Yokluğundaki nefes almalara teşebbüs ettiğim tereddüt dolu can sancısı yığınlarındayım..
Yargâh !
Üç vakte kadar
kaldım..
...Telaffuzum lal
Kılavuzum kargaşalarla karılmış
Farzım misal
örneklendirilebilirim
Arzım masal
öykülerde anlatılabilirim..
Canımı yaktın
Isıtıp tenini
Aydınlatabildin mi kara gecelerini?
Aşk âminlerindeki ayrılık ayinlerine kâhin bırakan bir hain dirilteli beri yüreğin
Gözlerim apseli
Hep sensizliği aktı gördüklerime..
Hapse girmişçe duruyorum içimdeki sende..
Kastım var gidişine
Kasten düşmüşüm süsü verilmiş acı dergâhı içindeki yargâh kulübesinde
Yüküm sensizlik
Hüküm giymişliğimi soyunuyorum kiracı gibi gelip gittiğin kir ağacının dibindeki gölgesiz çürümelerde..
Şimdi
Zor döndürüyor sesim dilimi dediklerime
Sesimi utanıyorum sana
Seni tanımıyorum alfabedeki harfler arasındaki yabancılıkta
Yutamıyorum içtiğim suları olmayışlarındaki arbededeki darplarında..
Güne gün ekleyerek
eksiliyorum..
Teneffüslerim tenimde küfleniyorken
kirpiklerindeki şırıngalar damla damla gam enjekte ediyor nefesime..
Zerk edildin ya bana
Terk edindim aşkında..
Cebimden ellerinle çalındı hırsızlığın
Ölsene şimdi beni ettiğin yeminler gibi ırzına da geçmişken yalnızlığımın?
Boğsana ümüğümün günlüğünü
Bağlasana nasiplerimi köpeğin gibi bahçene sadakatle
Çenemde çiğnenerek yutulmalara saklanmadan
Sakallarımdan sarkmadan dudaklarıma
Akmadan
Akıp gitmeden
Akıl benden gitmeden
Geldirsene kendini bana
İçir içini canıma kana kana
Diril ölüşümü sonra..
Diril ki
Kana kan olsun bu defa
Düşe düş!
Yâre yar!
Hara har!
Bitmedi sustuklarımın dahası var..
Zoruna mı gittim yar?
Zor sıvarken tenime var yanlarını
Yolumdan sesini mi çektin sen şimdi yok basışlarınla kaldırımların durmaz griliğine..
Bir kerelik hatmedişlerinle beni
Yetti mi sana?
Katledişlerindeki yetim bırakma sevdasındaki niyetin
İnlettiğin yüreğime dinlettiğin cinnet ninnilerin
Yettim mi sana?
Yetişti bak bana yeltenişlerindeki beceriksiz terk gidişlerin..
Fiiller sözündeki dilde bekâr
Failler közündeki külde bakir
Cahiller gözündeki değerde hakir..
Topraktan yaratılanda sendin
Bilemedim ahirindeki hesabında sevdan gibi sahtemidir?
Haspam
Hısımdın canıma
Hasmım oldun karşıma
Yosmam
Ziyafettin soframa
Zehir oldun aşıma..
[SIZE=5]Şimdi. .
İhbardır yazdıklarım
Sustuklarım tehdit..
İkrardır vazgeçtiklerim
Vazgeçtikçe senden
Vaaz dinliyorum yalanlarından
çatal dilli yılan sesinden..
Düş kemiren
Döş bitiren
Yirmilik dişleriyle
İliklerimdeki düşlerin canını çiğneyen
Karanlığı leş edip gözüme eş ederken düşünmedin mi önümü görmeyeceğimi yeniden?
Gidişinin perdahıdır içimde üreyen ayrılık adlı yavrucak
Kalmak
Bana yokluğundan yuvarlanmış bir oyuncaktır
salıncak kastı verilmiş gel-gidişlerinde..
Ebelendim Aşk vuruşundan
Debelendim arş duruşundan
Geben kaldım arkandaki iltihaplı saçlarında
Kör şeytanımdan bile bulamadımsa seni
Bittiğimdendir
Kaybettiğini arama!
Aklımın ve yalnızlığımın irsi lekesi
Sen..
Maskelerine takılarak düşmüş Aşkının tek meyvesiyim Havva ca yasaklı
Âdem ce çıplağım yer yer cüzam..
Sesimden sağ bırakılmış hüzzam avazı
Şiirler yal
Yar şiar bir diyar duyar gibi diliyle yalan yaratan firar
Ben yaz dıkça
Sen kış ettin
dondun içini bana..
İkramdır sustuklarım
Yazdıklarım ilkbahar..
Son bir hardır yanağımdaki yaşın yağmasında sana kalan
Eylül kadar kızıl
Yusuf kadar körüm kızgın
Züleyha kadar perişan
İnsanoğluna
insanoğluca inanmaktan
Katilimin siluetini her gün ayaya bakarken aklımda görerek yanmaktan
Yanın değil ardın olup ölür-gezer yaşayarak yaşlanmaktan
Bittim
Bıktım
Yıktım kendimi deste deste kâğıttan bozma şiirlerle önüme tıktığın kodesteki kafese..
Gidişinin kafilesine katılanlardan Habil
Kalışımın kan pıhtısı ellerimde kabil
Katil sesinden maktul
Allah bilir
Kimde kurudun sen
Ben bir nefesine Dicle kadar akarken gözümden?
Güzümün üstünde yaşım varken
Ertelenmesi müsait takvim kavmi yalnızlıklarında
Yaz uygulaması dediler
Yazdım..
Bir saat daha fazla sensiz kalacağımı anlamadım..
Em din sen yaralarıma
İm din gittiğin yollardaki arda arayış kalışlarıma
Zin din memü feryadındaki fer götüren destanınla..
Bindin tepesine terk edişlerin
Sürdün kedini bensizliğe dörtnala..
Arpa boyu kadar yol gidemedimse ardından bir yere
Atımda ölsün diri süsü verdiğim bu sensizlikte..
Şimdi
Söyle bana anlamadım..
Yerin
Başka birisi tarafından alınamıyorsa içimden
Şantajı zulümse
Kürtajı mümkün müdür aşkın?
[/SIZE]
Şair : Emre GÖKÇE
Yargâh !
Üç vakte kadar

...Telaffuzum lal
Kılavuzum kargaşalarla karılmış
Farzım misal

Arzım masal

Canımı yaktın
Isıtıp tenini

Aydınlatabildin mi kara gecelerini?
Aşk âminlerindeki ayrılık ayinlerine kâhin bırakan bir hain dirilteli beri yüreğin

Gözlerim apseli
Hep sensizliği aktı gördüklerime..
Hapse girmişçe duruyorum içimdeki sende..
Kastım var gidişine
Kasten düşmüşüm süsü verilmiş acı dergâhı içindeki yargâh kulübesinde
Yüküm sensizlik

Hüküm giymişliğimi soyunuyorum kiracı gibi gelip gittiğin kir ağacının dibindeki gölgesiz çürümelerde..
Şimdi
Zor döndürüyor sesim dilimi dediklerime
Sesimi utanıyorum sana

Seni tanımıyorum alfabedeki harfler arasındaki yabancılıkta
Yutamıyorum içtiğim suları olmayışlarındaki arbededeki darplarında..
Güne gün ekleyerek

Teneffüslerim tenimde küfleniyorken

Zerk edildin ya bana
Terk edindim aşkında..
Cebimden ellerinle çalındı hırsızlığın
Ölsene şimdi beni ettiğin yeminler gibi ırzına da geçmişken yalnızlığımın?
Boğsana ümüğümün günlüğünü
Bağlasana nasiplerimi köpeğin gibi bahçene sadakatle

Çenemde çiğnenerek yutulmalara saklanmadan

Sakallarımdan sarkmadan dudaklarıma
Akmadan
Akıp gitmeden
Akıl benden gitmeden

Geldirsene kendini bana
İçir içini canıma kana kana
Diril ölüşümü sonra..
Diril ki

Kana kan olsun bu defa
Düşe düş!
Yâre yar!
Hara har!
Bitmedi sustuklarımın dahası var..
Zoruna mı gittim yar?
Zor sıvarken tenime var yanlarını

Yolumdan sesini mi çektin sen şimdi yok basışlarınla kaldırımların durmaz griliğine..
Bir kerelik hatmedişlerinle beni
Yetti mi sana?
Katledişlerindeki yetim bırakma sevdasındaki niyetin

İnlettiğin yüreğime dinlettiğin cinnet ninnilerin
Yettim mi sana?
Yetişti bak bana yeltenişlerindeki beceriksiz terk gidişlerin..
Fiiller sözündeki dilde bekâr
Failler közündeki külde bakir
Cahiller gözündeki değerde hakir..
Topraktan yaratılanda sendin

Bilemedim ahirindeki hesabında sevdan gibi sahtemidir?
Haspam
Hısımdın canıma

Hasmım oldun karşıma
Yosmam
Ziyafettin soframa

Zehir oldun aşıma..
[SIZE=5]Şimdi. .
İhbardır yazdıklarım

Sustuklarım tehdit..
İkrardır vazgeçtiklerim
Vazgeçtikçe senden

Vaaz dinliyorum yalanlarından

Düş kemiren
Döş bitiren
Yirmilik dişleriyle

İliklerimdeki düşlerin canını çiğneyen

Karanlığı leş edip gözüme eş ederken düşünmedin mi önümü görmeyeceğimi yeniden?
Gidişinin perdahıdır içimde üreyen ayrılık adlı yavrucak

Kalmak

Bana yokluğundan yuvarlanmış bir oyuncaktır

Ebelendim Aşk vuruşundan
Debelendim arş duruşundan
Geben kaldım arkandaki iltihaplı saçlarında

Kör şeytanımdan bile bulamadımsa seni
Bittiğimdendir

Kaybettiğini arama!
Aklımın ve yalnızlığımın irsi lekesi
Sen..
Maskelerine takılarak düşmüş Aşkının tek meyvesiyim Havva ca yasaklı

Âdem ce çıplağım yer yer cüzam..
Sesimden sağ bırakılmış hüzzam avazı

Şiirler yal

Yar şiar bir diyar duyar gibi diliyle yalan yaratan firar
Ben yaz dıkça
Sen kış ettin

İkramdır sustuklarım
Yazdıklarım ilkbahar..
Son bir hardır yanağımdaki yaşın yağmasında sana kalan

Eylül kadar kızıl
Yusuf kadar körüm kızgın
Züleyha kadar perişan

İnsanoğluna

Katilimin siluetini her gün ayaya bakarken aklımda görerek yanmaktan

Yanın değil ardın olup ölür-gezer yaşayarak yaşlanmaktan

Bittim
Bıktım

Yıktım kendimi deste deste kâğıttan bozma şiirlerle önüme tıktığın kodesteki kafese..
Gidişinin kafilesine katılanlardan Habil

Kalışımın kan pıhtısı ellerimde kabil

Katil sesinden maktul

Allah bilir

Kimde kurudun sen
Ben bir nefesine Dicle kadar akarken gözümden?
Güzümün üstünde yaşım varken
Ertelenmesi müsait takvim kavmi yalnızlıklarında

Yaz uygulaması dediler
Yazdım..
Bir saat daha fazla sensiz kalacağımı anlamadım..
Em din sen yaralarıma
İm din gittiğin yollardaki arda arayış kalışlarıma
Zin din memü feryadındaki fer götüren destanınla..
Bindin tepesine terk edişlerin
Sürdün kedini bensizliğe dörtnala..
Arpa boyu kadar yol gidemedimse ardından bir yere
Atımda ölsün diri süsü verdiğim bu sensizlikte..
Şimdi

Söyle bana anlamadım..
Yerin

Başka birisi tarafından alınamıyorsa içimden
Şantajı zulümse
Kürtajı mümkün müdür aşkın?
[/SIZE]
Şair : Emre GÖKÇE