yalnızlık..
Gelir yakalar seni en savunmasıs anında.. içine düştüğün o kocaman boşlukta gelir bulur seni,
o kocaman boşlukta tanışırsın onunla.. Çok çabuk kabullenirsin bu acınası duyguyu,
yapacak pekde bişey yoktur zaten kabullenmekten başka, yeni bi ilişki desen yapamassın..
Sürekli düşünürken o içinde kaybolduğun gözleri, bakamaz gözlerin başka gözlere, dokunamaz tenin bir başka tene..
Gidende gitmiştir zaten arkasına bakmadan, öylece durup haykırsanda sessiz çıkğlıklarla ona sevdanı, duymamıştır hiç bir zaman,
duymayacaktırda.. Belki o da içinde ağlamaklı bi çocuk bıraktı giderken, belki o sessiz çığlıkları duymak için neleri feda etmezdi..
Ama gitti, duymadan, hissetmeden gitti..
O günden itibaren yalnızlıktır en sadık yarin.. İlk zamanlar seversin bu duyguyu, alışırsın çabucak hatta ihanet etmemek için yüreğini feda edersin,
çarpmaz yüreğin başka yüreklere.. Ama bi zaman sonra aç yüreğin dikilir karşına en ifadesiz suratıyla, sorar hesabını aç susuz bırakılmanın,
haklıdırda aslında, yaşam kaynağından mahrum bırakıyorsundur onu farkında olmadan..
Yıllar sonra hak verirsin yüreğine, acırsında biraz.. Onu yaşatmak, ihtiyacı olan sevgiyi bulmak için çıkarsın yola..
Çok yer gezip çok limanda dinlenirsin ama hiçbiri ilk sevdanı yaşatmaz sana, her yolun sonunda yine yalnızlık bekliodur seni..
Kurtulmak istersin bu yalnızlık denen illetten ama yapışmıştır yakana bi kere, her yeni başlangıcında fısıldar kulağına "buda uzun sürmicek"
dinlemessin onu, tıkarsın kulaklarını ama görürsünki haklı çıktı yine, o içinde kaybolduğun gözleri hatırlarsın,, anılarını..
ve yapamassın.. Karşındaki her geçen gün dahada bağlanırken sana üzmek istemessin onu, yol yakınken, daha fazla acıtmadan bitsin der ve bitirirsin..
Yalnızlık haklı çıktığı için bakar suratına kendinden emin bi şekilde.. "tamam" dersin "haklıydın, sen kazandın" ve pes edersin..
Yüreğinde dayanamıştır zaten sevgisizliğe, yitirmiştir tüm hücrelerini, taştan farkı yoktur artık..
sende koyverirsin kendini yalnızlığa...
Gelir yakalar seni en savunmasıs anında.. içine düştüğün o kocaman boşlukta gelir bulur seni,
o kocaman boşlukta tanışırsın onunla.. Çok çabuk kabullenirsin bu acınası duyguyu,
yapacak pekde bişey yoktur zaten kabullenmekten başka, yeni bi ilişki desen yapamassın..
Sürekli düşünürken o içinde kaybolduğun gözleri, bakamaz gözlerin başka gözlere, dokunamaz tenin bir başka tene..
Gidende gitmiştir zaten arkasına bakmadan, öylece durup haykırsanda sessiz çıkğlıklarla ona sevdanı, duymamıştır hiç bir zaman,
duymayacaktırda.. Belki o da içinde ağlamaklı bi çocuk bıraktı giderken, belki o sessiz çığlıkları duymak için neleri feda etmezdi..
Ama gitti, duymadan, hissetmeden gitti..
O günden itibaren yalnızlıktır en sadık yarin.. İlk zamanlar seversin bu duyguyu, alışırsın çabucak hatta ihanet etmemek için yüreğini feda edersin,
çarpmaz yüreğin başka yüreklere.. Ama bi zaman sonra aç yüreğin dikilir karşına en ifadesiz suratıyla, sorar hesabını aç susuz bırakılmanın,
haklıdırda aslında, yaşam kaynağından mahrum bırakıyorsundur onu farkında olmadan..
Yıllar sonra hak verirsin yüreğine, acırsında biraz.. Onu yaşatmak, ihtiyacı olan sevgiyi bulmak için çıkarsın yola..
Çok yer gezip çok limanda dinlenirsin ama hiçbiri ilk sevdanı yaşatmaz sana, her yolun sonunda yine yalnızlık bekliodur seni..
Kurtulmak istersin bu yalnızlık denen illetten ama yapışmıştır yakana bi kere, her yeni başlangıcında fısıldar kulağına "buda uzun sürmicek"
dinlemessin onu, tıkarsın kulaklarını ama görürsünki haklı çıktı yine, o içinde kaybolduğun gözleri hatırlarsın,, anılarını..
ve yapamassın.. Karşındaki her geçen gün dahada bağlanırken sana üzmek istemessin onu, yol yakınken, daha fazla acıtmadan bitsin der ve bitirirsin..
Yalnızlık haklı çıktığı için bakar suratına kendinden emin bi şekilde.. "tamam" dersin "haklıydın, sen kazandın" ve pes edersin..
Yüreğinde dayanamıştır zaten sevgisizliğe, yitirmiştir tüm hücrelerini, taştan farkı yoktur artık..
sende koyverirsin kendini yalnızlığa...