Pek çoğumuz evliliğin salt aşk ve sevgi temeline dayanması gerektiğini savunurken, gözün aşktan kör olması sonucu, peynir ekmek de olsa yerim, yeter ki sevdiğimin yanında olayım diye evlenmiş birçoğumuz, peynir ekmekle sadece karnımızın doyduğunu, parasızlık sebebiyle gergin geçirilen günlerin ve uykusuz geçirilen gecelerin maalesef aşkı öldürdüğünü ve yerine pek çok tartışma getirdiğini acı biçimde tecrübe etmişizdir. Genelleme yapmak caizse "aşk, aşk, aşk" diye şarkılar söyleyen grup parasızlığın aşkı olumsuz etkilediğini çok da tecrübe etmemiştir.
Gelin itiraf edelim hanımlar; ZENGİN BİR ERKEÄžE ÂŞIK OLMAK DA, AŞKI KORUMAK DA DAHA KOLAY. Maddi imkânları geniş olan ve bunu sevdiği kadını mutlu etmek için kullanmayı bilen bir erkeğin, kadınları etkilemesi daha kolay değil mi? Hepimiz, bizi en şık restoranlara götürebilen, beyaz atı yerine arabasıyla bizi evden alan, doğum günlerimizde kadife kutularda tek taşlar sunan erkekleri hayal etmiyor muyuz? Gerçekçi olalım lütfen, kaçımız sevdiği adamla tıkış tıkış bir belediye otobüsünde yolculuk yapmayı hayal ediyor, ya da evlenip aile kurduğunda bayramda yeni bir ayakkabısı olmadığı için üzülen çocuğuna "ben babana aşığım, önemli olan da bu" demeyi...
Elbette sadece para için, hiçbir şey hissetmediğimiz bir erkekle evlenmenin doğru olduğunu söylemiyorum. 19 yaşında genç bir kızın sırf zengin diye 60 yaşında bir erkekle evlenmesi asla savunmayacağım üstelik de son derece haysiyetsizlik olarak nitelendirdiğim bir durum. Söylemek istediğim sadece maddi imkanların ve maddi denkliklerin önemli bir kriter olduğu.
Üstelik de zengin olduğu halde zenginliğini eşi ve çocuklarıyla değil de, dışarıda neredeyse kızı yaşında hanımlarla paylaşmayı tercih eden çok erkek de var maalesef. Demek ki her zengin erkekle yapılan evlilik de saadet getirmiyor. Azı paylaşmayı bilmeyen, çoğu da paylaşmak istemiyor.
Birçok kadın evlenmek istediği erkeği tanımlarken fiziksel ve davranışsal özelliklerinin yanı sıra, "durumu iyi olsun, evi, arabası olsun" gibi maddi özellikleri de ekler. Önemli olan, hayattan ne istediğimizi bilmek. Nasıl bir evlilik hayal ettiğimizi, neler yaşadığımızı kendi içimizde netleştirebilirsek, seçimlerimiz de daha gerçekçi olur ve bizi hayal kırıklığına uğratmaz.
Elbette hayatta her şey bizim için. Maddi, manevi rahat yürüyen evlilikler bir iflas sonucunda tüm dengesini kaybedebiliyor. Bu demek değil ki bu evliliğimizde maddi sıkıntı yaşadığımızda ilişki bozulacak. Hayır, evlilik iyi ve kötü gün içindir. Önemli olan iyiyi, kötüyü, parayı ve tüm hayatı paylaşmayı bilmektir.
Gelin itiraf edelim hanımlar; ZENGİN BİR ERKEÄžE ÂŞIK OLMAK DA, AŞKI KORUMAK DA DAHA KOLAY. Maddi imkânları geniş olan ve bunu sevdiği kadını mutlu etmek için kullanmayı bilen bir erkeğin, kadınları etkilemesi daha kolay değil mi? Hepimiz, bizi en şık restoranlara götürebilen, beyaz atı yerine arabasıyla bizi evden alan, doğum günlerimizde kadife kutularda tek taşlar sunan erkekleri hayal etmiyor muyuz? Gerçekçi olalım lütfen, kaçımız sevdiği adamla tıkış tıkış bir belediye otobüsünde yolculuk yapmayı hayal ediyor, ya da evlenip aile kurduğunda bayramda yeni bir ayakkabısı olmadığı için üzülen çocuğuna "ben babana aşığım, önemli olan da bu" demeyi...
Elbette sadece para için, hiçbir şey hissetmediğimiz bir erkekle evlenmenin doğru olduğunu söylemiyorum. 19 yaşında genç bir kızın sırf zengin diye 60 yaşında bir erkekle evlenmesi asla savunmayacağım üstelik de son derece haysiyetsizlik olarak nitelendirdiğim bir durum. Söylemek istediğim sadece maddi imkanların ve maddi denkliklerin önemli bir kriter olduğu.
Üstelik de zengin olduğu halde zenginliğini eşi ve çocuklarıyla değil de, dışarıda neredeyse kızı yaşında hanımlarla paylaşmayı tercih eden çok erkek de var maalesef. Demek ki her zengin erkekle yapılan evlilik de saadet getirmiyor. Azı paylaşmayı bilmeyen, çoğu da paylaşmak istemiyor.
Birçok kadın evlenmek istediği erkeği tanımlarken fiziksel ve davranışsal özelliklerinin yanı sıra, "durumu iyi olsun, evi, arabası olsun" gibi maddi özellikleri de ekler. Önemli olan, hayattan ne istediğimizi bilmek. Nasıl bir evlilik hayal ettiğimizi, neler yaşadığımızı kendi içimizde netleştirebilirsek, seçimlerimiz de daha gerçekçi olur ve bizi hayal kırıklığına uğratmaz.
Elbette hayatta her şey bizim için. Maddi, manevi rahat yürüyen evlilikler bir iflas sonucunda tüm dengesini kaybedebiliyor. Bu demek değil ki bu evliliğimizde maddi sıkıntı yaşadığımızda ilişki bozulacak. Hayır, evlilik iyi ve kötü gün içindir. Önemli olan iyiyi, kötüyü, parayı ve tüm hayatı paylaşmayı bilmektir.