bu gün benim doğumgünüm!
bir pastanın üzerindeki mumları bir dilek tutarak üflememi bekleyen sabırsız yüzlere baktım tek tek.Ne dileyeceğimi bilmeden üfledim mumları.Gözlerimden akmayı bekleyen iki damla yaşı zar zor tutarak gülümsemeye çalıştım. Etrafımdaki herkes gülüp eğleniyordu.Yavaşça ve sessizce odama gittim.Artık gözyaşlarımı tutmaya çalışmıyordum.Benim için çok zor bir gündü.
Sabah okula gittiğimde içimde sakladığım o büyük sırrım canımı acıtıyordu.Ama canımdan çok sevdiğim tek insanın mutlu olması herşeyden daha önemliydi.
Bu gün benim doğumgünüm!
Ama bende yine bir hüzün.Zor bir karar bekliyor beni.Ağlaya ağlaya en değerli varlığımı kendi ellerimle teslim ediyorum bir yabancıya.Biliyorum o yabancı benim birtanemin canını yakacak.Ama elden ne gelir ki?Ağladığımı görmesin istiyorum ama görüyor.N'oldu? Yalan söylüyorum yine.Biraz olsun o mutlu olsun diye.
İyide bu gün benim doğumgünüm!
Yalnız yapayalnızım.Ağlamaktan başım ağrımış oturuyorum öylece.Çaresizce olan biteni izliyorum.Yabancı ve o
o ve yabancı...
Benim biriciğim, bitanecik meleğimin gözleri gülüyor.Biraz buruk bir sevinç kaplıyor içimi.
Bu gün benim doğumgünüm!
Mutlu olmayı en çok hakettiğim gün bu gün.Ama ben hiç doğmamış olmayı diliyorum.Ağlıyorum uzun uzun.
Canımın içini kaybettim bu gün.Hani ne dilersem olacaktı?Hani doğumgünümdü bugün benim?Hiç doğmamış olmayı diledim.Çok geçti.Beni sevmesini diledim.Çok geçti.En sonunda onun çok ama çok mutlu olmasını diledim.Ağlaya ağlaya o yabancıya emanet ettim onu.
Bu gün benim doğumgünümdü!
Hiç olmamasını istediğim gündü bugün.Ve bugün herşeyimi kaybettiğim gündü.
Yinede buruk bir sevinç vardı işte içimde.Nedensiz bir sevinç değildi bu. Sevdiğimin mutluluğundan doğan bir sevinç ve mutluluğunun nedeninin o yabancı olmasından doğan bir burukluk...
Bu gün benim doğumgünüm!
Bir dilek daha tuttum.Tanrım canımın içini bana geri ver n'olur!
bir pastanın üzerindeki mumları bir dilek tutarak üflememi bekleyen sabırsız yüzlere baktım tek tek.Ne dileyeceğimi bilmeden üfledim mumları.Gözlerimden akmayı bekleyen iki damla yaşı zar zor tutarak gülümsemeye çalıştım. Etrafımdaki herkes gülüp eğleniyordu.Yavaşça ve sessizce odama gittim.Artık gözyaşlarımı tutmaya çalışmıyordum.Benim için çok zor bir gündü.
Sabah okula gittiğimde içimde sakladığım o büyük sırrım canımı acıtıyordu.Ama canımdan çok sevdiğim tek insanın mutlu olması herşeyden daha önemliydi.
Bu gün benim doğumgünüm!
Ama bende yine bir hüzün.Zor bir karar bekliyor beni.Ağlaya ağlaya en değerli varlığımı kendi ellerimle teslim ediyorum bir yabancıya.Biliyorum o yabancı benim birtanemin canını yakacak.Ama elden ne gelir ki?Ağladığımı görmesin istiyorum ama görüyor.N'oldu? Yalan söylüyorum yine.Biraz olsun o mutlu olsun diye.
İyide bu gün benim doğumgünüm!
Yalnız yapayalnızım.Ağlamaktan başım ağrımış oturuyorum öylece.Çaresizce olan biteni izliyorum.Yabancı ve o
o ve yabancı...
Benim biriciğim, bitanecik meleğimin gözleri gülüyor.Biraz buruk bir sevinç kaplıyor içimi.
Bu gün benim doğumgünüm!
Mutlu olmayı en çok hakettiğim gün bu gün.Ama ben hiç doğmamış olmayı diliyorum.Ağlıyorum uzun uzun.
Canımın içini kaybettim bu gün.Hani ne dilersem olacaktı?Hani doğumgünümdü bugün benim?Hiç doğmamış olmayı diledim.Çok geçti.Beni sevmesini diledim.Çok geçti.En sonunda onun çok ama çok mutlu olmasını diledim.Ağlaya ağlaya o yabancıya emanet ettim onu.
Bu gün benim doğumgünümdü!
Hiç olmamasını istediğim gündü bugün.Ve bugün herşeyimi kaybettiğim gündü.
Yinede buruk bir sevinç vardı işte içimde.Nedensiz bir sevinç değildi bu. Sevdiğimin mutluluğundan doğan bir sevinç ve mutluluğunun nedeninin o yabancı olmasından doğan bir burukluk...
Bu gün benim doğumgünüm!
Bir dilek daha tuttum.Tanrım canımın içini bana geri ver n'olur!