Üst solunum yolu enfeksiyonları, kış ayları ile kışın başı ve bitimindeki mevsim dönümlerinde çok yoğun olarak karşılaşılan hastalıklardır. Özellikle çocuklarda eylül-nisan ayları arasında ciddi artış gösterir. Genellikle iyileşmekle sonuçlanmasına rağmen, hastalık süresince günlük faaliyetlerden geri kalmaya, iş ve okul hayatında aksamalara yol açar.
Üst solunum yolu rahatsızlıkları şöyle sıralanabilir:
SOÄžUK ALGINLIÄžI
Kendi kendine iyileşebilen ve hafif belirtilerle atlatılan bir hastalıktır. Genellikle virüslere bağlı oluşur. Kalabalık ve kapalı ortamlarda bulunma, havada nem oranının düşük olması gibi etkenler bulaşmada önemlidir. 40 yaş üzerindeki kişilerde soğuk algınlığına duyarlılık azalabilir.
Bulaşma Yolları
Hapşırma ve konuşmayla havaya saçılan damlacıklarla ve el sıkışma gibi doğrudan temasla bulaşır. Ayrıca hasta kişi, mikroplanmış elleriyle hastalığı kendine tekrar bulaştırıp, iyileşme süresini uzatabilir.
Belirtileri
Virüs alındıktan 24-72 saat sonra belirtiler ortaya çıkar. Burun akıntısı ve tıkanıklığı, hapşırma, öksürme, burun ve boğazda gıcıklanma hissi görülür. Kırgınlık, halsizlik, ürperme, titreme, gözlerde hafif yanma ve sulanma, tat alma duyusunda azalma, kulakta basınç hissi olabilir. Yerleşmiş akciğer hastalığı olanlarda solunum sistemi şikayetlerini arttırabilir ve durumun ağırlaşmasına yol açabilir.
3 ay-3 yaş arası çocuklarda hafif ateş, huzursuzluk, güçlükle nefes alma, emmede zorlanma ve ishal olabilir.
Tedavisi
İyileşme süresi genellikle bir haftadır. Tedavi hastalığın kendisine değil, belirtilerini hafifletmeye yöneliktir. Yatak istirahati şarttır. Ağrı kesiciler kullanılabilir. Serum fizyolojik damlayla burun tıkanması önlenebilir. Ortamın neminin arttırılması solunumu rahatlatır.
Basit soğuk algınlığında antibiyotik kullanmak faydasızdır.
Korunma
Çocukların iyi beslenmesi, hastalığı hafif geçirmelerini sağlar. Çocuklar, soğuk algınlığı geçiren kişilerden ve kalabalık ortamlardan uzak tutulmalıdır.
Mikroplu ellerin, burun ve gözle teması engellenmeli ve eller sık sık yıkanmalıdır. Burun temizliğinde mendil yerine su tercih edilmelidir.
Evler ve kalabalık yaşanan yerler sık sık havalandırılmalıdır.
FARENJİT
Sebebi genellikle virüslerdir. Ayrıca “beta mikrobu” olarak bilinen bakteriyle de ortaya çıkabilir.
Bulaşma yolları
Solunum yolları salgılarıyla bulaşır. Kalabalık ortamlar, hastalığa yakalanma ihtimalini artırır.
Belirtileri
Hastalık virüslere bağlıysa ateş, halsizlik, iştahsızlık, boğaz ağrısı, ses kısıklığı, öksürük, burun akıntısı, boğazda kırmızı-sarı-beyaz renklenme, boyun lenf bezlerinde şişlik görülür. Tedavisi soğuk algınlığındaki gibidir.
Bakterilere bağlıysa, baş ve karın ağrısı, titreme, 40oC üzerine çıkan ateş, yutma güçlüğü, boğazda kırmızı-sarı-beyaz renklenme ve şişlik görülür. Yumuşak damakta küçük noktasal kırmızılıklar çok tipiktir. Boyunda ağrılı lenf bezi büyümeleri olabilir.
Bakteriyel farenjitin önemi, neden olduğu diğer rahatsızlıklardan ileri gelmektedir. Çocuklarda böbrek iltihabına ve romatizmal ateşe yol açabilir. Romatizmal ateş de ileri yaşlarda kalp kapağı hastalıklarına sebep olabilmektedir.
Teşhis için boğaz kültürü yapılır. Ayrıca kanda bakteriyle ilgili bazı maddelere bakılır.
Tedavisi antibiyotikle yapılır.
Sağlıklı görünen ve boğaz kültüründe beta mikrobu bulunan çocuklar romatizmal ateş riski taşımaz, bulaştırıcı da sayılmaz. Ancak çocukta ya da kardeşinde daha önceden geçirilmiş romatizmal ateş durumu varsa tedavi edilmelidir.
GRİP
Diğer üst solunum yolu rahatsızlıklarına göre daha ağır seyreder. Alt solunum yolları da hastalığa karışabilir.
Belirtileri
40oC’ye varan ateş, halsizlik, kaslarda ağrı, ışıktan rahatsız olma, gözde sulanma, burun akıntısı, boyun lenf bezlerinde şişme görülür. Bu belirtilerden yaklaşık 3 gün sonra boğazda ve göğüste yanma hissi, öksürük olur.
Bulaşma, solunum yolları salgılarıyla olduğu için soğuk algınlığında alınması gereken önlemler grip için de alınmalıdır.
Grip Aşısı
Kısaca HIB denilen “hemofilus influenza” adlı bakteriyle oluşan gripte aşı koruyucudur. HİB ayrıca menenjit, zatürre ve orta kulak iltihabına da yol açabilmektedir.
Virüsle oluşan gripte ise, aşı HİB’de olduğu gibi tam koruyucu değildir. Çünkü her yıl salgın yapan aynı virüsün tipi farklılaşmaktadır. Aşılar da önceki bir kaç yılın virüs tiplerine karşı hazırlandığı için, o yıl ortaya çıkan virüse karşı bağışıklık kazandırmayabilir. Bununla birlikte risk altındaki kişilerde enfeksiyonun hafif geçmesini ve başka rahatsızlıklara sebebiyetinin azalmasını sağlayabilir. 65 yaş üstündekiler, kalıcı akciğer-kalp-böbrek hastalığı olanlar, şeker hastaları, bağışıklık sistemi bozuk olanlar risk grubudur
Üst solunum yolu rahatsızlıkları şöyle sıralanabilir:
SOÄžUK ALGINLIÄžI
Kendi kendine iyileşebilen ve hafif belirtilerle atlatılan bir hastalıktır. Genellikle virüslere bağlı oluşur. Kalabalık ve kapalı ortamlarda bulunma, havada nem oranının düşük olması gibi etkenler bulaşmada önemlidir. 40 yaş üzerindeki kişilerde soğuk algınlığına duyarlılık azalabilir.
Bulaşma Yolları
Hapşırma ve konuşmayla havaya saçılan damlacıklarla ve el sıkışma gibi doğrudan temasla bulaşır. Ayrıca hasta kişi, mikroplanmış elleriyle hastalığı kendine tekrar bulaştırıp, iyileşme süresini uzatabilir.
Belirtileri
Virüs alındıktan 24-72 saat sonra belirtiler ortaya çıkar. Burun akıntısı ve tıkanıklığı, hapşırma, öksürme, burun ve boğazda gıcıklanma hissi görülür. Kırgınlık, halsizlik, ürperme, titreme, gözlerde hafif yanma ve sulanma, tat alma duyusunda azalma, kulakta basınç hissi olabilir. Yerleşmiş akciğer hastalığı olanlarda solunum sistemi şikayetlerini arttırabilir ve durumun ağırlaşmasına yol açabilir.
3 ay-3 yaş arası çocuklarda hafif ateş, huzursuzluk, güçlükle nefes alma, emmede zorlanma ve ishal olabilir.
Tedavisi
İyileşme süresi genellikle bir haftadır. Tedavi hastalığın kendisine değil, belirtilerini hafifletmeye yöneliktir. Yatak istirahati şarttır. Ağrı kesiciler kullanılabilir. Serum fizyolojik damlayla burun tıkanması önlenebilir. Ortamın neminin arttırılması solunumu rahatlatır.
Basit soğuk algınlığında antibiyotik kullanmak faydasızdır.
Korunma
Çocukların iyi beslenmesi, hastalığı hafif geçirmelerini sağlar. Çocuklar, soğuk algınlığı geçiren kişilerden ve kalabalık ortamlardan uzak tutulmalıdır.
Mikroplu ellerin, burun ve gözle teması engellenmeli ve eller sık sık yıkanmalıdır. Burun temizliğinde mendil yerine su tercih edilmelidir.
Evler ve kalabalık yaşanan yerler sık sık havalandırılmalıdır.
FARENJİT
Sebebi genellikle virüslerdir. Ayrıca “beta mikrobu” olarak bilinen bakteriyle de ortaya çıkabilir.
Bulaşma yolları
Solunum yolları salgılarıyla bulaşır. Kalabalık ortamlar, hastalığa yakalanma ihtimalini artırır.
Belirtileri
Hastalık virüslere bağlıysa ateş, halsizlik, iştahsızlık, boğaz ağrısı, ses kısıklığı, öksürük, burun akıntısı, boğazda kırmızı-sarı-beyaz renklenme, boyun lenf bezlerinde şişlik görülür. Tedavisi soğuk algınlığındaki gibidir.
Bakterilere bağlıysa, baş ve karın ağrısı, titreme, 40oC üzerine çıkan ateş, yutma güçlüğü, boğazda kırmızı-sarı-beyaz renklenme ve şişlik görülür. Yumuşak damakta küçük noktasal kırmızılıklar çok tipiktir. Boyunda ağrılı lenf bezi büyümeleri olabilir.
Bakteriyel farenjitin önemi, neden olduğu diğer rahatsızlıklardan ileri gelmektedir. Çocuklarda böbrek iltihabına ve romatizmal ateşe yol açabilir. Romatizmal ateş de ileri yaşlarda kalp kapağı hastalıklarına sebep olabilmektedir.
Teşhis için boğaz kültürü yapılır. Ayrıca kanda bakteriyle ilgili bazı maddelere bakılır.
Tedavisi antibiyotikle yapılır.
Sağlıklı görünen ve boğaz kültüründe beta mikrobu bulunan çocuklar romatizmal ateş riski taşımaz, bulaştırıcı da sayılmaz. Ancak çocukta ya da kardeşinde daha önceden geçirilmiş romatizmal ateş durumu varsa tedavi edilmelidir.
GRİP
Diğer üst solunum yolu rahatsızlıklarına göre daha ağır seyreder. Alt solunum yolları da hastalığa karışabilir.
Belirtileri
40oC’ye varan ateş, halsizlik, kaslarda ağrı, ışıktan rahatsız olma, gözde sulanma, burun akıntısı, boyun lenf bezlerinde şişme görülür. Bu belirtilerden yaklaşık 3 gün sonra boğazda ve göğüste yanma hissi, öksürük olur.
Bulaşma, solunum yolları salgılarıyla olduğu için soğuk algınlığında alınması gereken önlemler grip için de alınmalıdır.
Grip Aşısı
Kısaca HIB denilen “hemofilus influenza” adlı bakteriyle oluşan gripte aşı koruyucudur. HİB ayrıca menenjit, zatürre ve orta kulak iltihabına da yol açabilmektedir.
Virüsle oluşan gripte ise, aşı HİB’de olduğu gibi tam koruyucu değildir. Çünkü her yıl salgın yapan aynı virüsün tipi farklılaşmaktadır. Aşılar da önceki bir kaç yılın virüs tiplerine karşı hazırlandığı için, o yıl ortaya çıkan virüse karşı bağışıklık kazandırmayabilir. Bununla birlikte risk altındaki kişilerde enfeksiyonun hafif geçmesini ve başka rahatsızlıklara sebebiyetinin azalmasını sağlayabilir. 65 yaş üstündekiler, kalıcı akciğer-kalp-böbrek hastalığı olanlar, şeker hastaları, bağışıklık sistemi bozuk olanlar risk grubudur