KOMEN arkadaşımıza katılıyorum. Ayrıca konuyu açan arkadaşımızın yazmış olduğu maddeler (kayı boyu vs.) anadoluya göç eden türklerin nereden geldiğine ışık tutar. Bu bilgiler ışığında 'Türkler demekki şu ırktanmış, çünkü şuradan geliyormuş' demek yanlış olur. Türk, başlı başına bir ırktır. Yazıya şöyle bir göz gezdirdim, tamamını okumadım. Bu yüzden konu üzerine fazla konuşmam abes olur. Ama türklerle ilgili aslında çok çarpıcı bulgular ve bu bulgulara dayanılarak atılan iddialar var, biraz onlara değinmek istiyorum.
"Tüm dünya Türktür"
Lafı çok uzatmadan insanlık tarihinin en eski ırkının Türkler olduğu ve tüm dünyanın Türk olabilme ihtimalinden bahsedicem.
Bundan 70.000 yıl önce Büyük Okyanus' ta yer aldığı düşünülen bir kıta vardır. İsmi 'mu kıtası'. Batık kıtada yapılan incelemeler sonucunda james Churchward isimli bir ingiliz arkeolog türklerin bu kıtadan geldiğini, yazmış olduğu 4 kitabında da değinmiştir. Ancak böyle bir gerçeğin su yüzüne çıkması ve ispatlanması demek, Türkleri insanlık tarihinin en eski ve genetik birikimler açısından en güçlü, en zeki ırkı yapacağından bu gerçek sürekli gizli tutulmaya çalışılmış, olayın üzerine ise sadece ingiliz yazar james Churchward gitmiştir. Bu kıtada bulunan buldular, o zamanki insanların şuanki insanlara oranla çok farklı özelliklere sahip olduğunu (telepati, durugörü, çift bedenlenme, astral seyahat gibi.. ) doğrular niteliktedir. Ayrıca Mu Dini, tek tanrılı bir din olduğu da ortaya atılan teoriler arasındadır.
"Mu kıtası neden Türktür?"
Mu dilini araştıran dil bilimcileri, bu dildeki bir çok kelimenin türkçemizle aynı onduğunu saptamış, ancak bunu gizli tutmuşlardır. Konunun üzerine gidip aydınlığa kavuşturmaya çalışan tek Türk, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Türk Dil Kurumu' nu kurup, bir an önce konuyu araştırmaları için bir ekip kurup yurt dışına yollamış, ancak o vahim gün Atatürk' ümüzün ölümüyle araştırmalar yarım kalmıştır. Sadece dil bakımından türklerle benzerlik göstermeyen Mu' lular, iskelet yapıları ve dini inançlarındaki müthiş benzerliklerle de Türk olabilme ihtimalini bir hayli kuvvetlendirmektedir.
"Mu kıtası Türkse, beni neden ilgilendirsin?"
Günümüzde almanlar dahi anadolu topraklarına gelerek kazı çalışmaları yapıp, tarihlerini Anadolu topraklarına dayandırabilmek için çok büyük uğraş veriyorlar. Biliyorlarki 'Almanlarda anadolu da yaşamıştır' diyebilmek, alman ırkının neredeyde 1000 yıl kadar daha eski olduğunu ispatlamakla eşdeğerdir. Düşünce şudur; 'Eski ırklar günümüze kadar gelebilmişse, bu o ırkın çetin dünya koşullarına ayak uydurabilme başarısının ispatıdır.' Ve her ülke kendi milletinin üstün olduğunu, kendileriyle başedilmesinin, savaşılmasının mümkün olmadığını ispatlamak peşindedir. Sadece bu mu? değil. Misal çekik gözlülerin tamamının aslında japon ırkından geldiğini ıspatlamak demek, japon ırkının bozulmamış genlere sahip, üstün ırk olduğunu ve diğer çekik gözlülerin başkalaşım geçirdiğini, kırma, vasıfsız ırklar olduğunu ileri sürmek demektir. Böyle bir gerçek, o ırkın mensuplarına fevkalade motivasyon ve farklı bir güç verir. (konu çok uzadı, kısa kesiyim..)
Velhasıl bu olay anadolu topraklarında kemik aramaya benzemez. 70.000 yıllık bir tarihten bahsediyor.. Ayrıca çok medeni ve çağdaş bir uygarlıktan, tam 70.000 yıl önce! Bu teorinin ıspatlanması demek, günümüz insanların tamamının kökeninin türklere dayanması demektir. Bulgular; Türklerin, türk kanının, dünya üzerinden silinemeyeceğinin açık ve net bir kanıtı olmakla birlikte, uygarlığı, tek tanrılı dini, bir takım farklı güçleri binlerce yıl önce yaşamış, yaşatmış ve bu genleri günümüze taşıdığı anlamıda katmaktadır.
Maalesef tarihimize gereken önemi vermiyoruz. Elin ingilizi tüm baskılara rağmen 4 kitabında bunu incelemiş ancak biz türkler böyle bir gerçeğin bize neler kazandıracağının dahi farkında değiliz. Cahillik böyle bir şey..