Yağmur damlaları vururken odamın buğulu camlarınayine seni andım
Asılı kaldı dudaklarımda o son söz..
güneşle başlanmayacak
bir sabahaesir ettim tüm kelimeleri bir ücra yanlızlığa...
Yaşanılası ne varsa bırakıverdim ardımaönümde ise yoldan bir iz
yokgelecek yok
geçmiş gömülmüş sanki dökülen yaprakların çamurlu yollarınane
yaşanmışsa yalanmış
bir sevda yolunda şimdi geriye kalan bir avuç yanlızlık...
Ne kadarda zormuş gelişlerin galibiyetini gidişlere mağlup etmek
Ve ne kadarda zormuş gidenin ardından gelecekmiş gibi beklemek..
Savaşmaların bile bir anlamı kalmamışken bir benliği tüketmekse ne kadar
kolaymış
Şimdi daha iyi anlıyorum yenilgilerin can yakışlığını ve daha bir tecrübeyle
herşeyden kaçışlarımı
Oysa kaçmak en kolay yolu secmektiben artık kolay olanla devam
ederken
O son sözü dudaklarıma asıyorum gülüşleri vurup gözyaşlarını
saklıyorum...
Kimse görmesin bir yenilginin bir insanı ne kadar yıkabildiğini ve kimse
duymasın bir
yanlızlığın içindeki o derin sessizliğiartık zaman bile vurmuşken sensizliği
şimdi asılı kaldı dudaklarımda o son söz
Üşüyorum titrekliğim bedenimden değil yüreğimdenemanet atıyorum ha
durdum
ha duracağımhangi hanın kölesiyim bilmiyorum.
Hiç bir yere girmek istemiyorum..Ya çok geliyorum yada sıgamıyorum..
Yüreğime çığ düşmüş ısınamıyorum ısıtılamıyorum.Biliyorum donacağım
donupta duracağım..
Her gün yol alıyor yol aldıkça daha çok yaklaşıyorum kutuplara
son noktama biri gelsin gelsinde var gücüyle çeksin istiyorum yorulmasın
yılmasın..
Ama vazgeciyor görmüyor sıcaklığına olan hasretimibir avuç içi sıcaklığını
isteyişimi
Ben titriyorum o ise izliyorben durmak üzerim o ise arkasını dönüyorBen
ölmek üzereyim
o ise görmüyordur yüreğim dur artık hiçbirşey fayda etmiyor...
Neden bu soğukluğa dayanıyorsun?
Neden tik tak sata gibi soğukluğun verdiği acıyla atıyorsun?
Görmüyormusun olsanda bir olmasandaölsende bir ölmesende..
O son söz şimdi dudaklarımda asılı gülüşler vurgun gözler yaşlı sözlerse
artık yarım
ben gibi işte hepsi bu...
Asılı kaldı dudaklarımda o son söz..
güneşle başlanmayacak
bir sabahaesir ettim tüm kelimeleri bir ücra yanlızlığa...
Yaşanılası ne varsa bırakıverdim ardımaönümde ise yoldan bir iz
yokgelecek yok
geçmiş gömülmüş sanki dökülen yaprakların çamurlu yollarınane
yaşanmışsa yalanmış
bir sevda yolunda şimdi geriye kalan bir avuç yanlızlık...
Ne kadarda zormuş gelişlerin galibiyetini gidişlere mağlup etmek
Ve ne kadarda zormuş gidenin ardından gelecekmiş gibi beklemek..
Savaşmaların bile bir anlamı kalmamışken bir benliği tüketmekse ne kadar
kolaymış
Şimdi daha iyi anlıyorum yenilgilerin can yakışlığını ve daha bir tecrübeyle
herşeyden kaçışlarımı
Oysa kaçmak en kolay yolu secmektiben artık kolay olanla devam
ederken
O son sözü dudaklarıma asıyorum gülüşleri vurup gözyaşlarını
saklıyorum...
Kimse görmesin bir yenilginin bir insanı ne kadar yıkabildiğini ve kimse
duymasın bir
yanlızlığın içindeki o derin sessizliğiartık zaman bile vurmuşken sensizliği
şimdi asılı kaldı dudaklarımda o son söz
Üşüyorum titrekliğim bedenimden değil yüreğimdenemanet atıyorum ha
durdum
ha duracağımhangi hanın kölesiyim bilmiyorum.
Hiç bir yere girmek istemiyorum..Ya çok geliyorum yada sıgamıyorum..
Yüreğime çığ düşmüş ısınamıyorum ısıtılamıyorum.Biliyorum donacağım
donupta duracağım..
Her gün yol alıyor yol aldıkça daha çok yaklaşıyorum kutuplara
son noktama biri gelsin gelsinde var gücüyle çeksin istiyorum yorulmasın
yılmasın..
Ama vazgeciyor görmüyor sıcaklığına olan hasretimibir avuç içi sıcaklığını
isteyişimi
Ben titriyorum o ise izliyorben durmak üzerim o ise arkasını dönüyorBen
ölmek üzereyim
o ise görmüyordur yüreğim dur artık hiçbirşey fayda etmiyor...
Neden bu soğukluğa dayanıyorsun?
Neden tik tak sata gibi soğukluğun verdiği acıyla atıyorsun?
Görmüyormusun olsanda bir olmasandaölsende bir ölmesende..
O son söz şimdi dudaklarımda asılı gülüşler vurgun gözler yaşlı sözlerse
artık yarım
ben gibi işte hepsi bu...