) diyor; bunun ?zerine, g?mle?i al?p ?ar??ya d?nd?m, Hz. Peygamber’in iste?ini sat?c?ya ilettim, sat?c? da kabul etti. Paray? al?p Hz. Peygamber (s.a.v)’in yan?na d?nd?m. Bir g?mlek almak i?in Hz. Resulullah (s.a.v) ile birlikte pazara do?ru hareket ettik. Yolun yar?s?nda Hz. Resulullah (s.a.v)’?n g?z?, a?layan bir cariyeye ili?ti. Hz. Resulullah (s.a.v) onun yan?na gidip; “Neden a?l?yorsun?” diye sordu. Cariye: “Ev sahibi bana d?rt dirhem verdi, bir ?eyler almak i?in beni ?ar??ya g?nderdi. Fakat ben paray? nas?l kaybetti?imi bilemiyorum, ?imdi eve d?nmekten korkuyorum” dedi.
Hz. Resulullah (s.a.v) on iki dirhemden d?rt dirhemi cariyeye verdi ve; “?stedi?in ?eyleri al ve eve d?n” buyurdular.
Hz. Resulullah (s.a.v) da Allah’a ??kredip pazara do?ru hareket etti; pazardan d?rt dirheme bir g?mlek al?p giydi, Allah’a hamdederek eve do?ru yola koyuldu. Bu arada yol ?zerinde bir ??pla?? g?r?nce, g?mle?ini ??kar?p ona verdi ve tekrar ?ar??ya geri d?nd?, geriye kalan d?rt dirheme bir g?mlek al?p giydi ve eve do?ru hareket etti. Yolun yar?s?nda yine ayn? cariyeyi ?z?nt?l? ve ?a?k?n bir halde g?rd?. Bunun ?zerine; “Neden evinize gitmedin?” diye sordu.
Cariye: “Ya Resulellah ! Gecikmi?im, beni d?vmelerinden korkuyorum” dedi.
Resulullah: “Gel birlikte gidelim, evinizi bana g?ster ben su?undan ge?meleri i?in arac? olurum” buyurdu.
Hz. Resulullah (s.a.v) o cariye ile birlikte yola koyuldu. Evlerine yeti?tiklerinde cariye; “??te bu bizim evdir” dedi.
Hz. Resulullah (s.a.v) kap?n?n arkas?ndan y?ksek bir sesle; “Ey ev sahibi! Selam’un- aleykum” diye seslendi; ama bir cevap gelmedi. Hazret ikinci kez selam verdi, yine bir cevap duyulmad?. ???nc? kez bir daha selam verdi?inde, “Aleyke’s- selam ya Resulellah ve rahmetullahi ve berekatuh” diye cevap verdiler.
Hz. Resulullah (s.a.v): “Neden ilk ve ikinci defada cevap vermediniz? Acaba benim sesimi duymad?n?z m??” buyurdular.
Ev Sahibi: “Hay?r, ilk defas?nda duyduk, senin oldu?unu bile anlad?k” dedi.
Hz. Resulullah (s.a.v): “ ?yleyse neden ge? cevap verdiniz?”
Ev sahibi: “Senin sesini bir ka? defa duymak istedik.”
Hz. Resulullah (s.a.v): “Sizin bu cariyeniz gecikmi?tir, onu muahaza etmemeniz (cezaland?rmaman?z) i?in size rica etmekten ?t?r? buraya geldim.”
Ev sahibi: “Ya Resulullah! Sizin m?barek aya??n?z?n h?rmetine bu cariye art?k ?imdiden azatt?r (h?rd?r).”
Daha sonra Hz. Resulullah (s.a.v) kendi kendisine: “Allah’a ??k?r, ne de bereketli on iki dirhemdi! ?ki ??pla?? ?rtt?, bir k?leyi de azat etti” buyurdular.(53)
9- Ya Resulellah! Bana Tavsiye Et!
Hz. Ali (a.s) ??yle diyor:
Bir ?ah?s Resulullah (s.a.v)’in huzuruna gelerek Hazretin kendisine tavsiye etmesini istedi. Hz. Resulullah (s.a.v) ona ??yle tavsiye ettiler:
“Benim sana tavsiyem ?udur ki; par?alansan, ate?e at?l?p yak?lsan bile, Allah’a ?irk ko?ma.
Annene ve babana eziyet etme; e?er d?nyadan g??meni bile emretseler ?yle yap.
?htiyac?ndan fazla kalan mal?n? dini karde?inin ihtiyar?na b?rak.
M?sl?man karde?inle kar??la?t???nda a??k y?zl? ol.
Halka ihanet etme.
G?rd???n her M?sl?mana selam ver.
?nsanlar? ?slam’a davet et.
Bil ki, her sorunu ??zmenin (s?k?nt?s? olan?n s?k?nt?s?n? gidermenin), Hz. Yakub’un o?ullar?ndan bir k?leyi azat etmek kadar sevab? vard?r.
Bil ki, ?arap ve her sarho? edici ?ey de haramd?r.”(54)
10- Yetimler ??in A?lamak
Uhud sava??nda ?slam sava???lar?ndan ?o?u ?ahadete eri?ti, Hz. Hamza da o sava?ta ?ehit d??t?, hatta Hz. Peygamber (s.a.v)’in ?ehit oldu?u bile ??yi oldu.
Sava? sona erdikten sonra, Medine kad?nlar? Uhud’a do?ru hareket edip Peygamber (s.a.v)’in istikbaline ko?tular; herkes kendi ?ehitlerini b?rak?p Hz. Peygamber’i sorup ar?yorlard?.
Bu arada Ceh?’in k?z? Zeynep Hz. Peygamber (s.a.v) ile kar??la?t? ve aralar?nda ??yle bir diyalog ge?ti:
Hz. Peygamber- “Sab?rl? ve tahamm?l? ol!”
Zeynep- “Ne i?in?”
Hz. Peygamber- “Karde?in Abdullah’?n ?ahadetinden dolay?.”
Zeynep- “?ahadet onun i?in kutlu ve m?barek olsun!”
Hz. Peygamber- “Sabret!”
Zeynep- “Ne i?in?”
Hz. Peygamber- “Day?n Hamza’n?n ?ahadetinden dolay?.”
Zeynep- “Bizim hepimiz Allah’tan?z ve hepimiz O’na d?nece?iz, ?ahadet makam? ona m?barek olsun!”
Hz. Resulullah (s.a.v) biraz durduktan sonra Zeyneb’e d?nerek ??yle buyurdu:
- “Sab?rl? ol!”
Zeynep – “?imdi ne i?in?”
Hz. Resulullah - “E?in Mus’ab bin Umeyr’in ?ahadetinden dolay?.”
Zeynep bu s?z? duyunca, can yak?c? bir ?ekilde y?ksek bir sesle a?lay?p s?zlamaya ba?lad?. Bunu g?ren Hz. Resulullah: “Hi?bir kimse, kocan?n kar?s?n?n kalbinde olan yerini alamaz” buyurdu.
Bu arada Zeynep; “Neden kocan i?in b?yle a?l?yorsun?” diyenlere ?u cevab? verirdi: “A?lamam kocam i?in de?ildir. ??nk? o Peygamber (s.a.v)’in yan?nda ?ahadet makam?na eri?mi?tir. Beni a?latan ?ocuklar?m?n ?ks?z kal???d?r” (55)
11- Dostlarla M?dara
Ebu Hureyre ??yle diyor:
Hz. Resulullah (s.a.v) (bir g?n) oturduklar? halde birden di?leri g?r?l?r bir ?ekilde g?ld?ler. G?lmesinin sebebini sordu?umuzda ??yle buyurdular:
“?mmetimden iki ki?i gelip Allah Teala’n?n huzurunda duracaklar; onlardan biri diyecek ki: “Allah’?m ! benim hakk?m? ondan al!” Allah Teala buyuracak ki: “Karde?inin hakk?n? ver !” Bor?lu adam arz edecek ki: “Allah’?m ! Benim iyi amellerimden bir ?ey kalmam??t?r (ona verecek d?nyevi bir mal?m da yoktur).” Hak sahibi de diyecek ki: “Ey Rabbim! ?yleyse benim g?nahlar?mdan y?klensin!”
Sonra Hz. Resulullah (s.a.v)’in m?barek g?zlerinden ya?lar bo?anarak ??yle buyurdular:
“O g?n (k?yamet g?n?) ?yle bir g?nd?r ki insanlar, g?nahlar?n?n ba?ka bir kimseye y?klenmesine ihtiya? duyarlar. Allah Teala hakk?n? isteyen kimseye ??yle buyurur: “G?zlerini ?evir, cennete do?ru bir bak, ne g?r?yorsun?” O zaman ba??n? kald?r?p g?zel nimetleri g?r?nce hayretle; “Allah’?m ! Bunlar kimin i?indir?” diyecektir.
Allah Teala- “O hakk?n de?erini bana veren kimse i?indir.”
Hak sahibi – “O hakk?n de?erini kim sana ?deyebilir?”
Allah Teala - “Sen.”
Hak sahibi – “Ben nas?l ?deyebilirim?”
Allah Teala - “Ondan ge?menle (hakk?n? ba???lamanla).”
Hak sahibi – “Allah’?m ! Ondan ge?tim.”
Daha sonra Allah Teala buyuracak ki: “Dini karde?inin elini tut, birlikte cennete gidin !”
Bu esnada Resulullah (s.a.v) buyurdular ki: “Takval? olun, birbirinizin aras?n? bulun!” (56)
12- ?aba Veya Zengin Olmak Yolu
Ashaptan birinin durumu ?ok bozulmu?tu. Bu arada kar?s? ona; “Resulullah (s.a.v)’?n yan?na var?p bir ?ey istesen” dedi. Bunun ?zerine o adam bir ?ey istemek i?in Hz. Peygamber’in yan?na gitti. Hazretin yan?na vard???nda Hz. Resulullah (s.a.v) onu g?r?r g?rmez ??yle buyurdular:
“Kim bizden bir ?ey isterse veririz, kim de ihtiya?s?z olmaya ?al???rsa, Allah onu ihtiya?s?z k?lar.”
Adamca??z Hz. Resulullah (s.a.v)’?n bu s?z?n? duyunca, kendisinden ba?kas?n?n kastedilmedi?ini anlar ve bir ?ey istemeden huzurlar?ndan ayr?l?r; evine gelip durumu kar?s?na anlat?r; ama ihtiya? onu zorlar ve ikinci kez Hz. Resulullah’?n huzuruna var?r; fakat Hazret’in yine ayn? ?eyi buyurdu?unu g?r?r ve bu olay ?? defa tekrarlan?r.
Bunun ?zerine kom?usundan bir balta emanet al?p ??le ??kar, bir miktar odun toplay?p pazara getirir ve odunlar?n? bir bu?uk kilo arpaya satar; elde etti?i arpay? ekmek yaparak ailesiyle birlikte yerler. Ertesi sabah daha fazla odun getirir ve y?lmadan bu i?ine devam eder; ilk ?nce bir balta sat?n al?r; daha sonra elde etti?i kazan?tan iki gen? deve ve bir k?le al?r; b?ylece durumu d?zelip zenginle?ir. Daha sonra Hz. Resulullah’?n yan?na giderek ba??ndan ge?en maceray? Hazrete anlat?r. Hz. Resulullah (s.a.v) onun s?z?n? dinledikten sonra ona:
“Demedim mi kim, bizden bir ?ey isterse ona veririz, kim de ihtiya?s?z olmaya ?al???rsa, Allah onu ihtiya?s?z k?lar?!” buyururlar.(57)
(1) ?kbal’ul- Amal C. 3 S. 121
(2) Kafi C. 8 S. 301
(3) Tabakat C. 1 S. 106
(4) Kafi C. 6 S. 34
(5) Uyun-u Ahbar’ur R?za C. 1 S. 245
(6) K?sas-ul Enbiya-i Ravendi S. 316
(7) Tabakat C. 1 S. 111
(8) Tabakat C. 1 S. 112, 117
(9) Sire-i ?bn-i ?shak S. 68
(10) El- ?sabe C. 4 S. 115 Menak?b-i ?bn-i ?ehra?ub C. 1 S. 36
(11) Kemal-ud Din C. 1 S. 172
(12) Tabakat-i ?bn-i Sa’d C. 1 S. 121
(13) Sire-i ?bn-i ?shak S. 73, Sire-i ?bn-i Hi?am C. 1 S. 319, Tarih-i Teberi C. 2 S. 32
(14) Tabakat-? ?bn-i Sa’d C. 1 S. 128
(15) Tabakat-? ?bn-i Sa’d C. 1 S. 128
(16) Sire-i ibn-i ?shak S. 81, Tarih-i Teberi C. 2 S. 34
(17) Tarih-i ?bn-i Esir C. 2 S. 40
(18) Misbah-?l Mutahaccid S. 732
(19) Ke?f-ul ?umme C. 2 S. 136, Fusul-ul Muhimme S. 147, Ensab-ul E?raf C.1 S. 98 ?ecerat-uz Zeheb C.1 S. 14
(20) El Hisal C. 2 S. 404, Kurb-ul Esnad S. 9 Tarih-i Yakubi C. 2 S. 340
(21) ?stiab C. 2 S. 721, Usd-ul ?abe C. 7 S. 84, El-?sabe C. 4 S. 62 Tezkiret-ul Havas S. 303
(22) Kafi C. 4 S. 149
(23) Kemal-ud Din C. 3 S. 345
(24) ?stiab C. 3 S. 1090, 1095
(25) Tarih-i Teberi C. 2 S. 62
(26) Tarih-i Teberi C. 2 S. 62
(27) El- Huccet-ul A’la’z Zahib S. 249
(28) Tarih-i Yakubi C. 1 S. 350
(29) Tabakat C. 1 S. 125
(30) Emta’ul Esma S. 27, K?sas’ul Enbiya S. 317
(31) Kafi C. 8 S. 340
(32) Tarih-i Yakubi C. 1 S. 355
(33) Tarih-i Yakubi C. 1 S. 358
(34) (Tabakat C. 1 S. 228
(35) Kafi C. 8 S. 339
(36) Sire-i ?bn-i Hi?am C. 6 S. 18, 19
(37) Sire-i ?bn-i Hi?am C. 4 S. 254
(38) Emali-yi Tusi S. 342, Tefsiri-i Ayya?i C. 2 S. 73
(39) Emali-yi Tusi S. 336
(40) Kafi C. 8 S. 246
(41) Tefsir-i Ayya?i C. 2 S. 72
(42) Kafi C. 4 S. 245
(43) Zehair-ul Ukba S. 67, Menakib-i ?bn-i Me?azili S. 18
(44) Bihar-ul Envar C. 22 S. 514, 531
(45) Bihar-ul Envar C. 22 S. 151
(46) Bihar’ul Envar C. 22 S. 83
(47) Bihar’ul Envar C. 43 S. 283
(48) Bihar-ul Envar C. 43 S. 282
(49) Bihar-ul Envar C. 16 S. 217
(50) Bihar-?l Envar c. 16 s. 216
(51) Bihar’ul Envar C. 104 S. 37
(52) Bihar’ul Envar C. 6 S. 220
(53) Bihar’ul Envar C. 16 S. 214
(54) Bihar’ul Envar C. 77 S. 136
(55) Bihar’ul Envar C. 20 S. 63
(56) Bihar’ul Envar C. 77 S. 182
(57) Bihar’ul Envar C. 22 S. 128
Hz. Peygamber’in m?barek ismini ?lahi emir gere?i Muhammed, (2) k?nyesini ise Ebu’l Kas?m (3) koyuyorlar.
?mam Bak?r (a.s) buyurmu?lard?r ki, Hz. Peygamber do?umunun yedinci g?n? Hz. Ebu Talib, Hazretin d?nyaya te?rifinden dolay? bir kurban keser ve akrabalar?n? misafirli?e davet ederek ??yle der: "Bu Ahmed’in akikas?d?r.” Misafirler; “Onun ismini neden Ahmed koydun?” diye sorduklar?nda, ise Ebu Talib; “Yer ve g?k ehlinin ?vg?s?nden dolay? onun ismini Ahmed koydum.” der.(4) ??te bundan dolay? Hz. Emir-ul M?’minin Ali (a.s), Hz. Resulullah (s.a.v)’?n iki ismi bulunan peygamberlerden oldu?unu s?ylemi?tir.(5)
Peygamber (s.a.v) hen?z daha d?nyaya gelmeden babas?n? kaybetti; (6) d?nyaya geldikten sonra da onu s?t emmesi i?in Halime-i Sadiyye’ye emanet ettiler. ?bn-i Sad’?n yazd???na g?re, Halime Hazreti kuca??na al?r almaz d??? s?tle doldu; ?yle ki, Peygamber ve Halime’nin a?l?ktan uyumayan ?ocu?u da o s?tten doydular.(7)
Peygamber (s.a.v) ?? ya??na kadar annesi Amine’nin de g?zetimiyle s?t annesi Halime’nin yan?nda kald?, daha sonra Mekke ?ehrine getirilerek annesine teslim edildi.
Peygamber (s.a.v) alt? ya??nda iken annesi Amine ve bak?c?s? ?mmi Eymen’le birlikte akrabalar?n? g?rmek i?in Medine’ye giderler. Bir ay Medine’de kald?ktan sonra Mekke’ye d?n??te, Ebva denen yere (Cuhfe’den 37 km. uzak) ula?t?klar?nda Hazretin de?erli annesi vefat eder ve orada defnedilir. ?mmi Eymen Hz. Peygamber’i Mekke’ye getirir ve ceddi Abdulmuttalib’e teslim eder. B?ylece Abdulmuttelib Hazretin sorumlulu?unu ?stlenmi? olur.(8) Ama iki y?l sonra Abdulmuttalib de d?nyadan g??er.(9) Onun vasiyeti gere?ince de, Hz. Ebu Talib karde?i o?lu Hz. Muhammed (s.a.v)’?n sorumlu?unu ?stlenir.(10)
?bn-i Abbas’?n nakletti?ine g?re, Ebu Talib Hz. Peygamber ile ?yle ilgileniyordu ki, gece ve g?nd?z ondan bir an olsun ayr?lm?yordu, onu kendi yan?nda yat?r?yor ve onun hakk?nda kimseye g?venmiyordu.(11)
Hz. Resulullah (s.a.v) on iki ya??nda iken (12) Ebu Talib’le birlikte ?am’a yolculu?a ??karlar. Bu yolculukta Buheyra isminde bir rahiple kar??la??rlar. Buheyra, H?ristiyan alimlerinin en bilginlerindendi. Hz. Peygamber’i g?r?r g?rmez, O’nun ahir-uz zaman Peygamberi oldu?unu hemen anlar ve Ebu Talib’e d?n?p ??yle der: “?nceki semavi kitaplarda bu gencin peygamberli?iyle ilgili haber vard?r.(13)
Hz. Resulullah (s.a.v), erginlik ?a??na kadar Hz. Ebu Talib’in evinde kal?lar ve ahlak, yi?itlik, halkla ge?inmek ve emanete riayet etmek bak?m?ndan ?yle bir y?ce ahlak ve erdemlilik sergilerler ki halk ona “Emin” lakab?n? takarlar.(14)
Hz. Resulullah (s.a.v) yirmi ya??nda iken “Hilf-ul Fodul” antla?mas?na kat?lm??t?r. Bu antla?ma, Beni Ha?im, Beni Z?hre ve Beni Temim aras?nda yap?lan insani de?erleri ?nemseyen bir anla?ma idi. Bu antla?ma gere?ince mazlumlar?n haklar? zorbalardan al?nacak ve gereken yard?mlar onlardan esirgenmeyecekti.(15)
Hz. Hatice asaletli ve serveti olan bir kad?nd?. Hz. Hatice erkekler vas?tas?yla ticaretle u?ra??yordu. Resulullah,?n do?ru konu?an ve emin biri oldu?unu ??renince, Hazrete, k?lesi Meysere ile birlikte ticaret yapmak i?in ?am’a gitmesini ve di?er tacirlerden daha fazla pay almas?n? ?nerdi. Hz. Resulullah (s.a.v) Hatice’nin bu ?nerisini kabul ederek onun mal? ile ?am’a do?ru yola ??kt?lar. O memlekette mallar?n? sat?p i?lerini bitirdikten sonra Mekke’ye d?nd?ler. Mekke’de de oradan getirdikleri mallar? sat?p ?ncekilere oranla iki kat veya daha fazla kar elde ettiler. ?stelik Meysere de yol boyunca Resulullah’dan g?rd??? hareket ve davran??lar? Hatice’ye anlatt?.
Bunun ?zerine, Hatice, birisi vas?tas?yla Resulullah’a ??yle bir mesaj g?nderdi: “Ey amca o?lu, aram?zda akrabal?k ba?? oldu?undan kavmin aras?nda y?ce ?eref ve nesebe sahip bulundu?undan, g?venilir, iyi huylu ve do?ru konu?an oldu?undan dolay? seninle evlenmeye g?n?ll?y?m.”
Hatice’nin bu evlenme teklifi ?yle bir zamanda oldu ki, Hatice o zamanlar nesep a??s?ndan en k?kl?, ?eref ve mal bak?m?ndan da b?t?n kad?nlar?n en ?st?n? idi; herkes onunla evlenmek istiyordu, ama o hi? kimseyi kabul etmiyordu.(16)
Resulullah (s.a.v) Hz. Hatice’nin bu evlenme teklifini kabul ederek amcalar?n? onu istemeye g?nderir ve b?ylece bu m?barek vuslat ger?ekle?mi? olur .(17)
Resulullah (s.a.v) evlendi?i zaman yirmi be? ya??nda idiler. (18) ?bn-i Abbas ve bir grup di?er bilginlerin s?z?ne g?re, Hz. Hatice de yirmi sekiz ya??nda idi.(19)
Hz. Peygamber (s.a.v)’in Hz. Hatice ile evlenmesinden ikisi erkek, d?rd? k?z olmak ?zere toplam alt? ?ocu?u olmu?tur. Erkeklerin isimleri: Kas?m ve Tahir; k?zlar?n isimleri ise ?mmi G?l?s?m, Rukayye, Zeynep ve Fat?ma’d?r.(20)
Hatice-i K?bra (a.s) Resulullah (s.a.v) ile ortak ya?ant?s?nda ?ok fedakarl?klar yapm??t?r. O, b?t?n mal ve servetini aziz e?inin ihtiyar?na b?rakm?? ve b?t?n kad?nlardan ?nce Hz. Resulullah’a iman etmi?tir. Resulullah (s.a.v) onun hakk?nda ??yle buyurmu?tur:
“O, insanlar kafir oldu?unda bana iman etti, halk beni tekzip etti?inde o beni tasdik etti, halk beni mahrum b?rakt???nda o kendi mal?yla bana yard?mda bulundu.”(21)
Hz. Resulullah’?n ya?ant?s?n?n en hassas d?nemi, 40 ya??na girdi?i d?nemdir. Zira Hazret bu ya?ta Receb’in 27. g?n? (M. 610) peygamberli?e se?ilmi?tir.(22) O zamandan itibaren ?? y?l boyunca halk? gizlice ?slam’a davet etmi?tir. (23) Hz. Resulullah’a ilk iman eden Emir-ul M?’minin Hz. Ali olmu?tur. (24) Ondan sonra da Hz. Hatice iman etmi?tir.
Bi’setin ???nc? y?l?nda Resulullah (s.a.v), halk? a??k?a ?slam’a davet etmeye mamur k?l?nd?. Bu emir gere?i ?nce kendi yak?nlar?n? misafirli?e davet edip onlara ??yle buyurdu:
“Allah Teala beni, sizi O’na davet etmeye emretmi?tir. ??inizden kim beni tasdik edip, bu i?te bana yard?mc? olursa, sizin aran?zdaki karde?im, vasim ve halifem olacakt?r.” (25)
Teberi’nin yazd???na g?re, bu toplant?da Hz. Ali, Peygamber’e yard?mc? olaca??n? ilan eden tek ?ah?s oldu. Peygamber (s.a.v) de oradakilere ??yle buyurdu:
“Bilin ki, bu ?ah?s, benim sizin aran?zdaki karde?im, vasim ve halifemdir; onun s?zlerini dinleyin ve emirlerine itaat edin.” (26)
Resulullah (s.a.v) akrabalar?n? ?slam’a davet ettikten sonra, halk?n da putlar?n? b?rak?p sadece Allah’a ibadet etmelerini istedi. Bu s?z onlara ?ok a??r geldi; az bir grup hari?, hepsi Hazretle d??man olmaya ba?lad?lar. O kritik anda, Mekke’nin b?y??? ve Peygamber’in amcas? olan Hz. Ebu Talib, karde?i o?lunun yard?m?na ko?tu ve onu yaln?z b?rakmayaca??na dair yemin etti.(27) Ger?ekten ?yle de yapt?. Hz. Ebu Talib, hayatta oldu?u m?ddet?e Kurey?, Hz. Peygamber’i fazla incitemedi.
Kurey? b?y?kleri, Hz. Ebu Talib’in varl???yla Hz. Peygamber’i tam bask? alt?na alamad?klar?n? g?r?nce, yeni M?sl?man olanlar? eziyet ve i?kence etmeye ba?lad?lar. Peygamber (s.a.v), M?sl?manlar?n Kurey?’in zul?m ve eziyetinden kurtulmalar? i?in onlara Habe?i’ye hicret etmeleri i?in izin verdi.
Bi’setin alt?nc? y?l?nda, Mekke m??rikleri, Peygamber (s.a.v)’i ?ld?rme karar? ald?lar. Bu y?zden Hz. Muhammed (s.a.v)’i kendilerine teslim etmedik?e, Beni Ha?im’le muamele yapmayacak ve onlardan evlenmeyeceklerine dair kendi aralar?nda bir antla?ma imzalad?lar. Bu antla?may? bir deri sayfaya yaz?p Ka’be’nin duvar?na ast?lar. Beni Ha?im de canlar?n? korumak i?in Peygamber (s.a.v) ile “?i’b-i Ebu Talib” deresine s???nd?lar; ?? y?l boyunca orada kald?lar. ?? y?l sonra Allah Teala Peygamberine, antla?may? “Allah” lafz? hari?, kar?ncalar?n yedi?ini haber verdi. Hz. Ebu Talib bu haberi Kurey?lilere iletti ve onlara; “E?er Muhammed’in s?yledikleri do?ru ??karsa ne yapars?n?z?” diye sordu. Onlar da: “Art?k el ?ekeriz” dediler. Kurey?liler Ka’be’ye gidip oraya ast?klar? antla?man?n “Allah” lafz? hari? kar?ncalar taraf?ndan yenildi?ini g?r?nce, kendi antla?malar?ndan vazge?tiler. Bi’setin onuncu y?l?nda vuku bulan bu olay neticesinde Mekke halk?ndan bir ?ok kimseler ?slamiyet’i kabul ettiler. B?ylece Beni Ha?im ?i’bi Ebu Talib’den d??ar? ??kabildi.(28)
Peygamber (s.a.v) bi’setin onuncu y?l?nda iki b?y?k yard?mc?s? olan Hz. Ebu Talib ve Hz. Hatice’yi kaybetti, (29) bu iki b?y?k ?ahsiyetin ?l?m? Hazrete ?ok a??r geldi, bundan dolay? o y?l?n ismini “H?z?n Y?l?” koydu.(30)
?mam Zeyn’ul- Abidin (a.s) ??yle buyurmu?tur:
“Resulullah (s.a.v), Ebu Talib ve Hatice’yi kaybetti?inde art?k Mekke’de kalmas? g??le?mi?ti... Allah Teala bundan dolay? Hz. Peygamberin, Mekke’de yard?mc?s? olmad???ndan oray? terk edip Medine’ye do?ru hareket etmesini emretti”(31)
Hz. Ebu Talib d?nyadan g??t?kten sonra Kurey?in peygambere eziyeti gittik?e fazlala?t?, Hazrete defalarca ihanet edip O’nun can?na k?ymak istediler. (32)
Mekke m??rikleri, bi’setin on ???nc? y?l? “Dar’un Nedve” denilen bir yerde toplan?p Hz. Peygamberi ?ld?rme karar? ald?lar. Bu karara g?re ?e?itli kabilelerden olu?an gen?ler hep birlikte Hazrete sald?racak ve kimin taraf?ndan ?ld?r?ld??? bilinmeyecekti. (33)
Hz. Peygamber (s.a.v), ?lahi vahiyle bu komplodan haberdar oldu ve geceleyin Mekke’den ayr?larak Medine’ye do?ru yola ??kt?. Emir’ul- M?’minin Hz. Ali de Peygamber (s.a.v)’in can?n? korumak i?in O’nun yata??nda yatt?. (34)
Peygamber (s.a.v), Rabi-ul Evvel ay?n?n ilk g?n? Mekke’den ayr?ld? ve ayn? ay?n on ikinci g?n? Medine’nin yak?nlar?nda olan “Kuba” denilen yere vard? ve orada yakla??k on g?n Hz. Ali’yi bekledi. (35)
Bu m?ddet i?eri?inde de Kuba camisini yapt?rd?. Daha sonra Hz. Ali’nin gelmesiyle Medine’ye te?rif buyurdular .
Hz. Peygamber’in hicreti ard?ndan Mekke M?sl?manlar? da yava?-yava? Medine’ye hicret etmeye ba?lad?lar. Peygamber (s.a.v), Muhacir ve Ensar (Medine halk?) aras?ndaki samimiyet ba??n? g??lendirmek i?in onlar?n aralar?nda karde?lik ba?? olu?turdu.
Peygamber (s.a.v), bu te?ebb?s? ile Medine’de ?slami bir toplum olu?turmu? ve Muhacirlere yard?m i?in de uygun bir zemin haz?rlam??t?.
Bu k???k ?slam toplumunun kurulu?undan daha on dokuz ay ge?memi?ken M?sl?manlarla Mekke m??rikleri aras?nda sava? ate?i tutu?tu. ?lk ?nemli sava? Bedir sava?? idi, onun pe?i s?ra Uhud, Handek, Hayber,Tebuk vb....sava?lar da vuku buldu.
Peygamber (s.a.v)’in sava?lar? iki ?e?ittir; birincisi, kendisinin kat?ld??? sava?lard?r, bu sava?lara “Gazve” denilir. Di?eri ise kendisinin kat?lmad??? sava?lard?r, bu sava?lara da “Seriyye” deniliyor. Gazvelerin say?s?n?n 28, seriyyelerin say?s?n?n ise 38 tane oldu?unu s?ylemi?lerdir. (36) Bunca sava?, dokuz y?ldan az bir zamanda vuku bulmu?tur.
Bu gazve ve seriyyeler, M?sl?manlar?n Hicaz topraklar?nda azamet ve g??lerinin a?ikar olmas?na ve bir ?ok Arap kabilelerinin Hz. Peygamberle bar?? antla?malar? imzalamalar?na sebep oldu.
Bu antla?malar?n en ?nemlisi, Hudeybiye antla?mas? idi. Hz. Peygamber bu antla?may?, hicretin alt?nc? y?l?nda Mekke m??rikleriyle yapt?. Bu antla?ma, Hicaz topra??nda nispi bir emniyet ve huzurun olu?mas?na yol a?t? ve di?er topraklarda da ?slam’?n yay?lmas?na ortam haz?rlad?.
Peygamber (s.a.v), hicretin yedinci y?l?nda ?slam’?n geni? bir ?ekilde yay?lmas?n? sa?lamak i?in bir ?ok mektuplar yazm?? ve bu mektuplar? ?ran, Rum, Habe?, M?s?r, Yemame, Bahreyn vb. ?lkelerin k?ral? ve padi?ahlar?na g?ndererek kendi mesaj?n? onlara iletmi?tir. (37) Hazret bu mektuplarda onlar? ?slam’a davet ediyordu. Bu vesileyle Hz. Peygamber’in cihan? risaleti d?nyan?n her taraf?na bildirilmi? ve b?ylece ?slam’?n mesaj? uzak memleketlere de ula?ma imkan?n? bulmu?tur.
Hicretin sekizinci y?l?n?n Ramazan ay?nda Mekke ?ehri Peygamber taraf?ndan fethedildi. (38) Resulullah (s.a.v) ordusuyla birlikte sava?maks?z?n Mekke ?ehrine girdi, ilk te?ebb?s?nde Mekke halk?n?n hepsini affetti ve Kabe’de bulunan ?? y?z altm?? putu oradan temizledi (39) ve sonra minbere ??k?p ??yle buyurdu:
“Ey insanlar! Allah Teala cahiliyye tekebb?r?n? ve atalarla ?v?nmeyi sizin aran?zdan temizledi. Bilin ki siz Adem’densiniz, Adem de bal??ktand?r. Bilin ki, Allah’?n en iyi kullar? O’ndan korkan ve g?nah i?lemeyendir.” (40)
Resulullah (s.a.v), Mekke’de k?sa bir m?ddet kald?ktan sonra Medine’ye do?ru hareket etti. Bir ka? aydan sonra, Rum ordusunun ?slam ?lkelerine sald?r?p o topraklarda ilerlemeyi ama?lad?klar?n? ??rendi. Hazret bu haberi ??renir ??renmez ?slam ordusunun, Rum ordusuna kar?? koymak i?in ?am s?n?rlar?na do?ru hareket etmelerini emretti, kendisi de ordunun komutanl???n? ?zerine ald?. Uzun bir mesafeyi kat ettikten sonra, Hicretin dokuzuncu y?l?n?n ?aban ay?nda ?am s?n?r?nda bulunan Tebuk topraklar?na ula?t?lar. Ama Rumlulardan hi?bir eser yoktu. ??nk? Rum ordusu, Hz. Peygamber’in komutanl???ndaki ?slam’?n g??l? ordusunun hareketinden haberdar olmu? ve M?sl?manlar kar??s?nda yenilgiye u?ramak korkusundan ald?klar? kararlar?ndan vazge?mi?lerdi.
Resulullah (s.a.v) d??man tehlikesinin olmad???n? g?r?nce, ordunun Medine’ye d?nmesini emretti. “Tebuk” ismiyle me?hur olan bu gazve, Hz. Peygamber’in en son gazvesi say?lmaktad?r.
Hz. Peygamber (s.a.v)’in Hicaz topraklar?ndaki en fazla muvaffakiyet elde etti?i y?l, hicretin dokuzuncu y?l?d?r. ??nk? o y?l?n hac merasiminde m??riklerden beraat ilan edildi. (41) Bu ?nemli mesele, Kurban Bayram?nda Emir’ul- M?’minin Hz. Ali (a.s) vas?tas?yla d??manlara duyuruldu ve onlara, ?slam’a kar?? tav?rlar?n? belirlemeleri i?in d?rt ay m?hlet verildi. Bu beraat?n ilan? neticesinde ?e?itli kabilelerin el?ileri Medine’ye do?ru ak?n etmeye ba?lad?lar. Hepsi Hz. Peygamber’in huzuruna gelip ?slam’? kabul ettiklerini veya ?slam’?n s???na??nda ya?amalar? i?in cizye ?demeye haz?r olduklar?n? ilan ettiler.
O y?l ?ok fazla el?inin Medine’ye ak?n etmesinden dolay? o y?la “Amm’ul- Vefud” (el?iler y?l?) ismini vermi?lerdir. B?ylece puta tapma adet ve gelene?i Hicaz topra??ndan silinmi? ve yerine tevhit dini yerle?mi?tir.
Resulullah (s.a.v), hicretin onuncu y?l?nda hac amellerini yapmak i?in Mekke’ye yolculuk yapmaya haz?rland?. M?sl?manlar da bu haberi duyunca, hac amellerini do?ru bir ?ekilde kamil olarak ??renmek i?in yolculu?a haz?rland?lar. Resulullah (s.a.v) Zilkade ay?n?n sonuna d?rt g?n kala Medine’den ayr?ld?, Zilhacce’nin d?rd?nc? g?n? ise Mekke’ye vard?. (42) Hac amellerini yapt?ktan sonra M?sl?manlarla birlikte o ?ehirden ayr?ld? ve Medine’ye do?ru yola koyuldu. Y?z yirmi bin civar?nda olan hac kervan? “Cuhfe” denilen yere yeti?ti?inde, Hz. Peygamber taraf?ndan kervan?n durdurulmas? emredildi. Hazret namaz?n? k?ld?ktan sonra Gadir-i Hum kenar?nda bir hutbe okudu sonra Hz. Ali’nin elinden tutarak y?ksek bir sesle ??yle buyurdu:
“Ben kimin mevlas? (efendisi) isem Ali de onun mevlas?d?r. Allah?m, ona yard?m edene sen de yard?m et, onu yaln?z b?rak?n? sen de yaln?z koy...” (43)
Bu vak?a, Zilhacce’nin on sekizinci g?n? vuku buldu. Hz. Peygamber’in halife tayin etme i?i bir ka? defa ?e?itli yerlerde tekrarlanm??t?r.
Hz. Peygamber (s.a.v) Haccet’ul- Veda yolculu?undan sonra, ?mr?n?n son g?nlerini ya??yordu, nihayet hicretin on birinci y?l? Sefer ay?n?n yirmi sekizinde fani d?nyadan ayr?l?p ebedi yurda g?? etti. (44)
Peygamber (s.a.v)’in Hatice’den alt? ?ocu?u vard?, onlar?n isimlerini daha ?nce zikrettik. Mariye’den de ?brahim isminde bir o?lu vard?. Hazretin, Fat?ma (a.s) hari? b?t?n evlatlar? kendi hayat? d?neminde vefat ettiler. (45) Hz. Peygamber’in nesli, Hz. Fat?ma’dan devam etti.
HZ. PEYGAMBER’LE ?LG?L? KISSALAR
1- ?ki Mele?in Haline G?l?yorum
Bir g?n Resulullah (s.a.v) g?l?mseyerek g??e bak?yordu, bir adam Hazretin g?lmesinin sebebini sorunca, Resulullah (s.a.v) ??yle buyurdular: “Evet g??e bak?yordum, iki mele?in hali beni g?ld?rd?, onlar kendi yerinde ibadetle me?gul olan m?’min bir kulun gece g?nd?z yapt??? ibadetlerinin m?kafat?n? yazmalar? i?in yery?z?ne indiler, fakat onu, hasta oldu?undan dolay? ibadetgah?nda bulamay?nca, g??e ??k?p, Hak Teala’ya ??yle arz ettiler: “Ey Rabbimiz! Biz o m?’min kulun ibadetini yazmak i?in her zamanki gibi onun ibadetgah?na gittik, fakat onu orada bulamad?k, hastal?k yata??na d??m??t?.”
Allah Teala, o meleklerin cevab?nda ??yle buyurdu: “O m?’min kul, hastal?k yata??nda oldu?u s?rece, her g?n ibadetgah?nda oldu?u zaman ona yazd???n?z her g?n?n sevab? miktar?nca ona sevap yaz?n. Hastal?k yata??nda oldu?u m?ddet?e onun hay?r amellerinin m?kafat? bana aittir; onun m?kafat?n? ben verece?im.” (46)
2- S?ray? Riayet Edin
Hz. Ali (a.s) ??yle buyuruyor: “Bir g?n Hz. Resulullah (s.a.v) ayaklar?n?n ?zerine yorgan ?rtm?? ve istirahata ?ekilmi?ti. Bu arada Hasan su istedi. Resullullah (s.a.v) hemen yerinden f?rlad? ve devemizden bir kaba biraz s?t sa??p onu Hasan’a (a.s) verdi. Bunu g?ren H?seyin (a.s) yerinden f?rlay?p s?t? almak istedi. Ama Resulullah (s.a.v) ona mani olup s?t? Hasan’a verdi. Bu arada durumu seyretmekte olan Fatime: “Ya Resulellah! G?ya Hasan’? daha ?ok seviyorsun” dedi. Resulullah cevaben buyurdular ki: “Hay?r ?yle de?ildir. Benim Hasan’? savunmam?n sebebi, ?ncelik onun hakk? oldu?u i?indir. ??nk? O, daha ?nce su istemi?ti, s?ray? riayet etmek gerekir. Yoksa k?yamet g?n? ben, sen, bu ikisi ve ?u yerde yatan (Ali) hepimiz bir mekanda olaca??z” buyurdu. (47)
3- Rahmetmeyene Rahmolunmaz
Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (s.a.v)’?n huzurunda bulunuyorduk. Bu arada Hazret durmadan hen?z k???k ya?ta olan Hasan ve H?seyin’i ?p?yordu. Hazret’in bu hareketini g?ren Uyeyne: “Ya Resulullah (s.a.v), benim on ?ocu?um vard?r. Ben ?imdiye kadar onlar?n hi?birini asla ?pmemi?im” dedi. Hazret bu s?z? duyunca ?ok sinirlendi, ?yle ki ?ehresinin rengi de?i?ti ve: “ Kim rahmetmezse, ona rahmolunmaz; e?er Allah rahmeti kelbinden alm??sa, benim sana yapacak bir ?eyim yoktur; kim, k???klerimize rahmetmez, b?y?klerimizi de saymazsa, o bizden de?ildir” (48) buyurdu.
4- Resulullah (s.a.v)’?n A?lamas?
Resulullah (s.a.v) ?mmi Seleme’nin evinde bulundu?u bir gece yar?s? uykudan kalk?p evin karanl?k bir k??esinde dua ve a?lamakla (Allah’a yalvar?p yakarmakla) me?gul oldu. ?mmi Seleme, Resulullah (s.a.v)’? yata??nda g?rmeyince, kalk?p onu aramaya koyuldu. Bir de bakt? ki Resulullah (s.a.v), evin karanl?k bir k??esinde durup ellerini g??e kald?rm??, a?layarak Allah’a ??yle yalvar?p yakar?yor:
“Allah’?m! Ba???lad???n nimetleri benden esirgeme. Beni, d??manlar?n g?lm?? vesilesi k?lma, k?skan?lar? bana musallat etme.
Allah’?m!Beni kurtard???n k?t?l?k ve ?irkinliklere geri ?evirme.
Allah’?m! Beni hi?bir zaman ve hi?bir an kendi ba??ma b?rakma; kendin beni her ?eyden ve her afetten koru.”
?mmi Seleme Resulullah (s.a.v)’in bu durumunu g?r?nce, a?layarak kendi yerine d?ner. Resulullah (s.a.v) ?mmi Seleme’nin a?lama sesini duyunca, ona do?ru gidip a?lamas?n?n sebebini sorur.
?mmi Seleme:
“Ya Resulellah! Senin a?laman beni a?latt?. Sen neden a?l?yorsun? Siz Allah kat?nda olan onca b?y?k makam ve yak?nl???n?za ve Allah’?n ge?mi? ve gelecek b?t?n kusurlar?n?z? affetmesine ra?men Allah’tan b?yle korkuyor, sizi d??manlar?n g?l?? vesilesi k?lmamas?n?, kurtard??? k?t?l?k ve ?irkinliklere geri ?evirmemesini, bir an bile kendi ba??n?za b?rakmamas?n? istiyorsunuz, o halde vay bizim halimize!” der.
Resulullah (s.a.v) onun cevab?nda:
“Nas?l korkmayay?m, nas?l a?lamayay?m, nas?l kendi ak?betimden endi?elenmeyeyim, nas?l kendi makam ve mevkime g?veneyim! Oysaki Allah Teala, Hz. Yunus’u bir an kendi haline b?rakt? ve onun ba??na, gelmemesi gereken ?eyler geldi!”buyurur.(49)
5- Allah Beni Zulmetmek ??in G?ndermemi?tir
Emir-?l M?'minin Hz. Ali (a.s) ??yle buyurmu?tur: "Bir Yahudi'nin Resulullah (s.a.v)'den bir ka? dinar alaca?? vard?, Hazret'ten o paray? istedi. Resulullah (s.a.v); "Ey Yahudi! ?imdi yan?mda sana verecek bir param yoktur." buyurdu. Yahudi; "Ey Muhammed! Param? vermedik?e senden ayr?lmayaca??m!" dedi. Resulullah (s.a.v) cevaben; "Bu durumda ben de seninle birlikte otururum!" buyurdular.
Resulullah (s.a.v) onunla birlikte oturdu; ?yle ki ??le, ikindi, ak?am, yats? ve sabah namazlar?n? da orada k?ld?. Resulullah (s.a.v)'in ashab? o Yahudi'yi tehdit etmeye ba?lad?lar. Resulullah (s.a.v) onlara bak?p ??yle buyurdu: "Onunla ne i?iniz vard?r?" Ashap: "Ey Resulullah! Bu Yahudi seni hapsetmi?tir!" Resulullah (s.a.v) onlar?n cevab?nda; "Allah Teala beni, bir zimmi veya ba?ka birisine zul?m yapmak i?in mebus etmemi?tir." buyurdular.
G?n y?kseldi?inde o Yahudi adam ??yle dedi: "Allah'tan ba?ka bir ilah olmad???na ve Muhammed'in de O'nun kulu ve el?isi oldu?una ?ehadet ediyorum; mal?m?n bir ?atr? (yar?s?) Allah yolu i?indir. Allah'a andolsun ki, sana kar?? b?yle davranmam, s?rf senin Tevrat'taki vasf?n? sende g?rmem i?indi. Ben senin Tevrat'taki vasf?n? okumu?tum. Onda ??yle yaz?lm??t?: "Abdullah o?lu Muhammed Mekke'de d?nyaya gelecektir, Teybe'ye (Medine'ye) hicret edecektir, sert ve kat? kalpli de?ildir, s?v?? etmez ve ?irkin s?z a?z?na almaz." Ben Allah'tan ba?ka bir ilah?n olmad???na, senin de O'nun el?isi oldu?una ?ehadet ediyorum. Bu benim mal?md?r, Allah nerede emretmi?se, onu orada harca." (50)
6- ?man?n Yan?nda Hicab? Korumak!
?mmi Seleme ??yle diyor:
Peygamber (s.a.v)’in huzurunda idik. Meymune isminde olan han?mlar?ndan birisi de orada idi. Bu esnada ?ma (k?r) olan ?bn-i ?mmi Mektum Resulullah’?n huzuruna geldi. Resulullah (s.a.v) bana ve Meymune’ye: “?bn-i ?mm? Mektum’un kar??s?nda hicab?n?z? (kendinizi) koruyun.” buyurdu.
“Ya Resulullah! O ?ma de?il midir, hicapl? olmam?z?n ne anlam? vard?r?” dedi?imizde de ??yle buyurdular:
“Siz de mi k?rs?n?z? Siz onu g?rm?yor musunuz?”(51)
7- K?t? Ahlak Kabir Azab?na Sebep Olur
?mam Sad?k (a.s) ??yle buyuruyor:
“Sa’d bin Muaz’?n ?l?m haberini Resulullah (s.a.v)’e verdiklerinde, Hazret kalk?p ashab?yla birlikte onun evine gittiler. Resulullah’?n emri ile Sa’d’a gus?l verdiler. Gus?l i?lemi bitinceye kadar Hazret kap? ?n?nde ayakta bekledi. Gus?l, henut ve kefenleme i?leminden sonra onu bir tabuta b?rak?p defnetmek i?in kabristana g?t?rd?ler.
Cenazeyi te?yi ederken Hz. Resulullah (s.a.v) ayak yal?n ve abas?z olarak hareket ediyordu, kabrin yak?n?na ula?ana dek bazen tabutun sa? bazen de sol taraf?n? tutuyordu. Hz. Resulullah (s.a.v)’in bizzat kendisi kabrin i?ine girip cenazeyi kabre b?rakt?; ta?, tu?la ve di?er ?eylerin getirilmesini emretti. Bizzat kendisi iyice cenazenin ?zerini kapat?yor ve: “Ben onun yak?nda ??r?yece?ini biliyorum; ama Allah, kulu bir i? yapt???nda onu sa?lam yapmas?n? sever” buyuruyordu. Daha sonra m?barek elleriyle onun ?zerine toprak d?k?p, g?zelce mezar?n? d?zlediler.
Bu esnada Sa’d’?n annesi kabrin kenar?na gelerek: “Ey Sa’d ! Cennet sana kutlu olsun” dedi.
Hz. Resulullah (s.a.v) bu s?z? ondan duyar duymaz ??yle buyurdular ki: “Ey Sa’d’?n annesi !Sus! Allah’dan taraf bu kadar kesin ve yakin ile konu?ma. ?imdi Sa’d kabir azab?na du?ar olmu?tur ve bundan dolay? eziyet g?rmektedir.”
Daha sonra Hazret orada bulunanlarla birlikte mezarl??? terkedip, geri d?nd?ler. Bu arada halk Hazrete: “Ya Resulellah ! Sa’d i?in yapt???n i?leri, ?imdiye kadar hi? kimseye yapt???n? g?rmedik. Ayak yal?n, abas?z onun cenazesini te?yi ettiniz; tabutun bazen sa? bazen de sol taraf?ndan tutuyordunuz !” dediler.
Hz. Resulullah (s.a.v) onlara:
“Melekler de abas?z ve ayakkab?s?z idiler; ben de onlara uydum” cevab?n? verdi. Halk: “Bazen tabutun sa??ndan, bazen de solundan tutuyordunuz” dediler. Hazret: “elim Cebrail’in elinde oldu?undan dolay? o tabutun neresinden tutuyorduysa, ben de o taraf?ndan tutuyordum” buyurdu.
Halk bu s?zleri duyunca:
“Ya Resulellah ! Sa’d?n cenazesine gus?l verilmesini emrettiniz, bizzat kendiniz ona namaz k?ld?n?z, m?barek ellerinizle onu kabre b?rakt?n?z, kabri kendi elinizle d?zelttiniz, b?t?n bunlara ra?men, yine de: “Kabir Sa’d’? s?kt?” buyurdunuz.
Hz. Resulullah (s.a.v) cevaben: “Evet, kabir azab?na du?ar oldu. ??nk? o, evinde k?t? ahlakl? idi, kabir azab? bundan dolay? idi” buyurdular. (52)
8- Bereketli On iki Dirhem
Hz. Ali (a.s), Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.v) taraf?ndan bir g?mlek almak i?in pazara gitmekle g?revlendirilir. Hz. Ali (a.s) pazara gidip on iki dirheme bir g?mlek alarak eve d?ner. Bu arada Hz. Resulullah (s.a.v) ile Hz. Ali (a.s) aras?nda ??yle bir diyalog ge?er:
Hz. Resulullah (s.a.v): “Bu g?mle?i ka?a ald?n?”
Hz. Ali: “On iki dirheme.”
Hz. Resulullah (s.a.v): “Bu g?mle?i pek sevmedim, bundan daha ucuzunu istiyorum. Acaba sat?c? bunu geri almaya haz?r olur mu?”
Hz. Ali (a.s) diyor; bunun ?zerine, g?mle?i al?p ?ar??ya d?nd?m, Hz. Peygamber’in iste?ini sat?c?ya ilettim, sat?c? da kabul etti. Paray? al?p Hz. Peygamber (s.a.v)’in yan?na d?nd?m. Bir g?mlek almak i?in Hz. Resulullah (s.a.v) ile birlikte pazara do?ru hareket ettik. Yolun yar?s?nda Hz. Resulullah (s.a.v)’?n g?z?, a?layan bir cariyeye ili?ti. Hz. Resulullah (s.a.v) onun yan?na gidip; “Neden a?l?yorsun?” diye sordu. Cariye: “Ev sahibi bana d?rt dirhem verdi, bir ?eyler almak i?in beni ?ar??ya g?nderdi. Fakat ben paray? nas?l kaybetti?imi bilemiyorum, ?imdi eve d?nmekten korkuyorum” dedi.
Hz. Resulullah (s.a.v) on iki dirhemden d?rt dirhemi cariyeye verdi ve; “?stedi?in ?eyleri al ve eve d?n” buyurdular.
Hz. Resulullah (s.a.v) da Allah’a ??kredip pazara do?ru hareket etti; pazardan d?rt dirheme bir g?mlek al?p giydi, Allah’a hamdederek eve do?ru yola koyuldu. Bu arada yol ?zerinde bir ??pla?? g?r?nce, g?mle?ini ??kar?p ona verdi ve tekrar ?ar??ya geri d?nd?, geriye kalan d?rt dirheme bir g?mlek al?p giydi ve eve do?ru hareket etti. Yolun yar?s?nda yine ayn? cariyeyi ?z?nt?l? ve ?a?k?n bir halde g?rd?. Bunun ?zerine; “Neden evinize gitmedin?” diye sordu.
Cariye: “Ya Resulellah ! Gecikmi?im, beni d?vmelerinden korkuyorum” dedi.
Resulullah: “Gel birlikte gidelim, evinizi bana g?ster ben su?undan ge?meleri i?in arac? olurum” buyurdu.
Hz. Resulullah (s.a.v) o cariye ile birlikte yola koyuldu. Evlerine yeti?tiklerinde cariye; “??te bu bizim evdir” dedi.
Hz. Resulullah (s.a.v) kap?n?n arkas?ndan y?ksek bir sesle; “Ey ev sahibi! Selam’un- aleykum” diye seslendi; ama bir cevap gelmedi. Hazret ikinci kez selam verdi, yine bir cevap duyulmad?. ???nc? kez bir daha selam verdi?inde, “Aleyke’s- selam ya Resulellah ve rahmetullahi ve berekatuh” diye cevap verdiler.
Hz. Resulullah (s.a.v): “Neden ilk ve ikinci defada cevap vermediniz? Acaba benim sesimi duymad?n?z m??” buyurdular.
Ev Sahibi: “Hay?r, ilk defas?nda duyduk, senin oldu?unu bile anlad?k” dedi.
Hz. Resulullah (s.a.v): “ ?yleyse neden ge? cevap verdiniz?”
Ev sahibi: “Senin sesini bir ka? defa duymak istedik.”
Hz. Resulullah (s.a.v): “Sizin bu cariyeniz gecikmi?tir, onu muahaza etmemeniz (cezaland?rmaman?z) i?in size rica etmekten ?t?r? buraya geldim.”
Ev sahibi: “Ya Resulullah! Sizin m?barek aya??n?z?n h?rmetine bu cariye art?k ?imdiden azatt?r (h?rd?r).”
Daha sonra Hz. Resulullah (s.a.v) kendi kendisine: “Allah’a ??k?r, ne de bereketli on iki dirhemdi! ?ki ??pla?? ?rtt?, bir k?leyi de azat etti” buyurdular.(53)
9- Ya Resulellah! Bana Tavsiye Et!
Hz. Ali (a.s) ??yle diyor:
Bir ?ah?s Resulullah (s.a.v)’in huzuruna gelerek Hazretin kendisine tavsiye etmesini istedi. Hz. Resulullah (s.a.v) ona ??yle tavsiye ettiler:
“Benim sana tavsiyem ?udur ki; par?alansan, ate?e at?l?p yak?lsan bile, Allah’a ?irk ko?ma.
Annene ve babana eziyet etme; e?er d?nyadan g??meni bile emretseler ?yle yap.
?htiyac?ndan fazla kalan mal?n? dini karde?inin ihtiyar?na b?rak.
M?sl?man karde?inle kar??la?t???nda a??k y?zl? ol.
Halka ihanet etme.
G?rd???n her M?sl?mana selam ver.
?nsanlar? ?slam’a davet et.
Bil ki, her sorunu ??zmenin (s?k?nt?s? olan?n s?k?nt?s?n? gidermenin), Hz. Yakub’un o?ullar?ndan bir k?leyi azat etmek kadar sevab? vard?r.
Bil ki, ?arap ve her sarho? edici ?ey de haramd?r.”(54)
10- Yetimler ??in A?lamak
Uhud sava??nda ?slam sava???lar?ndan ?o?u ?ahadete eri?ti, Hz. Hamza da o sava?ta ?ehit d??t?, hatta Hz. Peygamber (s.a.v)’in ?ehit oldu?u bile ??yi oldu.
Sava? sona erdikten sonra, Medine kad?nlar? Uhud’a do?ru hareket edip Peygamber (s.a.v)’in istikbaline ko?tular; herkes kendi ?ehitlerini b?rak?p Hz. Peygamber’i sorup ar?yorlard?.
Bu arada Ceh?’in k?z? Zeynep Hz. Peygamber (s.a.v) ile kar??la?t? ve aralar?nda ??yle bir diyalog ge?ti:
Hz. Peygamber- “Sab?rl? ve tahamm?l? ol!”
Zeynep- “Ne i?in?”
Hz. Peygamber- “Karde?in Abdullah’?n ?ahadetinden dolay?.”
Zeynep- “?ahadet onun i?in kutlu ve m?barek olsun!”
Hz. Peygamber- “Sabret!”
Zeynep- “Ne i?in?”
Hz. Peygamber- “Day?n Hamza’n?n ?ahadetinden dolay?.”
Zeynep- “Bizim hepimiz Allah’tan?z ve hepimiz O’na d?nece?iz, ?ahadet makam? ona m?barek olsun!”
Hz. Resulullah (s.a.v) biraz durduktan sonra Zeyneb’e d?nerek ??yle buyurdu:
- “Sab?rl? ol!”
Zeynep – “?imdi ne i?in?”
Hz. Resulullah - “E?in Mus’ab bin Umeyr’in ?ahadetinden dolay?.”
Zeynep bu s?z? duyunca, can yak?c? bir ?ekilde y?ksek bir sesle a?lay?p s?zlamaya ba?lad?. Bunu g?ren Hz. Resulullah: “Hi?bir kimse, kocan?n kar?s?n?n kalbinde olan yerini alamaz” buyurdu.
Bu arada Zeynep; “Neden kocan i?in b?yle a?l?yorsun?” diyenlere ?u cevab? verirdi: “A?lamam kocam i?in de?ildir. ??nk? o Peygamber (s.a.v)’in yan?nda ?ahadet makam?na eri?mi?tir. Beni a?latan ?ocuklar?m?n ?ks?z kal???d?r” (55)
11- Dostlarla M?dara
Ebu Hureyre ??yle diyor:
Hz. Resulullah (s.a.v) (bir g?n) oturduklar? halde birden di?leri g?r?l?r bir ?ekilde g?ld?ler. G?lmesinin sebebini sordu?umuzda ??yle buyurdular:
“?mmetimden iki ki?i gelip Allah Teala’n?n huzurunda duracaklar; onlardan biri diyecek ki: “Allah’?m ! benim hakk?m? ondan al!” Allah Teala buyuracak ki: “Karde?inin hakk?n? ver !” Bor?lu adam arz edecek ki: “Allah’?m ! Benim iyi amellerimden bir ?ey kalmam??t?r (ona verecek d?nyevi bir mal?m da yoktur).” Hak sahibi de diyecek ki: “Ey Rabbim! ?yleyse benim g?nahlar?mdan y?klensin!”
Sonra Hz. Resulullah (s.a.v)’in m?barek g?zlerinden ya?lar bo?anarak ??yle buyurdular:
“O g?n (k?yamet g?n?) ?yle bir g?nd?r ki insanlar, g?nahlar?n?n ba?ka bir kimseye y?klenmesine ihtiya? duyarlar. Allah Teala hakk?n? isteyen kimseye ??yle buyurur: “G?zlerini ?evir, cennete do?ru bir bak, ne g?r?yorsun?” O zaman ba??n? kald?r?p g?zel nimetleri g?r?nce hayretle; “Allah’?m ! Bunlar kimin i?indir?” diyecektir.
Allah Teala- “O hakk?n de?erini bana veren kimse i?indir.”
Hak sahibi – “O hakk?n de?erini kim sana ?deyebilir?”
Allah Teala - “Sen.”
Hak sahibi – “Ben nas?l ?deyebilirim?”
Allah Teala - “Ondan ge?menle (hakk?n? ba???lamanla).”
Hak sahibi – “Allah’?m ! Ondan ge?tim.”
Daha sonra Allah Teala buyuracak ki: “Dini karde?inin elini tut, birlikte cennete gidin !”
Bu esnada Resulullah (s.a.v) buyurdular ki: “Takval? olun, birbirinizin aras?n? bulun!” (56)
12- ?aba Veya Zengin Olmak Yolu
Ashaptan birinin durumu ?ok bozulmu?tu. Bu arada kar?s? ona; “Resulullah (s.a.v)’?n yan?na var?p bir ?ey istesen” dedi. Bunun ?zerine o adam bir ?ey istemek i?in Hz. Peygamber’in yan?na gitti. Hazretin yan?na vard???nda Hz. Resulullah (s.a.v) onu g?r?r g?rmez ??yle buyurdular:
“Kim bizden bir ?ey isterse veririz, kim de ihtiya?s?z olmaya ?al???rsa, Allah onu ihtiya?s?z k?lar.”
Adamca??z Hz. Resulullah (s.a.v)’?n bu s?z?n? duyunca, kendisinden ba?kas?n?n kastedilmedi?ini anlar ve bir ?ey istemeden huzurlar?ndan ayr?l?r; evine gelip durumu kar?s?na anlat?r; ama ihtiya? onu zorlar ve ikinci kez Hz. Resulullah’?n huzuruna var?r; fakat Hazret’in yine ayn? ?eyi buyurdu?unu g?r?r ve bu olay ?? defa tekrarlan?r.
Bunun ?zerine kom?usundan bir balta emanet al?p ??le ??kar, bir miktar odun toplay?p pazara getirir ve odunlar?n? bir bu?uk kilo arpaya satar; elde etti?i arpay? ekmek yaparak ailesiyle birlikte yerler. Ertesi sabah daha fazla odun getirir ve y?lmadan bu i?ine devam eder; ilk ?nce bir balta sat?n al?r; daha sonra elde etti?i kazan?tan iki gen? deve ve bir k?le al?r; b?ylece durumu d?zelip zenginle?ir. Daha sonra Hz. Resulullah’?n yan?na giderek ba??ndan ge?en maceray? Hazrete anlat?r. Hz. Resulullah (s.a.v) onun s?z?n? dinledikten sonra ona:
“Demedim mi kim, bizden bir ?ey isterse ona veririz, kim de ihtiya?s?z olmaya ?al???rsa, Allah onu ihtiya?s?z k?lar?!” buyururlar.(57)
(1) ?kbal’ul- Amal C. 3 S. 121
(2) Kafi C. 8 S. 301
(3) Tabakat C. 1 S. 106
(4) Kafi C. 6 S. 34
(5) Uyun-u Ahbar’ur R?za C. 1 S. 245
(6) K?sas-ul Enbiya-i Ravendi S. 316
(7) Tabakat C. 1 S. 111
(8) Tabakat C. 1 S. 112, 117
(9) Sire-i ?bn-i ?shak S. 68
(10) El- ?sabe C. 4 S. 115 Menak?b-i ?bn-i ?ehra?ub C. 1 S. 36
(11) Kemal-ud Din C. 1 S. 172
(12) Tabakat-i ?bn-i Sa’d C. 1 S. 121
(13) Sire-i ?bn-i ?shak S. 73, Sire-i ?bn-i Hi?am C. 1 S. 319, Tarih-i Teberi C. 2 S. 32
(14) Tabakat-? ?bn-i Sa’d C. 1 S. 128
(15) Tabakat-? ?bn-i Sa’d C. 1 S. 128
(16) Sire-i ibn-i ?shak S. 81, Tarih-i Teberi C. 2 S. 34
(17) Tarih-i ?bn-i Esir C. 2 S. 40
(18) Misbah-?l Mutahaccid S. 732
(19) Ke?f-ul ?umme C. 2 S. 136, Fusul-ul Muhimme S. 147, Ensab-ul E?raf C.1 S. 98 ?ecerat-uz Zeheb C.1 S. 14
(20) El Hisal C. 2 S. 404, Kurb-ul Esnad S. 9 Tarih-i Yakubi C. 2 S. 340
(21) ?stiab C. 2 S. 721, Usd-ul ?abe C. 7 S. 84, El-?sabe C. 4 S. 62 Tezkiret-ul Havas S. 303
(22) Kafi C. 4 S. 149
(23) Kemal-ud Din C. 3 S. 345
(24) ?stiab C. 3 S. 1090, 1095
(25) Tarih-i Teberi C. 2 S. 62
(26) Tarih-i Teberi C. 2 S. 62
(27) El- Huccet-ul A’la’z Zahib S. 249
(28) Tarih-i Yakubi C. 1 S. 350
(29) Tabakat C. 1 S. 125
(30) Emta’ul Esma S. 27, K?sas’ul Enbiya S. 317
(31) Kafi C. 8 S. 340
(32) Tarih-i Yakubi C. 1 S. 355
(33) Tarih-i Yakubi C. 1 S. 358
(34) (Tabakat C. 1 S. 228
(35) Kafi C. 8 S. 339
(36) Sire-i ?bn-i Hi?am C. 6 S. 18, 19
(37) Sire-i ?bn-i Hi?am C. 4 S. 254
(38) Emali-yi Tusi S. 342, Tefsiri-i Ayya?i C. 2 S. 73
(39) Emali-yi Tusi S. 336
(40) Kafi C. 8 S. 246
(41) Tefsir-i Ayya?i C. 2 S. 72
(42) Kafi C. 4 S. 245
(43) Zehair-ul Ukba S. 67, Menakib-i ?bn-i Me?azili S. 18
(44) Bihar-ul Envar C. 22 S. 514, 531
(45) Bihar-ul Envar C. 22 S. 151
(46) Bihar’ul Envar C. 22 S. 83
(47) Bihar’ul Envar C. 43 S. 283
(48) Bihar-ul Envar C. 43 S. 282
(49) Bihar-ul Envar C. 16 S. 217
(50) Bihar-?l Envar c. 16 s. 216
(51) Bihar’ul Envar C. 104 S. 37
(52) Bihar’ul Envar C. 6 S. 220
(53) Bihar’ul Envar C. 16 S. 214
(54) Bihar’ul Envar C. 77 S. 136
(55) Bihar’ul Envar C. 20 S. 63
(56) Bihar’ul Envar C. 77 S. 182
(57) Bihar’ul Envar C. 22 S. 128